Değerli Antrenör, Öğretmen ve Yönetici Arkadaşlarım,
Atatürk’ü “anmak yerine anlamak” cümlesini ilk duyduğumda gerçekten inanılmaz etkilenmiştim. Sanırım bir çoğunuz bana Atatürk’ü anlamadığımız konusunda katılırsınız. Bizler özel günlerde Atatürk’ü anıp yolumuza devam ettik. Büyük deha Mustafa Kemal Atatürk’ü “anlamış ve evlatlarımıza sağlıklı bir şekilde anlatabilmiş olsaydık, ülkece bu günleri her anlamda çok daha müreffeh bir şekilde geçiyor olacaktık.
Atatürk’ün çok sayıda güzel özelliği bulunmaktadır. Ülkemizi kurtuluşa götüren “LİDER” özelliği bunlardan sadece biridir.
Yunan denize dökülmüş İzmir kurtulmuş ve trenle Ankara’ya dönüş başlamıştır. Gece olmuş herkes dinlenmek üzere kompartımanına çekilmiştir. Atatürk uykuya geçmek istediğinde, kompartımanına battaniye ve yastık bırakılmadığını görür.
Kolunu yastık yapıp üstünü ceketiyle örtüp uyumaya çalışır, kolu uyuşur. Ceketini yastık yapıp uyumaya çalışır, üşümeye başlar. Bunun üzerine kalkar oturur. Sabah olup kapısını emir subayı çalınca uykusuz, Atatürk’ün bitkin olduğunu görür ve ‘uyumadınız mı?’ Diye sorar Atatürk cevaben ‘evlat kompartmana yastık ve battaniye koymayı unutmuşsunuz, kolumu yastık yaptım kolum uyuştu, ceketimi yastık yaptım üşüdüm, uyuyamadım. Ben de bunun üzerine kalkıp oturdum’ der.
Emir subayı ‘komutanım niye bize haber vermediniz’ diye sorunca, Atatürk günümüzde pekte duyamayacağımız şu sözleri söyler;
‘Evlat sizler benden çok daha fazla yorgunsunuz, size kıyamadım’ der……
Atatürk sıradan, bizden biri olmayı çok severdi. Kendisine ayrıcalık tanınmasını hiçbir şekilde kabul etmezdi;
Atatürk tiyatroya geç kalır, Muhsin Ertuğrul oyunun başlamasını ister, oyunun Atatürk’ü beklemeyeceğini söyler. Çalışma arkadaşlarının birkaçı, ‘aman ne yapıyorsun derler’ ancak oyun dakikasında başlar. Muhsin Ertuğrul’u sevmeyenler ellerini ovuşturup birbirlerine Atatürk’ün gelince gerekeni yapacağını söylerler.
Atatürk 4 dakika gecikmeyle oyuna gelir. Muhsin Ertuğrul’u sevmeyenler Atatürk’e ‘biz Muhsin beye sizi beklemesini söyledik ama, kabul etmedi’ derler. Atatürk bunun üzerine ‘ya öylemi, Muhsin Ertuğrul’la görüşürüz’ der. Muhsin Ertuğrul’u sevmeyenler işinin bittiğini düşünürler.
Oyun bitince Atatürk Muhsin Ertuğrul’u ayakta karşılar ve Muhsin Ertuğrul’u şikâyet edenlerle birlikte yanına çağırıp Muhsin Ertuğrul’a şunları söyler, ‘sizi tebrik ederim. Ben geç kaldım siz vazifenizi yaptınız. Eğer bir tek benim için perdeyi açmayıp oyunu başlatmasaydınız bu dalkavukluktan ileri gitmez beni çok üzerdi’ der.
Atatürk’e dünya ülkelerinin vermiş olduğu öneme baktığımızda da Atatürk gibi bir lidere sahip olmanın ülkece gururunu yaşarız,
“Yıl 1976 UNESCO üyelerine bir öneriyle gelir. Atatürk’ün doğumunun yüzüncü yılında, UNESCO’ya bağlı 152 ülkenin aynı anda doğum gününü kutlamasını önerir.
İsveç delegesi ayağa kalkarak şöyle der ‘ne yani dünyada bu kadar devlet adamı var hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?’..
Sonra UNESCO tarihinde tek hayır oyu ve çekimser oy olmadan 152 ülke birden şu metne imza atar;
(Daha önce “ne yani” diyerek itiraz eden İsveç delegesi imzanın atıldığı gün mikrofona gelir ve şunları söyler;
“Ben Atatürk’ü inceledim bütün ülkelerden özür diliyor ilk imzayı ben atıyorum”)
“ATATÜRK KİMDİR;
ATATÜRK ULUSLARARASI ANLAYIŞ, İŞBİRLİĞİ, BARIŞ YOLUNDA ÇABA GÖSTERMİŞ ÜSTÜN KİŞİ,
OLAĞANÜSTÜ DEVRİMLER GERÇEKLEŞTİRMİŞ BİR İNKILAPÇI, SÖMÜRGECİLİK VE YAYILMACILIĞA KARŞI SAVAŞAN İLK ÖNDER,
İNSAN HAKLARINA SAYGILI,
DÜNYA BARIŞININ ÖNCÜSÜ,
BÜTÜN YAŞAMI BOYUNCA İNSANLAR ARASINDA RENK, DİL, DİN AYRIMI GÖSTERMEYEN,
EŞİ OLMAYAN DEVLET ADAMI,
TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURUCUSU”
Atatürk’ün hayatını kaybetmesinden sonra,
İngiliz gazetesi, “arkasında düşman bırakmadan ölen tek komutan” diye başlıkla çıkar.
Değerli Antrenör, Öğretmen ve Yönetici Arkadaşlarım;
Öldükten sonra liderlerin çoğunun adı bile anılmaz ve kısa bir süre sonra hatırlanmazken, ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk sadece ülkemizde değil dünyada da büyük saygıyla anılmaktadır.
Büyük dehayı rahmetle anıyor ve saygıyla selamlıyorum.
Saygılarımla.
Not: Yazdığım yazının tamamını Mustafa Kemal Atatürk’ü 40 yıldır araştıran ve bu alanda değerli kitapları bulunan, kadın olmasıyla da yüreğimde ayrı bir yer tutan İlknur Güntürkün Kalıpçı’nın konuşma ve kitaplarından aldım.
Gerçekten de önemli olan O’nu ve ilkelerini tam anlamıyla anlayabilmek, açtığı yoldan O’nun istediği, düşündüğü gibi gidebilmek, giderken de dahili ve harici bedhahlar ile yılmadan mücadele edebilmek ama maalesef 70 yıldır tersini yapıyoruz halimiz de ortada. Gerçi O’nu en yakınındakileri bile o zamanlar anlayamamış çünkü vizyonları ve O’nun yapmak istediklerine, fikirlerine, düşüncelerine karşı inançları ya yokmuş ya da yetersizmiş ve kendisi de bundan büyük üzüntü duymuş. Dünya tarihine bir daha öyle bir lider, deha gelmez. Bazı kanı ve cibiliyeti bozuklarca rezilce yapılmaya çalışılan unutturma, karalama, yalan ve iftiralara karşı tek lider tek önder tek başkumandan tek başkanımız O’dur sonsuza kadar da öyle olacaktır. Ölüm yıldönümünde Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuz saygı ve özlemle anıyoruz, ruhu şad olsun…