Ekim’in 14’ü. Hava nefis. Herkes sokakta, birçoğu deniz kenarında yazdan kalan bu son güneşi kana kana yaşamaya çalışıyor. Üç ihtimal var: Evde oturup BSL maçı seyretmek, dışarı çıkıp herkesin arasına karışmak ya da Fenerbahçe Koleji-Ankaragücü TBL maçına gitmek.
Yaptım o deliliği!!
Bazı şeyleri anlamakta çok zorlanıyorum.
ilki Fenerbahçe’nin maçında niye 50 kişi var.
(Taraftar yok, çoğu aile )
İki sezon önce ‘bu takımı mutlaka TBL’ye çıkarmamız gerek’ diyen zihniyetin beklentisi neydi ki gelinen nokta büyük bir hayal kırıklığına dönüştü !
Hayal kırıklığı diyorum çünkü geçen sezonda çoğu altyapıdan çıkan 7-8 genç oyuncu ile oynarken takım bu sezon kadroda 2-3 altyapı oyuncusunun yanına biri Gelişim Koleji’nden, diğerleri Teşvikiye, Bornova, Darüşşafaka, Ankaragücü gibi takımlardan transfer edilmiş hatta bir kısmının kendi takımında bile zor süre bulabilen oyunculardan oluştuğu bir kadro oluşturulma garipliği? Fenerbahçe Koleji’nin yeni hedefi bu mudur? Altyapılarda son birkaç sezondur felaket performanslar ile başarısız geçen sezonlar… BGL‘de geçen sezonu son sırada bitiren bir takım niye böyle romantik hamlelerle bu maceraya girer? Yani takım üstüne takım kurgulamak, bunların hepsinin faaliyetlerini maddi-manevi sübvanse etme çabasındayken bir de takım ve oyuncuların performansları camiaya hiç ümit vermiyor ve heyecanlandırmıyorsa ortada gerçekten bir garabet var demektir. Salonda 50 kişi vardı, emin olun onların çoğuna başka bir alternatif sunsanız onu tercih edeceklerdi. İki Amerikalı oyuncunun 40 dakika oyunda kalışı ve 40 top kullanımı nasıl bir felsefenin sonucudur? Ele avuca gelir iki altyapı oyuncusundan biri olan Yiğit Yancı 15 dakika oyunda kalıp 1 topu potaya atabilmiş. Yanlış okumadınız: 1. Babası sahaya inip ‘gel oğlum, bunlar seninle dalga geçiyor, hadi gidelim’ diye çocuğu alıp götürse çocuğun uzun vadede oyuncu olma ihtimali daha da artacak. Her iki takımdaki Amerikalı oyuncuları milli takımlarına hazırlıyoruz stratejisi bile daha mantıklı görünüyor. Zira toplamda 45 top da diğer takımdaki Amerikalılar kullanmış. Geldiğimiz nokta ise Fenerbahçe’nin son birkaç sezonda hiçbir altyapı oyuncusunu üst tarafa çıkaramamış olması koca bir başarısızlık olarak net bir şekilde ortada. Takımın diğer elle tutulur genci Eren ‘çok savaştı’ ve karşılığını aldı: Toplamda 26 dakika oyunda kaldı, 6 top kullandı !!
Basketbol organizasyonundaki İtalyan koordinatör maça geldi. 3 periyod dayanabildi. Maçın çoğunu telefonuyla ilgilenerek geçirdi. Bir ara sorsalar hangisi Fenerbahçe diye takımları karıştırabileceğini bile düşündüm (rakip de sari-lacivert… Takım yöneticileri de belli ki sahili seçmiş hiçbiri maça dahi gelmemiş.
Sonuç: Bırakın U 18 – BGL – TBL liglerini Adriyatik ligine bile katılsa Fenerbahçe bu kurgu ile hiçbir yere gidemez. Yaş gruplarına göre tüm ülkedeki yetenekli oyuncuların yarısının hayali Efes’te oynamak diğer, yarısının hayallerini de Fenerbahçe süslüyor. Bu ortamda Efes patır patır genç oyuncuyu A takımda oynatırken (Melih, Salih…), Fenerbahçe’nin son birkaç sezondur bu kadar sığ bir süreç yaşaması gerçekten düşündürücü. İşin bir başka ilginç yanı sezon başı Bahçeşehir’den alınıp hatta A takım kadrosu içine bile dahil edilmesi düşünülen jenerasyonunun en yetenekli oyuncusu 16 yaşındaki Derin Can bile Fenerbahçe’yi tercih etmeyip direkt Slovenya’ya uçmasının altında ne vardır !!!
Burada son yılların popüler rezaletinden de bahsetmemek olmaz. Menajerlerin 15 yaşından itibaren yetenekli genç oyuncuları takımlarından (hatta ailelerinden) koparıp özellikle Yugoslav ekolü ülkelere götürmeleri ile ilgili yetkililerin artık bir şey yapması gerekmez mi? Çok kayıp gencimiz var. Bu çok üzüldüğüm elimizden kayıp giden çocuklarımızın hüzünlü hikayeleri artık camiada herkesi usandırdı. Bu hikayelerle ilgili 1-2 mutlu son belki vardır ? Ama onlarca büyük hüsran olduğu da aşikardır. Bu başka bir YAZI DİZİSİ olur.
Maça gelirsek. Ankaragücü’nün kenarı o kadar ‘ağır’ ki, Üner ailesi olayı bitirmiş. Halil abi coach, Behçet kenarda destek güç, Kaan da cabası. Maçı başından sonuna kadar önde götürdüler, hiç konsantreyi kaybetmediler. Kötü hakem üçlüsüne rağmen bile !
Halil abi bir ara dayanamayıp itiraz etti sonra da ‘özür diliyorum sizden ÇOK HAKLI OLDUGUM için’ dedi ve konuyu kapattı.
Üzülerek ve hüsranla salondan ayrılıp eve geldim ve Anadolu Efes- Pınar Karşıyaka maçında Melih ve Salih’i seyrederek günümü mutlu kapattım.
Bu arada bu kadar profili yüksek bir maçta üstelik de iki gün önce çok kötü bir Euroleague maçı yaşamış bir takımın YENI antrenörü olarak Erdem Can‘ı tebrik ediyorum. Bu gençleri sahaya atıp konu mankeni gibi oynamalarındansa onlara sorumluluk vermesi, mücadeleye sokmasi çok önemliydi.
Bu yazımı okuyup ana fikir olarak Fenerbahçe kötülemesi yapıp Efes güzellemesi yaptığımı düşünenlere bir çift lafım var: Bakınız voleybolumuzun geldiği yere ve oyuncu gelişimlerine.
Basketbol büyük kan kaybediyor. Kadın basketbolunun durumundan hiç bahsetmiyorum. Ondan zaten en az ‘Arka Sokaklar’ dizisi kadar bile YAZI DİZİSİ çıkar.
Son ve en can alıcı sorumu soruyorum. Sayım yetkilim…
İşini düzgün yapan ve bunun karşılığında başarıların geldiği bu spordaki insanları, bazılarının kendi meşruiyetleri pahasına sistemin dışına atması ile ilgili bir açıklama alayım lütfen?
Allah’tan ülkenin diğer taraflarında bunun gibi abukluklarla hiç karşılaşmıyoruz 🙂
Kalın sağlıcakla…
Değerli İnan Bey,
Harika bir analiz, uyarı yazısıdır. Takdirle okudum. Her satırına, Derin Can Üstün’ün babası olarak katılıyorum. Bir gün sohbet etmek isterim.
Semih Üstün
Derin Can ( oglunuz ) gercekten yetenekli bir oyuncu . Almış olduğunuz bu önemli kararın detayını konuşmak isterim. Numaram intetnette var ( istanbul Basketbol eski il temsilcisi – inan şefkatli ) .
1- Gecen sene yine inan bey bursa takimi icin ovguler dolu, aynı yazida Fenerbahce’yi elestiren bir yazi daha kaleme almisti. Ama gorduk ki bursa’lilar kendilerine zaferler yasatanlara etmedigi kufru birakmadilar, o yazi da bir hikaye olarak kaldi. 2- demis ki: “Bakınız voleybolumuzun geldiği yere ve oyuncu gelişimlerine.” o gelisimi kim yapti inan bey? Eda, Asli, Gizem, Vargas hangi takimda oynuyor? Onlar Milli Takimimizin tam yarisi ediyorlar. 3- Gelelim asil konuya, Tek tek baktim, TBL 1.Lig’de ne efes, ne gs, ne bjk, ne karsiyaka ne de bursa takimi var, bunu sadece Fenerbahce yapmis, kadin takimi bile olmayan milyar dolar buyuklugunde bir takim ve digerleri buralara tenezzul bile etmeyecek sorun yok ama hic olmazsa bunlari deneyen bir yapi elestiri alacak… 4- Gecen sene ayni efes takiminda tek bir Turk oyuncu oynamazken neredeydiniz? ustelik bunu Milli Takim antrenoru yaparken neredeydiniz? tek bir yazinizi bile hatirlamiyorum, neredeydiniz? 5- Milyar dolarlik bir firma salon bile yapmayacak, kadin takimi bile kurmayacak, Turk oyuncu oynatmadiginda gormezlikten gelinecek. Fenerbahce insaat yapsa yüz milyonlarca dolar kazanacagi bir arsaya spor salonu yapacak, icine de Muze’sini oturtacak, ulkemize ilk Euroleague kupasini getirecek, kadin ve erkeklerde iki buyuk kupayi getiren “Tek takim” olacak, pilot takim kuracak ama butun elestirileri “yapmayanlar” degil “yapan” çekecek. Nerede Avrupa’nin hem kadinlar hem erkeklerde resmen en buyuk basketbol basarisini elde etmis kulup icin yazdiklariniz? Nerede? sonra da timsah gozyaslari esliginde “ben gercekleri anlatiyorum yalanina” siginilacak. 6- Hic Fenerbahce Müze’sine gittiniz mi? Ziyaret ettiniz mi? Bu ulkenin ilk Basketbol Müzesi’ne merak edip bir baktiniz mi? Bu sizin icin bir deger ifade ediyor mu? 7- gerceklerin kucucuk bir kismini gorup buyuk kismini gormezlige gelerek basketbolumuza nasil bir katki yaptiginizi saniyorsunuz? zaten ortada iki takim kalmis birini surekli elestirerek nereye varacaksiniz? uc senedir tek bir Turk oyuncu oynatmamis efes iki tane oynatinca mi kahramanlik mertebesine yükseldi? Uc senedir neredeydiniz? NEDEN EFES, GS, BJK, KSK PILOT TAKIMLAR KURMAZ? NEDEN HIC BIR IDDIA TASIMAYAN BJK, GS VE DIGER TAKIMLAR SIFIR IDDIA ILE TEK BIR TURK OYUNCU OYNATMAZKEN ELESTIRILMEZ, FENERBAHCE BU ULKENIN TEK GUNAH KECİSİ MIDIR? NBA’YE GIDEN ONURALP’I BIR DAKIKA BILE OYNATMAYAN BIR KOC ICIN NEDEN IKI SATIR YAZI YAZMAZSINIZ? MEYVE VEREN AGAC TASLANIRMIS, EGER O AGACI DIKERSEN… Farkinda bile degilsiniz, basketbolumuzu tek bir takima odaklamissiniz, digerlerinden umudunuz yok herhalde… Anladigim sudur: Basketbol adina bir seyler yapilacaksa bunu Fenerbahce yapacak, yoksa yok. Bari milyar dolarlik firmalara verilen vergi, kdv gibi avantajlari Fenerbahce gibi kuluplere de saglanmasi icin iki satir yazin da biz de Turk Basketbolunu kurtaralim…