BSL’de 17. Haftanın Analizi (Erdi Özten)

MANİSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE SPOR: 80 – GALATASARAY EKMAS: 83

• Oyunun ilk bölümünde; Manisa başta Terry olmak üzere boyalı alanda etkili başlarken, Galatasaray ise yay gerisinden bulduğu atışlarla skora tutundu. McCormack’in oyunda olduğu sekansta içeriden etkili olamayan deplasman ekibi; Halilovic’in oyuna girişi ve çıkış oyunları üzerinden ona hazırlanan pozisyonlarla iç dış dengesini yakalarken, ev sahibi tarafında yapılan basit top kayıpları ve ana skorerler Cruz&Russell ikilisinin etkisiz başlangıcı kontrolü ele geçirmelerini engelledi. Galatasaray’ın eşleşmeli bölge savunması yerleşimiyle başlayarak katlara ve perdeleme opsiyonlarına göre farklı reaksiyon verdiği savunması Manisa’nın hücum temposunu düşürürken, deplasman ekibi çok sayıda top kaybı yaparak verimli geçirmediği hücum sekansına rağmen savunmadan aldığı performans ile skorda öne geçmeyi başardı. Genel olarak iki takımında yay gerisinden etkisiz kaldığı devrede, Galatasaray farklı isimlerden dengeli skor bulma açısından daha verimli bir devre geçirdi. Çok sayıda top kaybı yapan ve ana skorerlerinden istediği katkıyı alamayan Manisa ise hücumu istediği çeşitliliğe ulaştıramamasına karşın Terry’nin etkinliğinin devamı ve kısa sekanslarda yakaladığı ivmelerle skorda kaldı.
• 3 yönlendirici + çift 5 düzeniyle devreye giren Galatasaray’da, kısaların topsuz oyun veriminin düşüklüğü ve uzunların yerleşimleri nedeniyle elde edilemeyen alan kalitesine paralel olarak hücumda problemli bir başlangıç olurken; Manisa Russell’ın ikili oyunlar sonrası yarattığı pozisyon kalitesinin iyileşmesi ve savunma performansı sonrası ortaya çıkan geçiş oyunlarında ki agresiflikle öne geçti. Galatasaray; hücumda kısalarının aldığı sorumlulukla toparlanarak oyunu yarı sahaya bırakmayı başarırken, erken 1×1 ve erken ikili oyunlarını kullandığında verimi artan Manisa temponun düştüğü bölümlerde problem yaşayarak skor avantajını koruyamadı. McCormack’in köşeye rotasyon yapmak zorunda kaldığı ve Anderson’un isabet bulduğu hücum dışında rakip savunmayı istediği ölçüde kaymalara ve rotasyona zorlayamayan ev sahibi ekip yarı saha hücumunda sıkıntı yaşamaya devam ederek Terry&Anderson ikilisinin etkili performanslarına rağmen kazanamadı. Radebaugh’un kadroda olmadığı ve Göksenin’in sakatlandığı günde ana kısa savunmacılarını kaybeden ve olası eşleşme sorunlarını minimuma indirmek için uzun süreler denediği kombine savunmadan istediğini alan Galatasaray ise hücumda iniş çıkışlı oynadığı günün son bölümünde Buğrahan’ın kritik anlarda bulduğu isabetlerle sahadan galip ayrıldı.

ALİAĞA PETKİMSPOR: 76 – BAHÇEŞEHİR KOLEJİ: 61

• Taylor&Muhammed ikilisinden yoksun olarak maça başlayan Bahçeşehir, ikili oyunlar sonrası pozisyon üretmekte zorlanarak Bouteille ve Cavanough’a istediği kalitede pozisyon yaratamadı. Boutsiele’in boyalı alanda ki bitiricilik problemiyle beraber organizasyon üzeri skor bulmakta sorun yaşayan deplasman ekibi, bireysel çözümler ve hızlı hücum sayılarıyla oyunda kalmaya çalıştı. Petkim tarafında ise düşük yüzdelerle başlanan ilk bölümde boyalı alana yapılan agresif ataklar ve alınan fauller ön plana çıkarken, devamında Cavanough’a atak etmek için kurgulanan 4 numara ikili oyunları istediklerini verdi ve savunmadan alınan enerjinin tempoya dönüştüğü bölümlerle beraber ev sahibi öne geçti. İkili oyunlarda Scrubb-Cavanough-Egemen üçgeninden bulduğu sayılarla hücumda toparlanan Bahçeşehir, rakip kısaların başta Efianayi olmak üzere çembere yaptığı atakları savunma açısından yaşadığı sorundan ötürü skoru geriden takip etmeye devam etti. Deplasman ekibi hücumda ilk aksiyonu başlatma açısından en verimli ismi olan Scrubb’un kenarda olduğu devrenin son bölümünde hücumda üretkenlik açısından yine problem yaşarken, çember atakları ve hızlı hücum sayıları noktasında üretken kalmaya devam eden Petkim devreye önde girdi.
• Devrenin ilk bölümünde Bahçeşehir hücumda sorun yaşamaya devam ederken, hızlı hücumları ve geçiş oyunlarında yakalanan ters eşleşmeleri kullanarak skor bulan Petkim farkı çift hanelere çıkardı. Bu noktadan sonra kısalarından elde edemediği yaratıcılığı Cavanough’un sırt dönük oyunları üzerinden yaratan deplasman ekibi hücumda hareketlendi. Bununla beraber Cavanough’un ikili oyun savunmasında adam değişmeye dönen Bahçeşehir genel anlamda 1×1 savunma performansını yukarı çekerken, Efianayi’nin 1×1’leri karşısında alanın daraltılması ve topun ondan çıkışı sonrası farklı isimlerin devreye girememesi Petkim hücumlarının verimliliğini azalttı. Oyunun devamında Scrubb dışında yönlendirici ve kenardan skor katkısı verecek atıcıyı bulamayan Bahçeşehir, Boutsiele’in boyalı alanda ki düşük performansının devamıyla beraber hücumda süreklilik sorunu yaşamaya devam etti. Savunmada enerjisini yükselten ve oyun temposunu istediği seviyelere çekmeye başlayan Petkim, dengeye gelen oyunda ivmeyi yeniden ele geçirerek farkı açtı ve iç sahada bir galibiyet daha elde etti. Takım halinde gösterilen değerli performansta Efianayi hücum sahasında ön plana çıkarken, Simmons’da hem Boutsiele savunmasında ki performansı hem de ribaund etkinliğiyle önemli katkı verdi.

TOFAŞ: 81 – BEŞİKTAŞ EMLAKJET: 85

• Tofaş’ın O’Brien, Beşiktaş’ın Mitchell ile eşleşmelerine ters gelen özelliklerini kullanmaya çalıştıkları ilk bölümde ev sahibi ekip istediğini alırken, genel olarak organizasyon üzeri gelişen hücum sayıları düşük sayıda kaldı. Bu 1×1 denemelerine ek olarak; Tofaş geçiş oyunları üzerinden, Beşiktaş’ta Needham&Matthews ile ikili oyun sonrası şut opsiyonlarıyla skor buldu. Rakibine nazaran düşük yüzdelerde kalan ve alışılmış savunma sertliğini oturtamayan Beşiktaş, hücum ribaundlarında ki etkisi ve kenardan gelen Allmann’ın çembere atak ederek ürettiği çözümler sayesinde skordan uzaklaşmadı. İkili oyunlarda kaleci savunmasıyla beraber top tarafından yardımları kullanan Tofaş ilk aksiyonu savunma planından istediği alamazken; Beşiktaş farklı isimlerle dribbling üzeri isabetler bulmaya devam edip, Yiğit’in de devreye girmesiyle skoru dengeledi. Karşılıklı sayılarla dengenin devam ettiği ilerleyen bölümde; ev sahibi 5 numara ikili oyunlarını kullandığında üretken olurken, 4 numara ikili oyunlarını ve ters eşleşmeleri kullanmak istediği bölümde akıcılık ve top paylaşımı açısından sorun yaşadı. Beşiktaş tarafında ise devrenin son bölümünde Needham, Winston eşleşmesinde kurduğu büyük üstünlükle arka arkaya sayılar bularak takımını skorda tuttu. İlk yarıda oyun genellikle takımların ters eşleşmeleri kullanma çabasıyla gelişen 1×1’ler ve tekli aksiyonlar üzerinden şekillenirken, 46-46’lık skor sonunda Tofaş 8, Beşiktaş 7 asistte kaldı.
• Yüksek ikili oyun ve hand off opsiyonlarını kullanan Tofaş; Beşiktaş ikili oyun savunmasında kısa ve uzunların iletişim problemleri yaşamasını sağlayarak pozisyon üretmeyi başardı ve O’Brien’ın da eşleşmeye göre farklı çözümler ürettiği bölümle beraber farkı açtı. Savunmada yaşadığı sorunlara ek olarak hücumda organize olmakta sorun yaşayan Beşiktaş ise, Mithcell’ın 1×1’leri dışında çalışan opsiyon üretmekte zorlandı. Oyunun devamında Tofaş hücumda basit hatalarla ritmini kaybederken; Beşiktaş hücumları ikili oyunlar sonrası kısaların dribbling üzeri şutları ve 1×1 ataklarıyla ivmelenip, özellikle Winston’un tuttuğu isim üzerinden şekillenen opsiyonlardan yüksek verim elde etti. Dengeyi sağlayan Beşiktaş, Winston’un topsuz oyun savunmasına Matthews ile atak ederek ve kısa kısa perdelemeler sonucu çembere giderek oyunu kontrolüne alarak skorda öne geçti. Kısa savunmasında yaşadığı sorunları çözmek için savunma değiştirerek biraz olsun toparlanan Tofaş, hücumda da rakibin ikili oyun savunmasında köşeden getirdiği yardımlar sonucu O’Brien’ın şut ve atak üzerinden verdiği katkıyla son bölümde skora ortak oldu. Bu noktadan sonra küçük detayların belirleyici olduğu oyunda bireysel yeteneklerin devreye girmesiyle daha üretken kalan Beşiktaş galibiyete uzandı.

DARÜŞŞAFAKA LASSA: 94 – BURSASPOR INFO YATIRIM: 85

• Oyunun ilk bölümünde organizasyondan uzak hücumlar ve düşük yüzdeler karşılıklı açık saha opsiyonlarını beraberinde getirirken, yüksek tempoya karşın skor üretimleri sınırlı kaldı. Daçka tarafında hücum ribaundları ve Carlton’un ikili oyunları, Bursa tarafında ise Young’ın yüzü dönük opsiyonları üretimi sağlarken; iki takım kısaları ritimden ve yaratıcılıktan uzak bir çeyrek geçirdi. Hücumda farklı isimlerden aldığı katkıyla ivmelendiği kısa sürede skorda öne geçen Bursa yaptığı basit top kayıplarıyla ritmini kaybederken, aynı dönemde Daçka adına Woodard’ın hem toplu hem topsuz oyunda ki üretkenliği oyunu dengeledi. Bursa savunma kaynaklı açık saha sayılarını bulduğu dönemlerde ivmelenirken, yarı sahada hücumunda istediği üretkenliği yakalayamadı. Oyun içerisinde kısaları ritme giren ve ikili oyun sonrası topu paylaşma kalitesi artan ev sahibi ekip daha iyi oynadığı çeyreğin son bölümü sayesinde devre sonunda skor avantajını ele geçirmeyi başardı.
• İkinci yarıya savunmada daha dirençli başlayan Bursa, geçiş oyunlarında ki çember atakları ve yarı sahada Brown&Young ikilisinin 1×1’leri üzerinden topu sirkülasyona soktuğu bölümle beraber öne geçmesine karşın; bu 1×1’ler dışında çalışır aksiyon bulmakta zorlanarak ve özellikle Floyd’un aksiyonlarından istediğini alamayarak üstünlüğünü koruyamadı. Kısalarının bireysel çözümleri ve penetreler sonrası savunmayı üstüne çekerek yarattıkları pozisyonlar sonucu gelen isabetlerle toparlanan Daçka tekrardan öne geçmeyi başardı. Oyunun devamında kısaları ile kontrolde kalmaya devam eden ev sahibi adına Can ve Rahkman buldukları isabetlerle fark yaratırken, bu sekansa Floyd’un erken denemeleriyle karşılık vermek isteyen Bursa başarılı olamayarak farkın çift hanelere gelmesini engelleyemedi. Son bölümde 4 kısa+Young denemesiyle oyuna ortak olmaya çalışan rakibine izin vermeyerek kontrolde kalan ev sahibi ekip, kısalarının bireysel çözüm kalitesinin yüksek olduğu günde kazandı. Savunmada istediği sertliği yakalayamayarak etkili olduğu açık saha fırsatlarını yüksek oranda yaratamayan ve yarı sahada 1×1’ler dışında hücum çeşitliliğini sağlamakta zorlanan Bursa ise serbest atış ve dış atışlarda ki düşük yüzdeleri ile beraber sahadan mağlup ayrıldı.

ANADOLU EFES: 87 – ÇAĞDAŞ BODRUMSPOR: 79

• Maça düşük enerjiyle başlayan ve özellikle hücumda düzenlerini istediği kalitede oynayamayan Efes; üçüncü dakika sonunda oyuna kenardan yeni bir 5 dahil ederken, bu grubun hücum sahasında ki daha tempolu oyunu ev sahibi ekibin top paylaşımını arttırıp, skor bulma sorununu bir nebze çözdü. Bodrum tarafı ise rakibin artan enerjisi ve tam sahada ki ikili sıkıştırmalara karşı oyun hem yarı sahaya kaldığında hem de açık saha opsiyonları oluştuğunda birkaç örnek hariç dengeli hücumlarla, doğru atışı arayarak skor buldu ve oyunu dengede tuttu. İlerleyen bölümde deplasman ekibi hazırladığı 1-3-1 yerleşimli bölge ve devamında eşleşmeye döndüğü kombine savunmasından istediğini elde ederken, özellikle arkada uzunlarla eşleşen Johsnon fiziksel anlamda değerli katkı verdi. Bu sekansta Alibegovic’i de 5 numaraya atarak Oturu ile eşleşmesini sağlayan ve onun hem perdeleme sonrası dışarı açılma opsiyonunu hem de adam değişme sonrası oluşan opsiyonu kullanarak skor bulan deplasman ekibi farkı açmayı başardı. Yoğun maç temposunda performans aradığı oyuncu grubunu ararken geniş rotasyonla sahada kalan Efes; devre boyunca savunma sahasında istediği sertliği yakalayamazken, hücumda da kısa sekanslar hariç ritmini bulamadı.
• Devreye savunma enerjisini yükselterek ve hücumda Oturu’nun sırtı dönük oyunlarını kullanarak başlayan ev sahibi, yakalayamadığı hücum ritminden ötürü istekli başlangıcını skora yansıtamadı. Rakibin artan savunma performansıyla yarı saha üretkenliği azalan Bodrum ise bulduğu kolay sayı fırsatlarını değerlendirmesi sayesinde farkı korudu. Savunma direncini kaybetmeyerek rakibi zor atışlara ve top kayıplarına zorlamaya devam eden Efes; Thompson&Melih ikilisinin dışarıdan bulduğu isabetlerle ivmelenirken, topu iyi çevirdiği ve devamında Oturu’yu beslediği hücumlarla öne geçmeyi başardı. Bodrum çift haneli farkı koruyamaması ve momentumu kaybetmesine rağmen, panik olmayıp dengeli hücumlara devam etti ve oyuna ortak şekilde devam etmeyi başardı. Oyunun en kritik bölümlerinde verdiği hücum ribaundlarından kaynaklı büyük sorun yaşayan deplasman ekibi, buna rağmen hücumda ki üretkenliği sayesinde son iki dakikaya önde girmeyi başardı. Bu noktadan sonra ise savunmada kontak ve topun karşısında kalitesini üst seviyeye çıkaran ev sahibi ekip, günün etkili ismi Thompson’un bulmaya devam ettiği sayılar ve yakaladığı seri ile uzun süre geride götürdüğü maçı kazanmasını bildi.

TÜRK TELEKOM: 71 – ONVO BÜYÜKÇEKMECE: 74

• Oyuna ritim bulmak isteyen Reed’in zorlama tercihleri ve çember altında kolay atışları kaçırarak giren Çekmece, yüksek tempoları seven rakibine istediği fırsatları verdi ve ilk bölümü Telekom önde geçti. Bu bölümde yarı sahada üretken başlamayan ev sahibi ekip, Enoch’un yokluğunda 5 numaradan süre bulan Jones’ın oyuna girmesinden sonra iyileşen alan paylaşımı ve Saybir’in Brunsima’nın close out savunmasına karşı yaptığı ataklarla üretkenliğini arttırdı. Çekmece tarafında ise Thomas’ın kısa devrilmeler sonrası, oyununun en kuvvetli yönlerinden olan pasörlüğü sayesinde etrafına yarattığı pozisyonlar ve yakalanan yüksek yüzdelerle oyun dengede kaldı. 5 numarada ki arayışı devam eden ve boyalı alandan pozisyon sonlandırmakta sorun yaşayan ev sahibi ekip, dış atışlarda da düşük yüzdelerde kalarak hücumda ritmini bulamadı. Ribaundlarda sorun yaşaması dışında savunmadan istediğini alan Çekmece’de rakibine benzer şekilde yay gerisinden isabet bulmakta zorlanırken, Thomas’ın boyalı alanda ki etkinliğinin yarattığı farkla soyunma odasına önde girdi.
• İkinci yarıya çembere atak ederek başlayan Reed takımını çift haneli skorla öne taşırken, Telekom savunmada sorun yaşadığı bölümü etkisiz hücum performansı nedeniyle nötrleyemedi. Çekmece’nin özellikle Wallace üzerinde ki agresifliği ve alanı daraltan savunması, Telekom’un içeriden bitiriş problemiyle birleşince ev sahibi daha çok dışarıdan denemelere kaldı ve son haftalarda ki yüzdelerini yakalayamadı. Çekmece; kontrolde olduğu bölümde hücumda çalışan aksiyonlardan uzaklaşıp organizasyon dışı denemelerle farkı açma şanslarını değerlendiremezken, savunmada enerjisini arttırarak daha fiziksel oynamaya başlayan ve yakaladığı kısa sekanslı skor üretimiyle ivmelenen Telekom skora yaklaştı. Maç boyunca savunma kurgusundan istediğini alan ve Perez’in oyunun farklı parametrelerinde gösterdiği liderliğe, Reed’in katkısıyla kritik bölümleri daha iyi oynayan Çekmece galibiyete ulaştı. Sakatlıklardan dolayı farklı rotasyonlar deneyen ve son ana kadar oyunu bırakmayarak maçı uzatmaya götürme fırsatı elde eden Telekom ise yakalayamadığı hücum sürekliliği ve iç dış dengesinden dolayı sahadan mağlup ayrıldı.

FENERBAHÇE BEKO: 93 – PINAR KARŞIYAKA: 63

• Karşıyaka oyuna tempolu hücumlar ve yüksek yüzdeli atışlarla daha iyi başlayan taraf olurken, özellikle ikili oyunlar sonrası Vernon’un devrilmelerini kullanarak etkili oldu. Fenerbahçe ise savunmada yumuşak başladığı ve hücumda çok sayıda zor atışa kalıp, ek olarak top kayıplarıyla geçtiği dönemde oyunun kontrolünü alamadı. Rotasyonların başlamasıyla beraber ise Karşıyaka momentumunu kaybederken, deplasman ekibi Hillard’ın yönlendirici pozisyonuna geçtiği bölümde topu döndürmekte problem yaşayarak verimliliğini kaybetti. Fenerbahçe tarafında ise Wilbekin ile 4 numaradan süre alan Papagiannis’in hücum sahasında organizasyon ve bitiricilik kalitesini yükseltmesi, savunma sahasında ki enerjinin de artmasını sağladı. McCollum ve Hillard’ın ana rolde olduğu hücumlar Karşıyaka adına deneme şutlarıyla sonlanmaya devam ederken, maç başında ki Vernon&Vitto etkisi kayboldu. Papa’nın 4 numaradan süre bulmasından dolayı çift 5 düzeni ile oynamaya devam eden ev sahibi ekip, sahip olduğu fiziksel avantajı hücum ribaundları ve sırtı dönük oyunlar üzerinden etkili olarak kullandı. Bununla beraber ikili oyunlarda Vernon’a atak eden ve hücumu çeşitlendiren Fenerbahçe, oyunun kontrolünü ele geçirdi. 4 kısa ve kombine savunma denemeleri yapan Karşıyaka bu bölümde istediği etkiyi yaratamazken, yükselen tempoya paralel açık saha koşularıyla fark yaratan Motley etkili oldu ve ev sahibi çift haneli farkla soyunma odasına gitti.
• İkinci yarıya ritmini koruyarak başlayan Fenerbahçe, Guduric’in ikili oyunlar sonrası yarattığı pozisyonlar ve Sertaç&Melih ikilisinin yakaladığı yüksek yüzdelerle farkı açmaya devam etti. Karşıyaka ise farkı azaltma şansı bulabileceği açık saha fırsatlarını yaptığı top kayıplarıyla değerlendiremezken, skorun aleyhinde gelişmesini engelleyemedi. Artan farka rağmen topu itmeye ve yüksek tempolarda oynama çabasına devam eden ev sahibi; Papagiannis’in içeriden ve dışarıdan yaptığı katkıya, Şehmus’un çembere atak ederek bulduğu sayılarla verdiği destekle kontrolde kalmaya devam etti. Fenerbahçe’nin Bologna, Karşıyaka’nın Tenerife maçları öncesi farkın ciddi seviyelere gelmesiyle beraber rotasyonlar genişlerken, ev sahibinin kontrolünde devam eden oyun karşılıklı sayılarla sonlandı. McCollum&Hillard ikilisinin 5/24’lük saha içi isabet oranında ve 4 asistte kalmasına paralel, Karşıyaka hücumları akıcılık ve paylaşım açısından istediği ritmi yakalayamadı. Fenerbahçe ise ilk çeyrekten sonra kontrolüne aldığı maçta, 28 asistle oynayarak verimli bir hücum günü geçirdi.

YUKATEL MERKEZEFENDİ BELEDİYE BASKET: 83 – REEDER SAMSUNSPOR: 74

• Denizli hücum organizasyonu açısından maça daha iyi giren taraf olurken, Mason’un ikili oyunları ve Wright’in boyalı alan sayıları ile düzen içerisinde üretken başladı. Samsun ise adam değişme savunmasına karşı net pozisyon üretmekte zorlanırken, Washington’un şut performansı ve Kyser’in hücum ribaundları ile bireysel çözümlerin yardımıyla skorda kaldı. Oyunun devamında Mason’un ikili oyunları sonrası elde edilen pozisyon kalitesinin düşmesi ve topun elinde fazla kalması Denizli hücumlarının ritmini aşşağı çekerken, Muhaymin verdiği şut katkısıyla takımının ivmeyi kaybettiği dönemde skora destek oldu. Samsun ise adapte olduğu adam değişme savunmasına karşı uzunlarının bitiricilik ve pasör özelliklerini kullanarak oyunun dengede kalmasını sağlarken; Denizli’nin ağırlıklı olarak yerli isimlerle sahada kaldığı dönemde düşen 1×1 savunma performansına paralel skor üretme anlamında rahatlayarak öne geçti. Deplasman ekibi Mason&Wright ikili oyun bağlantısını kesmek için yaptığı savunmadan ve köşeden boyalı alana gelerek yaptığı kurgudan Muhaymin’den yediği sayılar dışında verim alırken, hücumda üretken bir devre geçirmemesine rağmen soyunma odasına önde gitti.
• İki takımın da tempoyu yükseltmeye ve erken deneme atışlarıyla ritme girmeye çalıştığı bölümde düşük yüzdelerle, kısır döngü devam etti. Bu bölümde hücumda organizasyon kaliteleri düşük seviyede seyrederken; Denizli Berke ve Badzim’in yay gerisinden bulduğu isabetlerle, Samsun’da Henry’nin yarattığı bireysel çözümlerle oyunda kaldı. Deplasman ekibi Wright’ın dışarıda olduğu bölümü iyi değerlendiremezken; bu sekansta farklı isimlerden katkı alarak oyunu dengede tutmayı başaran Denizli, skorer ismin oyuna girişiyle beraber momentumu lehine çevirerek öne geçti. Samsun hücumları organizasyon problemi yaşamaya devam edip, 1×1 tercihlere kalmaya devam ederken; açık saha fırsatlarıyla beraber yakaladığı ivmeyi koruyan ev sahibi ekip farkı çift hanelere çekti. Son iki dakikaya dokuz sayı önde giren Denizli, bu noktadan sonra ise temposunu kaybetti ve kötü tercihlerle skor bulmakta zorlandı. Mooney&Henry ikilisinden gelen isabetlerle skora yaklaşan Samsun, maç boyunca kırılma anlarında ki şutlarıyla büyük katkı veren Washington’un sayısı ile oyunu eşitledi. İki takımında yorgunluğa paralel zor tercihler ve top kayıpları yaparak geçirdiği uzatma periyodunda, Mason&Badzim ile kısa performansını daha iyi alan Denizli galibiyete ulaştı. Ev sahibinde uzatmada oynamayan Wright 22 sayı, istediği yüzdeleri yakalayamayan Mason 11 asistle farkı parametrelere etki ederken; esas farkı Badzim&Muhaymin&Berke üçlüsünün bulduğu 32 sayı yarattı. Samsun ise savunmada ki planından belli ölçüde istediğini almasına karşın, hücumda galibiyete yetecek üretkenliğe kavuşamayıp 15 asistte kalarak sahadan mağlup ayrıldı.