- Reklam-
REEDER SAMSUNSPOR:95 – YUKATEL MERKEZEFENDİ BELEDİYESİ BASKET: 85
- Samsunspor; 95 sayısının 88’ini 6 oyuncudan bulup, 23 asist ile oynayarak istediği hücum ritmini yakaladığı günde galibiyete ulaştı. Genelde 2 yönlendiricin yanında, fiziksel 3 numara ve şut atabilen uzunlar ile kombinlenmiş 5’leri gördüğümüz ev sahibi, maça iyi başlamasa da Henry ve Doğan’ın kenardan getirdiği skor katkısı ile öne geçti ve maç boyunca avantajını kaybetmedi. Crawford’un özel performansının dışında, diğer 4 yabancısından ve Göktuğ’dan ciddi skor katkısı aldı. Rakip top kayıplarına yüzdeli ceza keserlerken, özellikle ikinci yarıda hızlı hücum sayılarında da ciddi fark yarattılar. Denizli’nin 4 kısaya dönerek biraz olsun ivmelendiği bölümü; Crawford’un skorer oyunu ile birlikte, Levi’yi kullanarak lehlerine çevirip kendileri adına önemli bir galibiyet aldılar.
- Denizli; Robinson’un yokluğu, yerli kadrosunun tecrübesizliği ile birleşince organize olmakta zorlandı ve 23 top kaybı yaptı. Bitirici olacakları senaryoda verimleri artacak Hudson ve Lomazs’ı mecburen yönlendirici olarak kullanınca, hücumu sonlandırma noktasında istediklerini alamadılar. Samsun’un agresif ikili oyun savunmasında, boyalı alanı koruma öncelikli yardımlarına ceza kesecek dış atış yüzdesine ulaşamayıp ( Hudson hariç 5/21 ) yine bu savunmadan ötürü, Oturu’yu ikili oyun sonrasında istedikleri noktalarda topla buluşturamadılar. Maç sonuna doğru Oturu’nun sırtı dönük 1×1’lerini devreye sokup skora yaklaşmaya çalıştılar ama yeterli olmadı. Savunma kaynaklı sayılara çok ihtiyaç duydukları bir günde, 95 sayı yiyerek bu şansı elde edemediler. Yerlilerin lige adaptasyon süreci bitip, tam kadro olana kadar onlardan en üst performanslarını beklemek gerçekçi olmayacaktır.
BAHÇEŞEHİR KOLEJİ: 91 – ALİAĞA PETKİMSPOR: 80
- Bahçeşehir Koleji; Cavanough’un hem sırtı dönük oyunlar hem de şut performansı ile fark yaratması ve Arca’nın da verimli bir şekilde etrafında ki parçaları devreye sokmasıyla skoru ele aldı. Petkim ise düşük enerji ile başladığı maçta, 4 numarada ki adam değişimi savunmasına atak dışında hücumda üretmekte zorlandı. Yunus’a aşağıdan geçerek yapılan ikili oyun savunması karşısında set temposunu istedikleri seviyeye çekemediler ve Efianayi’i bitirici rolde kullanacak aksiyonları yaratamadılar. Hücumda ki verimsizlikleri, Bahçeşehir için hızlı hücum sayılarına dönüştü ve ev sahibi farkı açtı. Oyunun devamında çembere yaklaşarak oynamaya başlayan Petkim bir parça ivme kazanıp; Yunus’un da şutundan risk alınarak yapılan savunmaya karşı arka arkaya isabetleri sayesinde, oyun farkının daha fazla olduğu devrede skordan çok uzaklaşmadı.
- İkinci devrede Bouteille ve Maxim ile skor üreten ev sahibine karşı Petkim, Efianayi dışında opsiyon yaratamadı. Petkim’in Simmons ile ikili oyun savunmasında agresifleştiği kısımda istediği akıcılığı yakalayamayan Bahçeşehir; hızlı hücum sayıları ve Boutsiele’nin çembere yakın oynamasıyla kontrolü yeniden ele geçirdi. Onun çember etrafında veya kısa devrilmeler sonrası topa değdiği bölümler Bahçeşehir’in hücum kalitesini direkt etkiliyor. Son çeyrekte agresif savunma ile kontrolü elinde tutan rakibine karşı düzen dışı atışlarla çözüm arayan Petkim istediğini alamadı. Aldridge&Simmons ikilisinin istikrarlı fark yarattığı bölümün savunma olduğunu düşününce 3 kısa yabancısından alacağı katkı Petkim adına belirleyici olmaya devam edecektir. Özellikle bitirici pozisyonunda verimi artan Efianayi’nin organizasyon içerisinde ki kullanım kalitesi, Zoriks&Thomas ikilisinin üretim gücüne direkt olarak bağlı. Kendilerinden daha geniş bir kadro karşısında, bu iki isimin geçen haftaya nazaran düşük kalan performansları skora çok yaklaşamamalarına neden oldu.
ONVO BÜYÜKÇEKMECE: 84 – TÜRK TELEKOM: 83
- Upson-Enoch ile topun üzerinde agresif kalarak yapılan ikili oyun savunmalarına karşı, iki takımda istediği ritimde başlayamadı. Hücumda genelde ilk aksiyonlardan çözüm aranan oyunda; Çekmece Reed’in, Telekom Adams’ın açık sahada ki çember ataklarıyla skorda kaldı. Oyunun devamında Çekmece adına Alex Perez’in, ikili oyunları dribbling yerine pas ile kırmaya başlaması farklı isimleri devreye soktu. Bu sayede Leon, Bruinsma ve Reed ile dışarıdan, Upson ile içeriden pozisyonlar ürettiler. Telekom ise savunma kaynaklı açık saha sayıları ile oyunda kalmaya çalıştı. Geniş rotasyonla oynayan ve savunma standardını belli bir seviyeye çeken Telekom, hücum kısmında ise aynı verimde performans gösteremedi. Topu yönlendiren ve skoru arayan isimlerin sürekli değişkenlik göstermesi, yarı sahada ki ritimlerini bulmalarını engelledi.
- İkinci yarıda Çekmece ters eşleşmeleri kullanarak ve hızlı hücumlarda Upson’un trailer koşuları ile öne geçti. Telekom ise savunma kaynaklı sayıların yanına, Wallace’ın çember ataklarını ekleyince skoru dengeledi. Son çeyrekte Palmer’ın devreye girmesi ve açık saha etkinliğinin devamıyla Telekom farkı çift hanelere çekti. Çekmece organizasyondan uzaklaştığı ve özellikle Reed’den katkı alamadığı bölümde, Kendrick Ray’in bireysel yeteneğiyle oyunda kaldı. Telekom’un hücumda organize olamadığı son bölümde ise Alex Perez özel bir sekansla; arka arkaya 8 sayıyla skoru dengeledi, Reed ise son bölümde ki 5 sayısıyla galibiyeti takımına kazandırdı. Uzunlarının verimi kısalarının performansına doğru orantılı bir takım olan Çekmece, Perez&Ray&Reed üçlüsünden parça parça istediğini aldığı günde kendi adına çok önemli olan maçı kazandı.
BURSASPOR INFO YATIRIM: 68 – DARÜŞŞAFAKA: 64
- Darüşşafaka’nın erken ikili oyunlar, Bursaspor’un sırtı dönük 1×1’ler ve çıkış oyunlarıyla savunma dengesini bozup pozisyon üretmeye çalıştığı ilk bölüm, iki takımda düşük yüzdelerde kaldı. Darüşşafaka’da Jones’ın yokluğu, Rahkman’ın yaratıcı rolde düşük performansı ve Withers’ın şut ritmini bulamamasının etkisiyle; oyun genelde Rıdvan’ın açık saha opsiyonları ve Allmann’ın ikili oyunlarına kaldı. Bursaspor ise oyun kurucularına karşı alttan geçilerek yapılan ikili oyun savunmalarından dolayı çözümü farklı hücum tiplerinde aradı. İki takımın da hücum sahasında çok verimli geçirmediği devrede ki farkı Bursaspor’un çembere yakın oynama gayreti belirledi. Ev sahibi ekip boyalı alandan %64 ile yüksek bir yüzde yakalarken, Daçka bu devrede 21 tane üç sayılık atış denedi ve %24 ile düşük bir yüzdede kaldı.
- İkinci devre başında ise tam tersi bir durum gördük. Bursaspor organizasyondan uzak, zorlama 1×1’ler üzerinden çözüm ararken; Daçka boyalı alana yapılan agresif penetreler ile rakibini yıprattı. Oyunun devamında Allmann ve Rıdvan’la hem yarı saha hem açık sahada çembere atak ederek skoru dengeleyip, Timma’nın dış atışları ve Muhsin’in hücum ribaundu katkısıyla öne geçtiler. Bu bölümde ellerine farkı açma şansı geldi ama topu paylaşarak yakaladıkları ivmeyi; maç başındakine benzer, erken aksiyonlar sonucu yapılan deneme atışlarıyla kaybettiler. Özellikle kendini bulmak isteyen Allmann bu çeyrekte 0/8 ile oynayarak takımın hücum ritmini aşağıya çekti. Bursaspor ise son bölümde topu tamamen Floyd’a teslim ederek, onun penetreleri üzerinden skor bulmayı başardı. Daçka’nın Rahkman ile top çıkartırken yaptığı iki top kaybı Bursaspor’a skor olarak döndü ve ev sahibi ilk galibiyetini aldı.
GALATASARAY EKMAS: 85 – MANİSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE SPOR: 81
- Galatasaray; maça geçen haftaya benzer şekilde, kısaların çıkış oyunları ve uzunların kısa devrilme opsiyonlarını kullanarak başladı. Özellikle Samet ve Halilovic’in pas istasyonu olup, topa değdiği hücumların çoğunda doğru atışları buldular ama yüzdeleri düşük kaldı. Manisa ise 4 numara ile yapılan adam değişim savunmasına Russell’ın 1×1’leri ile atak edip pozisyon üretirken, Cruz’un skorer oyunu ve Roberson’un erken ikili oyun sonrası isabetleri ile farkı açtı. O ana kadar savunma sertliğini oturtamayan Galatasaray’da Göksenin’in oyuna dahil olmasıyla durum değişti. Topa baskı, hücum ribaundu, alçak post 1×1’leri gibi bir çok parametrede oyuna etki eden Göksenin, oyunun momentumunu takımı lehine çevirdi. Bu bölümde kısaların tempoyu ayarlayamadığı Manisa, Terry’i hatırlayarak çözüm ürettiği kısımlarda skor buldu ama genel olarak ritimden uzaklaştı.
- İlk devre 4 numaradan adam değişimi savunmasında sorun yaşayan Galatasaray, ikinci yarıya Yeboah’ı bu pozisyona kaydırıp kısalarak başladı. Kısa kısa perdeleme aksiyonlarını kullanıp, rakibin iletişim sorunları nedeniyle yakaladıkları kolay atışlardan faydalanamadılar. Manisa’da ise Russell’ın etrafını devreye sokma çabası, Dorukhan’ın da yüzdeli atışları ile birleşince skor tekrar dengeye geldi. Oyunun devamında Galatasaray Sadık’la normal düzenine geçerken, Manisa Luther-Ayberk ikilisi ile çift 4 sahada kaldı ama bu bölümde Russell’ın bireysel çözüm arayışı ile hücum dengesini kaybetti. Buğrahan ile organizasyon kalitesi artan ev sahibi, Roberson’un erken ikili oyunlarını durduramadı. Yine Roberson’un adam eksilterek etrafına yaptığı servislerde Luther ciddi katkı verdi, skor dengesi devam etti. Son bölümde küçük detaylar galibi belirledi. Manisa çok daha yüksek yüzdelerle oynamasına karşın, verdiği 20 hücum ribaundu ve beraberinde ki ikinci atış sayılarıyla bu istatistiği sonuca dönüştüremedi.
ÇAĞDAŞ BODRUMSPOR: 75 – ANADOLU EFES: 87
- Bodrumspor’un enerji olarak geçen haftaya göre farklı görüntüsü ve yarattığı atmosfer; Anadolu Efes’in Barcelona deplasmanı dönüşü farklı bir rotasyonla oynaması ile birleşince son çeyreğe kadar dengede giden bir oyun izledik. Oyunun başında Bodrumspor; sahte perdelemelerle Anadolu Efes’in adam değişim savunmasındaki iletişim eksikliğine Johsnon&Artis ile ceza keserken, Efes ise Beaubois’in çıkış oyunları ile skor üretti. Bodrumspor savunmada enerjisi ile çaldığı toplarla kolay sayılar bulurken, Efes bu bölümde organize olmakta zorlandı ve agresif ikili oyun savunmalarına karşı basit top kayıpları yaptı. Hakan-Erkan ve Moore-Salih eşleşmelerini kullanarak skor üreten ev sahibine, Efes ise ikili oyun kaynaklı organizasyonlarla cevap verdi. Bodrumspor, Artis’in Hollatz’a karşı kurduğu üstünlük ve Fatih’in katkısı ile skordan uzaklaşmadan devreye girmeyi başardı.
- İkinci yarıya çembere giderek ve adam değişme savunmasına karşı penetre paslarla topu paylaşarak başlayan ev sahibine; Efes, Jones’un kısa devrilmeleri ve Beaubois ile cevap vermeye devam etti. Hücumda penetreler sonrası Efes’in top tarafından aldığı riskleri Can Uğur ile cezalandıran Bodrumspor, Moore’dan da ciddi hücum ribaundu katkısı aldı. Son çeyreğe Bodrum Johnson’u 4’e, Efes Willis’i 5’e atarak başladı ama iki takımda bu denemelerde çok ısrarcı olmadı. Efes’in Thompson’un çember atakları, Jones’un kısa devrilmeleri ile daha organize gözüktüğü son bölümlerde, Bodrumspor 1×1’ler üzerinden cevap vermeye çalıştı. Johnson&Artis liderliğinde daha dengeli bir görüntü verirlerken, Warren’ın bu ikiliye dahil olduğu kısımda organize olmakta zorlandılar. Son bölümde adam değişme savunmasına dönen rakibi karşısında skor üretmekte zorlanmayan Efes sahadan galibiyetle ayrıldı. Bodrum, Alibegovic’in yokluğunda hücumda önemli bir opsiyonunu kullanamadı ama bu durum savunmada dirençlerini yükselten bir detay oldu. Maçı kaybetmelerine rağmen; çok zor iki rakiple başlayan fikstürden, bu maçtaki iyi görüntüyle pozitif çıktılar.
BEŞİKTAŞ EMLAKJET: 69 – TOFAŞ: 54
- Beşiktaş; sakatlık sorunlarıyla uğraştığı bu dönemde, 3 resmi maçta ortalama 60 sayıya izin verdi ve tüm oyunları savunma maçı haline getirerek karar verici konumuna geldi. Tofaş, Homesley’in boyalı alan atakları ve yakalanan ters eşleşmelerde Tolga’nın sırtı dönük oyunları ile skor üreterek başladı. Beşiktaş ise adam değişme savunmasına karşı bulduğu sayılar ile cevap verdi. Tofaş Matthews’a atak ettiği bölümde istediğini alırken, Beşiktaş ise Yiğit’in katkısı ile oyunda kaldı ama hücumda ki ritimsizliğin etkisi savunma direncine negatif yansıdı. Devamında Matthews’ı oyun kurucu pozisyonuna atarak 4 uzunla büyüyen Beşiktaş, savunmada ki agresifliğini arttırırken hücumda da bu beşin fiziksel avantajını ters eşleşmelerle kullandı. Tofaş kısaları bu bölümü organizasyondan dışı zorlama atışlar ile değerlendirmek isteyince Beşiktaş devreye önde girdi.
- İkinci yarıya yine Matthews’ın oyun kurucu olduğu, fiziksel bir 5’le başlayan Beşiktaş savunma sahasındaki agresifliğini daha da arttırdı, Tofaş uzun süre skor bulamadı. Hücumda da ikili oyunlar esnasında kurgulanan sahte çıkış oyunları ile Tofaş’ın yardım savunmalarını probleme sokup, çembere yakın skor ürettiler. Savunmada giderek sertleşen Beşiktaş’a karşı Tofaş’ın ilk saha içi isabeti çeyrek bitimine 02:30 kala geldi. Savunma enerjisi ile beraber rakibinin savunmada düşen direncini hücumda cezalandırmaya devam eden ev sahibi farkı açarak son çeyreğe girdi ve farkı belirli seviyelerde tutarak galibiyete ulaştı. Tofaş’ta Ege Demir’in performansı ilerisi için umut verirken, 7 yabancılı rotasyonunun ritme girmesi için Avrupa kupasının başlaması onlar adına pozitif olacaktır. Beşiktaş ise daralan rotasyonun realitesini kabul edip; takım kimliğini sezonun çok başında buldu, farklı 5’ler deneyerek gelecek için opsiyonlarını arttırma şansı yakaladı.
PINAR KARŞIYAKA: 84 – FENERBAHÇE BEKO: 79
- Fenerbahçe; ikili oyunlara agresif çıkıp, top tarafına pası engelleyecek şekilde pozisyon alan Karşıyaka’ya karşı Motley ile skor üreterek başladı. Karşıyaka ise adam değişme savunmasına karşı yüksek ikili oyunları kullanıp, özellikle ters eşleşmelere karşı zayıf taraftan gelen yardımları direkt pas ile cezalandırıp close out ataklar üzerinden pozisyon üretti. İkili oyun savunmasını daha aşağı çeken rakibine karşı kısaların boyalı alana atakları ile pozisyon arayan Fenerbahçe, düşük yüzdelerde kaldı. Net ribaunt aldıkça temposunu yükselten, iç saha enerjisini yakalamaya başlayan ev sahibi skorda öne geçti. Oyunun Şehmus’a kaldığı kısımda, ikili oyunlara alttan geçilerek yapılan savunmaya karşı kötü tercihler yapan Fenerbahçe ritmini tamamen kaybetti. Karşıyaka ise ters eşleşmeleri kullanmaya devam edip, adam değişirken iletişim sorunları yaşayan rakibine yüksek yüzdelerle ceza kesti ve devreyi önde geçti.
- Devreye ikili oyun savunmasına agresif ikili sıkıştırmalara dönerek başlayan Fenerbahçe, rakibin hızını keserek skora yaklaştı. Bu bölümde bireysel çözümler arayan Karşıyaka, ilk devre yüzdelerini yakalayamadı ama çok sayıda hücum ribaundu ile oyun kontrolünü bırakmadı. Fenerbahçe hücumda organize olamadıkça oyundan düştü, enerjisi giderek artan Karşıyaka farkı yükseltti ama maçı bitirme arzusuyla kullanılan erken atışlarla ritim kaybetti. Bu bölümde Guduric’in çembere yaptığı ataklar ve uzunların dış atışları ile skora yaklaşıp, Guduric&Madar ikilisi ile Deniz’e atak edip sonuç aldı ve oyuna ortak oldu ama en kritik hücumda yaptıkları top kaybı son adımı atmalarını engelledi. Serbest atışlarda hata yapmayan Karşıyaka, bildiğimiz iç saha ritmini yine büyük bir maçta yakalayarak ilk galibiyetini elde etti. Fenerbahçe ise aradığı kısayı oyun genelinde bulamadığı günde sahadan mağlubiyetle ayrıldı.
- Reklam-