Anneler Günü’nde Ender Arslan’ın eşi, Alisa Arslan’ın annesi Buket Arslan’i konuk aldık…
Siz tanıştığınızda Ender abi aktif oyunculuk kariyerine devam ediyordu. Onun çok yoğun bir tempoda olması ve sık sık deplasmanlara gidiyor olması sizi ne kadar zorlamıştı? Çok başlarda pes etmeyi düşündüğünüz olmuş muydu?
Ben de bir sporcu olduğum için bir sporcunun yaşamının zorluklarını gayet iyi biliyordum. Bu yüzden fazla zorlandığımı söyleyemem. İkimizinde yoğun temposu bizi zaman zaman zorladı ama bu duruma alışkın olmanın avantajlarını yaşadık. Birbirimize her zaman destek olarak bu süreci yönetmeye çalıştık.
Siz Ender abiden önce basketbolla ne kadar ilgiliydiniz? Ender abiyle ilginiz ne kadar yukarı çıktı?
Ben Ender’le tanıştığımda zaten basketbol oynuyordum. Aslında tanışmamız da basketbol sayesinde oldu. Onun basketbola olan sevgisi, tutkusu ve onu sahada izlemek ilgimi her geçen gün daha da arttırdı.
Ender abi Türk basketbolunun en değerli isimlerinin başında geliyor. Onunla herkesin gururlanması, sevinmesi size nasıl hissettiriyor?
Bu durum tabii ki beni deçok mutlu ediyor. Çünkü ben de eşimle gurur duyuyorum. Onun yanında olmak ve onun başarılarını paylaşmak benim için büyük bir mutluluk.
Maçlarında genelde sizi hep salonda görüyorduk. O anları bize tarif edebilir misiniz? Şüphesiz bir tarafta hem onun iyi performansını izlemek isterken bir taraftan en ufak temasta bir şey olacak korkusu yaşadınız değil mi?
Tabii ki Ender’e destek vermek için her maçına gitmeye çalışıyordum ve her maç benim için heyecan verici oluyordu. Çünkü hem bireysel olarak iyi oynamasını hem de takımının kazanmasını istiyordum. Aynı zamanda maçları sakatlanmadan tamamlama kaygısını yaşıyordum.
Sizin en çok duygulanıp gururlandığınız an hangisi olmuştu desem ilk hangi an gelir? Biliyorum pek çok önemli başarıya sahip birisi Ender abi. Siz de duygusal olarak çok ayrı bir yerde olan an varsa onu sormak istemiştim.
Enderin 2006 yılında Japonya‘daki Dünya Şampiyonası’nda Litvanya‘ya karşı attığı son saniye üçlüğü ve Galatasaray kaptanı olarak şampiyonluk kupasını kaldırdığı an benim için en gurur verici andı. Takım olarak da 2010 Dünya Şampiyonası’nda kürsüye çıktıkları anı söyleyebilirim.
Aktif oyunculuk kariyeri bittiği zaman bir an içinizden en azından artık deplasmanlar ve o tempodan uzak olabileceğiz dediğiniz olmuş muydu. Antrenörlük kariyerine başlaması sizi bu anlamda sadece ne kadar mutlu etti?
Oyunculuğunun son senesinde artık daha rahat ve planlı bir yaşam süreceğimizi konuşuyorduk fakat çok geçmeden yanıldığımı anladım. Antrenörlük kariyerine Avrupa kupası oynayan bir takımda başlaması hiçbir şeyin değişmemesine neden oldu. Ama bu işi ne kadar sevdiğini bildiğim için tabii ki de destek olmaya devam ediyorum.
Boş zamanlarda evde size ne kadar yardımcı oluyor, yoksa mutfağa girmemesini tercih ederim mi dersiniz?
Açıkçası oyunculuk zamanında dinlenmekten başka hiçbir şey yapmıyordu. Basketbolu bıraktıktan sonra gerçekten her konuda yardımcı olduğunu söyleyebilirim özellikle mutfakta yemek yapmakta çok başarılıdır.
Kızınız Alisa büyüdü. Küçükken onunla ilgilenmekte ne kadar başarılıydı?
Elinden geldiği kadar ilgiliydi ancak Alisa doğduğunda çok yoğun temposu olduğu için ona çok fazla vakit geçirememekten şikayetçiydi.
Ender abinin sizi en çok zorlayan bir huyu var mı yoksa her zaman ılımlıdır. Sorun çıkarmaz ve hiç sinirlenmem mi dersiniz?
Ender çok rahat ve kaygı seviyesi çok düşük bir insan. Bu bazı durumlarda benim için zorlayıcı olabiliyor.
Bazen antrenörlük kariyerinde olsun oyunculuk kariyerinde olsun kötü biten maçın ardından genelde oyuncular konuşmamayı tercih ediyorlar. Siz de öyle kötü zamanlar nasıl geçiyordu?
Bu konuda çok şanslı olduğumu söyleyebilirim, 22 yıllık kariyeri boyunca hiçbir maçtan sonra kötü bir mağlubiyeti veya kötü bir oyununu eve yansıtmamıştır hatta buna çok özen göstermiştir.
Ender abi çok eğlenceli biri olduğu herkesin bildiği bir gerçek. Alisa ile en eğlenceli anlarda neler yapıyorlar? Basketbolla ne kadar ilgileniyor?
Alisa yapı olarak babasına çok benziyor ve bu anlamda birlikte çok eğlendiklerini söyleyebilirim. Alisa şu an voleybolcu olduğu için basketbola pek bir ilgisi yok ancak babasının her maçına destek için gidiyor.
Transfer dönemlerinde yaşanan şehir değişiklikleri sizi ne kadar zorladı? Mevcut düzende kalsanız da yeni şehirde olsanız ikisi de zor durum olsa gerek.
Aslında bu durum ikiye ayırabiliriz çocuklu ve çocuksuz dönem olarak. Alisa yokken Ender’le bir sezon yurt dışında yaşadık. Sadece ikimizken bu duruma adapte olmak çok daha kolay oldu. Alisa doğduktan sonra iki farklı şehirde bulunduk. İşin içine okul ve Alisa’nın küçük yaşta uyum sağlama durumları girince tabii ki daha zorlayıcı oldu. Ama biz birbirimize destek ve yardımcı olarak zorlanmadan mutlu bir şekilde yaşadık.
Size hayatınızın en özel duygularından biri olan annelik duygusunu yaşatan, hayat arkadaşınız ve Türk basketbolunun en kıymetli isimlerinden Ender Arslan için son olarak neler söylemek istersiniz?
Ender gibi bir eşe sahip olduğum için çok şanslıyım. Kariyeri boyunca başarılarıyla beni gururlandırırken aynı zamanda harika bir eş ve harika bir baba olmayı başarabildiği için kendisine teşekkür etmek istiyorum.