- Reklam-
Anadolu Efes Koçu Erdem Can, Kızılyıldız maçı öncesinde Sırbistan kaynaklı Meridian Sport’a açıklamalarda bulundu. Can, yaptığı açıklamalarda Fenerbahçe Beko dönemine, Zeljko Obradovic ile ilişkisine, sezon öncesi hazırlık maçında koç Obradovic‘in elini öpmesine dair soruları yanıtladı.
- El öpmek bizim kültürümüzün bir parçası. Artık böyle jestleri çok görmüyoruz ama sanırım ben biraz eski kafalıyım. El öpmek sadece yaşlı insanlara yapılan bir jest değildir, mesela üniversiteden bir öğretmenimi gördüğüm zaman da gidip elini öperim. Bu bizim kültürümüzde bir saygı göstergesidir. Bu konuda bana gelen eleştiriler umrumda değil, beni bu konuda eleştirenlerin kafasından neler geçiyor gerçekten bilmiyorum. Dediğim gibi kesinlikle umrumda değil. Ben ne yaptığımı ve niye yaptığımı çok iyi biliyorum, o an kariyerim açısından çok özel bir andı. Zeljko Obradovic’in karşısına ilk kez bir başantrenör olarak çıkmıştıö ve o anı hayatımın sonuna dek unutmayacağım. Bu yüzden insanların ne söyledikleriyle ilgilenmiyorum.
- Zeljko Fenerbahçe‘ye geldiği zaman (2013) ilk başta beni tanımıyordu. Salondaki ofisinde tanıştık, benden birkaç dosya hazırlamamı istedi. Zeljko benden bir şey istediği için çok heyecanlanmıştım, bu yüzden tüm gece boyunca çalıştım. Benden istediklerini olabilecek en detaylı şekilde hazırlamaya çabaladım. Sonrasında kaldığı otele gittim ve hazırladığım dosyaları teslim ettim. Her şey o andan sonra başladı, koç olarak bana değer verdi ve her daim çok yardımcı oldu.
- NBA‘e gitmemdeki en büyük faktör Zeljko. Ayrıca Igor Kokoskov’un da çok büyük payı var, beni Utah Jazz‘dakilere tanıtan kişi Kokoskov’du. Zeljko ise her daim bana inandı, oyuncuların önünde hep saygıyla yaklaştı. Fenerbahçe’de çok büyük sorumluluklarım ve önemli bir rolüm vardı. Zeljko gibi bir liderin bana güvenip şans vermesi, beni bu şansı hak ettiğimi kanıtlamak için hep çok çalışmaya itti.
- Igor Kokoskov ile de aramda hep güzel bir iletişim oldu. Birbirimizle çok şey paylaştık, NBA hakkında sohbetler ettik. Ayrıca bana Fenerbahçe’deyken büyük yardımı dokundu. O da tıpkı Zeljko gibi bana çok güvendi. İşler kötü giderken bile hep bir arada kaldık, sonrasında toparlandık ve maçlar kazanmaya başladık. Kazanmak önemlidir ama kazanmaktan daha önemlisi iyi bir insan olmaktır. Birine güvendiğiniz zaman birlikte gelişirsiniz. Sonuçlar ne olursa olsun hep o insanın arkasında durmaya hazır olursunuz.
- Reklam-
Bizim kültürümüzde başka bir meslektaşının adını herkesin içinde olumsuz bir çağrışım yapacak şekilde anarak oyuncusuna basketbol dışı yaşamı da kapsayacak şekilde genelleme yaparak hakaret etme var mıdır?…..
Duayenimiz Aydın Örs’ün elini herkesin içinde öpmem rekabet var diyen onun sayesinde koç olabilmiş ego ve kibir abidesi, saygısız okusun da ders alsın diyeceğim ama nerede onda o izan?