Fenerbahçe play-off’un ilk maçında Monaco‘yu deplasmanda uzatma sonunda 95-91 yenerek saha avantajını çaldı.
Fenerbahçe maç içinde biraz çaresizlikten biraz da taktik tercih ile çok kısa beşlerle oynayarak rakibin uzun oyuncularını rotasyon dışına itti. Sestina maçın sürpriz ismi olurken kendisiyle ilgili şüphe duyanlara play-off’ta adeta maç kazandırarak susturdu.
Scottie Wilbekin ve Tarık Biberovic maç içinde sakatlanırken maça kadar oynayıp oynamayaağı belli olmayan Motley de karşılaşmada forma giymedi.
Maçın ilk çeyreğinde Monaco hakim taraftı. Seyirci desteğiyle çok motive giren rakibimize savunmada hiç cevap veremedik. İstediği her şekilde üretim sağlayan Monaco’ya karşı hücumda da pek istediğimizi yapamayınca fark bir anda çift hanelere çıktı. İlk çeyrek sonunda çözümsüz bir şekilde 26-15 gerideydik.
İkinci çeyreğe 5 kısa şokuyla başlayıp rakibi de kısalttık. Bu tercihimiz çok iyi sonuç verdi. Hem oyunu hem tempoyu kontrol edince skor da yavaş yavaş istediğimiz noktalara geldi. Sestina’nın çok ekstra katkısı da gelince oyuna tutunduk. Devre arasına 46-37 geride ama oyun olarak çok daha iyi durumda girdik.
Üçüncü çeyreğe ilk devre sonunda yakaladığımız havayı taşımayı bildik. 8-0’lık serimiz erken bir mola aldırdı rakibe. Mola dönüşü 3 dakika sayı bulamadık ama günün x faktörü Sestina üçlükle nefes aldırdı. Çeyrek sonunda Sertaç’tan katkı alırken son saniyede Calathes’in mütihş üçlüğüyle son çeyreğe sadece 1 sayı farkla 61-60 geride gittik.
Calathes’in serbest atışlarıyla ilk kez öne geçtik. Bu dakikadan sonra 3 dakikada 9-0 seri verdik ve ilk sayımızı anca Motiejunas kendini yere atınca serbest atıştan bulabildik. Son 5.20’ye girilirken 72-63 Monaco üstünlüğü vardı. bu dakikadan sonra ise Fenerbahçe fırtınası izledik. Bol bol çizgiye gidip savunmada çok iyi savaştık. Kolay fauller yapmayınca farkı eritmeye başladık. Tyler Dorsey iki üçlük isabetiyle farkı 1 sayıya indirdi. Loyd’un zor basketine Guduric ve Calathes ile cevap verik Nigel Hayes ise basketfaul ile çileği üzerine yerleştirdi. Son 1.30’a girilirken 4 sayı farkla üstünlüğümüz bulunuyordu. Blossogame’in üçlüğü sonrası hücumu kullanamayıp çizgiden rakibin iki sayısı da gelince 1 sayı farkla yenik duruma düştük. Calathes ikide bir serbest atış atıp skoru eşitledi. Maçın en kritik topunda Monaco’da James berbat bir tercih yapıp atışını kaçırdı. 10 saniye kala top bize geçti ve molamızı aldık. Son topta Guduric istediği pozisyonu da buldu ama isabeti bulamadı maç uzadı.
Uzatmalarda Nigel Hayes Davis muhteşem bir performans sergilerken Calathes de katkı verince farkı 1.35 kala 8 sayıya çıkardık. Bazı basit hatalar yaptık ve fark eridi ama yine de kalan sürede daha iyi oynayarak karşılaşmayı 95-91 kazanmayı bildik.
Öne çıkanlar…
Monaco: Elie Okobo 19 sayı, 1 ribaund, 3 asist, Jordan Loyd 16 sayı, 2 ribaund, 2 asist, Donatas Motiejunas 12 sayı, 3 ribaund, 1 asist, Mike James 14 sayı, 1 ribaund, 2 asist, Alpha Diallo 10 sayı, 4 ribaund, 2 asist
Fenerbaçe BEKO: Nigel Hayes 19 sayı, 7 ribaund, 1 asist, Marko Guduric 11 sayı, 3 ribaund, 4 asist, Tyler Dorsey 13 sayı, 7 ribaund, 5 asist, Nick Calathes 17 sayı, 4 ribaund, 2 asist, Nathas Sestina 16 sayı, 5 ribaund
Motley ve maç içinde de Wilbekin’in sakatlığına ve bazı oyunculardan verim alınmamasına rağmen takım muazzam mücadele etti sürpriz isim Nate de katkı verince galibiyet geldi tüm takıma tebrikler ancak son anlardaki faul atışlarını sokamadık ki bu durum aleyhimize olabilirdi…
Üçte biten voleybol maçı gibi bu tur. Setlerde 1-0 öndeyiz, az sonra ikinci set başlıyor. Heyecanlandık, “set” uzadı ve oh çeken biz olduk. Hepsi o. “Mayk” ve “adamlarının” ne zaman ne yapacağı belli olmaz, en doğrusu böylelerine karşı Kunter’in belirttiği gibi “bildiğini” oynamak. Ama bizim guardlar da “bildiğini” okumaya alışkın zaten, onların (bizim “mayklar”) da karşıya mı bize mi bela olacağı hiç belli olmuyor, maç içinde ikisi de oluyor. Sonuçta Melih-Şehmus’un eksikliklerinin hissedildiği bir maç daha geçti, iyi sıyırdık. Yöneticiler zaten bizim feryadımızı dikkate almaz, bari şu rezalet formaları kime yaptırıyorsanız, onlarla anlaşmayı bozun. Modern ve değişik olacağız diye zevksiz sonradan görme taklit işleri. Dededen kalma stilde Can Bartu’nun, Batur’un, Kozluca’nın Poyrazoğlu’nun Fener formaları giydirin bir bakın, dünya alem nasıl beğenir de izlemeye çalışır, görün. İlla yabancıların yapmasını beklemeyin bunu kafanızın yatıp da arkadan gelmeniz
için. Hele hele o kadın takımları yok mu… Onların ayrıca kesimleri ve boyutları çok komik. Önce Fransızlar sonra diğerleri düzeltti son yıllarda o kesimleri, siz de düzeltin artık, babalarının çamaşırını araklamış kız çocukları görüntüsünden kurtulsunlar onlar da.
Saati yanlış bildiğimden ilk 15 dkyı kaçırdım. Kalite olarak kötü, hakemler olarak kötü, basketbol ortamı olarak kötü (o molalarda verilen kırmızı ışığa hastayım) , yayın kötü, spiker kötü , amigo pardon yorumcu kötü, Monaco için ise rezalet bir maçtı.Dün oynayan maçlar, şuan oynanan Oly-Barca(kan gövdeyi götürüyor) maçı yanında play-off maçı değil de hazırlık maçı gibiydi.Haaaa mücadeleye laf yok bir de Jasi’ye… Açıkça oyunculardan çok o inanmış gibiydi , özellikle takım gerideyken; çünkü rakip hakkaten rezalet oynayıp önde götürüyordu maçı!!! Hatta arkadaşım yazdı; Wilbekin sakatlanınca maç ne olur diye , ben de; ” bu kadar kötü Monaco’yu bir daha bulamazsınız! maçı aldık aldık yoksa yazık olur” deyu yazdım! O zaman ilk önce Obradoviçlerden Sasa; bu kadar kötü maça hazırlanmaz be ya!?! Tek yaptığı gardlara ikili sıkıştırma yapma!?!? Haaa birde topu eline alan birebir oynayıp sallasın şutu demiş… Rezaletti, zaten Jasi bile inanamadı! son çare 5 kısa oynayınca Sasa’nın yaptıklarına!!! Size ne kadar kötü yönettiğini bir (“bu” lu!!!) örnekle açıklayalım; BU Monaco BU kısa Fb’ye BU kadar atletik oyuncu ile bir tane alley-opp yapamaz mı!?!? Maçın bence özeti bu… Play-offlar için yazarken Monaco formsuz geliyor; çünkü 2.liği kendi elleriyle verdiler Pana’ya demiş hatta 3.periyotta bitirecekleri maçları zar zor kazandıklarını ,son dönem çok yazmıştım.Gerci maç haftası röportajları okursanız Sasa ; ligi üçüncü bitirmemiz mucize vs gibi laflar edince , takım sanki ilk 4’ü yeterli görmüş!!! Parasal sıkıntı vs bilmem ama oyuncular bu maçlar için varlar , parayı geç alsa ne olur!!! Calates’ten profesyonellik öğrensinler.(Yine maçı aldı!!! hani yılın başında takımdan gitsin diye mobbing yapılan Calates) Geldik o zaman FB ‘ye , çok kötüydüler , ayaklarına gelen fırsatı az daha tepeceklerdi.AMMA VELAKİN Jasi; rakip koça baktı!!! pamuk şeker gibi , bir daha baktı hakkaten pamuk şeker, uzunu yokken döndü son son son çare pardon çarecik!!! Sestina’ya o da atınca 4de4 , -kameralara yansıyan görüntülerde- 36 diş gülerek moral verirken oyuncusuna şunu istemiştir Allah’tan; “lan inşallah bu Sasa , Moteijonas’ı almaz oyundan ve habire dışardan şut atamaya devam eder kısaları Amin”?!?!! Uzattık ama şunu yazmasam olmaz; Jasi resmen önceki selefine de mesaj verdi; Hemşerisini Pana’nın elinden 3katı para ile gereksiz yere takıma 1.5 milyon Euroluk bir paketle alan İtoudis’e ibret olsun deyu; uzatmada Papayannisi sadece hava atışı için oyuna başlattı ve topu dışarı çelince kenara aldı :)))))))) Adam resmen Play-off maçında laf soktu; senin alacağın 5 numarayı deyu :)) Sakatlıklar kafa karışıklığı yaratsa da , James-Loyd-Okobo ve Obradoviçlerden Sasa ayrı tellerden çaldığı için FB evindeki iki maçı da alır en kötü ve turu geçer.(3-1)
Kalite,hakemler,yorumcu,spiker kötüyse niye izledin maçı, sen git taraftarı olduğun amatör branşlarda esamesi okunmayan gs,salon yapmayan efes ve pana’yı izle onlarla ilgili yorum yap ve sen çok mu iyisin ki millete kötü diyorsun hazreti gerginisin manevi oğlu mertis babayannis? Asıl amigo kim o da belli…
Eyyy fanatikliğin kitabını müritlik payesiyle yeniden yazan şahıs; İbo hasta Fenerbahçe’li bir ailenin oğlu, basketbola gözlerini Fenerbahçe’de açtı, Milli Maç özelliği taşıyan her anlamda fıransız takımının maçında amigoluk yapmayacak ama mesela senin gibi yunan takımının koçu erginis atamanidis’in (alıntıdır) maçının altında amigoluk yapacak? öyle mi? Vallah öyle billah öyle… Yüce Fener sen nelere kadirsin, kimse afyon yutsa bu kadar saçmalamaz, butterflyeffect gibi yani FENEREFFECT… Şirazen kaymış, asıl korkun: ya bu yıl Fener eurolig şampiyonu olur da kırılamayacak bir rekor daha kırarsa… Billah seni kimse tutamaz, timsah gözyaşların amazon gibi sel olur (İNŞALLAH)
İyi gün dostu yine gelmişsin, 3 gün sonra kaçma ama her zaman yaptığın gibi kötü gün dostu da ol… Farklı nicklerde kullanma biliyorsun yakalıyorum rezil olup açıklama yapıyorsun…Ben hep burdayım, beklerim…