TBF Disiplin Kurulu tarafından milli takıma gitmedikleri gerekçesiyle Scottie Wilbekin ile birlikte 5 maç ve 90 bin TL para cezasına çarptırılan Shane Larkin karara sert tepki gösterdi.
Yaşadığı süreci anlatan Larkin, “Türkiye‘ye olan sevgim basketbolun çok üzerinde. Bunu hiçbir men veya para cezası değiştiremez. Kalbim bu ülkenin insanlarıyla.” dedi.
Larkin’in paylaşımı şöyle:
“Milli takımın bir parçası olabilme imkanı için her zaman minnettar oldum.
Ve federasyon içindeki farklı kişilerle Milli Takım’ın geleceği hakkında ve ne
kadar iyi olabileceğimiz hakkında bir çok konuşmam oldu. Şimdi bana böyle
davranıldığını görmek gerçekten yürek parçalayıcı. Bana söylenen her şeyi
yaptım, sadece %70 bir dizle sağlığımı riske atarak oynamadım. Bu ülkenin
hayatıma için ifade ettiklerinden dolayı gerçekten minnettarım. Burası
benim için ikinci bir ev gibi ve şu an bu durumda nasıl olduğumuzu
gerçekten anlayamıyorum ama sanırım işler böyle işliyor. Türkiye’yi
seviyorum ve her zaman seveceğim. Bu durumun nasıl sonuçlandığına
bakmaksızın ben bu ülke ve bu ülkenin insanları için elimden gelenin en
iyisini yapmaya devam edeceğim. Bu noktada Türkiye’ye olan sevgim
basketbolun çok ötesinde. Hiçbir men ya da para cezası bunu değiştiremez.
Kalbim burada, bu ülkenin insanlarıyla ve size SÖZ veriyorum bunu
göreceksiniz.
Sakatlıklar basketbolun bir parçasıdır ve bazıları kaçınılmazdır. Bu talihsiz bir
durum ama her zaman risk vardır. Takım arkadaşlarımdan Doğuş
Özdemiroğlu bir ACL yırtılması ve Türkiye’ye yeni transfer olan Raul Neto da
patella yırtılması yaşadı. Turnuvaya başlamadan önce sağlık durumlarının ne
olduğundan emin değilim, ancak bu iki oyuncu da sezonun büyük bir
kısmını kaçıracak ve böyle sakatlıkları görmek herkesi üzer. İkisine de
iyileşme yolunda en iyi dileklerimi sunuyorum ve en yakın zamanda
sahalarda görmeyi umuyorum. Bunu şu an dizimin %70 oranında olduğu ve
sahada olmamın benim için onlardan çok daha yüksek bir risk taşıdığı için
söylüyorum.
Geçen yıl milli takım için oynarken elimde 2 bağ yırtılması yaşadım ve bana
bu durumda oynamaya devam edebileceğim söylendi. Bu sakatlıkla 3 maç
daha oynadım ve son maçın sonunda şut attığım sağ elimdeki 2 parmağımı
hareket ettiremiyordum ve elime top geldiğinde hissetmiyordum çünkü
elim uyuşuyordu. Yine de takım için orada olabilmek adına elimden gelen
her şeyi yaptım; enjeksiyonlar, haplar, tedaviler… Artık verecek hiçbir şeyim
kalmamıştı, sağ elim olmadan ve %50 performansla oynamak takıma daha
çok zarar verecekti, bu yüzden ameliyat olmaya karar verdim. Sonra Efes ile
4 ayı kaçırdım ve hepimizin tanık olduğu gibi kötü bir sezon geçirdik.
Bu yaz benim milli takımda oynadığımı görmek isteyen tüm taraftarlardan
özür dilerim. Milli takıma yardımcı olamamış olmam gerçekten canımı
acıtıyor.
Bu yaz milli takımla ilgili yaşanan durum hakkında, milli takımdaki oyuncu
arkadaşlarımın orada çok sıkı çalışıp elemeler için hazırlanmalarına
saygımdan suskun kaldım, ancak şimdi bu sessizliğimi bozmam gerektiğini
düşünüyorum. Yaşananların nasıl ele alındığını görmek gerçekten yürek
parçalayıcı ve yaşanmış GERÇEKLERE dayanarak karakterime karşı yapılan
bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum.
Gerçek şu ki; Milli takım, fiziksel olarak kötü bir durumda olduğumu ve
eleme maçlarında oynamamın benim için riskli olacağını bildiği halde, beni
kampa gelip takıma katılmam için davet etti. O dönemde ABD‘de, sakatlık
dolu bir sezonun ardından bedenimi toparlamaya ve yeni sezon için
hazırlanmaya çalışıyordum. Milli takım yine de kampa gelip dizlerimden MR
çektirmem ve doğru bir teşhis alabilmem için beni davet etti. Miami’den
İstanbul’a uçtum ve MR çektirdim. Sonuçlar olumsuz geldi ve milli takım
doktoru bana kötü durumda olduğumu ve kendimi zorlarsam kısa ve uzun
vadede dizime ciddi zarar riskiyle karşı karşıya kalacağımı söyledi.
Kelimesi kelimesine bana “eğer kendini zorlar ve dizinin iyileşmesi için
zaman tanımazsan, aylarca sahalardan uzak kalmana sebep olacak bir
ameliyat olman gerekebilir” denildi. Dizlerime yüklenmemem ve alt vücut
çalışmamam gerektiği konusunda bilgilendirildim. Ardından iyileşmeme
yardımcı olması için farklı ilaçlarla tedaviye başladım ve bir hafta sonra
başka bir MR çekilmem istendi. Benden isteneni tam olarak yaptım ve ikinci
MR’ı çektirdiğimde kemikte iyileşme görülmüştü ama maçlarda
oynayabilecek seviyede değildi ve hala riskliydi.”
Shane Larkin’in Paylaşımı.
Hâlâ riskliydi! Ok, buraya kadar her şey güzel. Çok da geçmiş olsun ama, hangi roman “ve hala riskliydi” diye biter? Asıl da sorun bundan sonrası zaten. Sakatlığa saygı duyuyor ve geçmiş olsun diyoruz, ama bizim için açıklanması gereken kısım ” ve hala riskliydi” cümlesinden sonraki kısım! Hal böyle ise, konuşulur ve anlayışla karşılanır, hatta geçmiş olsun denir. Karanlıkta kalan kısım ile ilgili nicin bir açıklama yok? Nicin açıklama orada bıçak gibi kesiliyor? Zaten merak edilen ve aydınlatılması gereken kısım tam da burası sayın Larkin!
(Huuuu Wilbekin, bak insanlar ne konuşuyor!)
Larkin’in açıklaması ATAMAN ‘ın açıklaması ile de örtüşüyor bizim fikirlerimizle de…Hatta yukarıda dediği gibi ; geçen yılın başında milli takımda sakatlandığından dolayı hem Euroleague üçlemesini hem de yeniden NBA hayallerini kaçırdı belki de…(ben ve birkaç basketboldan anlayan dışında yazılmadı) ATAMAN’ın açıklamasını yarım yamalak okuyanlar hariç , herkes Ataman ‘ın Larkin’i durumuna göre sadece yarı final veya final maçında oynatmak istediğini biliyor..Larkin bu sefer fedakarlik yapmak istememiş KISACA!!! Şahsen saygı duyuyorum ama verilen cezaya da saygı duyuyorum ve destekliyorum , sadece tek itirazım var!!! Larkin ile Wilbekin’in aynı kefeye konması…Larkin prosedürü neredeyse!!! uygularken Wilbekin telefonlara bile çıkmadı.Haaaaaaa ben buna da saygı duydum ve şunu yazdım “ilk kez FB kulüp tarihinde dediğini yapan, sözünü yemeyen bir personel adını tarihe yazdı… ” Tebrik ederim deyu… Amma velakin, Ataman gibi bir dominant koçun arkasına saklanan sessizlik üstüne sessizlik rekorları kıran Federasyon cezada bile adil olamadı.Çünkü onu başa getiren baba parası ile yöneticilik oynayanlara ödemesi gereken diyet bir türlü bitmiyor…
Milli takım koçu olan zat Larkin için önce ‘gönüllü değil’ sonra da ‘ortadan kayboldu’ dedi, açıklamalar ve fikirlerin örtüşmesi bu mu? Larkin’in ondan hoşlanmadığını camiadaki ve kulüpteki herkes biliyor da senin bu zata karşı böylesi gönüllü avukatlık tutkusu nereden geliyor,onunla aranda ‘duygusal’ bir bağ mı var? Ayrıca Fb de Wilbekin için zamanında belgeleri, raporları federasyona gönderdik dedi, federasyon yalanlamadı sadece başkan olan zat ayın 20’sinde açıklama yapacağım dedi hala yapacak…
Turgay Demirel den sonra gelen yönetimler hayal kırıklığı olmuştur. 80 milyon ülkede basketbolcu yetiştirecek zemin olusturamiyorsaniz bırakın gidin rant koltuklarinizdan,her şey bitti suç devşirmeler de koltuklarda siyaseten oturduğunuz rant içinde ülkeye giriş yasağı olan kişilerle Gürcistan’a kadar gittiğiniz ve daha nicesini cümle alem bilmektedlr…istifa edin….
Mıcıc ve Larkin “Beş yıl boyunca Basketbol ile ilgili hiçbir şey konuşmadık”, “Basketbol dışında her şeyden konuşmayı severdi” derken neyi anlatmaya çalışıyorlardı acaba. Röportajlarında yaşamlarında karşılaştıkları tüm koçlardan övgüyle bahsederken, bir kelime olsun, 4-5 yıl birlikte oldukları Ataman’la ilgili iyi tek şey söylemiyorlar, neden acaba? Sorun; Basketboldan anlamayan Ataman’a saygı duymuyorlar ve bir kulüp sözleşmesi olmadıkça da Ataman ile birlikte olmak istemiyorlar. Değil beş on beş maç ceza verseniz de umurlarında olmayacak. Bu beş maç ne Larkin’in, ne Wilbekin’in yaşamında bir şey değiştirmeyecek. Ne Efes’in ne de FB’nin önümüzdeki sezon sonuçlarına hiçbir etkisi olmayacak. Sadece futbol fanatiklerini tatmine yönelik bir federasyon açıkgözlüğü o kadar.
Ülkede herkes vatan millet deyip illegal bir şekilde ahlaksızca zenginleşirken milyonlarca dolar kazanma şansı olan bu milli sporculara yapılanlar nedir böyle anlamak mümkün değil. Bu ülkede vatanı için ölenler sadece ve sadece askeri personelimizdir selam olsun.
Halk jürisi olarak oyumu çok daha samimi ve güvenilir bulduğum Larkin’den yana kullanıyorum.
Al benden de o kadar Egeli. Bundan sonrası ortopedi uzmanlığına girer, yok Larkin’miş yok Wilbekin’miş uzatmanın alemi yok, yukarıdaki diğer yorumcular !!! Basketbol Milli Takımını batıranlar bu iki oyuncu değil, bunlara suç atmak asıl suçluları (yönetim-antrenör-sistem-simsarlar) gizlemektir.
Milli takımın antrenörü olacak şarlatan yüzünden Euroleague’de kendi takımı Yunan Panathinaikos’a ciddi anlamda rakip olabilecek iki Türk takımı Fenerbahçe ve Anadolu Efes rotasyonlarının en önemli parçaları motivasyonlarını kaybediyor. Bu şarlatanın yüzünden Türkiye’de kaos olurken kendisi Yunanistan’a gidiyor. Ben hayatımda bu kadar saçma bir durum görmedim. Tahkimin durumu dğzelteceğini federasyonun da bu şarlatanı derhal ve bir daha geri gelmemecesine kovacağına inanmak istiyorum.