Partizan‘ın Maccabi Tel-Aviv karşılaşmasında 24 sayı farktan geri dönerek kulüp tarihinin en büyük geri dönüşünü gerçekleştirdiği maçın ardından koç Zeljko Obradovic soruları yanıtladı.
“Çok büyük bir geri dönüş gerçekleştirdik ve önemli bir galibiyet aldık. Oyuncularımı bu geri dönüşten ve ikinci yarıdaki motivasyonlarından ötürü tebrik ediyorum. Elbette taraftarlarımızı da tebrik ediyorum çünkü burada oynadığımız her maçta olduğu gibi takımımıza çok yardımcı oldular
Her zaman herkesin görüşüne saygılıyım. İnsanlar genellikle performansımızı yorumlarken sadece oynadığımız son maçı dikkate alır. Bunun gerçeklikle hiçbir alakası yok. Tabii ki bu mantalitedeki yorumları dikkate almıyorum. Bu yorumları yapanlara saygım sonsuz ancak ne dinliyorum ne de ilgileniyorum. Maçla ilgili yorum yapılan hiçbir şeyi okumuyorum veya dinlemiyorum. Özellikle sosyal medyaya hiç bakmıyorum çünkü herkesin en zeki olduğu yer sosyal medya.
Oyuncularımla ciddi bir konuşma yaptım çünkü birlikte Fenerbahçe maçının önemli anlarını tekrardan izledik. Daha sonrasında onlara hem bir insan hem bir oyuncu olarak bir üst seviyeye çıkmak için bir fırsatımız olduğunu söyledim. Her sabah kalktığınızda bir şeyleri geliştirmek veya ilerletmek için fırsatınız olur.”
Obradovic, Partizan’ın üçüncü çeyreğin tamamını aynı beşle oynaması hakkında gelen soruya şu yanıtı verdi:
“İkinci yarının başında Dozier’in faul problemi vardı, bu yüzden rasyonel bir karar verdik. Jaramaz’ın sahada kaldığı sürede yaptıkları için mutluyum, süre aldığı 20 dakikada bize +20 sayı farkı katkısı sağladı. Bu istatistik hem onun hem de üçüncü çeyrek sahada kalan beşin performansını anlatıyor.
Bu galibiyet bir takım galibiyeti ancak Jaramaz’ın ve olağanüstü bir maç çıkaran Dozier’in altını çizmemiz gerekir. Nunnally de üçüncü çeyreğin sonunda ve dördüncü çeyreğin başında hücumdaki zekasıyla maça damgasını vurdu.”
Daha sonrasında bir muhabir Zeljko Obradovic’e oyunun kalitesinden memnun olup olmadığını sorup ‘önemli olanın galibiyet olduğu’ şeklinde bir cevabı kabul etmeyeceğini söyledi. Obradovic’in cevabı ise sert oldu:
“Buradan direkt olarak ofisime gidip çok kötü oynadığımız için ağlamaya başlayacağım. Beklediğin cevap bu mu? Bazı şeyleri anlamakta gerçekten zorlanıyorum. Bu kadar savaştığımız ve hücumda akıllıca oynadığımız bir maçtan sonra son 30 dakikaya bakmak yerine ilk 10 dakikadaki kötü oyunumuz hakkında mı konuşmamız gerekiyor? İşim olduğu için tabii ki de ilk 10 dakikayı da dikkate alacağım ancak son 30 dakikayı da inceleyeceğim. Oyuncularıma iyi yaptıkları veya kötü yaptıkları şeyleri açıklamam gerekiyor. Ama. bugün soyunma odasına onlara beni gururlandırdıklarını söyledim.”
Bir muhabir Obradovic’e daha önce hiç bu kadar kötü geçen bir çeyrek oynayıp oynamadığını sordu, Obradovic ise Fenerbahçe günlerinden bir örnek verdi:
“Fenerbahçe ile EuroLeague‘de şampiyon olduğumuz 2017 senesinde Baskonia‘ya karşı 30 sayı farkla mağlup olmuştuk. Türkiye ile İspanya arasında 2 saatlik bir zaman farkı olduğu için maçı Türkiye saatiyle gece 12’de oynamıştık. Oyuncularımın uykulu olabileceğini o an anlayamamıştım.
Ertesi gün İstanbul’a döndük, Galatasaray ile bir lig maçımız vardı. Başkan Aziz Yıldırım beni aradı ve endişelenmemem gerektiğini, önümüzdeki maçta iyi oynayacağımızı söyledi. Dediği gibi oldu, Galatasaray karşısında 20 sayı farkla kazandık. Ertesi gün beni aradı ve bana yeni bir sözleşme teklif etti. Muhtemelen kariyerimdeki en kötü maçım olan Baskonia maçının ardından yeni bir sözleşme imzaladım.” (Eurohoops)
Kibir abidesi,egolu zat ve burada yorum yazan şakşakçısına ders olsun…
Avrupa’nın en iyi hocası. En fazla Euroleague kazanan hocası. Ve her zaman her yorumunda haklı olduğu için egolu olması gayet normal. Ego doğru kullanıldığında karizma katar. Karizma, vizyon size iyi bir kariyer getirir. Taktik bilgisi kıt olmasına rağmen Fatih Terim’in bir kazanan olması egosundan, karizmasından ve getirdiği vizyondan kaynaklanıyordu. Bu tür bir ego aynı zamanda iyi de bir motivasyon sağlar oyuncular üzerinde. Saygılar.
Yazdıklarınız doğru da yorumu iyi okuyun,
Obradovic’e eleştiri mi var yoksa birilerine gönderme mi, anlamaya çalışın,saygı bizden…
Hiçbir başarın yoksa oturduğun yerden konuşursun. Yılmaz Vural gibi. Kimse seni dinlemez. Obradovic gibi başarılı biriysen, konusmasanda ederin yuksektir. Konuşursan da dinleyenin çok olur . Saygıyı hak eden bir insan.
Her zaman kendini geliştiren bir baş antrenör, gençlere ders olması gereken bir kariyer.
Son Dünya Basketbol Şampiyonası’ndan sonra tüm takımların oynadıkları setleri çizdiğini yazdıklarında, basketbolu kendisin içinde olmadığı bir organozasyonda bile bu kadar severek takip etmesi çok güzel..