Yaklaşık bir ay önce yeni sözleşme ile Chicago Bulls kadrosunun bir parçası haline gelen Onuralp Bitim, o günden bu yana rotasyonda düzenli olarak süre buluyor. Bitim son maçta Dallas Mavericks‘e karşı 17 sayıyla takımın en skorer ismi oldu.
Milli oyuncumuz, Chicago Bulls serüvenine ve kariyerine dair The Athletic’ten Darnell Mayberry’e röportaj verdi.
Soru: Büyürken kendine örnek aldığın ve en beğendiğin oyuncular kimlerdi?
“Her zaman Jordan ve Kobe’ye hayrandım. Yine de oyunum için en çok Manu Ginobili’yi örnek almaya çalıştım, sürekli onun maçlarını ve videolarını izledim. Manu, en sevdiğim oyunculardan biriydi. Onu izleyerek bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Basketbolu hep çok sevdim ve küçükken birçok oyuncuya hayrandım. Yine de en sevdiklerim muhtemelen saydığım bu üç isim.”
Manu Ginobili, örnek alması zor bir oyuncu değil mi?
“Evet, o gerçekten sıra dışı bir yetenek. Yine de onun hücumdaki ve savunmadaki basketbol zekasını, pasörlüğünü, çembere gidişlerini ve şutörlüğünü çok beğeniyordum. Dediğiniz şey doğru, Ginobili gerçekten sıra dışı bir yetenekti.”
Çok genç yaşta profesyonelliğe geçiş yaptın, o günler senin için nasıldı?
“16 yaşındayken A takımla idmanlara çıkıyordum, 17 yaşında ise maçlara çıkmaya başladım. Bu süreç benim için biraz zordu çünkü Avrupa’da genç bir oyuncu olarak oynamak kolay değil. Avrupa’da koçların çoğu biraz yaşlı ve tecrübeli oyuncuları tercih ediyor. Bence Avrupa’da çoğu genç ve yetenekli oyuncu benzer sorunları yaşıyor. Evet, bazıları kendini gösterebiliyor ama çoğu oyuncu kendini gösterebilmek ve gelişebilmek için başka takımlara gitmek durumunda kalıyor. Bu yüzden kariyerimin başları benim için kolay değildi, Avrupa’nın en iyi kulüplerinden birinde (Anadolu Efes) oynuyordum. Basketbolumu geliştirebilmek için ayrılmak durumundaydım çünkü istediğim dakikaları alamıyordum.”
Avrupa’da erken yaşta profesyonel olmak NBA‘e alışmanı kolaylaştırdı mı?
“Evet, kesinlikle. NBA’de basketbol Avrupa’ya göre daha farklı oynanıyor. Yine de basketbol, basketboldur. Ben de basketbol oynamayı biliyorum. Burada oyunun hızı ve stratejiler Avrupa’ya göre daha farklı. Ama günün sonunda bu oyunun adı her yerde aynı ve sahada basket atıp savunma yapmaya çalışıyoruz. Sonuç olarak evet, Avrupa’da edindiğim tecrübeler NBA’e uyum sağlamama yardımcı oldu.”
Seni izlerken şut atabildiğini görebiliyoruz. Bu çok bariz. Peki şut atmak dışında neleri daha iyi yapabileceğini düşünüyorsun?
“Ben normalde bir skorerim. Avrupa’da çok iyi bir skorer ve pick and roll oyuncusuydum. Rakip savunmayı nasıl okuyacağımı biliyorum çünkü Avrupa’da ufak yaşlardan beri bize bunu öğrettiler. Bence NBA’de oynayan Avrupalı oyuncuların birçoğu oyunu okumayı çok iyi biliyor çünkü ufak yaşlarımızdan beri bu bize öğretiliyor. Şu an yalnızca takımıma elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Neye ihtiyaç varsa onu yapmaya çalışıyorum. Savunmaysa savunma, şutsa şut, ribaundsa ribaund. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.”
Bulls formasıyla 10 sayı attığın maçın ardından sosyal medyada epey popüler oldun. Eve döndüğünde nasıl bir tepkiyle karşılaştın?
“Gerçekten çılgıncaydı. Telefonumu daha önce hiç öyle görmemiştim, daha önce hiç bu kadar mesaj almamıştım. Çok iyi bir aileye, arkadaşlara ve hayran kitlesine sahip olduğum için çok şanslıyım. Herkes beni çok güzel destekledi, kesinlikle hayatım boyunca unutmayacağım bir gündü. Ayrıca takım arkadaşlarımın desteğini ve sevgisini hissetmek çok güzeldi.” (Eurohoops)
Ne kadar acı verici bir açıklama. Üzülüyorum. Dünya ilerlerken , biz olduğumuz yerde sayıyoruz. Bisikleti ya sürersin ya da olduğun yerde durursan düşersin.
Faul almak veya faulü göstermek için yumruk yemiş gibi hakemleri aldatmaya yönelik hareketler yapmazsan daha iyi bir oyuncu olabilirsin…
Bir zamanlar oyuncu yetiştirme fabrikası olan ve tek branşta faaliyet gösteren Efes’den kim gittiyse çok daha iyi oyuncu oldu, Onuralp de daha çok çalışarak kendini orada da ispatlayacaktır. Efes ve diğerleri kaliteli,
kalitesiz kim varsa yabancıları parlatmayı marifet saymaya devam etsinler meyvelerini özellikle milli takımda gayet güzel topluyoruz!
Efes’den giderken sana ve diğer gelecek vaat eden, potansiyeli olan Türk gençlere yeterli süre ve şans vermeyen koç kimdi?
Hakikatın beyanatı hayal aleminde gezenlere acı veriyor.