Ulaş Peker 31 Yaşında Formasını Astı (Fatih Şeker)

BSL ve TBL‘de birçok takımda forma giyen ve son olarak Konya Büyükşehir Belediyespor ile TBL’ye yükselme sevinci yaşayan Ulaş Peker, 31 yaşında aktif oyunculuk kariyerini sonlandırarak formasını astı. Oyuncu menajerliğine adım atan Peker, kariyerinde yaptığı hataları oyuncuların yapmaması adına yol göstermek istediğini söyledi.

Ulaş Peker ile aktif oyunculuk kariyerini sonlandırma süreci, Konya’da yaşadığı TBL’ye yükselme sevinci ile bundan sonraki menajerlik kariyerini konuştuK.

İşte Ulaş Peker ile yaptığımız röportajdan öne çıkanlar:

• Basketbola büyük bir aşkla başladım. Basketbol kariyerim bir noktaya kadar planladığım gibi gitti. Ancak sonra istediğim şeyleri başaramamaya başladığımı fark ettim, biraz tıkandı gibi geldi bana. Bu süreçte hatalarım da oldu. Bazen takımlarda çok hırslı olduğum için istenmeyen adam ya da sahadaki o hırsımla yanlış karar verdiğim anlar oldu. O yüzden kendi adıma şu an bu yola girmenin daha doğru olduğuna karar verdim.
• 31 yaş basketbolu bırakmak için gerçekten erken. Halen çok istiyorum oynamak. Kendi adıma geçen sezon da iyi geçti. Ancak bunu bir fırsat olarak gördüm ve iyi bir şekilde çok sevdiğim bu işime veda edebileceğimi düşündüm.
• Basketboldan gelen biri için basketbol içinde kalmak önemli. Çünkü hayatımızın en önemli parçası. Bu süreçte bağlantılar, yönetici, antrenör, oyuncu ve tanıdıklarımız oldu. Buradaki asıl amacım basketbol kariyerim boyunca çok çalışkan ve hırslı oyuncu olmamın yanında bir sürü de hata yaptım. Bu hataların benzerlerini yapmamaları için en azından oyunculara yol göstermek istiyorum. Antrenör olmayı da düşündüm ancak bu şekilde insanlara daha iyi dokunacağımı ve oyuncu arkadaşlarıma iyi katkı sağlayacağımı düşündüm.
• Menajerlik deyince herkesin ilk aklına finansal boyut geliyor. Ancak bizim önceliğimiz daha çok kariyer planlaması ve oyunculara yol göstermek olacak.
• Aralık ayında Ormanspor‘a veda ettim. Orada takım kaptanıyken bir uyuşmazlığımız oldu. Sonra ayrılmak durumunda kaldım. Volkan abiden telefon geldi ve koşa koşa geldim. Geldiğimde gördüğüm kadarıyla takım için hedef vardı elbette ama çok da TBL’ye çıkmaya çok yakın değildi. Kurulan aile ortamı, arkadaşlık ve hep beraber inanmayla çok farklı bir yere gitti iş. Savaştık ve sonu da güzel oldu.
• Basketbolumda hiçbir zaman çok yetenekli diye adlandırılmadım. Öyle bir yeteneğim de olmadı. Küçük yaştan beri hem mücadelemle, hırsımla ve saha içimdeki enerjimle var oldum. Bunu fark ettikten sonra da hep bunun üzerine gittim. Oynadığım takımı hep tuttuğum takım gibi, taraftar gibi sevdim. Konya’da da aynısı oldu. Ben gelirken roller oturmuştu. Takım bir yere kadar getirmişti zaten sezonu. Ben de inanmaya ve TBL’ye çıkabileceğimizi, zafere ulaşacağımızı göstermeye çalıştım. Üçüncü kez lige çıkma sevinci yaşadım.
• Genç oyunculara tavsiyem, özellikle yaz aylarını iyi değerlendirmeleri… Bu noktada aile büyükleri, menajerleri ya da bu işten gelen tanıdıklarıyla birlikte karar vererek kendileri için doğru yerleri seçmeleri gerekiyor. Ayrıca çok istemek de önemli. Çok yetenekliyim ama çalışmıyorum ile olacak bir iş değil.