Yıllardır Venezuela’da yaşayan basketbolsever arkadaşım zaman zaman orada olup bitenlerle ilgili bana mektup gönderirdi. Bir süredir ses, seda çıkmayınca Venezuela’da herşeyin yolunda gittiğini düşünmüştüm. Ama nerdeeee?
Tatil için Türkiye‘ye gelen arkadaşım bahis olaylarıyla ilgili olarak öyle şeyler anlattı ki, insanın kanı donar…
“Önce dikkatlerin üzerinde fazla olmadığı kadın basketbolu bahis işine karıştı, ilk yarıda 20 sayı önde olanlar maçı 30 farklarla kaybetti ve birileri büyük zengin oldu. Kimsenin kılı kıpırdamayınca bahis işi erkek basketboluna da sıçradı. Özellikle VB2L’de (Venezula Basketbol İkinci Ligi) hızla yayıldı. Önce bir takım bahis oynayıp oyunu manipüle ederken, daha sonra iki takım anlaşmaya başladı. Ancak paranın kokusunu alan mafya duruma el koydu ve bir bakıma takımları rahatlattı. Artık iki takımın birbirleriyle konuşmasına veya işin içinde tek takım varsa farklı mecralardan risk alıp bahis oynamalarına gerek kalmadı. Mafya olması gerekeni ilgililerle tebliğ ediyor, hafta içinde de ödemeleri yapıyor. Eğer sonuç planlandığı şekilde olmazsa, mafya borçlandırıyor.
Bazı kulüp yöneticileri ödemelerin yapılması için takıma açık açık yenilmesi gerektiğini söylüyor. Durumu kabul edemeyen antrenörler de görevinden ayrılıyor.
Bütün bunlar olurken kimsenin kılı kıpırdamıyor ve başkaları da cesaretlenip bu işe giriyor… Birisi başından geçenleri federasyon yetkilisine anlatmış, yetkili -Sen 1 biliyorsan, biz 100 biliyoruz- demiş. Demiş ama değişen bir şey yok…”
Venezuela’da durum gerçekten çok vahim… Yatıp kalkıp şükredelim… Bizim federasyon geçen sezon aykırı sonuçları ölçmesi için bir şirketle anlaşmıştı. O kadar etkili oldu ki yapmayı düşünenleri ömür boyu caydırdı, şirketle anlaşmanın sürdürülmesine gerek duyulmadı. Zaten bizde bu tür illegal hareketlenmeler olsa savcılarımız yakalarına yapışıp yapanları pişman eder.
Keşke bu yazıyı bizim savcılar da okusa da, Venezuela’daki meslektaşlarına gönderse…
Vaaay beeee Sayin Kapanli hocam.
Neymis bu VB2L — Venezuela basket 2 – ci ligi.
Iyi ki ne pizuuum memmlekete ve sizuuuun memlekette bu tip seyler olmuyor.
Saygilarimla.
Hollandadan Hasan Ulu
Venezuela tabi…..
Adıyla, sanıyla yazmaya elimiz varmıyor, yada içimize sindiremiyoruz belki ama yazıda geçen ülkenin orası olmadığını, bu işin içinde olanlar anladı, işten bu yüzden ayrılanlar da anladı, bu teklifleri duyup çok sevdikleri basketboldan kopanlar daha çok anladı. Neyse, biz yine de yazarı bozmayalım, Venezuela için yorum yazalım.
Sistem bozuldu ve kendi evlatlarını yedi. Boğazlarından haram lokma geçiremeyenler duyduklarına inanamadı, lanet edip kendi köşelerine çekildi.
Peki sonuç ne oldu?
Tribünlere bakın bakalım, kaç kişi maç izliyor. Tribünlerde seyirci ortalaması nedir? Takımların tribün gelirleri nedir? Belki bunlar cevap olur.
İlk kadın basketbolu karıştı öyle mi?
Önemli bir Rus takımı olmasın o takım? Hani o meşhur başkanı vurulup öldürülen takım.
Sonrasında Venezuela’nın güney bölgesinde kurulan bir kadın takımı bu yolu takip etmiş olmasın?
Hatta bu takım hala aynı işlere tevessül ediyor olmasın?
Hatta bütün bu işler ayyuka çıkınca “takımın bütçesini başka türlü döndüremeyiz” diyerek yetkililerin gözlerini kapatmaları istenmiş olmasın?
Hatta sonra erkek takımları da bu işlere bulaşmış olmasın?
Hatta ve hatta federasyon bile durumdan haberdar olup “biz de biliyoruz ama buna göz yummazsak ligi oynatacak takım bulamayız” demiş olmasınlar?
Şimdi daha da ilgincini söyleyeyim madem, aynı ülkenin federasyon başkanının kendi federasyonunu soyduğu tespit edildiği halde devlet başkanına yakınlığı sebebiyle hakkında işlem yapılmıyor olması da sizi şaşırtmaz sanırım değil mi?
Ama olsun, orası venezuela, bizde olmaz böyle şeyler!!!
Yazık, hem de çok yazık.
Birileri tepede ceplerini doldurmakla meşgulken, aşağıda binlerce genç kurdukları hayallerin yıkılmasıyla psikolojik olarak çökerken, Venezuela halkı 16 yaşında bir çocuğun ilk maçına çıkmasına, bir kaç gencinin NCAA’de oynamasına, başka bir kaç gencinin NBA’de dakika bulmasına sevinsin, bu mutluluk onlara yeter.