Değerli Türk Basketbol Kamuoyu,
Cemal Noyan,
“Yalçın Ağabey, basketbolu onu icat eden adamdan daha çok seviyordur.” (1)
Hürriyet gazetesinden Mehmet Arslan ise,
Ben Yalçın Ağabey’i hep bir filozof olarak gördüm. “Duayen lafını sevmiyorum; çünkü şurada 20 yıl otursanız, size duayen diyorlar. Yalçın Ağabey öyle mi? Oynamış, oynatmış, kafa yormuş, konuşmuş, düşünmüş, yazmış, sürekli üretmiş. 80 yaşında beni, “Darüşşafaka‘nın çocuklarına hizmet etmem lazım, BASKETBOL İÇİN BİR ŞEYLER YAPMAM LAZIM MEHMET” diye taciz edebilen bir insan! Basketbola yeni başlayan çocuklar için “şut makinesi” icat etmeye kalkıyordu o yaşta neredeyse… 80 yaşındaki bir insanın hayali buysa eğer, kocaman bir dünyası var demektir o insanın. Ve böyle bir insana yakıştırılabilecek, bu sözcükten öte bir sözcük yoktur; KELİMENİN TAM ANLAMIYLA BASKETBOL FİLOZOFUDUR Yalçın Ağabey. Tanımaktan inanılmaz derecede mutlu olduğum bir basketbol filozofu… (2)
İş insanı Leyla Alaton ise rahmetli Yalçın Granit Ağabeyimizle olan diyalogunu şöyle anlatıyor,
Yeniköy’de çocuklar için bir basketbol sahası yapmayı kafaya koymuştu. Tutkusu, inancı, ikna etme kabiliyeti ve hala gençler için yırtınması beni çok etkiledi. Böyle bir insana hayır demeyi düşünmedim bile. Hakiki sporcular, Yalçın Bey gibi BU AŞKI HÜCRELERİNE KADAR YAŞAR HİSSEDER VE YAŞATIRLAR. Ancak böyle değerli ve önemli spor sevdalılarıyla Türkiye‘de sporun bir yere gelme şansı olabilir. (3)
Basketbol Yorumcularından Kaan Kural,
Yalçın Granit basketbolu bıraktıktan sonra ünlü bir basketbolcu olarak başka bir şey yapabilecekken deneyimlerini insanlara aktarma ihtiyacı hissetti. Yazılarında sokakta görüp basketbol sohbeti yaptığı gençlerden de, katıldığı söyleşilerden de söz ederdi. Onca yıl yaşadıklarını insanlara aktarmaya, anlatmaya ve yeni bir pencere açmaya çalıştığını gördüm. Bazı özel insanlarda bu ihtiyacı gözlemlersiniz. Basketbola olan sevgisi, ilgisi, onu geliştirme isteği ve başkalarıyla paylaşma tutkusunu anlatmam mümkün değil. Bu ancak akademisyenlerde görülebilecek bir tutum. Bu yüzden onu hep bir BAŞÖĞRETMEN olarak gördüm. (4)
Sevgili Erman Kunter Yalçın Ağabey’in basketbol tutkusunu, aşkını şu iki cümleyle çok iyi özetliyor,
“Yalçın Ağabey’in adı hep Galatasaray ile anılır ama ONUN EN ÇOK SEVDİĞİ ŞEY BASKETBOLDUR. (5)
Sevgili Necip Kapanlı Ağabeyimiz, Yalçın Granit Ağabeyimiz için mükemmel bir günün tanımını şöyle yapıyor,
“Yalçın Grant’in bugünü mükemmel bir gün. Tabii o gün basketbol maçı varsa…
İnsanlar İstanbul’da trafik yüzünden üç kilometre mesafede oturan akrabalarına gitmezken, o salon salon dolaşıp maç izler. İzlerken de birlikte seyrettikleriyle bir tartışma ortamı yaratır. ONUN İÇİN MAÇ OLMAYAN GÜNÜN SABAHI MUTSUZLUKTUR. Bizleri arar ve şöyle der. “BUGÜN NE YAPACAĞIZ MAÇ DA YOK Kİ…” (6)
Değerli yorumcular, spor insanları ve iş insanları Yalçın Granit Ağabeyimizle ilgili düşüncelerini Adanmak kitabında böyle ifade etmektedirler.
Necip Ağabeyimizin Yalçın Ağabeyimizi son ziyaretlerinden birinde haber vermeksizin Yalçın Ağabeyimizi ziyarete gider. Kapıyı evde çalışan Gül Hanım açar. Yalçın Ağabeyin yatak odasında olduğunu söyler Necip Ağabey samimiyetlerine güvenerek yatak odasının kapısını çalıp içeri girer.
Odaya girdiğinde Yalçın Ağabeyi yatakta oturur vaziyette bilgisayardaki görüntüleri televizyona yansıtmış ve bir yandan da not tutar durumda bulur. Görüntülerin Motion hücumla ilgili olduğunu gören Necip Ağabey duygulanır ve gözleri dolar odadan çıkıp çıkmamak arasında gidip Yalçın Ağabeyin yanaklarından öper.
Değerli Basketbol Kamuoyu,
Bulduğu boş arazilere basketbol potası dikmeye çalışan, çocukları basketbol topu ile tanıştırmak için olağanüstü mücadeleler verip yeter ki basket topu seksin mücadelesi veren, Türk basketbolunun gelişmesi için oyunculuktan- antrenörlüğe, mentorluktan-yazarlığa, idarecilikten-Kulüp Başkanlığına kadar basketbolun tüm katmanlarında yer alıp, yaşamını basketbola adayan, Leyla Alaton’un ifadesiyle basketbol aşkını hücrelerine kadar yaşayan ve Mehmet Aslan’ın tanımıyla ‘BASKETBOLUN FİLOZOFU’ olan Yalçın Granit Ağabeyimiz için, Basketbol Federasyon Başkanımız sayın Hidayet Türkoğlu‘ndan bitecek olan Basketbol Gelişim Merkezinin adını ‘YALÇIN GRANİT SPOR SALONU’ olarak konulmasını isteyerek sanırım basketbola adanan bir yaşamı hak ettiği şekilde onurlandırmış ve ölümsüzleştirmiş oluruz
Saygılarımla
1-Adanmak Ali Granit s: 364
2- Adanmak Ali Granit s:376
3- Adanmak Ali Granit s:370
4- Adanmak Ali Granit s:347-348
5- Adanmak Ali Granit s:342
6- Adanmak Ali Granit s:381
O bir cumhuriyet aydınıdır, cumhuriyete kanat gerenlerden. Spor adamı olarak bakmak onun çeyreğini bile anlamaya yetmez.
Çok güzel bir yazı olmuş,elinize sağlık
Çok güzel olur. Umarım yetkilere dikkate alır ve Yalçın Granit ismi ölümsüzleştirilir. Türk basketbolu için emekleri olan ustalara hak ettiği saygıyı vermek gerekir.
Galatasaraylı olmasına kendisini çok severdim. Kendisini Metin Oktay, Can Bartu, Lefter kültürünün son temsilcisi olarak gördüm hep. huzur içinde uyusun…
Ülkemize,spor ve basketbolumuza her yönüyle muazzam katkıları olmuş,hasretle andığımız, ahlakının, beyefendiliğinin, idealizminin,
vizyonunun yanına bile yaklaşamayacakların baş tacı edildiği günümüzde öyle müstesna bir insanın adının spor salonuna verilmesi yakışır. Umarız ki federasyon bu sefer doğru bir iş yapar…