Pınar İlik Üçer, Cüneyt Erden ve İhsan Bayülken’in beIN SPORTS’da yaptıkları basketbol programında Cedi Osman hakkında kullandıkları sözleri tasvip etmediğimi ifade etmek isterim. Özellikle Cüneyt Erden’in konuşmasında yanlış anlamalara yol açabilecek cümlelerin olduğunu söylememiz gerekiyor. Bu dil, hem tehlikeli hem ayrıştırcı ve hem de ötekileştirici bir dildir.
Cüneyt Erden’in sarf ettiği sözlerde “nereden hangi ülkeye geldin, o ülke kendisini nereye getirdi” ve “başka bir ülkeden gelip Türk vatandaşı olarak” cümlelerini hiç doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Mesele bir kişinin hatta Türk milli takımında devşirme oyuncu statüsünde dahi olmayan bir sporcunun hangi ülkeden geldiği olmamalıdır. Eğer Cedi Osman’a, Anadolu Efes-Panathinaikos (Yunanistan) THY Euroleague play-off serisi ile ilgili bir eleştiride bulunacaksanız; A Milli Erkek Basketbol Takımımız ile 9 resmi FIBA organizasyonuna katılan, 180 kez ay-yıldızlı milli formayı gururla taşıyan ve A Milli Takımımızın kaptanlığına kadar yükselen Cedi’nin nerede doğduğu ya da nereden geldiği ile ilgili bir söylemde bulunulmasının ne ilgisi olabilir ki?
Ülkemizin nüfusunun büyük çoğunluğu göçmen. Gerek ülkemizden başka ülkelere, gerekse de başka ülkelerden ülkemize göç eden birçok aile var. Hatta hemen hemen her ailenin uzak ya da yakın akrabaları ülkemiz dışında yaşıyorlar. Ayrıca küçük bir tarih araştırması yapıldığında birçok ailenin iskan politikası çerçevesinde farklı coğrafyalara yerleştirildiğini de kolaylıkla öğrenebiliyoruz. Sayın Cüneyt Erden’in “nereden hangi ülkeye geldin” şeklindeki söylemiyle ilgili bilmesi gerekiyor ki; o bahsettiği topraklardakiler özbeöz Anadolu’dan Balkanlara yerleştirilen Türkler ve Türk kimliklerini belki de birçoğumuzdan daha da iyi koruyanlardır.
Her şeyi geçtik, ülkemizde Araplar, Arnavutlar, Boşnaklar, Çerkezler, Gürcüler, Kürtler, Lazlar, Pomaklar, Romanlar, Süryaniler gibi birçok etnik yapıda topluluk mevcut ve aslında bu bizim için çok büyük bir zenginliktir. Ülkemizin bu zenginliği belki de dünyadaki diğer ülkelere örnek olacak niteliktedir. Bu ayrıştırıcı bir unsur değil, zenginleştirici ve bütünleştirici bir özelliktir. Bu özelliğimizi kaybetmemeliyiz. Belki de dünyada huzuru sağlayacak en temel örnek, bizdeki bu çokkültürlü zenginliktir.
Cedi Osman’ın doğum yeri şu an Makedonya sınırları içerisinde olan Ohri şehri. Ağabeyimin hanımı da yani yengem de oralı. Son iki yıldır ağabeyim ve ailesi yaz tatillerini Makedonya’da yengemin akrabalarının yanında geçiriyorlar. Ağabeyim oranın kültürünü o kadar sevdi ve o kadar bize yakın buldu ki, adeta Türkiye’den farkı olmadığını büyük bir mutlulukla ifade etti. Böyle bir kültürel iklimden gelen Cedi Osman için söylenen cümlelere bakınca üzülmemek elde değil. Ayrıca benim annemin babası yani öz dedem de Novi Pazar (Yeni Pazar)’dan Türkiye’ye gelmiş.
Yine küçük bir araştırma yaptığımızda son 30 yıldaki A Milli Takımımızın resmi maç kadrolarında Türkiye sınırları dışında doğmuş olan birçok isimle karşılaşıyoruz. Mirsad Türkcan (Yeni Pazar), Valentin Pastal (Türkmenistan), Vedat Koruk (Ukrayna), Nedim Dal (Bosna Hersek), Asım Pars (Bosna Hersek), Ersan İlyasova (Özbekistan), Kenan Sipahi (Kosova), Ercan Osmani (Arnavutluk) ve Ömer Faruk Yurtseven (Özbekistan) gibi. Kısacası Cedi Osman tek örnek değil ve olmasın da. Bunlar bizim zenginliklerimiz ve ne kadar geniş coğrafyaya hitap ettiğimizin de göstergesidir, gurur vesilemizdir.
Türklüğü sadece ülke sınırlarına hapsedenlere diyecek bir şeyimiz olamaz. Ayrıca Türklük sadece bir ırk değil, o bir yaşantıdır ve bir inanç birlikteliğidir de. Nasıl Sırp faşistleri olan Çetnikler, Bosna’da soykırım yaparken Boşnaklara Türkler diye hitap ediyorlarsa, Türklük bilincinin sadece bir ırktan ibaret olduğunu zannetmekte büyük bir eksikliktir. Bu ülkeye gönülden bağlı olan, bu ülkeye değer katan, bu ülke milli takım formasını aslanlar gibi terleten herkes bizim için TÜRK’tür.
Cedi Osman hakkında yanlış anlaşılmalara sebep olacak sözlerden dolayı hem beIN SPORTS kanalının hem de bu programı yapan kişilerin özür yayımlaması gerektiğini düşünüyorum.
Cüneyt Erden’in açıklamaları şu şekildeydi: “Anadolu Efes büyüttü, geliştirdi ve en iyi yere getirdi. Bazı şeyleri içimizde tutuyoruz, geldiği yeri de unutmasın. Nereden hangi ülkeye geldin, o ülke kendisini nereye getirdi. Bundan sonraki tek ricamız, başka bir ülkeden gelip Türk vatandaşı olarak o ülkenin de bir basketbolcusu olarak milli takımın da kaptanısın. O anlamda da her yer de Atina’da da farklı bir yerde de Abu Dabi’de de duruşunu en azından göstermen lazım. Ortada her iki tarafı da koruyarak demeçlerini vermek zorunda deyip fazlada yükselmeden deyip…”
Anlamaz İlker kardeş anlamaz çünkü cahil bugün oralarda Türkçe konuşulduğunu Türk olduklarını bilmez çünkü kendi tarihini bilmiyor orada yaşayanlar Türk 🇹🇷 Türk !bilmediği şeylerin uleması olmak istemiş cahil ama çakmış.mesela bu konuşmadan sonra o şahız o kanalda yorumculuk yapmaya devam edecekmi?bu korkunç bir itham derhal basketbol camiası tarafından bu şahıslar o programda kim var ise !elenmeli ve birdaha tvlerde dergilerde olmamalılar ! Şikayet edelim bu bir ırkçılıktır faşizmdir ! Kaleminize sağlık bu arada müthiş bir yazı tebrikler.
Arastirmadan konuşuyor bazıları ,cedi nin babası Türk annesi Bosna hersek kökenli ve bu çocuk Türkçe yi sonradan öğrenmedi ki zaten biliyordu. Yani emir preldzic gibi değil, kenan sipahi nin de ailesi Türk kökenli ama kosova da doğmuş Ömer Faruk yurtseven de has Türk ve babasının mesleği sebebiyle Özbekistan da doğmuş. Elbette köken cok önemli demem ama misal ben yine de Tarık biberovic Bosna hersek için ve adem bona da Nijerya için oynasın isterim misal nikola mirotic de İspanya değil Karadağ için oynasaydı keşke, bir insanı alıp gelistiren ülke o oyuncudan yararlanmayi haketmez demiyorum ama söz konusu milli takım olunca da devşirme fikri hoşuma gitmiyor. Zamaninda bo mccalebb Makedonya ya ve earl rowland bulgaristan a maçlar kazandırdı bence hiçbir bağı olmayan milli takımda oynamasa daha iyi. İşi sulandirmak oluyor bu
İmport yabancı gerçek devşirmedir. Bizimle tarihi bağı olan Bosna Arnavut, Kırım, Özbek gibi yerlerden gelenlere devşirme denmez. Bu eski deyim kimler için kullanılırdı, bunu bilmeyen cahiller spor medyasında bu deyimi geviş getirir gibi kullanıyorlar Caner, bunların tuzağına düşmemek gerek. Tarık seçimini yapmış, o da en az Cedi kadar Türk’tür, onu Adem Bona’nın yanına koyamazsın. En az diyorum çünkü daha çok Türk’tür bence, Cedi gibi çiğlik etmedi. Türklük gönül işidir, soy sop değil. Boşnaklığa gelince, “Bosna-Hersek köken” diye bir şey olmaz, Boşnak vardır, Cedi de Boşnak’tır, çocukluğu annesinin Saraybosna’sında geçmiştir. Tarık’ın hemşerisi. Yok babası şuydu, nenesi buydu geç onları. Artı basketbola nerede başladı, nerede öğrendi, o da var. Tarık da, Cedi de, voleybolcu kardeşler Lagumziya’lar, kadın voleybolcu Meliha Diken (“İsmailoğlu” yani Smailoviç), geçmişte Mirsad Türkcan (Yahoviç), Nihat İziç, Ermal Kugo (“Kurt”) … gibi Boşnak ve Arnavutlar savaş enkazı ülkelerinde gelişimlerini belirsiz gördükleri için Türkiye’nin uzattığı ele sarıldılar, sülalelerinden gelen Türkiye sevgisi ve bağı sayesinde, çoğunun burada akrabaları vardı önceden, kuşaklar boyu yerleşmiş. Bunlar ülkemizin zaten başat öğesi, cumhuriyeti de sporu da basketbolu da kuranlar başlatanlar arasında en önde yer aldılar. Cedi gibi cahillik etti diye kimse onlara köken hatırlatamaz, hatırlatan devşirme beyinliler kendilerine baksınlar. Hatta ailesinden aldığı FB tutkusuyla koşarak gelen, menejer sultası yüzünden kulübün kapısından bile giremeyince Efes’in yolunu tutan, orada da mobbinge uğrayıp Miçiç hegomonyası yüzünden antreman salonunu aşmasına izin verilmeyen Real Madrid’in skoreri Canan Musa da bunlardan biri olacaktı, olamadı. İkinci kategori olarak Adem Bona, Elvan Abeylegesse gibileri de evladımız, dilimizi öğrendiler bizden “oldular”. Seçimlerine saygı duymanın ötesinde pamuklara sarılmalılar. Kim istemez Nijerya, Ethopya gibi ülkelerin başarılı olmasını, hele hele kankardeşimiz Bosna veya Kosova-Arnavutluk’un, ama ağır ve trajik siyasi durumlarından ötürü sığınmış durumları var, yoksa onlar da tercih ederdi doğdukları yerde kalmayı ve ülke milli takımları için mücadele etmeyi. Üçüncü kategori olarak da Bobby Dickson, Shane Larkin gibiler, dilimizi öğrenenecek kadar olmasa da bize gönülden bağlanmışlardır. Bunlardan Melissa Vargas genç yaşta FB kulübünde ilerletildi ayrıca, ülke olarak hakkımız-emeğimiz vardır. Dördüncü kategori olarak da bas parayı giydir milli formayı türünden “hakiki” devşirmeler var, Kendrick Nunn konuşuluyor şimdi, bir sürü kadın “milli” basketbolcu var öyle, başka ülkelerde oynamak bambaşka bir ülkenin “milli” oyuncusu olmak gibi. onları ben de hiç istemiyorum, sana katılıyorum. Avrupa ülkeleri çok yapıyor bunu, hiç de taklit edilmemeli. Uzun oldu ama bunların hepsi dört ayrı kategori. “Madde-1” de sözettiklerim “bizden bile daha çok biz” dirler.
Ne biçim bir yorum bu böyle? Oynamasın mı Cedi ? Ne diyorsun Cüneyt Erden?
Ben bir adım daha ileri gideyim, Türkiye’yi kuranlar da kurtaranlar da tamamı göçmenler ve mültecilerden, canlarını kurtarmak için daralan sınırlarımızın berisine 200 yıldır kaçanlardan ve onların çocukları ve torunlarındandır. Tamamı. Eksiksiz. Hem asker, hem sivil kadro. Oralı olduğu bilinmeyenler de – mesela İzmirli İsmet Paşa anne tarafından Razgrat, Rumelihisarlı Fevzi Çakmak anne tarafından Varnalı. Herkesin kökeni oralardandı. Rumeli-Balkanlı olmayan da ya Kırımlı, ya Giritli, ya Kafkasyalıydı. Anadolu yerlisi okuma yazma bilmediğinden bırak subay veya sivil okula gitmeyi, bakkallık bile yapmak bilmezdi. (Şimdiki torunları hepsi “müteahhit” oldu, o ayrı) Askerlikte de teknikte de kültürde de sanatta da sporun bütün branşlarında da – basketbol değil bir tek, güreşinden yüzmesine kadar – kurucular ve başlatıcıların tamamı göçmendir. Cumhuriyetten sonra herşeyi, özellikle köy enstitüleri sayesinde bu göçmenler ve torunları öğretti yerlilere, ikinci dünya savaşından sonra Anadolu ancak meyve vermeye başladı. (Bu eklemeyi yapan bendeniz “Cedi kavgasında” onu eleştirenler tarafındaydım, ama “köken” vurgusu yaparsa bazı OTLAR, bazı şeyleri kafalarına beton çivisiyle çakmak lazım gelir.)
Cüneyt gayet haklı, gelmesin demiyor ,vatansız demiyor ,irkcilik da yapmıyor, sa a bu takımın bu memleketin katkısı oldu, konuştuklarına dikkat et diyor
Yine diyorum spor içinde bunlar var ve gayet normal, yorum yaparken komplekslerimizi katarak konuştukça iyice tüy dikiyoruz… Cedi millî takımın kaptanıdır , elbet açıklama yapacak!!! Utanmasak Cedi’yi de komplekslerimizden vatandaşlıktan çıkaracağız… Nasıl Milli takımımız ile ilgili eleştiriler de kolaya kaçıp, paraları yabancılara saçıp, kendi başarısızlıklarını ve koltuklarını düşünen yöneticileri teğet geçiyorsak fanatik kulup bağlarımızdan dolayı bu olayda da kimse demiyor Cedi niye Pana’ya gitti diye!? Kaçıncı kez yazıyorum Alper Yılmaz’a tepki göstereceksiniz!!! 2 milyon, 3 milyon para verdiği yabancılar varken niye Cedi’ye bunlardan da az parayı bile vermeyi aklından geçirmedi , niye Cedi göz göre göre Pana’ya gitti.(ATAMAN olmasa belki de başka kulüpte görecektik)Benden daha güzel cümleler ile bunu daha önce İlker Bey yazmıştı zaten; “başta EuroLeague’de yer alan kulüp takımlarımız olmak üzere, ülke basketbolumuzun gelişiminden ziyade kulüp fetişizmini ve kendi şahsi çıkarlarını ön plana koyan kişiler olduklarını geç olmadan anlaması gerektiğini düşünüyorum. Aksi taktirde ülke basketbolumuzdaki sorunlar yumağı gün geçtikçe büyüyecek…” AHA BÜYÜYOR!!!
İlker bey başlığı görünce bir taraftar olarak üzerime alındım ancak yazıyı okuyunca anladım. Doğrudur ırkçılık malesef çok çirkin bir davranıştır. Ancak yeri gelmişken bende bir eleştiride bulunmak isterim. Cediyi Efes altyapısından tanırım hatta oğlumun Efes forması cedi nin 6 numaralı bizzat maçlarda giydiği formaydı sağolsun Ahmet çakı hocam hediye etmişti. Cediyi severdim ama şu son maçlarda yaptığı bizi oldukça incitti öyle ki bir daha eskisi gibi olunamayacak derecede diyebilirim. Ben profesyonel’im diyor cedi. Bizim onun rakipte oynaması, iyi oynaması, çok sayı atması ile ilgili bir derdimiz yok. Derdimiz abartılı bir şekilde hatta takipte oynayan Yunanlı oyuncuları bile aşan bir sevinç tuhaf haller ile davranması olmuştur. Sanki yıllardır beklediği intikamını alır gibi davranması ister istemez kendisi hakkında sorgulama ve eleştiri yapma durumu hasıl olmuştur. Şuan taraftarlar cediden nefret ediyor. Bende dahil. Bunu için özür dilemeyiz özür dilemesi gereken biri varsa cedi dir. Selamlar
Markette Cedi gibi yerli statüsünde oyuncu varken gidip dolarları Stanley Johnson, Nwora gibi adamlara saçarsan oyuncu da elbet sana karşı motive çıkar. Abartılı sevinç tutturmuş gidiyor Efes tarafı, Cedi ne yapmış dönüp tribüne hareket mi çekmiş? O atmosferde ben O’nun yerinde olsam çok daha fazlasını yapardım. Hele Ataman’a yapılanlara hiç girmiyorum bile.
Çok güzel bir yorum.Elbette sevinecek Cedi ama abartılı halleri ile adet seyirciyi iğdiş etme çabası ile bunu yapması sanki intikam hırsı içinde bunu göstermesi hoş değil.Bu vatan hepimizin ama Yunan oyuncuların bile yapmadığı tavırları hoş değil.Sanki Efes yönetimine geçmişte yaşadığı bazı şeyler için mesaj verme çabasında.ama bunu yaprken milletide rencide etti bence .
İbrahim bey son satırınıza gelene kadar çok güzel yazmışsınız, insanın kendi çocuğuna da mahcup durumuna düşmüş hissetmesini anlarım, ama lütfen, yine de “hain” değil bu oyuncu, üst tarafı çiğ veya cahil çıktı, ben de kızdım ona ama ölçülü olalım, “nefret” ne demek ? Kırgınlık başka şey. O konu kapanmalı artık. Ayrıca köken hatırlatmak kimsenin haddi değil, bu sayfanın konusu da bu. Bizler değil, Cüneyt özür dilesin deniyor zaten.
Bu son derece yanlış,yersiz ve dar bir bakış açısı.Dışardan gelen dedikleri Türkler olmasa basketbol ne olurdu onu konuşsunlar.
Acı gerçek bu; ülke sınırları içerisinde kökü dahi olsa göçmeler istenmiyor. Keşke geri alsalar. Cedi de bu ayrımcılığa haykırmıştır belki.
İlker bey ,çok teşekkür ederim, çok güzel söylediniz
Kardeşim bende göçmenim bu vatana canım feda olsun.Bu sonuçta profosyonellik gününde olursun 40 sayı atarsın ama insan tavırlarına dikkat eder.
Ben bir iki soru soracagim. Fenerbahce bu ulkenin ilk euroleague sampiyonu oldugunda daha kupanin kulpunu tutmadan neredeyse tum medya destekli yorumlar Turk oyuncu oynamamasi uzerine yogunlasiverdi. Sonra efes tarihin en az Turk oyuncu oynatma rekorunu kirinca hic bir sey denmedi, tek bir elestiri olmadi. Damga yapistirilmisti bir defa, yerli oyuncu elestirisi baska hic bir takim sorumlu degilmiscesine gunah kecisine yuklendi de yuklendi. Hala zaman zaman bu davranis devam ediyor. Peki yigit olduruluyor da arada hakki veriliyor mu? Kesinlikle hayir. Bu takim daha bebekken Tarik Biberovic’i aldi, yetistirdi, buyuttu. Arada ve hala “burada yorum yazanlar arasinda bulunanlar” dahil “ama o Bosna’li” demediler mi? Dediler. O milli takim adina cikip cok kritik bir mac kazandirdi mi? Kazandirdi. Simdi bir cok otorite onun nba’ya ne zaman gidecegini, bazilari Bogi’den daha yetenekli oldugunu soyluyor mu? Soyluyor. Tarigin benzersiz, zamaninda nba’yi etkilemis peja stojakovic’ten daha cabuk ve sut mekaniginin daha iyi oldugu soyleniyor mu? Soyleniyor. Simdi soru geliyor; Yaziyi yazan siz basta olmak kaydiyla bana bu cocugumuzu ve ona emek verenleri birakin ovmeyi over gibi yapan iki satir yazi gosterir misiniz? Yok cunku. Ikinci basit sorum su; NEDEN YOK? Amac uzum yemek mi, yoksa bagciyi dovmek mi?
İbrahim bey son satırınıza gelene kadar çok güzel yazmışsınız, insanın kendi çocuğuna da mahcup durumuna düşmüş hissetmesini anlarım, ama lütfen, yine de “hain” değil bu oyuncu, üst tarafı çiğ veya cahil çıktı, ben de kızdım ona ama ölçülü olalım, “nefret” ne demek ? Kırgınlık başka şey. O konu kapanmalı artık. Ayrıca köken hatırlatmak kimsenin haddi değil, bu sayfanın konusu da bu. Bizler değil, Cüneyt özür dilesin deniyor zaten.
Slukas fb de oynarken, yunan takımına sayı attıktan sonra böyle abartılı sevinç halini gördünüz mü! Yunanistan da kazandıkları ilk maç sonrası röportaj veriyor, kaybettikleri ikinci maç sonrası yok ortada, o sahada efes taraftarına yapılan saygısızlık bunu doğurdu, Nereden geldiği derken seni bu kulüp basketbolcu yaptı diyor, Türk milli takım oyuncusu bu şekilde vurdum duymaz şekilde konuşmamalı, bize yapılan yanlış dersin olayı geçiştirirsin, bu şekilde kapıyı açık bırakıyorsun! Yarın bugün milli formayı giyerken bile taraftar tepkisi ile karşılaşabilirsin.