Cumartesi, Temmuz 27, 2024
spot_img

İtalya’ya Top Kayıplarıyla Yenildik

Milli Takımımız 2025 Eurobasket Elemelerine İtalya deplasmanında başladı ve son periyodda rakibini zorlamasına karşın 87-80 kaybetti.

Tarık Biberovic’le oyuna tutunmaya çalışan takımımız, basketbol olarak rakibiyle mücadele etmesine karşın top kayıpları sonucu 15 sayıya kadar geri düştü. Son bölümde Melih Mahmutoğlu ile yaklaştık ancak yakalayamadık. Millilerimizin olası eşitlikte rakibini geçmesi için rövanşı en az 8 sayıyla kazanması gerekecek.

Maça hücumda iyi başladık, 4. dakikayı 15-7 önde geçerken Tarık Biberovic 3/3 ile üçlük kullandı, İtalya’nın bütün sayıları Nicolo Melli’den geldi. İtalya’nın geçiş hücumlarında eşleşme sorunları yaşayınca 0-7’lil seri verdik ve 5. dakikada fark 1 sayıya (15-14) geriledi. Üst üste top kayıplarımız sonucunda 8. dakikada 20-19 geri düştük. Son saniyede çok zor üçlükle skoru 24-24 eşitleyen Tarık Biberovic ilk periyodu 14 sayıyla kapattı.

İkinci çeyreğin 4. dakikasında 36-28 İtalya öndeyken top kaybı sayımız 8’e ulaştı. Nicolo Melli içeriden-dışarıdan bulduğu sayılarla İtalya’nın arayı açmasını sağladı ve devre 50-39 sona erdi.

Nicolo Melli 17, Tarık Biberovic 18 sayıyla takımlarının skorerleri oldu, bizim 11 top kaybımıza karşın İtalya 4 top kaybetti. Top kayıplarından İtalya 18 sayı attı.

Üçüncü çeyreğin başlarında İtalya 3 üçlükle farkı 14 sayıya (59-45) çıkardı. İtalya Koçu Gianmarco Pozzecco skor 61-48 iken faul beklentisi sırasında teknik faul aldı. Ercan Osmani 8. dakikada farkı tek hanelere (64-56) çekince İtalya molaya gitti.

Spn periyoda İtalya 58-56 önde girdi, ilk dakikada Ergin Ataman’a teknik faul çalındı. Skor 77-65 iken molaya gittik ve 5-0’la döndük: 77-70. Melih Mahmutoğlu’nun üçlüğü ile 3 dakika kala fark 6 sayıya (79-73) geriledi. Kalan sürede İtalya hata yapmadı ve Kenan Sipahi’nin 2 saniye kala attığı üçlükle maç sonunda farkı 7 sayıya düşürdük: 87-80

Tarık Biberovic 27 sayı (5/11 üçlük), 8 ribaund, 4 asist, Melih Mahmutoğlu 14 sayı (4/7 üçlük), 2 ribaund, 2 asist, Kenan Sipahi 11 sayı, 6 ribaund, 6 asist, Sertaç Şanlı 10 sayı, 7 ribaund üretti.

İtalya’da Nicolo Melli 17, Stefano Tonut ve Marco Spissu 12, Giampaolo Ricci 11, Niccolò Mannion 10 sayı attı.

3 YORUMLAR

  1. Yahu hala oralarda bu Recep denen adam acayip triplerle dolaşıyor. Nasil inaniyorsunuz buna hala, bunu oralara tasimaniz günah. Eğer hakemlerden beklentiniz varsa, bu jenerasyon onu tanımaz, bu o jenerasyonu tanimaz. Geçti o işler, işinize bakın artık adam gibi, bırakın bu saçmalıkları. Bazı adamlar sizi sömürüyor, hala uyanamadiniz mi???

  2. Tam bir komedi. Bizim tarafın skorerlerinin hepsi Fenerli, öyle veya böyle, biri geçmiş dönemlerde de olsa. İtalya’nın en skoreri de öyle. Peki bizim stafın durumu ne ? 12 şubat tarihli “Kerem Konan Ve Ömer Can İlyasoğlu A Milli Takım’da” başlıklı haberde takımın künyesi var staff şürekasıyla birlikte. Başantrenöründen yardımcılarına masörüne dek tekmili cimbombo(naykos). Başka kulüp mü yok ? Yok tabii, ne sandınız ? Onlar sporun entelejansiyasıdır, kümeye de oynasa daima tepede onlar olur hacıyatmaz misali, bütün kritik ve milli görevler sadece onlara aittir, erkeklerde de kadınlarda da. “…Bir ara şu Amerika’dan dönen “uzunların antrenörü olurum” demişti, Orhun da yanına alıvermişti kankasını. Olacak iş mi ? Orhun da ne biçim cimbomlu, öyle beyefendilik olur mu, cazgır olacaksın. Uzunların antrenörüymüş pöh, sen git hayat boyu hep rakip olduğun sokak çocuğu kulübünün formasını giy, EL maçında tribününde otur, bi de gelip uzunları çalıştıracakmış, kerataya bak, biz uzunlarımızdan utanırız zaten. …” Bazen Federasyon başkanı sokak çocuğu kulübünde oynamışlardan olabilir, ama derin federasyonlar her branşta sultan mekteplerinden çıkma bu padişah çocuklarınındır. Osmanoğlu ülkesinde tercüme odası ve imtiyazlar Rumlaradır, Patrikhaneyedir, icabında gidilir onlara dosdoğru Atinalar’da hizmet (Mesela kriket ve ragbi kulüplerinde antrenörlük, anlayın siz) de verilir, bu haşmetlüler öyle buyurmuşsa boyunlar kıldan ince olmak zorundadır. İtiraz mı ? Haşa ! Herşeyi onlar çokbilir, başkaları hep yanlış veya suçludur. Hele o sokak çocuğu kulübü yok mu, istediği kadar Avrupa’dan kupalar getirsin, şampiyonluklar madalyalar, rekorlar, ağzıyla kuşlar tutsun, “zaferin rengi” asla ve kata buralara yaklaştırılmaz. Çünkü onlar tukaka. Onlara sadece ceza verilir, görev verilmez. Buralar ise ciciçocukların. Sonuç mu ? Sonuç böyleyse oynayan Fenerbahçelilerin yüzündendir, değilse FB başkanının yüzündendir veya kaleci Volkan… o da değilse Alex, Lefter, Cihat, Halit veya Zeki Rıza, Elkâtipzade …. öfff ne biliym yaaa gelmeyin üzerime …. hiçbirinin de değilse böyle olması gerekmiştir, ondandır, takdir hünkârındır, kullara itiraz düşmez. Başıbozukluk etmeyin. Hadi herkes işinin başına. Yallah. Padişahım çok yaşa.

  3. Maçın on sayının altında bitmesi İstanbul’daki maç ve grup liderliği için teselli oldu fakat bu yenilgi bence tatsız , üzücü, trajikomik bir yenilgi … Galiba basketbolumuzun karar vericileri , rakipleri ikili ,üçlü sıkıştırmalara zorlayacak, hızlı , şutör bir ABDli yıldız gard için tekrar sağa sola bakınmaya başlayacak. Şimdi ; Ergin Ataman’ın tecrübesi ve maç hakimiyeti Pozzecco’ya göre kıyas kabul edilemeyecek kadar üstün… Buğrahan Tuncer Efes’ten ayrıldıktan sonra GS’da oynamaya başladı, Sadık Kabaca GS için önemli bir oyuncu, S. Kabaca’nın kötü oynadığı bir maçı GS’ın kazanması kolay değil. Erkan Yılmaz Telekom’da iyi bir sezon geçirdi ve sakatlanana kadar Efes’de katkı veriyordu. Yiğitcan Saybir Efes’den ayrıldıktan sonra Bursa’da oynamaya başladı ve Telekom’da da katkı veriyor. Ercan Osmani Beşiktaş ve Daçka maceralarının üzerine Efes’e iyi bir transfer yaptı ve zaman zaman parıldıyor. Kenan Sipahi kendisini BJk için oynarken de destekleyen Ufuk Sarıca yönetiminde KSK’nın gedikli oyuncusu oldu. Berk Uğurlu FB’den ayrıldıktan sonra uzun süre Orhun Ene gibi bir efsanenin desteğini aldı, Tofaş takım kaptanlığına yükseldi, BJK’da birinci olmasa da ikinci oyun kurucu. Sertaç Şanlı Efes ve Barca sezonlarının ardından bir ara Euroleague’deki en iyi 30 oyuncu arasındaydı. Bütün bu isimlerin Euroleague olmasa da yabana atılmayacak bir Eurocup ve Fiba Şampiyonlar Ligi tecrübeleri var. Son beş senedeki düşüşe rağmen , Türkiye lig kalitesinin İtalya’dan daha kötü olduğu söylenemez , Euroleague’de oynatılmayan Melih Mahmutoğlu ve Şehmuz Hazer Türkiye Liginde FB’nin en önemli kozları durumunda… Yani Milli Takımın kadrosundaki oyuncu grubu bireysel olarak, tartışmaya açık olmakla beraber (hepsi benim şahsi fikirlerim tabi) bence olumlu bir çizgideler… Dolayısıyla İtalya’nın mütevazi kadrosuna karşı alınan bu yenilgi tatsız,üzücü ve trajikomik bir yenilgi. Burada milli takım oyuncularının kendi takımlarında süre alsalar da yeterli sorumluluk almadıklarına yönelik bir itiraz yapılabilir. Fakat aynı şey hatta daha fazlası İtalya için de geçerli. Spissu, Tonut,Ricci,Pajola ve diğer isimsiz oyuncular kendi takımlarında düz görev adamları, takımlarındaki yıldızları dinlendirmeye ya da onları desteklemeye yönelik oynuyorlar. Mesela Mannion ve Polonara son iki üç sezonda gittikleri takımlarda dikiş tutturamadılar, kontratlarını tamamlayamıyorlar. Şahsi tecrübesinin milli takım oyuncularından daha fazla olduğu kabul edilebilecek Melli bile Brose ve FB’de gösterdiği performansları Milano’ya döndükten sonra pek sergileyemedi, nereden bakarsan bak ne Melli ne Ricci ne de gardlar Spissu ile Tonut öyle durdurulamayacak hücum silahları değil. Saygı duyulacak şekilde kendi kapasitelerini bilerek belli bir oyun disiplini içinde oynuyorlar ve kulüp takımlarındaki performanslarına kıyasla milli takımlarında daha etkili oluyorlar. Aynı şeyi bizim milli oyuncularımız da yapabilmeli , yapmanın bir yolunu bulmalı. Tabi burada sorumluluk sadece oyuncuların değil aynı zamanda kenar yönetimin de… FB’ye geldiğinden beri dalga geçilen, suçlanan, onun gibi bir dünya oyuncu olduğu söylenen, komplo teorilerine malzeme yapılan ,bunlara rağmen FB’nin sürpriz şekilde sabır gösterdiği ve ancak bu sene takımdaki bazı sakatlıklar ve koç değişiminden sonra kendine bir rol bulan Tarık Biberovic’in bir anda milli takımın kaderini elinde tutan adam haline gelmesi ise işin trajikomik yanı… Gülünür mü ağlanır mı bilemiyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

15,872TakipçilerTakip Et
36,695TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

REKLAMLAR

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi