Filenin Sultanları İtalya’yı Geçemedi

Üstad, mevzu bahis oyuncunun kadroya son anda dahil edilmesine hoca tepki verdi, tepkisi basında da yer aldı ama olimpiyatlarda görev yapmak uğruna görevi bırakmadı, karakterli insana o yakışırdı, yapmadı. Kimse malum başkanı ve o oyuncuyu da korumasın takımda herkes neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Kendisi güya Atatürk’ün kızı, öyle beyanatları var da O’nun kızı hak yer mi, o şekilde kendini milli takıma aldırır mı? Nerede kaldı ben sporcunun zeki,çevik ve ahlaklısını severim sözü? Aynı söz koltuk için kendini madara eden federasyon başkanı için de geçerli. Kendi otelinde kamp yapan kulübünün oyuncuları için kulübe fatura gönderecek şahsiyetteki kulüp başkanı hakkında yorum yapmaya gerek yok sanırım. Ebrar’ın oynatılmaması da özel hayatıyla ilgili, o konuda da hocaya, genç erkeklerle videosu çıkan adamlarını, pudra şekercilerini koruyan ve Kuran kurslarında,
tarikatlar,cemaatlerde olan sapıklıkların üstünü örtmeye çalışan, 45 çocuğumuzun uğradığı ensar vakfı tecavüz olayında ‘bir kere olmuş’ diyebilecek kadar rezilleşmiş ki bunu söyleyen aile bakanı ! bir kadın, ahlak ve namus bekçisi, manevi ve dini değerleri yüksek ! iktidardan mümkün mertebe O’nu oynatma talebinin olduğunu biliyoruz. Hoca o konuda da sınıfta kaldı. Yeni Türkiye’de ! para ve çıkar uğruna, kutsal değerleri kullanarak,makarnaya, kömüre,
yardıma tav ederek kasten cahil bıraktırılmış, beleş hayata alıştırılan, kolay paranın peşinden koşturulan toplumdan 80 yıldır olduğu gibi oy alıp 22 yılda güç zehirlenmesi yaşayan siyasal islamcı, din tüccarı iktidar sayesinde bozulan her şey gibi voleybol ve spor da bozuldu. Dün tff başkanıyla ilgili videolar vardı , bir anda ortaya çıkıp aday olup, seçilen ! hakemi statta hapsettiği odadan kabile reisinin telefonuyla çıkartan, bir kulüp başkanına seni gömerim mezarını bulamazlar diyecek cüreti de kabile reisinden alan ve alışılmış üzere kendisinden hesap sorulmayan, her yönüyle şımartılmış bölgenin adamı Mit’in kendisi ve bir mafya örgütü aile hakkında araştırma yaptığını bildiğini,kendisine bilgi geldiğini söylüyor! Biz ve ülkemiz bunlara layık değiliz doğru ama bu baş olmuş ayaklar her konuda karar alıcı,verici,
güç sahibi maalesef. Umudumuz belediye seçimlerinde yeniden yeşerdi ama bunların sadece gitmesi değil hesap vermeleri ve sorulması da gerekiyor umarız o günleri de görürüz…

Sayın Ulu, ben tam tersini düşünüyorum, şimdi sakin olmamanın tam zamanı. Bu ülke son 20 yıldır olamaz, yok artık dediğimiz binlerce olaya şahit oldu, herkes menfaatleri icabı herşeyi kabullendi, batı destekli tarikat saldırdı, bir elin parmağı sayıda bulunabilecek keskin nişancılar bir futbol takımına ateş açtı, size soruyorum bu olaylar olmaz ama Hollanda’da olsa ne olurdu? Lütfen anlatınız. Spora siyaset, pislik, ayak oyunları bulaştı, icazet almayan başkan olamadı, şu an bu kadar afra tafra, yalan, sahtekarlık, göz boyama sonucunu söyleyeyim “0” altın madalya… Saint Lucia ülkesinin bile gerisindeyiz. Şimdi susup ne zaman konuşmalıyım? Göz var izan var, milli takıma hiç bir faydası olmamış, spor hayatı tehlikeye girecek kadar sakat, takımla tek bir antreman yapmamış, olimpiyatlarda olmamızın baş nedeni Vargas için söylemediğini bırakmamış bir oyuncu son saniyede büyük bir skandalla emir üzerine takıma alınıyor, yine emirle oynatılıyor…Bu mu spor, bu mu adalet? Onun yerine oynayan Meliha ve Derya varken, onların emeği göz göre göre hiçe sayılmışken susmayacağım. Bir avuç insan alenen hayallerimizi çaldılar, BUNU HERKES BİLECEK. Size de büyüğünüz olarak size de susmamanızı öneririm, naçizane.

Sen taraftarı olduğun yunan takımı ve o ülke ülke hakkında yorum yap gerginis atamanidisin manevi evladı, uzocu, sirtakici mertis babayannis…

Naçizane bir düşüncemi sizinle paylaşayım, şimdi bize 6 Milyon Işık yılı uzak olan o günlerde medyasıyla, fanatiğiyle herkes antrenörümüz Tanjevic’i, alt yapılarda devrim yapan ister sevin ister sevmeyin Turgay Demirel’i acımasızca, hunharca eleştirdi. Çünkü kimse bu konularda fikir sahibi değildi, herkes eleştirdi ama hepsi boştu, hepsi sadece eleştiriydi ve öyle kaldılar, kimsenin elinde bir analiz, bir çözüm, bir plan yoktu. Hala da yok, akıntıya kapılmış gidiyoruz, elimizde kürek bile yok, yakında zar zor üzerinde durduğumuz tekne de olmayacak. O günlerde Tanjevic’i, Demirel’i beğenmeyenler onların tırnağı kadar olamadı, beşinci alternatif guard Hakan Demirel ile Japonya’da harikalar yaratan Tanjevic sabah akşam azar işitti ama onun başarılı olduğu turnuvalara bile gidemeyenler, tek azar işitmeden iki laf etmeye tenezzül etmeyip arazi oldular. Özetle, birileri hep konuştu, hep eleştirdi, hep yıktı ama hiç bir şey yapmadı… Bizim 85 milyon insan arasından acımadan aklıyla analiz yapabilecek, bir plan üretebilecek 20 kişiye ihtiyacımız var, ancak ne yazık ki elimizde o da yok. Gelecek için umutta yok. Güzel günlere…

Spor bunların neresinde diyorsun doğru, hiç bir yerinde artık. Mevcut iktidar düzeninde olması da mümkün değil artık. Her şeyin, olgunun, herkesin iyice çürüdüğü,kokuştuğu, bölündüğü
siyasallaştırıldığı,pasta,pay,çıkar,güç olduğu bir ülke olduk bunun sebebi de iktidar partisi ile ona sorgulamadan ve çıkar için oy veren güruh. Kadın voleybolumuzla övündük ama orada da sorunlar çıktı, neye maşallah desek üç gün yaşamıyor. Fanatiklik artık bu ülkede olmazsa olmaz,cahil,öfkeli,düşünme ve empati kabiliyeti sınırlı, sorgulamama ,biat etme uzmanı şark toplumuyuz, her şeyimiz uçlarda ne yazık ki. Basketbol federasyonu başkanı kanun kaçaklarıyla poz veriyor, söylem ve tavırları spora,sportmenliğe, insanlığa yakışmayan futbol federasyonu başkanı mafya ve bahis çeteleriyle iç içe. Baş bunlar olursa ayaklar ne olur? Böyleleri ve bunlara tepkisiz olanlarla sürdürebilirlik ve istikrar olabilir mi? Mesela 4+3 kuralı geldi kaç Türk oyuncu birlik olup da olması gerektiği gibi tepki verdi? Hepsi kendi çıkarına baktı, toplumun diğerlerinin yaptığı gibi. Neme lazımcı,çıkarcı, bana neci, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncı, aman canım sendeci zihniyetle ne olur? Namuslular da namussuzlar kadar cesaretli olmalı sözü bize düstur olmalı ama nerede? Bize her şeyden önce doğru düzgün,şaibesiz,liyakatli,bilgili,
vizyoner yöneticiler lazım gerisi gelir. Gs kulüp başkanının kulübünün voleybol oyuncusu olimpiyat milli takımına alınsın diye siyasi kulis yapıp,talepte bulunmasının, oyuncuların,
federasyon başkanı ve hocanın da bu çirkin talep ve isteğe adam gibi tepki vermeyip durumu çaresizce kabullenmesinin kabul edilecek tarafı var mı? Milli takım arkadaşının hakkını yemeye varacak kadar gözü dönmüş oyuncunun, voleyboldaki başarılarda en büyük pay sahibi olan Vargas hakkında ırkçılığa varan sözlerini duymazdan gelmek mümkün mü? Vargas ve Ebrar’ın özel hayatlarının durmadan kurcalanması da bambaşka bir rezalet.Bunların hepsi takımı böldü, parçaladı ve yok etme seviyesine getirdi zira bu olaylar olduğundan beri takımda görmeye alıştığımız huzur, birlik, beraberlik, takımdaşlık kalmadı sonuçta da elendik, yarın madalya şansımız var ama az. Bugüne kadar çok başarılı olduğumuz, dünya 1.liğine kadar yükseldiğimiz için çok ciddi tepkiler gelmiyordu ama artık zır cahil atmosferde papa’dan bazı konularda övgü alan saraydaki hem oyuncuların özel hayatına hem de mevcut duruma da artık el atacaktır her işe attığı ve daha da beter ettiği gibi.