Şike kapsamında yürütülen soruşturmayı üzüntüyle izliyor ve şüphelilerin aklanmasını bekliyoruz. Soruşturma kapsamında gözükmeyen kulüplerin taraftarları da ellerini fazla oğuşturmasın çünkü tarih içinde çok sayıda takım bazı işlere karışmış ancak o günkü yasalar ve teknolojik imkansızlıklar nedeniyle yapıldığınla kalmıştır.
Basketboldaki ilk şike kararının arkasında bendeniz bulunmaktadır.
Galiba 1982 idi.. Bursa’da düzenlenen Yıldızlar Türkiye Şampiyonası’nda hakem olarak görevliydim. Benim yöneteceğim maçtan öncekinde gariplikler olmaya başladı. Ben hakem masasının yanından maçı izliyordum.
Sahada müthiş bir mücadele vardı.. Ancak iki takımın antrenörü de sık sık masaya gelip, “10 dakika kala haber verin” diyorlardı. (Salonda skor board yoktu)
Antrenörlere “10 dakika var” uyarısı yapıldıktan sonra ikisi birden mola aldı ve aralarında “Size kaç fark lazımdı? 30 mu?”.. “Hayır 23.” şeklinde konuşmalar geçmeye başladı.. (Sonradan öğreniyoruz ki, ilk 30 dakika sonunda hangi takım öndeyse, diğeri ona üst tura çıkabilmesi için gerekli farkı vermek için anlaşma yapmışlar. Yani ikisinden ancak birinin üst gruba çıkma şansı vardı ama bir üçüncü takımı geride bırakmak için belli bir fark gerekiyordu)
Maç yeniden başladıktan sonra bir taraf elindeki topları rakibe vermeye başladı. Fark hızla açılıyordu.
Hakemleri çağırdım ve “Bunlar anlaşmış. Maçı durdurun” dedim.
Çekindiler..
Bunun üzerine salondan çıkıp telefon aramaya giriştim. (O tarihte cep telefonu yok)
Bir şarküteriye girip, Atatürk Salonu’nda olduğunu bildiğim federasyon yetkilisini buldum..
“Karıştırma. Mahkemeye giderler, başımıza iş açılır” dedi.
1980 İhtilali sonrasında, idari kararların mahkemeye gitmesi engellenmişti. Bunu hatırlattım..
“Allah cezanı versin.. Ne biliyorsan, onu yap” dedi.
Ben bunu, onay alınmış gibi kabul edip salona döndüğümde fark 5 dakika içinde 3’ten 36’ya çıkmıştı.
Hakemlere, “Tamam.. Maçı bitirin” dedim.
Sayı atmaması gereken tarafın lehine faul kararı verdiler.. Çocuk tekrarlatıldığı için tam 7 kez serbest atış kullandı.. Hiçbiri çembere değmedi..
Maçın başhakemi düdük çalıp, maçı 4 dakika kala bitirdi.
Federasyon Başkanı rahmetli Osman Solakoğlu hakem olmama rağmen, beni maçın gözlemcisi olarak atadı.. Gözlemci ve hakem raporuyla, mağlup takımın antrenörüne ömür boyu, 15-16 yaşlarındaki oyuncularına 3-6 ay ceza verildi.
Daha sonraki tarihte genel af çıktığı için antrenör yeniden sahalara döndü.
40 yıl önceki olaya karışan iki İzmir takımının da halen aktif olmadığını belirtelim.. Hepsinin pişman olduğu düşüncesiyle isimleri vermiyorum. (Necip Kapanlı)