Abdi İpekçi Salonu’nun müteahhidi bir gün beni aradı… “Parke yapımı sırasında bize yardımcı olabilir misiniz?”
Parke ustası değilim ama topun ne kadar sıçraması konusunda bir hakem olarak iyi kötü bir fikrim var. Sonuçta salona 10-15 defa gittim, otomobilimin bagajındaki topu parkenin her noktasında sıçratıp rapor verdim: Burası olmuş, burası olmamış…
Sonra o salondaki ilk lig maçını yönetmek de bana nasip oldu. Galatasaray ile Fenerbahçe oynuyordu ve diğer hakem de Kenan Tunar idi… (1989)
ASKİ
2001 Avrupa Şampiyonası‘nı FİBA Türkiye‘ye verirken FIBA‘nın genel sekreteri Kotleba salonları inceleyip karar vermek üzere Ankara’ya geldi. Uçaktan aldım, otele bile gitmeden salonları görmek istedi. Önce Atatürk Salonu’na gittik. Bana bakıp, “Necip, bu salon bizden bile yaşlı gözüküyor.” dedi.
İkinci durağımız, daha sonra organizasyonun yapılmasına karar verilen ASKİ idi. Salondan içeri girdiğimizde karşılaştığımız manzara hakkında hiçbiriniz tahmin yapamazsınız… Çünkü karşımızda iki tane fil vardı… Milano Sirki’nin kadrolu iki fili…
SPOR SERGİ
Bu salonda basketbola dair hatıra çok fazla ama nedense benim aklıma ilk olarak Kızıl Ordu’nun konseri gelir. İstiklal Marşımızı o kadar güzel çalmışlardı ki 4 bin kişi yarım saat hiç oturmadan alkışlamıştı.
Ayrıca camları kırık salonda kuşların potanın üzerine konmasını, soğuk yüzünden kazaklarla maç yönetmemizi de unutamam. (Necip Kapanlı)