Cem Akdağ, kariyeri boyunca çalıştırdığı kadın ve erkek basketbol takımlarından çeşitli başarılar elde etmiş ve basketbolu gerçekten seven başarılı bir antrenördür. Şimdi ise bu sevgisi ona yeni bir maceranın kapılarını açıyor. Kendisi bu sezon Halk Enerji TED Ankara Kolejliler’in başında olacak. Biz de kendisiyle Federasyon Kupası için Antalya gitmeden önce bir araya geldik. Şimdi sizleri röportaj ile baş başa bırakıyorum.
Sizi en son 2014-15 sezonunda Eskişehir Basket’in başında görmüştük. 2,5 senelik bir aranın ardından bu sezon TED Kolejliler ile anlaştınız. Transfer süreci nasıl gerçekleşti?
2013 sezonunda Olin takımı olarak çok düşük bir bütçe ile ligde kalmayı başardık. Takım ertesi yıl el değiştirerek Eskişehir basket oldu. Üçüncü maçtan sonra tekrar bana teklif yaptılar. Ancak o yıl kural değişmiş ve altı yabancının oynadığı yeni bir format uygulanmaya başlamıştı ve neredeyse yapılan tüm transferler yetersizdi. Çalışmaya başladığım günden itibaren oyuncu değiştirmekle uğraştım diyebilirim. Transferler bitip, ikinci galibiyetimizi aldığımız Telekom maçından sonra görevden alındım.
Uzun zamandır aklımda bir proje vardı, genç oyunculardan kurulu bir takıma, yüksek tempolu agresif bir basketbol oynatmak. Altyapı milli takımlarında birlikte antrenörlük yaptığım eski arkadaşım Selam Gökçe bu projemi Kolej takımında gerçekleştirebileceğimi söylediğinde teklifini hiç düşünmeden kabul ettim. Selam, genç oyunculara inanan ve bugüne kadar sayısız oyuncunun yetişmesine ön ayak olmuş bir basketbol adamı. Bu konuda düşüncelerimiz uyuşuyor.Şimdi bütün amacım bu projeyi gerçekleştirebilmek. Mücadele edeceğimiz lig çok zorlu, büyük bütçeli takımlara ilaveten, oyuncuları yakından tanıyan tecrübeli antrenörlerin kurdukları birçok sert takım mevcut. Bunun için genç oyuncuların yanı sıra mücadelemize yardımcı olacak bazı tecrübeli oyunculara ihtiyacımız vardı . Bütçemize ve camiamıza uygun bir iki oyuncu alarak transferimizi tamamladık.
H.E TED Ankara Kolejliler bilindiği gibi son zamanlarda ekonomik olarak sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Kulüpteki bu sıkıntılı süreç yüzünden teklifi kabul ederken tereddüt yaşadınız mı?
Daha önce söylediğim gibi teklifi aldığımda hiç tereddüt etmedim.
Bu bilgiyi şu ana kadar kimseyle paylaşmamıştım ilk defa burada açıklıyorum. TED takımı ile anlaştıktan bir hafta sonra beni Trabzon’dan bazı idareciler arayıp Trabzonspor‘a antrenör olmamı istediler; ama ben onlara böyle bir şey yapmamın mümkün olmadığını söyledim. Ardından başka bir yönetici aradı ve “Eğer Kolej ile özel bir anlaşma yaparsak gelmeniz mümkün olur mu?” diye sordu. Kendilerine teşekkür ederek TED takımında çalışmaya devam edeceğimi ilettim. Bu proje benim için çok önemli, bütçenin düşük olması veya aldığım ücretin hiç bir önemi yok. Daha önce bahsettiğim gibi geçmişimde bir Olin hikayem var, o yıl çok düşük bir bütçeyle (ligin tek 3 yabancıyla oynayan takımı olarak) ligde kaldık ama amacımız sadece ligde kalmaktı, ortada uzun vadeli bir proje yoktu. Buradaki önceliğimiz bir sistem yerleştirmek ve sahaya gençlerin oynayacağı seyredilmesi zevk veren bir oyun koymak.
Kulübün kadro yapısı nasıl oluşturuldu?
Daha önce TBL de çalışmadığım için oyuncular ile ilgili detaylı bilgi sahibi değildim, oyuncular hakkında geniş bilgiye sahip olan Selam Gökçe’nin tavsiyeleri ile bazı oyuncuların geçen yıl oynadıkları maçları seyrettim. Bu yolla sistemimize ve bütçemize en uygun oyuncuları seçmeye çalıştık. Şu an 35. gündeyiz. Ve şimdi rahatlıkla söyleyebilirim ki tercihlerimizin büyük kısmı doğru gibi gözüküyor. Agresif basketbola yatkın genç ve aç oyuncuların yanı sıra, takımımıza abilik yapabilecek ve aynı zamanda camiamızı yakından tanıyan oyuncuları tercih ettik.
35 gündür birlikte çalışıyorsunuz. Hem çalışma olarak de hem birbirinize alışma olarak bu kamp süreci nasıl geçti?
Antrenmanlar sırasında oyuncuları tanıma fırsatını ele geçirdim. Gençler çok ciddi potansiyele sahip. Ancak zamana ihtiyaçları. Şunu baştan söylemeliyim ki; bu takım her geçen gün üzerine bir şey koyarak ilerleyecek Şu anki havayı devam ettirmeyi başarırsak, ikinci yarıdan itibaren daha dikkat çekici, daha seyredilmesi zevk veren bir takım haline geleceğiz.
Bu sezonki TBL hedefiniz nedir?
Öncelikli hedefimiz ligde kalmayı başarmak. Bunun yanında altyapıdan birkaç oyuncumuzu devreye sokabilmek. Seyredenlerin bu oyuncular ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar dedikleri bir takım olabilmek. Çok ciddi ve zor bir lige başlıyoruz.Herkesin farklı hedefleri var. Bizim hedefimiz de ligde kalmayı başarmak ve Türk basketboluna genç oyuncular kazandırmak.
H.E TED Ankara Kolejliler bu sezon maçlarını hangi salonda oynayacak?
Ankara Spor Salonu’nda oynayacağız.
TBL’nin formatında sizin de bildiğiniz gibi bu sezon bir değişiklik yapıldı. Artık normal sezonu 1. olarak tamamlayan takım doğrudan BSL‘ye yükselecek; diğer takımın belirlenmesi için de normal sezonu 2-9 tamamlayanlar arasında play off oynanacak. Bu format değişikliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bence çok daha iyi oldu. Aşağıda çok ciddi bir savaş var. O savaşın neticesinde 1. olmayı başaran takım bunu hakkıyla elde ediyor. Sürprize açık bir durum olmuyor. Bence bu format mükemmel.
Uzun yıllar sonra bu sezon Ankara’da BSL takımı olmayacak. Hem Ankara basketbolu hakkında hem de bu sezonki bu eksiklik hakkında neler söylemek istersiniz?
Bu soruyu 4-5 sene önce sorsaydınız farklı bir cevap verebilirdim. Ancak olay şimdi tamamen finansa dayandı. Yani; 6 tane yabancı oyuncuyu çok yüksek paralar vererek alıp, 2 tane de yerli iyi oyuncuyu yanına koyduğunuzda her takım, her şehir gibi başarılı olunabilir. Ancak altyapı olmadan gelecek olan başarı bana pek cazip gelmiyor.
Ankara’nın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz peki? Eski günlerine tekrar döndürebilecek miyiz?
Ankara’da benim tahmin ettiğimin de üzerinde bir basketbol merakı var. Kendini ispat etmek isteyen çok fazla oyuncu var.
Ben Ankara’nın biraz dışarıya açılması gerektiğini düşünüyorum. O kadar iyi oyuncular ve koçlar görüyorum ki rahatlıkla BSL’de yer alabilirler ancak bu oyuncular ve koçlar seviyelerinin farkında değiller. Hem antrenörler, hem oyuncular anlamsız bir rekabetin içinde, dolayısıyla büyük resmi göremiyorlar. Ankara bir çok değerli spor adamını yetiştirmiştir. Önemli olan biraz daha geniş düşünebilmek. Hem antrenörlerin hem oyuncuların böyle düşünmesinde yarar var.
Bu sezon Basketbol Gelişim Ligi (BGL) kuruldu, bir sonraki sezon da Gelişim Ligi kurulacak. Gençler için atılan bir güzel girişimler hakkında neler düşünüyorsunuz? Siz de gençlere çok önem veren bir antrenörsünüz. Bu yapılanlara ek olarak yapılmasını tavsiye edeceğiniz bir şeyler var mı?
Bu müthiş bir düşünce. Ben BGL’nin kuruluyor olmasına çok sevindim. Önümüzdeki sene Gelişim Ligi’nin de olacak olması da çok güzel. Yerli oyuncuların bu fırsatı değerlendirip oynamaları için çok iyi.
Ama benim dikkat çekmek istediğim bir durum var. Ben geçtiğimiz 2 sene boyunca bireysel oyuncu geliştirmeyle ilgili çalışmalar yaptım. Bilgilerimi şu anda kendi oyuncularıma aktaracak zaman bulmakta zorlanıyorum çünkü takım çalışmaları ve bireysel çalışmalar çok farklı. En kısa sürede bilgilerimi alt yapı antrenörleri ile paylaşmak istiyorum. Bireysel çalışmalar sadece yazın yapılabiliyor. Ancak oyuncuların büyük çoğunluğu milli takımda olduğu için bu çalışmalara katılamıyor. Ben de senelerce alt yapı milli takımı çalıştırdım o zamanlar iki haftalık üç haftalık çalışmalar sonunda turnuvalara gidiyorduk. Ve oyuncularımız hem bireysel çalışmalar yapabiliyor hem de tatil yapabiliyorlardı.
Bu örneği vermeden geçemeyeceğim. Benim TED kulübüne gelmemdeki en önemli nedenlerden biri hayalini kurduğum proje ile birlikte yıldızlar şampiyonasında seyrettiğim milli oyuncumuz Ömer Yasin Küçük’tür. Onun Türk Basketbolu’na çok şey katacağını düşünüyorum. Daha yaşı çok küçük henüz 16 yaşında. Yıldızlar Şampiyonası’ndan sonra geldiğinde MR’ını çektik ve maalesef kasığında bir problem olduğunu öğrendik. Milli Takımda sakat sakat oynamış. Şimdi 3 haftalık tedavi süreci olacak. Hazırlık döneminde takıma katılamadı. Bu bir tenkit değil sadece bir öneri. Bu kampları biraz daha kısa süreli yaparsak oyuncuların bireysel gelişimi için önemli bir zaman kazanırız.
Kulüpte bazında çok başarılı olsak da Milli Takım olarak baktığımızda bu başarı aynı orantıda olmuyor. Siz bir antrenör olarak bunun nedenlerini nasıl açıklarsınız?
Oldukça uzun bir konu ancak milli takım olarak yeni bir başlangıç yaptık ve çok da iyi oldu, tüm camianın Ufuk Sarıca ve sistemine destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Gençlerin adaptasyonu için en uygun sistemin bu olduğuna inanıyorum.
Son olarak da Federasyon Kupası’ndaki hedefinizi sormak istiyorum.
En başta söylediğim gibi bizim büyük bir beklentimiz yok. Tabii ki herkes gibi biz de kazanmak istiyoruz ama 5 tane maçın üst üste olması durumu zorlaştırıyor. Gençlerimiz henüz çok tecrübesiz. Ve çok az tecrübeli oyuncumuz var. Dolayısıyla biraz dikkatli olmak zorundayız. Biz bu turnuvada oynadığımız basketbolu sahaya yansıtmaya çalışacağız.
(Ece Ergez, 18-09-2017)