Eurobasket’te tek maçlı elemelerin devam ettiği şu günlerde organizasyona sadece maçlarda yaşananlar değil, saha dışında yapılan bazı açıklamalar da damga vuruyor. Litvanya medyası tarafından, önceki sene Yunanistan A Milli Kadın Takımı’nı çalıştırdığı için küçümsenerek bahsedilen Yunan Başantrenörü Kostas Missas, kazandıkları Litvanya maçı sonrası gelen soru üzerine: ”Ben kadın takımı koçluğu yaptığım için gurur duyuyorum, orada birçok yıldız oyuncu yetiştirdim.” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Biz de bunun üzerine ülkemizde, kadınlarda ve erkeklerde üst düzey antrenörlük yapmış birkaç isme sorular yönelttik ve temel olarak şu cevaba ulaştık: ”Cinsiyet fark etmeksizin önemli olan basketbolun kendi dinamikleridir.”. Şimdi sözü daha fazla uzatmadan antrenörlerimizin bu konudaki düşüncelerine daha detaylı olarak göz atalım.
Zafer KALAYCIOĞLU
ERKEK
Mülkiye
Kayseri Meysu (2. ligten 1. lige yükseldi.)
Emlakbank (2.ligten 1. lige yükseldi.)
Ortaköy Emlak Bankası
KADIN
Galatasaray (İÜç sezon 7 kupa)
Fenerbahçe (Sekiz sezon 16 kupa)
Yakın Doğu Üni.(Geçtiğimiz sezon lig ve Türkiye kupası)
Kadın takımlarını yönetmekle, erkek takımlarını yönetmek arasında ne gibi farklılıklar var?
Eskiden daha büyük farklılıklar vardı ama şimdi aradaki makas iyice daraldı. Kadın basketbolunun şöyle bir avantajı var: Kadın basketbolcular daha öz verili çalışıyor. Bununla birlikte erkeklerle daha sert bir dille konuşmak mümkün ancak kadınların yapısı daha duygusal olduğu için onlara daha dikkatli ve hassas davranmak gerekiyor.
Sizce daha önce basketbol oynamış erkek antrenörlerin erkek takım antrenörlüğüne adapte olması, kadın takımı koçluğuna alışmasından daha kolay değil midir?
Senin de söylediğin gibi bu bir antrenör için avantaj. Ben de kariyerimin ilk yıllarında yıldız ve genç erkek takımlarını çalıştırdım. Ancak başarımdaki en önemli etken kadın veya erkek fark etmeksizin oyuncularımın kalitesi oldu.
Bir erkek antrenör için kadın basketbolundan erkek basketboluna geçmek mi daha zor, yoksa tam tersi mi?
İkisinin de kendi içinde zorlukları mevcut. Bu tamamen antrenörün becerisiyle ilgilidir diye düşünüyorum, genelleme yapmak doğru olmaz. Kendi deneyimim açısından bakacak olursak kadınlardan erkeklere geçişin daha zor olduğu kanaatindeyim. Çünkü erkek basketbolu daha sert ve içinde daha çok şey barındırıyor. Örneğin kadınlarda alley-oop pası gibi bir şey henüz mevcut değil.
İkisinin de dinamiklerini düşünürsek hangisi daha kolay?
Bence kadın takımı antrenörlüğü daha zor ancak kadın takımında antrenör kurallarını belirleyip bu kurallara kendisi de uyarsa kadınlar bu kurallara erkeklere göre daha çok uyar. Erkek oyuncular kuralları delmenin yolunu bir şekilde buluyor. Bununla birlikte kadınlar daha duygusal olduğu için antrenörleri olarak onlarla erkeklerle konuştuğumuz üslupta konuşmamak zorundayız.
Ayhan AVCI
Ülker altyapısında antrenörlük yaptı. Daha sonra kadın basketboluna geçti ve Abdullah Gül Üniversitesi (Kayseri KASKİ) ile Eurocup‘ta ve ligde takımını finale çıkardı. Halihazırda Abdullah Gül Üniversitesi başantrenörü olarak görev yapmaktadır.
Kadın takımlarını yönetmekle, erkek takımlarını yönetmek arasında ne gibi farklılıklar var?
Bence kadın basketbolu daha zor. Erkek basketbolunda teknik bakımdan, saha içinde çoğu şey daha kolay gerçekleşiyor. Kadınlarda ise saha içi organizasyon dışında işin ruhsal boyutuna da fazlaca eğilmeniz gerekiyor. Erkekler dış faktörlere çok takılmıyor, bu da erkekleri saha içi performans bakımından daha istikrarlı kılıyor ancak kadınların koçunu, yaşadığı şehri sevmesi vb. faktörler oyununu etkileyebiliyor. Başarı anlamında değerlendirdiğimizde ise kadın basketbolunda doğru işleri yapıp oyuncularınızı da buna inandırırsanız başarı erkeklere göre daha hızlı geliyor. Bununla birlikte daha önce basketbol oynamışsanız, erkeklerde görmeye alışkın olduğunuz şeyleri görürsünüz ve bu da erkek takım antrenörlüğünü daha kolay kılar.
Bu bağlamda antrenörlerin çoğunun oyunculuktan geldiğini düşünürsek kadın basketbol antrenörlüğünden erkek koçluğuna geçmek daha kolaydır herhalde?
Bence kesinlikle söylediğin gibi. Zaten örneklere de bakıldığında erkek takımı çalıştırıp kadınlara geçen arkadaşlarımız daha çok zorlanmıştır, kadınlara adapte olmaları daha uzun vakit almıştır.
Oyuncularla diyalog kurarken üslup açısından farklılıklar oluyor mu?
Sporcu da olsa sonuçta bir kadınla konuşuyorsunuz, yaklaşımınız herhangi bir erkek sporcuya olduğu gibi olamaz. Bununla birlikte erkeklere sertlikle otorite kurabilirsiniz fakat kadınları inandırmanız gerekir. Bir kadın oyuncu inanmadığı bir şeyi uygulamaya geçirmez. Bu yüzden kadınlarda fazla yumuşak olmadan, belirli prensipler içinde oyuncuları inandırabilecek bir ortam yaratılmalı.
Cem AKDAĞ
ERKEK
Altyapı Milli Takımları
Beşiktaş ve Karşıyaka
Karşıyaka
Galatasaray
Şu anda Halk Enerji TED Ankara Kolejliler’in başında.
KADIN
Brissa
A Milli Kadın Basketbol Takımı
Galatasaray
Kadın takımlarını yönetmekle, erkek takımlarını yönetmek arasında ne gibi farklılıklar var?
Otorite kurmanın kadınlarda daha basit olduğunu düşünüyorum ancak yine de buradaki temel faktör antrenörün kendisi. Eğer antrenör güçlü bir kariyere sahipse oyuncu yönetimi, kadın-erkek fark etmeksizin her yerde daha kolay hale gelir. Teknik bağlamda bakarsak bence hiçbir farklılık yok. Sadece duygusal bakımdan kadınlar daha heyecanlı, azimli ve duygusal; amatör ruhu erkeklere nazaran daha fazla barındırıyorlar. Özellikle benim kadınlarda çalıştığım dönemde bu şekildeydi, şu an ciddi bir değişim olduğunu duyuyorum.
Özellikle oyuncu yönetimi açısından sizce hangisi daha kolay?
Ne kadar profesyonel olunursa yönetmek o kadar daha kolay olur diye düşünüyorum. Erkeklerde de kadınlarda da aynı rahatlığı yaşadım ve hiçbir sorunla karşılaşmadım.
Oyuncularla diyalog kurarken üslup açısından farklılıklar oluyor mu?
Çalıştırdığımız takımlarda farklı ülkelerden, kültürlerden gelmiş on iki oyuncu bulunuyor. Hepsi erkek olsa dahi onlarla iletişime geçmek için ortak bir hitap tarzı geliştirmek zorundayız. Bu
Antrenörlerin çoğunun önceden erkek takımlarında oyuncu olarak görev yaptığını düşünürsek erkek antrenörün kadın takımı çalıştırması erkek takımına göre daha zor olmaz mı?
Aslında doğru bir bakış açısı fakat söylediklerim halihazırda antrenörlük tecrübesi olanlar için geçerli, oyunculuktan antrenörlüğe geçer geçmez kadın takımıyla başlayanlarla ilgili bir şey söylemem zor. Ancak yine de antrenörlük bir tecrübe işi, belirli bir yaşa kadar çoğu şeyi öğreniyorsunuz. Daha sonra erkek-kadın fark etmiyor.
Sırasıyla erkek, kadın, erkek takımlarını çalıştırdınız. Sizce hangisinden hangisine geçiş daha zor?
Kadın basketbolundan erkeğe geçmek son derece zor çünkü ABD dışındaki ülkelerde kadın basketbolu ikinci sınıf gibi görülüyor. Örneğin kariyerimde bazı takımlar tarafından kadın basketbolunda antrenörlük yaptığım için kabul edilmedim. Yine de bazıları temelde basketbolun yattığının farkında. Ama dediğim gibi maalesef bizde genellikle popülariteye önem veriliyor ve bu konuya doğru bir bakış açısıyla yaklaşılmıyor.
Okan ÇEVİK
2009’da Galatasaray Kadın Basketbol takımı ile Eurocup şampiyonluğu kazandı. Bunun dışında başta Galatasaray, TOFAŞ olmak üzere 1. ve 2. ligde birçok erkek takımını çalıştırdı.
Kadın takımlarını yönetmekle, erkek takımlarını yönetmek arasında ne gibi farklılıklar var?
Bence oyuncu yönetimi açısından hiçbir farklılık yok. Erkeklerde de kadınlarda da çalıştığım isimler, son derece profesyonel sporculardı. Örneğin bir erkek oyun kurucu olarak Cüneyt Erden’den ne istediysem, ona nasıl davrandıysam Işıl Alben’e de o şekilde davrandım. Galatasaray’ı devre arasında devralmıştım ve o sezon Eurocup şampiyonu olduk. O süreçte oyuncuların motivasyonları, maç kazanma istekleri tamamen sporculuk ruhuyla bağdaşıyordu. Erkeklerde nasılsa onlarda da öyleydi. Oyuncu bazında tamamen profesyonel bir kadroyla çalışma şansı bulduğumu söyleyebilirim.
Oyuncularla diyalog kurarken üslup açısından farklılıklar olmuyor muydu?
Dışarıdaki hayatta da kullandığınız kelimeler hitap ettiğiniz kişiye göre değişir ama etkisi aynı olur. Tabii ki daha farklı kelimeler kullanılıyordu ancak örneğin ortada tepki gösterilecek bir şey varsa erkeklere nasıl kızıyorsam kadınlara da öyle kızıyordum.
Antrenörlerin çoğunun önceden erkek takımlarında oyuncu olarak görev yaptığını düşünürsek erkek antrenörün kadın takımı çalıştırması erkek takımına göre daha zor olmaz mı?
Benim için antrenörün sahada ortaya koyduğu tutarlılık önemlidir. Her antrenörün kendine göre bir sistemi olmalı ve bu sistem içinde de tutarlılık arz etmelidir. Bunu yapabiliyorsanız ister oyunculuktan gelin ister daha önce kadın ya da erkekleri çalıştırmış olun hiçbir farklılık olmaz. Daha önce Koraç Kupası finalinde TOFAŞ’ın başında sahaya çıktım ve orada edindiğim, erkek takımı tecrübesini Galatasaray kadın takımının Eurocup’ı kazanma sürecinde kullanabildim.
Sırasıyla erkek, kadın, erkek takımlarını çalıştırdınız. Sizce hangisinden hangisine geçiş daha zor?
Koçluk bakımından bir fark yok ama oyuncuların koça inanması açısından bence erkek basketbolundan kadın basketboluna geçmek daha avantajlı. Çünkü erkek takımında oyuncular tarafından yüzde yüz kabul görmeniz açısından, daha önce bir erkek takımında görev yapmış olmak size artı sağlıyor.
Haydar Kemal ATEŞ
Uzun yıllar TED Ankara Kolejliler’de görev yaptı, 2008-09, 2009-10 sezonlarında Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı’nı çalıştırdı ve lig şampiyonluğu elde etti. Daha sonra BSL’de Türk Telekom‘un başına geçti. Geçtiğimiz sezon ise TBL‘de Mamak Belediye Ankara DSİ’nin başında görev yapıyordu.
Kadın takımlarını yönetmekle, erkek takımlarını yönetmek arasında ne gibi farklılıklar var?
Her ikisinde de uğraş verdiğimiz şey temelde aynı: basketbol. Ancak kadın ve erkeklerin fiziksel, ruhsal yapıları farklı olduğundan basketbol bu noktada ayrılıyor. Fiziksel açıdan bakarsak erkekler ve kadınlarda uygulanan antrenman şekilleri ya da örneğin maçlardaki alley-oop, smaç vb. hareketler bakımından farklı kulvarlar. İkisinin de kendi içinde zorlukları mevcut. Kadın basketbolunda, atletik özellikleri erkeklere nazaran daha kısıtlı oyuncularla oynadığımız için erkek basketbolundan gelen bir antrenörün adapte olması çok kolay olmayabiliyor ve kadınların atletik özelliklerine göre savunmayı ve hücumu dizayn etmemiz gerekiyor. Ruhsal bakımdan değerlendirirsek de örneğin bir erkek oyuncuyla maçta daha sert bir şekilde konuşabiliyorken kadınlara aynı şekilde yaklaşmak mümkün olmayabiliyor. Kendimize daha fazla hakim olmamız gerekiyor.
Sizce daha önce basketbol oynamış erkek antrenörlerin erkek takım antrenörlüğüne adapte olması, kadın takımı koçluğuna alışmasından daha kolay değil midir?
Ben de 20 sene profesyonel basketbol oynadım ve daha sonra antrenörlüğümde de kendi oynadığım tarzda basketbol oynatmaya çalıştım. Dolayısıyla bunu erkeklerde yapmanız kolay oluyor. Kadınlara geçildiğinde ise isteyebileceğiniz şeyler haliyle daha kısıtlı oluyor.
Bir erkek antrenör için kadın basketbolundan erkek basketboluna geçmek mi daha zor, yoksa tam tersi mi?
Sert oyundan nispeten yumuşak basketbola geçiş, yani erkek antrenörlüğünden kadına geçmek daha kolay oluyor. Bunun tam tersinin zor olabileceğini düşünüyorum ancak ben de erkek basketbolundan kadınlara geçtiğim için bunu tam olarak bilmem mümkün değil. Ama şundan eminim: Her iki kulvarın da kendi içinde zorlukları var ve kadın basketbolunun küçümsenecek hiçbir tarafı yok.
Bununla birlikte bir farkı daha belirtmek istiyorum. Erkek oyunculara direktif verdiğimizde bunun teoriden uygulamaya geçmesi kadınlara göre daha çok zaman alıyor ve erkekler bunu fazlaca sorguluyor, teste tabi tutuyor. Kadınlar ise söylenenleri hemen özümseyerek sahada bunun iyi olup olmadığına bakıp antrenörlerine zaman kazandırıyorlar.
(Gençalp Kozan,12-09-2017)