Sezon başlarken birisi çıkıp 4 yabancı ve gençlerden oluşan Yeşilgiresun Belediye’nin onikinci hafta sonunda altı galibiyetle play-off sınırı içinde yer alacağını söylese aklından şüphe duyulabilirdi. Şimdi o takım düşme hattından çok uzaklarda play-off hesabı yapıyor.
Bu projede bir çok kişinin aklı ve emeği var. Kadroyu aynı menajerlik şirketinin oluşturmuş olması bir sorun gibi gözükse de “Altın Jenerasyonu”nun oyuncularını sahada iş yaparken görmek bizler için büyük mutluluk veriyor. O kadroda en çok konuşulacak kişilerin başında da Okben Ulubay geliyor.
Okben 32:55 dakika ile BSL‘de en fazla süre alan oyuncu, 11.2 sayı, yüzde 46.2 üç sayı ortalaması, 3.3 ribaund, 2.6 asist, 1.5 top çalma istatistikleri ile Yeşilgiresun Belediye’ye katkı verirken, A Mili Takım’a da göz kırpıyor. Şurası muhakkak ki bu sezona kadar kenara atılan Okben artık rakip koçların edit videolarında nasıl savunma yapılması üzerinde çalışılan oyunculardan biri.
Okben ile gösterdiği parlak performansın aşığı altında bir sohbetimiz oldu ve bakın neler dedi…
- Giresun’a gelmeden önce koçla konuştum, benden beklentilerini anlattı, özellikle savunma konusunun üzerinde durdu. Koçun istediklerini yapabileceğini ve kendimi geliştirebileceğimi anlayınca da buraya geldim.
- Mirsad Abi’nin bu projedeki rolü çok büyük. Dibe vurduğumda benimle özel olarak ilgilendi, saçımı kesti, kolumdan tutup Giresun’a getirdi. Burada yeniden doğduysam bundan onun katkısı çok büyük.
- Yeşilgiresun Belediye’deki gençler olarak üzerimizde çok büyük yük var. Bir yandan kendimizi geliştirmeye çalışırken bir yandan bu projenin doğru olduğunu kanıtlamaya, yani takıma maç kazandırmaya çalışıyoruz ki insanlara mahcup olmayalım. En önemlisi hem kendi yaş grubundaki gençleri oynatmayanlara bir mesaj vermeye çalışıyoruz, hem de bizden sonra gelecek olan gençler için oynuyoruz. Biliyoruz ki biz başarılı olabilirsek onlar bizim yaşadığımız sorunları daha az yaşayabilirler.
- Şans verildiğinde neler yapabileceğimizi gösterdik. Ben iyi kötü, Pertevniyal’de oynuyordum. Emircan ise sezonu neredeyse oynamadan geçirdi, şimdi aslanlar gibi mücadele ediyor. Ege Arar Pertevniyal’de oynayıp kendisini gösterince Galatasaray‘da da rotasyona girdi.
- Son 3 yılım iyi geçmiş olsa şimdi NBA‘de olurdum. Şimdi çok çalışıp kaybettiğim yılları telafi etmeye gayret gösteriyorum.
- Büyük kulüplerin farklı hedefleri var ve bu hedefler gençlerin gelişimini hiçbir şekilde sağlayamaz. Herkes oynayabileceği yere gitsin ve büyük kulüplerle çocuk yaşta uzun süreli sözleşmeler imzalamasın. Para güzel gözüküyor ama ilk başta parayı düşünmesinler, gerekirse alt liglerde oynasınlar ama mutlaka sahada olsunlar.
- Gelecek sezon da oynayabileceğim bir takımda olmak istiyorum. Bir gün büyük kulübe gittiğimde oynayacağımdan emin olmalıyım.
- Efes’e geri dönmeyi düşünmüyorum çünkü orada haksızlığa uğradığım. Bu da bende iz bıraktı.
- Zalgiris maçında James Anderson’u çok iyi tutmuş ve o gün 9 sayı atmıştım. O maçtan sonra bir şeylerin değişeceğini düşündüm ama yanılmışım. Sonrasında Ivkovic yüzüme bile bakmadı. O maçta beni kullandı, sonrasında sanki kavgalıymışız gibi davrandı.
- (Tembel misin? sorusuna yanıtı) Çalışıp karşılığını alamayınca bırakıyorsun. İstediğin kadar çalış, olmuyorsa motivasyonunu kaybediyorsun ve düşüyorsun. Bunu ben de yaşadım. Şimdi ise motivasyonuma bağlı olarak çok fazla çalışıyorum.
- Tembel denilen gençler olarak antrenmanların dışında her gün özel idman yapıyoruz. Giresun bir basketbolcu için ideal bir yer. Koçlar da bizimle çok ciddi olarak uğraşıyorlar, onlara da teşekkür borçluyuz.
- (Şımarık mısın? sorusuna yanıtı) Şımarık değilim ama çok tanımadığım insanlara karşı soğuk bir duruşum olduğunu hissediyorum. İnsanların düşünceleri beni tanıdıktan sonra değişir ama sevmediğim kişilere karşı soğuk tavrım devam eder, onu da biliyorum.
- Altyapı milli takımlarındayken hepimiz birlikte bir gün A Milli Takım’da oynamayı hayal eder ve bunu aramızda konuşurduk. Bir ara bu hayaller suya düşmüş gibi gözükse de galiba yeniden bizim jenerasyon A Milli Takım’da birlikte olacak.
(25-12-2016)