Manisa’da düzenlenen Youth BCL organizasyonu Rytas’ın şampiyonluğu ile sona erdi. Gençleri, özellikle de pek izleyemediğimiz takımların oyuncularını izleme fırsatı bulduğumuz güzel bir organizasyon oldu. Öncelikle olumlu şeylerden bahsetmek isterim. Bu sene iki farklı Euroleague NextGen turnuvasını daha yerinde takip etmiştim, bu turnuva da en üst seviye organizasyona sahipti. Manisa’daki organizasyon kalitesinin yanı sıra salonun güzelliği, imkanların yüksekliği ve tüm çalışanların isteği bizler için keyifli bir turnuva olmasını sağladı. FIBA yetkililerine ve Manisa şehrinde organizasyonda çalışan herkese yürekten teşekkür ediyorum.
Saha içine hızlıca geçersek çok net bir problemle karşı karşıyayız. Fiziksel olarak Türk gençleri rakipleriyle yarışamıyor. İdman tekniklerinde, antrenör kalitesinde hatta fiziksel imkanlarda geri olduğumuzu düşünmüyorum. Geriye çok az seçenek kalıyor. Biri elimizde olmayan genetik faktörler. Türkiye aşağı yukarı 1 nesil geriden takip ediyor Avrupa’yı. Boy ortalamaları olarak Avrupa’nın çok gerisindeyiz ama bu fark yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Temel problemin beslenme ile alakalı olduğu fikri sadece benim değil, birçok kişinin ortak fikri. Güçsüzüz, inceyiz ve temasa karşı çaresiziz. Yetenek konusunda dev bir fark yok aramızda ama Belçika takımının Litvanya takımının fizikselliği ile başa çıkmamızın henüz imkanı yok. Bu turnuvadaki takımlarımız açıkçası en iyi 4 takımımızın haricindeki takımlardı ama standart tutturma açısından kötü bir sinyal verdik.
BGL, 18 YAŞINDAKİLERİN LİGİ OLMALI
Bizim takımların analizine geçersek öncelikle BGL statüsü hakkında bazı düzeltmeler yapmamız gerekiyor. Galatasaray BGL’de oynattığı kontenjan oyuncuları olmadığı için çok büyük zorluklarla karşılaştı. BGL takımının esas top kullanıcıları yaşları buraya tutmadığı için oynamayınca, oyuncular alışık olmadığı sorumlulukları üstlendi. Galatasaray özelinden tüm takımlarımızda bu problem vardı. Açıkçası bizim genç oyuncu olarak gördüğümüz 20 hatta 21 yaşındaki oyuncular genç oyuncu değil. BGL’nin tamamen U18 ligine dönüşmesi en fazla 1 tane kontenjan oyuncu olması gerektiği fikrine kapıldım. Ara yaştaki gençler için bir Ümitler Ligi düşünülebilir ama mevcut düzen belli ki gençlerin gelişimine pek de katkı sağlamıyor.
EN İYİ TÜRK, TÜRK TAKIMINDA DEĞİLDİ
En acı gerçeği söylemek için de yeni bir paragraf açmak gerekiyor. Turnuvadaki en iyi Türk oyuncu Türk takımlarından birinde değildi. Birleşmiş Milletler gibi gözüken Bonn takımındaki Kenan Reinhart açık ara sahadaki en iyi Türk oyuncuydu ve ivedilikle federasyonun onunla iletişime geçmesi gerekiyor. Bonn’un örneğin saha içi lideri Vietnam asıllı bir isimken Ludwigsburg’un koçu ise Kore asıllıydı.
Milli takımlar organizasyonunun geçen sene tarihi bir rezalet olan U20 seviyesinde küme düşmesiyle beraber sil baştan yapılanması gerekiyordu ama neyimiz doğru ki burada doğruyu yapalım.
İsimlere geçersek de takım takım baktığımızda aşağıdaki isimler dikkat çekti:
Tofaş: Yücel Çağın Başaran, Kerem Çorumlular, Emirhan Serbest, Rıza Poyraz Paşaoğlu ve Enes Akman
Galatasaray: Alperen Duruksu, Alp Yıldırım, Mert Aydın, Batu Anlar
Aliağa Petkim: Süleyman Deniz Pulat, Burak Taha Hasoğlu, Cafer Arda Hasoğlu, Yİğit Kılavuz, Ahmet Kerim Andıç
Manisa BBSK: Mehmet Delibaş, Deniz Altundaş
Darius Carutasu analizi bekliyoruz senden Yasin Yıldırım…
Altyapılardan iyi oyuncu çıksa ne olur ,7 yabancılı ve kredinin sürekli onlara verildiği ,takımların parayı, Türk koçların da sadece kendilerini düşündüğü sistemde oynamaları çok zor. İçlerinden belki bir iki çok iyi çıkar o da şans verilirse.
Sn Yıldırım keşke önerilerinizin söz konusu sıkıntıları gidermede nasıl bir fayda sağlayabileceğini biraz açsaydınız! Yapılanma diyorsunuz ama kimler nasıl ve ne üzerine yapılanacak? Yaş grupları ve ligleri tekrar düzenleyelim ama içini nasıl dolduracağız? Çok önemli ve güzel konu ama her şey muallakta….
Yasin bey çok haklı, ilk dört takımı da gördük adidas turnuvasında önceki senelerde, buraya da zaten İspanyol Sırp ve Hırvat takımları gelmemişti.Milli takımlarda 2 milyon nüfuslu Letonyaya yenildiğimizi unutmayalım. Basketbolda ciddi sıkıntılar var Tofaş gibi işi nispeten ciddiye alan bir klüp 126 sayı yiyip 67 sayı fark yiyorsa hakikaten altyapıları sil baştan yapmak gerekir. Arada dağlar kadar fark var, Tofaş göya Sırp antranör ile çalışıyordu ayaklar çok yavaş. Çocuklar yanlış çalıştırılıyorlar kanımca, Keremleri(AlpKerem ve Çorumlular) tanıyorum ikisi de kabiliyetli çocuklar(diğerleri de öyle) kuvvetlenmişler ama yavaşlamışlar BSL de Amerikalı veya Sırplarla nasıl başa çıkacaklar
1.BGL kesinlikle işe yaramıyor ortaya karışık çorba gibi daha çok büyük çocuklar oynuyor bence kaldırılmalı
2.Torpil olayı ortadan kaldırılmalı
3.Antrenör maaşları artırılmalı 30 bin lira maaşı olan bir antrenör oligarklarla nasıl başa çıksın adam klübü gerekirse satın alıyor.
4.Veliler klüp yönetimine girmemeli etik değil
5.Milli takımların başına dürüst bir yönetici getirilmeli,çocuklar milli olmak için İstanbula gelmemeli
6.18 yaş altı çocuklarla managerlerin ilgisi kesilmeli
7.Bilimsel gerçeklere dayalı atletik performans üzerine çocuklar çalıştırılmalı
8.Managerler klüp ve milli takım yönetiminden uzaklaştırılmalı (etkileri olmamalı)
9.Tamam bu iş uzun boyla oluyor ama ırksal özelliklerimiz buna çok müsait değil bu problemi daha çok hızlanarak çözebiliriz Voleybolda Japon örneği var zıplama ile boy dezavantajını çözmeye çalışıyorlar.
10. Çok önemli bir problem, bu çocukların çoğu basketbolcu olamayacak(istatiksel olarak) ama çocuklar gerçekçi olmayan umutlarla derslerinden geri kalıyorlar,okula gitmiyorlar ve eğitim alamıyorlar cuma veya pazartesi öğlenden sonra BGL deplasman maçı oluyor bu çocuklar öğrenci
11. Klüplere doğru dürüst yöneticiler lazım kendi çocuğu etrafta olmayan
12.TBF bu konuda daha çok çalışmalı milli takım antrenörleri bağımsız olmalı hiçbir yarden etkilenmemeli Altyapılar teşfik edilmeli
13.Yukarıda da belirtilmiş 7 yabancılı sistemden acilen çıkılmalı hatta bazı klüpler 9 yabancı ile oynuyor olmamalı
14. Çocuklara psikolojilerini bozmamalarını okullara ve derslerine önem vermelerini tavsiye ediyorum
Torpille iş olmaz soyadlara bakarak iş olmaz yönetime yakın velilerin çocuklarına torpil yaparak iş olmaz. En iyi oyuncu adaylarımız genç yaşta yurt dışına neden gider sebebi bilinmeden başarı olmaz o çocuklar burda oynamaz düşük maaşla antrenör çalışırsa çalıştırılırsa başarı olmaz boy’a bahane sisteme bahane salona bahane hakeme bahane kurumlara bahane bularak başarı olmaz, üç
Beş para peşine düşmüş menejer kılıklılarla yanlış bilgi ve antrenmanlarla başarı olmaz. Gerçekten sporcu çocuk küçük yaşta tesbit edilmeli i İlkokulda daha bu yeteneğin ne olup olmadığı çocuğa Veliye anlatılmalı başarı nasıl gelir öğretilmeli sporun bir disiplin yetenek azim süreklilik gerektirdiği meşakkatli bir yıl olduğu bilinmeli ve ve ve torpil spor kapatılmalı 💪🏼saygılarımla