Birinci Türkoğlu Federasyonu’nun en olumlu kararlarından biri BGL‘yi kurmak olmuştu. Bu sayede genç oyuncular asistan koçu ve kondisyoneri olan takımlarda çalışmaya, daha fazla denk maç oynamaya, deplasmanlarda profesyonelliği, rakip taraftara karşı kırılmamayı öğrenmeye başladılar. Buna karşın BGL’nin, basketbolumuza beklenen katkıyı yaptığını söyleyebilmek çok zor. Ama bunun nedenini de formatta arayıp, asıl nedenleri görmemek de bir o kadar yanlış.
Duyuyoruz ki, BGL’de sadece BSL kulüplerinin takımlarının yer alması planlınıyornuş. Böyle olursa Gelişim Koleji, Gaziantep Basketbol gibi bu yaş grubuna yatırım yapan kulüpler sezonu yerel liglerde geçirecek denektir? Bunun kime ne faydası olacağını anlayamadık. Ayrıca 16 takımın sezon boyunca 5 kez BGL’de toplanıp Cuma-Cumartesi-Pazar günleri oynaması öngörülüyormuş. Sonra da play off’lar… Yani şampiyon olan takım 20 maçla sezonu kapatacak. Bunun TBF‘ye tek faydası, BGL giderlerinin azalması olur.
Bizce TBF’nin düşünürlerinin! BGL’yı küçültmek yerine geliştirmeyi planlaması, neden oyuncu çıkmadığını araştırması daha doğru olur. Ülke olarak daha da ağırlaşmasını üzülerek tahmin ettiğimiz ekonomik zorluklara karşı çıkar yol, alt yapıları revize edip nerelerde hata yapıldığını ortaya koymaktır…
Hata nerede?
Altyapı antrenörleri mi yetersiz?
Kulüpler mi ilgisiz?
Eğitim Kurulu’nun müfredatı mı geride kaldı?
Federasyon mu proje üretmek konusunda tembel?
Bu konuda hiçbirimiz oyuncuları suçlamayalım… Onlar ne verirsek, onu alır. Demek ki onlara doğruları öğretemiyoruz… 86 milyondan büyük oyuncu çıkaramıyorsak hepimiz kabahati kendimizde arayalım… (Basketfaul)
Federasyonun proje geliştirecek parası yok. Zaten parası olsada federasyon yetkililerinin Türk basketbolu ne kadar umrunda ki alt yapıyla ya da bgl ile uğraşsın, proje geliştirsin? Bgl’nin neden amacına ulaşmadığı konusunun sportif konudan daha çok idari sorunlarla alakası vardır. Oyuncular profesyonelliğine geçmeden önce yarı profesyonel bir yapıda alt yapıyı tamamlasın diye yola çıkan bgl projesi sadece oyuncu menajerlerinin işine yaramıştır. Para kazanacakları oyuncuları daha kolay analiz edecekleri bir proje olmuştur. Süreç içinde yaşanan muhtelif menajer olaylarını herkesin malumudur ve sebebi de bgl’dir. Türkiye’de basketbolcu yetişmesini için sadece alt yapı projesi geliştirmek yeterli midir? Basketbolcu adaylarına hedef göstermeden alt yapı yatırımı yapmak günün sonunda da eğitim zayiatı yetiştirmekten başka sonuç vermemektedir. Büyük hayallerle basketbol oynayan binlerce sporcu 17-18 yaşına gelince basketbolu bırakmak zorunda kalıyor ve bu her sene tekrar ediyor. Sebeplerini sayacak olursak;
1- Lig sayısının yetersizliği son derece göze çarpıyor. 90 milyon nüfuslu bir ülkede toplam 3 tane sözleşmeli lig olması son derece yetersiz.
2- Genç oyuncularla alakalı federasyonun kulüplere zorunlu hale getirdiği yükümlülükler.
3- Antrenör eğitimi ve antrenörlerin donanım yetersizliği. Ülkemizin sorunu liyakat tam bu noktada binlerce genç insanın hayallerini çalıyor.
4- Kulüplerin genç oyuncular için yaptığı yatırımlar. Bu konuda belli başlı bir kaç kulüp dışında ülkemizde alt yapı yatırımı yapan kulüp olmadığını herkes biliyordur. Geriye kalan kulüplerin altyapıları ne iş yapıyor?
5- Federasyon eğitim kurulunun adamcılık anlayışı. Eğitim vermek yerine iş ve işçi bulma kurumu olarak çalışan eğitim kurulu; uzayan kol bizden olsun anlayışı yerine eğitim vermek dışında bir işe karışmamalıdır. Bir denetleme mekanizması geliştirmek isteniyorsa, farklı isimlerle farklı bir yönetimden oluşan bir kurul daha oluşturulabilir. Bu sayede antrenör yeterliliği de desteklenmiş ve denetlenmiş olur.
Bu maddeleri yazarken şunu fark ettim ki maalesef bu maddeler saymakla da bitmez.
Açıkçası Türk basketbolu hiç olmadığı kadar dibe batmış durumda.
ÇARE: DEĞİŞİM.