MANİSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE SPOR:90 – BAHÇEŞEHİR KOLEJİ: 88
- Bahçeşehir Koleji, ikili oyunlar ve Boutsiele-Terry eşleşmesindeki fiziksel avantajı kullanmak için kurgulanan alçak post 1×1’leri ile çok sayıda ikinci atak ve doğru şut imkanı buldu. Özellikle Manisa’nın; Boutsiele’nin olası 1×1’lerine karşı zayıf taraftan aldığı ekstra riskleri doğru okuyup, topu paylaşarak yüksek yüzdeyle cezalandırdılar. Savunmadaki düşük performansları ve rotasyon sonrası hücum ritimlerini kaybetmeleri sonucu yakaladıkları farkı koruyamadılar.
- Manisa BŞB ise savunma tarafındaki yumuşak başlangıca ve bu dönemde 12 sayı geri düşmesine karşın Cruz’un özel performansı ve Terry’nin dinamizmi sayesinde oyunun içinde kalmayı başardı. Oyun genelinde; Russell&Luther’ın yay gerisinden 0/8 ile oynadıkları günde Anderson ve Ayberk’ten aldıkları katkı onlar adına son derece değerliydi.
- Fiziksel oyun dozajının arttığı ve çembere yakın oynayanın artıya geçtiği ikinci yarıyı Manisa; Cruz&Russell&Anderson üçlüsüyle daha verimli geçirdi. Oyunun son bölümünde Taylor&Boutsiele ikili oyununu durdurmak için, Luther’ı Boutsiele ile eşleştirip adam değişme savunmasına geçen Manisa; Terry yerine Luther’ın topun karşısında kalmasını amaçladı ve bundan verim aldı. Bahçeşehir bu bölümde Taylor’un 1×1’leri üzerinden sonuç aradı ama ilk devredeki top paylaşımı ve akıcılığını aynı oranda sağlayamadılar.
YUKATEL MERKEZEFENDİ BELEDİYESİ BASKET: 77 – GALATASARAY NEF: 93
- Galatasaray 4 oyuncusunun çift haneli skor ürettiği ve geniş rotasyon ile sahada kaldığı maçta net bir galibiyet elde etti. Yüksek set temposu ile içeriden 1×1, dışarıdan çıkış oyunları üzerinden skor üreten Galatasaray; geçiş oyunlarında da uzunlarını iyi besledi. Denizli’nin adam değişme savunmasına karşı sayı üretmekte zorlandıkları dönemde skor eşitlendi ama ikinci yarı başında Radebaugh-Walden ikilisinin yüzdeli oyunları ile çözüm üretip, farkı açtılar ve istedikleri seviyede tutmayı başardılar. Sadık Emir-Martin ile çift 4 numara ve Yeboah’ı 4 numaraya atarak kısalıp farklı denemelerde yapan Galatasaray takım halinde 24 asist üretti.
- Denizli ise yarı sahada Oturu’nun kendi skorunu yapma veya pas istasyonu olma noktasında devrede olmadığı dönemlerde, hücumda yaratıcılık problemi yaşadı. Tempoyu yükseltebildikleri bölümde hem Robinson’un açık saha etkinliği hem de Oturu’nun pozisyonu için üst seviye oyun olan oyun motoru sayesinde momentumu lehlerine çevirdiler ama bunu maçın geneline yayamadılar. Robinson’un hem kendine hem etrafına pozisyon yaratacak agresiflikte oynamaması, dar olan yerli rotasyonu ile birleşince Galatasaray’a karşı güçleri yetmedi. Denizli; kendisinden daha güçlü olan rakibine karşı istediği başlangıcı yapamamış olsa da, ilerleyen zamanlarda özellikle iç sahadaki özel atmosferi ile zorlu deplasmanlardan birine dönüşecektir.
TOFAŞ: 104 – REEDER SAMSUNSPOR: 91
- Tofaş’ın Homesley öncülüğünde etkili olduğu başlangıca, Samsunspor 3 numaradan alçak post 1×1’leri ile cevap verdi. Göktuğ ve Engin’in fiziksel avantajını kullanırken; Konate’nin şutunun olmasının verdiği esneklik ile 4 dışarıda yerleşip farklı opsiyonlarla skor ürettiler. Tofaş’ın 4 kısa kaldığı bölümü de Levi üzerinden adam değişimi savunmasına atak ederek geçiren Samsunspor, fiziksel olarak fark yaratmaya devam etti. Bu dönemde sabırla ters eşleşmeleri buldular. Hem 1×1 hem içeri dışarı aksiyonlarla yüzdeli hücum ettiler. Tofaş ise Homesley dışında yaratıcısını bulamadı ve ritmini kaybederek skorda geri düştü.
- İkinci yarıya Wiley dahil adam değişerek başlayan Tofaş, istediğini aldı ve beraberinde hızlı hücumlarla farkı eritti. Yarı sahada da agresif ikili oyun savunmasına karşı kısaları ile çözüm ürettiler. Samsunspor ise adam değişme savunmasına karşı ilk devrenin tersine kısalar ile çözüm üretmeye çalıştı ama başarılı olamadı. Tofaş adına enerjisi ile Wiley ciddi fark yaratı, Prewitt destekledi. Samsun ise Mooney’in bireysel oyunu ile skorda kaldı. Oyunun devamında 4 kısa oynayan ve yakaladığı yüksek yüzdeyle; Samsun’un savunmada ki iletişim sorunlarına ceza kesen Tofaş, farkı açarak kazanmasını bildi.
ANADOLU EFES: 89 – ONVO BÜYÜKÇEKMECE BASKETBOL: 78
- Maçın en keyifli detayı Emre Melih Tunca’nın göstermiş olduğu performanstı. Larkin’in yokluğunda ligde bu süreleri bulmaya devam edecek ve üstüne koyarak devam edecektir. Yolu açık olsun.
- Anadolu Efes; ilk yarının son dakikalarına kadar dengede giden skoru, ikili oyun savunmasındaki agresifliğini arttırıp, ikili sıkıştırmalar sonrası çalınan toplar ve bunları kolay sayıya çevirerek lehine çevirmeyi başardı. Büyükçekmece açısından, ilk devre boyunca %20 ile kullandıkları dış atış yüzdesi ve Bruinsima dışında skorer bulamamaları problem yarattı.
- Oyunun genelinde skorer kısasını bulmakta zorlanan Büyükçekmece karşısında Anadolu Efes, farklı isimlerden katkı alarak farkı açtı. Yüzdelerinin yükseldiği dönemde Çekmece skora yaklaştı ama devamını getiremedi. Özellikle Anadolu Efes gibi kadrolara karşı yeni takım olmanın sorunları daha fazla olabiliyor. 3 yönlendirici ve atlet bir uzunla geçen senelere göre daha farklı bir kurguya giden Büyükçekmece zamanla ritmini bulacaktır.
TÜRK TELEKOM: 72 – BURSASPOR INFO YATIRIM: 68
- Kadrolarının neredeyse tamamı yeni olan iki takımın maçında düşük yüzdeli bir maç izlerken, toplamda 33 top kaybı vardı. Oyunun başında Bursaspor sırtı dönük oyunlarla skor üretirken, Telekom ise dış atışlarla oyunda kaldı. İlerleyen bölümde Telekom savunma sertliğini çok ciddi boyutlara çekti. Topa agresif baskı yapıp, her topa dokundukları bir sekans yakaladılar ve bu sayede momentumu ele geçirdiler. Boyalı alan yüzdelerinin çok düşük olduğu bölümü savunma kaynaklı sayılar sayesinde önde geçmeyi başardılar.
- Bursaspor özellikle ana skoreri Floyd’dan maç boyunca istediği katkıyı alamadı. Brown&Young ikilisinin bireysel çözümleri ile oyuna tutundular ama yeterli olmadı. İkinci devre Bursaspor 15 tane üç sayılık atış denerken; Telekom ise çembere yakın oynama noktasında ciddi kararlılıkla, Enoch ve Wallace ile kazanmanın yolunu buldu. Fiziksel yoğunluk, sert savunmalar, sezon başı olması gibi faktörleri de göz önünde bulundurunca çembere yakın oynamanın değeri büyük olan bir oyun oldu. Telekom bu kısımda bir adım öne geçerek galibiyeti elde etti.
ALİAĞA PETKİMSPOR: 81 – PINAR KARŞIYAKA: 69
- Oyuna ikili oyun savunmalarında Furkan ile agresif başlayan Karşıyaka, ilk bölümü önde geçti. Bu dönemde Martin ile dışarıdan, Vernon ile içeriden etkili oldular ve Petkim’in savunmada ki basit hatalarını cezalandırdılar. Oyunun devamında Petkim adam değişme savunmasında ki sertliğini arttırdı ama çembere yakın atışlardaki düşük yüzdesi (%29) nedeni ile skor dönüşünü aynı oranda alamadı.
- İkinci yarıda Petkim’in adam değişme savunmasına karşı Karşıyaka topu içeri verdiğinde uzunları (Vitto, Vernon, Furkan) ile çözüm üretse de kısalarından istediğini alamadı. McCollum ve Hillard’ın delicilik ve yaratıcılık noktasında istenileni verememesi onları sıkıntıya soktu. Aldridge ve Simmons gibi topun karşısında kalabilen uzunlarıyla Petkim istediğini aldı. Hem geçiş oyunları hem de yarı sahada ki yüksek yüzdeleri ile kontrolü ele geçirdi.
- Oyunun devamında Petkim’in Vernon’a atak etmesi ve bundan verim almasında dolayı, Vitto’yu 5 numaraya atarak kısalan ve adam değişme savunmasına dönen bir Karşıyaka gördük. Buna bağlı olarak savunma sertliğini arttırdılar ama bu seferde hücum ribauntları ve beraberinde Petkim’in yüksek yüzdeli dış atış (Zoriks&Efianayi&Thomas üçlüsü 11/18 ) yüzdesi nedeni ile skorda geri gelemediler. Üç yabancı kısasından 62 sayı bulan Petkim, lige iyi bir başlangıç yaptı.
DARÜŞŞAFAKA LASSA: 64 – BEŞİKTAŞ EMLAKJET: 61
- Fiziksel yoğunluğun yüksek, savunmaların ön plana çıktığı bir maç izledik. Daçka yüksek ikili oyunları kullanmaya çalışırken, Beşiktaş topun üzerinde agresif kalarak buna izin vermedi. Daçka’da sert ve kontaklı oyunu ile Beşiktaş’ın set düzenini bozdu ve oyun iki takım adına da bireysel çözümlere kaldı. Beşiktaş, Delgado üzerinden gelişen aksiyonlar ile etkili oldu ama faul çizgisinde ki düşük isabet yüzünden skora etkimedi. Daçka ise kısaların 1×1’i ile sonlandırdığı hücumlardan istediğini bulamadı. Beşiktaş, oyunun devamında tempoyu arttırarak ve ikili oyunları 4 numara üzerinden kurgulayarak Matthews ile skoru ele alsa da Darüşşafaka, Berk’in katkısı ve Jones&Delgado ters eşleşmelerini kullanarak skoru dengeledi ve yine Jones’un 1×1 leri ve savunma kaynaklı sayılarla skorda öne geçti.
- İkinci yarıya daha etkili başlayan Daçka, Rıdvan’ın ciddi katkısı ile farkı çift hanelere çıkardı. Hücumda çözüm arayan Beşiktaş; Mitchell’ı 4’e, Kerem’i 5’e çekti ve oyunun temposunu yükselterek skora yaklaştı. Kerem’in 5 olduğu bölümü onun mobilizasyonu ile Beşiktaş artıya çevirirken; Daçka bu eşleşmede ki fiziksel avantajını aynı ölçüde kullanamadı ve organizasyon dışı deneme atışları ile ritim kaybetti. Kısaların devreye girdiği dönemlerdeki sekansların ciddi fark yarattığı oyunda Needham&Matthews’ın 10 sayısı ile Beşiktaş son bölüme önde girdi ama o ana kadar ritmini bulamayan Kyle Allman özel bir performansla, son bir dakikada 8 sayı atarak takımına maçı kazandırdı.
FENERBAHÇE BEKO: 95 – ÇAĞDAŞ BODRUMSPOR: 58
Fenerbahçe 27 asist ile bir çok isimden katkı alarak, rahat bir galibiyet elde etti. Bodrumspor; ikili oyun ve 1×1 savunmada istediği sertliği koyamazken, çembere yapılan ataklara da çözüm üretemedi. Oyunun başında Johnson&Alibegovic, ikinci çeyrek Artis ile skorun içinde kalmaya çalıştılar ama savunmadaki sorunlar neticesinde hücum ritimleri kayboldu. Fenerbahçe; yarı sahada ikili oyunlarda hem zayıf taraftan yapılan ataklar hem de boyalı alana yaptıkları penetreler ile istediğini alırken, geçiş oyunlarında da rakibi eksik yakaladıkları bölümü yüksek yüzdelerle cezalandırdı.
- Maçın ikinci yarısında adam değişme savunmasına dönen Bodrumspor’a karşı ters eşleşmeleri kullanarak skor üretmeye devam eden Fenerbahçe, hücumda organiza olmakta zorlanan rakibine cezaları da yüksek yüzde ile kesmeye devam edince fark daha da açıldı. Fenerbahçe ritim bulma açısından değerli bir gün geçirirken. Bodrumspor ise lige zor deplasmanlardan birinde başladı ve şanssız bir başlangıç yaptı. Zamanla beraber, daha da hedef olan maçlarda mutlaka farklı bir görüntü vereceklerdir.