Kadın Milli Basketbol Takımı 2017 Avrupa Şampiyonasında sahne alıyor.
Yani bildiğiniz, “Potanın Perileri” sahaya çıkıyor.
Kadın Milli Takımlarının Avrupa arenasında bugüne kadar kazandığı tam dört madalyası var.
Bu madalyalardan ikisi coach Ceyhun Yıldızoğlu yönetiminde A Milli Takıma ait.
2011 ve 2013 Yıllarında elde edilen “Gümüş” ve “Bronz” madalyalar.
Diğer iki madalya ise U20 kategorisinde.
Coach Aziz Akkaya yönetiminde 2012 ve 2013 yıllarında U20 Avrupa Şampiyonalarında kazanılan “Bronz” madalyalar.
2011 -2013 Yılları arasında gelen, hepsi birbirinden değerli dört büyük başarı.
Bunların yanı sıra 2014 Dünya Şampiyonasında elde edilen 4.lük ve 2012 ve 2016
yıllarında katılma onuruna ulaşılan Olimpiyatlarda gelen çeyrek finaller var.
Kadın basketbolunda yakın tarihe damga vuran bu başarılar 2017 Avrupa Şampiyonasında Türkiye‘nin ne kadar iddialı bir takım olduğunu ortaya koyan yalın gerçekler.
Şimdi, A Kadın Milli Takımı coach Ekrem Memnun yönetiminde Euro 2017’de yeni bir sınava çıkıyor.
Takımda 2011 ve 2013’te Gümüş ve Bronz madalya kazanmış tecrübeli isimlerle 2012 ve 2013’te U20 kategorisinde Bronz madalya kazanmış oyuncularımızın karması var.
Evet, “Masalsı bir gerçekten” yola çıkıp “Efsane” olmayı başaran 80 Jenerasyonuna ait tecrübeli isimler nöbeti “daha” gençlere devrediyor.
Bir geçiş dönemi yaşanıyor.
Daha “genç” demişken U20’de Türkiye’ye ilk madalyaları kazandırmış takımlarda yer alan Pelin Bilgiç, Olcay Çakır Turgut, Ayşe Cora, Tilbe Şenyürek gibi isimlerden söz ediyoruz.
Bu yaşa gelene kadar ortaya koydukları başarı hikayeleri azımsanmayacak boyutta.
Yeni bir kadro birleşimi, yeni kimyalar, yeni oyun anlayışları yeni bakış açıları gerektiyor.
Rakiplerimiz arasında hiç kimse hata yapmasın;
Tam 6 “Euro” görerek buraya gelen Şaziye İvegin Üner, Birsel Vardarlı Demirmen, Işıl Alben ve 5 “Euro” tecrübesi ile Bahar Çağlar, yanlarında gerekli kas kuvvetini sağlayan
Holingsworth gibi bir devşirme ve başarılı yeni jenerasyonun katkısı ile, Avrupa’da her takıma yenilgi tattıracak tekniğe, tecrübeye, odaklanma becerisine sahip.
Bizim memlekette genelde hedefi düşük tutma gibi bir kültür var.
Biraz şark kurnazlığımız biraz da basketbol evrenindeki yerimizi tam özümsememekle alakalı.
Aslında işin doğrusu şöyle;
Bizim KBL hakikaten çok güçlü, süre alan, oynama imkanı bulan oyuncuya değer katan bir lig.
Böyle bir ligden gelen, üst düzey tecrübe ile başarılı gençleri birleştiren Türk Kadın Milli Takımının hedefi yine ve yeniden kürsüye çıkmak.
Bunu gerçekleştirecek gücümüz, tecrübemiz potansiyelimiz var.
2016 Olimpiyatlarındaki trajik İspanya maçı sonrasında kaleme alınan yazının kısa bir bölümü;
“7 Kişilik rotasyonla geldiğimiz, 10. gündeki 6. maçın son 3 dakikasında 8 sayı öndeydik. Yarı finale gidiyorduk.
Sonra bittik. Enerji bitti. Hatalar arka arkaya geldi.
Faulü yapmadık. Maç bittiğinde havadaki top basket oldu.”
İşte coach Ekrem Memnun,“kendini” 6-7 kişilik bir rotasyona “hapsetmeden” doğru kimyayı doğru savunma performansı sağlayacak isimler ile birleştirir ise başarı şansımız çok artacak.
Milli Servet konumunda isimlerimizin odaklanmasına güvenim tam.
Bu anlamda Şaziye İvegin Üner’in kadroda yer almasının çok doğru olduğunu düşünüyorum.
Doğru anlarda, özellikle Q ile oynanan P&R oyunları sonunda takımın bir “sniper’a” ihtiyacı olduğunda rolünü başarı ile yapacaktır.
Bahar Çağlar’ın hem hücumda orta mesafelerine hem de savunmadaki enerjisine çok ihtiyaç olacak. Tuğçe Canıtez’in burada vereceği destek önem taşıyor.
Birsel Vardarlı Demirmen ve Işıl Alben maç ne kadar sert olursa olsun oyunun dengesini etkileyecek isimler.
Savunmadaki yükü Olcay Çakır Turgut ve Pelin Bilgiç ile iyi paylaşarak kritik maçların sonunda Türkiye’yi ayağa kaldıracak rolleri ortaya koymaları sürpriz olmayacak.
Ayşe Cora savunmada “fedai” gibi değil “akıllı” oynar ve hücumlarda “kamikaze penetreler” yerine pull up’lar ile ceza şutlarına odaklanır ise 2017 onun “imza” turnuvası olabilir.
Tilbe Şenyürek için en önemlisi “öncelikle” oyunda sürekli odaklı kalıp fizik gücünü gerektiği yerde savunma başarısına, box-out verimine dönüştürmesi olacak.
Buradan gelecek olan moral ve güven, 22 yaşındaki oyuncunun zaten çok iyi olduğu orta mesafeleri sayıya dönüştürmesini kolaylaştıracak. Ama önceliği sertlik ve mücadelede olmalı.
Sözün özü gençlik ve tecrübenin iyi bir birleşimi olabilecek bir ekibiz.
Bundan sonrası odaklanma becerimiz, mental sertliğimiz ve takım olma başarımız ile gelecek.
Başarılar Potanın Perileri.
twitter: @hayripekergin
Hayri Pekergin • 15-06-17 22:17