Yolumuz Mundial 2018.
İspanya‘da yapılacak 2018 Dünya Şampiyonasına katılıyoruz.
Slovakya’yı ikinci yarıdaki etkili oyunla geride bıraktık.
Bana göre maçın başında hala akıllar Yunanistan maçındaydı.
Bahar Çağlar’ın aldığı tehlikeli darbe ile hastaneye gitmesi de önemli bir dezavantaj oldu.
Quanitra 20 sayı 6 ribaunt ile konfor alanında pas aldığı her seferde olduğu gibi ağır bastı.
Işıl Alben 15 sayı,7 ribaunt, 4 asist ile ön plandaydı.
Birsel Vardarlı 7 sayısına 10 asist ekleyerek pas trafiğini rahatlattı.
Maçın üretim tarafındaki önemli isimlerinden biri de uzun zaman sonra “yüksek verimli görev oyuncusu” kimliği ile ön plana çıkan Tuğçe Canıtez oldu.
Altyapı Milli Takımlarında onu başarılı yapan sıçrama ve zamanlama başarısı ile ribaunt hakimiyeti, temas üretmesi ve hızlı hücumların sonunda yakın atışlarla skor katkısıydı.
27 Yaşındaki oyuncu bu alanlara yoğunlaşarak yetenek setini verimli kullandı.
Hücumda dizilirken 3 başlamış, 4 başlamış o önemli değil. Önemli olan bugünkü katkısını vermeye devam etmesi.
Bahar Çağlar’ın sahada olamadığı gün performansının önemini vurgulamaya sanırım gerek yok.
Tuğçe Canıtez bu şekilde bu yolda odaklı şekilde devam ederse kendi basketbolu açısından bir değil iki seviye yukarı gidecek bir ivme yakalayabilir.
Bu maçta hücumda momentum kaybettiğimiz yerlerde Cansu Köksal ve Şaziye İvegin Üner’den gelen 10 sayılık katkı Dünya Şampiyonası vizesinin sigortası oldu.
Bana göre Cansu Köksal bu sezondan itibaren çok daha farklı, fizik gücünün getirdiği çok yönlülüğü daha çok yansıtan, potaya daha yakın atışlar da bulabilen, temas yaratan bir kimlik ile oynayacak.
Açıkçası takım olarak 3 numaradan ve yeni jenerasyon guardlarımızdan dış oyuncu savunması, kimya ve yaratıcılığa destek gelmesine ihtiyacımız var.
Geçmiş başarıları sağlayan sert savunmayı artık yalnızca zaten hücum tarafında çok enerji harcayan Işıl Alben ve Birsel Vardarlı Demirmen’e ihale edemeyeceğimizi kabul etmeliyiz.
Topun karşısında baskı yapacak bir 3 numara ve yeni jenerasyon guardlarımızdan oyunun her iki yönünde katkı gelmesi gerektiğini görüyoruz.
Maçın sonunda mikrofon uzatılan tüm isimler savunmanın önemine değindi.
Yunanistan önünde yaşadığımız yenilgisinin ardında, hücumdaki momentum kaybını, bu takımın “tarihinde” görülmemiş bir savunma kırılması sonucu telafi edememenin yattığı takımın bütün kilit isimleri tarafından teşhis edilmiş durumdaydı.
Aklın yolu bir.
Oyuncularımız bu tespitleri en doğru şekilde yapacak kadar tecrübeli.
Bu galibiyeti önemli olarak nitelemek yeterli değil.
Belki maçı sonda kolayladığımız için tam anlaşılmamış olabilir.
Bu maçı kazanmak çok çok önemliydi.
Arkadan gelen oyuncularımız için, kadın basketbol ülkesi olarak yola devam etmek için Avrupa’da ilk 5’te Dünya ve Olimpiyatlarda ilk 8 arasında hep olmak gerekiyor.
2015 Avrupa Şampiyonasında Rusya’yı 68-66 yenmiş ve 5. Sırayı elde etmiştik.
Yarın Letonya önünde 5.sıra klasman maçını kazanalım.
Bu şekilde Avrupa’daki sıralamada yıllar itibarı ile gerileme yaşamadan takımı yeniden yapılandırdığımız dönemi kapatıp yeniden yükselmenin hesaplarını yapmaya başlayabiliriz.
Bunun için şu an 20’li yaşların ortalarına yürüyen, 2018 sonrasında sorumluğu devralacak isimlerin, seviye atlayacak şekilde ilerleme sağlamak için çok çalışması gerekiyor.
twitter: @hayripekergin
(24-06-2017)