Basketbolun Karnesi (Erman Kunter)

Bir spor düşünün: tamamen gündem dışı olmuş, sponsorluklarını kaybetmiş, A Milli Takım bırakın Olimpiyata gitmeyi elemelerine katılma hakkını kazanamamış, 50 sayı farkla kaybedilen Fransa maçını sakatlarımız vardı özrünün arkasına saklanmaya çalışan, altyapı milli takımları Avrupa şampiyonalarında 21 maçta 7 galibiyet almış ve küme düşüp düşmeme çizgisine gelmiş… Adama “Otur 0 (sıfır)” derler. İronik bir bakışla “Yaptıklarımız yapacaklarımızın göstergesidir” söylemlerini bekliyorum. O da olursa söylenecek bir şeyleri kalmayacak.

Kulüplerin İddaa gelirleri son 10 senede 10 kattan fazla azalmış durumda. Bir de üstüne üstlük katılım payları her sene artıyor. Varsa yoksa tesisin bitirilmesi. Bir de seyirci garantisi verseler bari! Kesin olan bir şey var. O da son 10 yılda hiçbir plan ve projenin hayata geçirilmediğidir. Hoş bu muhteremlerden önce yapılan değerli Sakarya toplantısının da yalnızca tutulan notlarda kaldığını da unutmayalım.

“Profesyonel hakemliğe geçiyoruz” dediler. Son yapılan düzeltmelerle bile asgari ücretin biraz üstünde bir parayı uygun gördüler. Son 4-5 yıl içinde “Doğru şunları yaptık” desinler biz de onları ayakta alkışlayalım. Kadınlar ve alt ligler tam bir kaos. Bahis oyunları söylentisi almış yürümüş. basketbol Anadolu’yu unutmuş! 12 Dev Adam spor okulları faaliyetlerini durdurmuş. Yetiştirici payları düzenlenmemiş. Neredeyse beden eğitimi öğretmenlerine “Basketbolla ilgilenmeyin başka sporlara bakın” denmiş! Açıkçası milli takımlar genelinde bu sonuçlar beni şaşırtmıyor. Ha bir de disiplin kurulu kararlarına kulüpler itiraz etmesin diye önceden takımlara bir form imzalatılıyor ve itiraz etmelerinin önüne geçilmeye çalışılıyor. Çoğu kararı tahkimden dönen disiplin kurulunu aklınca korumuşlar. Geriye, basketbol olmasa nasıl da iyi yönetiriz kaldı. Ha gayret yolun yarısını geçtiler. İlkokul karnesinde hal ve gidiş vardı. Bu konuda notu sizlere bırakıyorum!