BEŞİKTAŞ EMLAKJET: 88 – DARÜŞŞAFAKA LASSA: 72
- Maça şut ritminden uzak başlayan Beşiktaş; oyuna ısındıkça Matthews’ın çember atakları ve Needham’ın şut performansı ile hareketlenirken, kenardan gelen Berk de skora önemli destek verdi. Son dönemde Kerem’i 4 numarada kullanan ev sahibi ekipte sene başı sakatlıkların olduğu bölüme benzer Berkan’da 3 numarada süre bulurken, kısa 5’ler yerine daha fiziksel ekiplerle sahada kalındı. Darüşşafaka tarafında ise rakibin agresif ikili oyun savunmasına paralel uzunlara doğan kısa devrilme opsiyonlarını özellikle Muhsin iyi değerlendirirken, kısa rotasyonunda skora destek Adams’dan geldi. Sene başından bu yana 4 numarada yüzü dönük 1×1’ler üzerinden büyük fark yaratan Mitchell, süreyi daha çok 3 numaradan bulduğu günde bu kez de sırtı dönük oyunlarla fark yaratmayı başardı. Savunma kaynaklı sayılarla ivmesini arttıran Beşiktaş, devamında Darüşşafaka’nın 4 kısa denemesine karşı Simonovic’in sırtı dönük oyunları ve servisleri üzerinden isabet bulmaya devam ederek farkı açtı. Rakibin kontaklı savunması karşısında organize olmakta sorun yaşayarak, uzunların kısa devrilmesi ya da kısaların 1×1’leri üzerinden çözüm aramaya devam eden Darüşşafaka topu dolaştırmakta ve paylaşmakta sorun yaşadı.
- Mithcell’ın sırtı dönük oyunlarını kullanmaya devam eden ve oyunu buradan kuran Beşiktaş sonuç almaya devam ederken, Kerem’in de 4 numarada farklı parametrelerde verdiği katkıyla kontrolü elinde tuttu. Daçka tarafında hücum akıcılığı ilk devreye benzer şekilde istenen seviyelerde seyretmezken, farkı kapatacak adım gelmedi. Muhsin’in skorer oyununun devamına ve Tolga’nın çembere giderek sayı bulduğu bölümlere karşın genel olarak kısaların etkisiz performansı ve yay gerisinde ki düşük yüzdeleri deplasman ekibinin ritim bulmasını engelledi. Farklı isimlerden skor bulmaya devam ederek kontrolü elinde tutmaya devam eden Beşiktaş, sezonun hücumda en verimli maçlarından birini oynayarak 25 asist üretmeyi başardı. Kritik Ludwisburg maçı öncesinde açılan farka paralel rotasyonu genişleterek sahada kalan Daçka ise Muhsin&Carlton ile boyalı alandan skor bulmaya devam etse dahi maç geneline benzer yay gerisinde düşük yüzdelerde kalıp, kısa rotasyonundan istediği skoru bulamayarak maça ortak olacak fırsatı yaratamadı.
REEDER SAMSUNSPOR: 87 – TOFAŞ: 86
- Kyser karşısında fiziksel avantaja sahip olan Wiley’ın etkili çember koruma performansıyla maça giren Tofaş, geçiş oyunlarında ki etkinliğiyle beraber yarı sahada topu iyi çevirdiği yüzdeli hücumlarla skor avantajını elde etti. Samsun’da ise boyalı alandan yaratılamayan etkinlik oyunu kısaların zorlama 1×1’lerine iterken, istenilen ivme yakalanamadı. Maye’in oyuna girişinden sonra 4 numara ikili oyunları üzerinden elde edilen ters eşleşmeleri kullanarak pozisyon kalitesini yükselten Samsun, Homesley’in özel performansı karşısında skoru geriden takibe devam etti. Devamında Maye 5, O’Brien 4 formülünü kullanan Tofaş bu sekansta hücumda ciddi problem yaşadı. Wiley’in devrilerek kapladığı alana paralel diğer isimlere yarattığı pozisyon kalitesine kıyasla Maye’in varlığı yerleşim açısından isteneni vermezken, arka arkaya yapılan top kayıplarını cezalandıran ev sahibi skoru dengeledi. Maye-Levi eşleşmesinde yaşadığı sorunu çözmek için O’Brien’ı 4’e çeken Tofaş’a karşı Samsun’da kısalarak Levi’yi 5’ atıp Wiley ile eşleştirmeyi ve dışarı açılmalarla hücumu genişletmeyi amaçladı. İki takımda gerek kısa gerek uzun 5’lerle denemelere devam ederken, karşılıklı sayılarla denge devam etti.
- Wiley’ın dışarıda olduğu senaryoyla yarıya giren Tofaş istediği etkiyi yine yaratamazken, kısa sürede normal düzenine döndü. Devamında Homesley’in yüksek ikili oyunları sonrası arkadaki geniş alanda topu iyi paylaşan ve O’Brien’ın 1×1’lerini kullanmaya çalışan deplasman ekibi kısa sekanslarda ivmelense dahi çok sayıda erken deneme ve top kaybına paralel oluşan geri koşu sorunundan ötürü kontrolü ele geçiremedi. Temponun yükselmesi ilk bölümde Samsun’a kolay sayı olarak dönerken, devamında ise pozisyon seçme kalitesi düşen rakibine karşı hızlı şekilde ceza kesen Tofaş tekrardan öne geçti. İki takım kısalarının kötü kararlar verdiği ve çok düşük yüzdelerle geçilen uzun sekansta Samsun skora ortak olmayı, Tofaş farkı açmayı başaramadı. Yaptığı top kayıplarına rağmen O’Brien’ın 1×1’leri sayesinde son bölüme önde girmeyi başaran Tofaş, son 15 saniyede sahip olduğu 4 sayılık farkı koruyamayarak sahadan mağlup ayrıldı. Sezon içerisinde yakın giden çok sayıda maçı kaybeden ev sahibi ise bu kez galibiyete ulaşmayı başarırken, ligde 4 maç aradan sonra kazandı.
PINAR KARŞIYAKA: 90 – ALİAĞA PETKİMSPOR: 74
- İki takımın da çok sayıda top kaybı yaptığı ve düşük yüzdelerde kaldığı ilk bölümde, Karşıyaka savunmada ki planından aldığı verim ve hücum ribaundlarında yarattığı fark ile öne geçti. Ev sahibi önceki maçlarda ağırlıklı olarak dış atışlarla şekillenen hücumların tersine, düşük yüzdelerde kalmasına karşın boyalı alanı agresif kullanmaya çalıştı. Petkim tarafında ise düzen oynama ve topu döndürme açısından istenilen başlangıç yapılamazken, daha çok tekli aksiyonlar üzerinden çözüm arandı. Bununla beraber rakibin istediği dış atışlara yönelen ve çözümü burada arayan deplasman ekibi üretken bir çeyrek geçirmedi. Farkın çift hanelere çıkmasından sonra doğru reaksiyon vererek çembere atak etmeye başlayan ve hücum ribaundları ile bu kez kendisi fark yaratan Petkim, oyununun kuvvetli taraflarından olan geçiş oyunlarını da kullanarak skora yaklaşmayı başardı. Karşıyaka; top paylaşımı noktasında verimsizleşip ritim kaybetse dahi, ters eşleşmeler üzerinden McCollum&Vernon ikilisiyle skor bularak önde kalmayı başardı.
- Yavuz’u 3 numarada başlatarak savunmanın önüne konumlandıran ve devamında adam değişen Petkim; arkada özellikle Vernon’la eşleşmekte sorun yaşayarak savunmadan istediği dönüşü alamazken, uzun oyuncu hem bitirici hem pasör olarak değerli katkı verdi. Hücumda ise ikili oyunlar üzerinden yine Vernon’a atak eden deplasman ekibi buradan istediği üretkenliği sağlarken, karşılıklı sayılarla fark benzer seviyelerde devam etti. Petkim oyuna ortak olmak için kısa sekanslarda ivmelense dahi top kayıpları ve istenilen yüzdelerin bulunamaması ev sahibinin istediği tempoları bularak ceza kesmesine neden oldu. Bununla beraber boyalı alanda net pozisyon üretmeye devam ederek farkı açan Karşıyaka, McCollum’un sayılarıyla avantajını koruyarak galibiyete ulaştı. Oyunun iki tarafında da kendi standardının altında kalmasına karşın uzun süre oyunun içinde olan Petkim ise, savunmada farklı denemelerden maç boyu istediği dönüşleri elde edemeyerek ve dış atışlarda düşük yüzdelerde kalarak sahadan mağlup ayrıldı.
ÇAĞDAŞ BODRUMSPOR: 92 – FENERBAHÇE BEKO: 93
- Takımların hücum ritimlerini bulmaya çalıştıkları ilk bölümde oyun dengede giderken, yarı sahada üretken başlamadığı oyunda Bodrum’un top kayıplarına ve isabetsiz atışlarına karşı tempoyu yükseltme şansı yakalayan Fenerbahçe skor avantajını ele geçirdi. Bu bölümde kenardan gelen Wilbekin&Madar ikilisi dışarıdan buldukları isabetlerle etkili olurken, Ahmet’in boyalı alan etkinliği ve Johnson’un 1×1’lerinden skor bularak oyunu dengede tutan Bodrum, geriye düştüğü bölümde Warren’ın ikili oyunlarını kullanarak skorda kalmayı başardı. Forvette boş köşe ve İspanyol ikili oyunları üzerinden pozisyon arayan Fenerbahçe’de; Wilbekin’in topu yönlendirmediği bölümlerde pozisyon kalitesi düşerken, başta Madar olmak üzere bireysel çözümler ve serbest atış çizgisine gelerek üretilen skorlar üretimi sağladı. Bodrum tarafında Warren’ın etkili olduğu bölüm dışında gelmeyen kısa katkısını 3 numarada sahip olduğu fiziksel avantajı sırtı dönük oyunlarla kullanan Johnson tölere ederken, uzunlar boyalı alanda etkili olmaya devam etti. Ege’nin topu yönlendirdiği bölümde ikili oyun ve beraberinde ki pozisyon kalitesi yükselen ev sahibi ekip dışarıdan bitirici bulmakta zorlanmasına ve 1-2 pozisyonundan istediği skoru bulamamasına rağmen devre sonunda oyunun içindeydi.
- Johnson-Tarık ve Ahmet-Papagiannis eşleşmelerinden artıya geçen Bodrum, Melih’in çıkış oyunlarını savunmakta zorlanarak üretken olduğu bu dönemi skora yansıtamazken; Melih’in skorer oyunu dışında, sabırlı hücumlarla çembere atak ederek oynayan deplasman ekibi önde kaldı. Bodrum; Johnson’un toplu yönlendiriciliği ve 4-5 pozisyonundan gelen katkının devamıyla skor bulmaya devam etse dahi çeyrek genelinde çemberi savunma açısından problem yaşadı. Johnson’un farklı parametrelerde vermeye devam ettiği katkı ile beraber Alibegovic’in Pierre karşısında kurduğu üstünlükle skor bulmaya devam eden ev sahibinde Ege’de organizasyona değerli katkı vermeye devam etti. Fenerbahçe ise Wilbekin&Melih ikilisinin ana rolde olduğu İspanyol ikili oyununu kullanarak kritik bölümlerde skor üretirken, Bodrum kısa kısa aksiyonlarda iletişim bazlı sorunlar yaşadı. Ev sahibinin topa agresif çıkarak revize ettiği ikili oyun savunmasıyla beraber oyun Fenerbahçe tarafında Pierre’ın şutuna kalırken, dengeye gelen oyunda Wilbekin aldığı sorumlulukla takımını son bölüme önde soktu. Verdiği büyük mücadelenin ödülünü maç topu kullanmayı yakalayarak elde eden Bodrum; Johnson ile son hücumdan yararlanamayarak sahadan mağlup ayrıldı.
GALATASARAY EKMAS: 87 – YUKATEL MERKEZEFENDİ BELEDİYE BASKET: 102- Galatasaray oyunun başında temposuz ve uzun aksiyonlara paralel, adam değişme savunmasına karşı son 6-8 saniyelere kalan 1×1’lere yönlenmek zorunda kaldı. Bu durum rakibin topun karşısında kalma kalitesi ve uzunlara karşı verdiği fiziksel mücadeleyle birleşince ev sahibi üretken bir başlangıç yapamadı. Denizli ise Mason&Wright ikili oyunları başta olmak üzere, Badzim’in çıkış oyunu ve Vrenz&Wright 4-5 ikili oyunundan skor bularak kuvvetli taraflarını kullandığı efektif bir başlangıç yaptı. Ev sahibi dikine atak etmeden geçirdiği hücumlarla adam eksiltme ve savunma dengesini bozmakta sorun yaşayıp, çok sayıda top kaybı yaparken; kombine savunma denemesiyle momentumu lehine çevirmeye çalıştığı bölümde kaymalarda ve iletişimde sorun yaşadı. McCormack’ın son haftaların aksine hücumda bitiricilik ve ikili oyunları savunma açısından düşük performans gösterdiği günde, içeriden bulamadığı sayıları düzen dışı erken deneme atışlarıyla dışarıdan arayan Galatasaray problem yaşamaya devam etti. Deplasman ekibi ise Mason&Wright ikili oyunlarını kullanarak dengeli hücumlara devam ederken, farklı isimlerin verdiği katkıyla beraber devre sonunda çift haneli farkla öndeydi.
- Galatasaray ikinci yarıya tempoyu yükseltmeye çalışarak ve isabetli dış atışlarla başlamasına karşın Denizli hücum performansıyla kontrolde kaldı. Çıkış oyunları dahil adam değişmeye devam eden deplasman ekibi rakibi 1×1’lere bırakmaya devam ederken, hücumda Mason’un organizasyona Wright’in ikili oyun devrilmeleri sonrası skora verdiği ciddi katkı devam etti. Bu ikilinin liderliğine ek olarak Muhaymin, Hudson, Vrenz ve Badzim’de oyunu zorlamayıp gelen pozisyonları verimli değerlendirmeye devam ettikçe deplasman ekibi farkı korudu. Vrenz; hücumda ki dengeli oyununun dışında, savunma sahasında adam değişme sonrası topun karşısında kalma ve boyalı alanda çemberi koruma açısından özel bir performans gösterdi. Ön alanda agresifleşerek rakibi top kayıplarına zorlayan ev sahibi farkı tek hanelere indirse bile deplasman ekibi hücumda çözüm üreterek farkı korudu. Galatasaray ikili oyunlardaki yönlendirme çabasıyla oyunun genelinde kısa baskısını ve kontağını sağlayamazken, Denizli kısaları yüksek ikili oyunlarla başta Mason olmak üzere atak etmek için geniş bir alan bulmaya ve doğru kararları vermeye devam etti. Geldiği günden bu yana çok özel bir hücum paketi sunan Wright’in 36 sayı bulduğu, Mason’un 19 sayı 12 asistle, Vrenz’in 14 sayı 5 ribaund 3 asist ve 4 blokla oyunun farklı alanlarına liderlik ettiği günde kısa sekanslar hariç hücumda özel bir performans gösteren Denizli galibiyete ulaştı.
BURSASPOR INFO YATIRIM: 69 – TÜRK TELEKOM: 103
- Oyunun ilk bölümü karşılıklı sayılarla başlarken, çeyreğin son 5 dakikasında ise Telekom oyunu tamamen domine etti. İkili oyunlar sonrası ikinci ataklarla topu paylaşan, 1×1’leri agresif çember ataklarla değerlendiren ve çeyrek genelinde 11 asist gibi özel bir rakama ulaşan deplasman ekibi farkı ciddi seviyelere çekti. Bu hücum performansı sayesinde tempoyu ayarlayan ve yarı saha savunmasında da iyi iş çıkartan Telekom, geçiş oyunlarını da kullanarak oyunun tüm parametrelerini kontrol etti. Enoch’un yüzü dönük tehdidiyle eşleşmekte zorlanan, kontaktan uzak ve kolay yenildiği bir savunma performansıyla kontrolü kaybeden Bursa ise bu problemden ötürü ilk dakikalar hariç oyunun temposunu yükseltemedi. Telekom’un Floyd’un ikili oyunlarına karşı agresif çıkışlarla yaptığı savunma onun işin içine girmesini zorlaştırırken, Young dışında üretken isim bulamayan ev sahibi ekip skordan uzaklaştı. Oyunun devamı benzer senaryoda devam ederken, Bursa hücumda problem yaşamaya ve çemberinde kolay sayılar görmeye devam etti. Topu paylaşmaya devam eden ve skorun getirdiği özgüvenle ritmini arttırarak devam ettiren Telekom devre sonunda 28 sayılık fark yakaladı.
- Bursa ikinci yarıya hücumda yüksek yüzdelerle, savunmada agresifleştirdiği ikili oyun savunmasıyla başladı. Buna karşın dengeli hücumlarla topa dolaştırmaya ve yüzdeli oynamaya devam eden Telekom bir kez daha direnç koyarak rakibin farkı azaltmasına izin vermedi. İkinci yarının ilk bölümünde ki bu sekanstan sonuç alamayan Bursa, geri gelmek için denemelere devam etmesine karşın sonuç alamadı. Oyunu erken kırması kadar, oluşan farkı koruma açısından da iyi iş çıkartan deplasman ekibi net bir galibiyet elde etti. Bu sonucu alırken 31 asist ve %57’lik dış atış yüzdesi yakalayan Telekom sezonun en verimli hücum maçını oynadı. Özellikle iç sahada savunma direncine paralel yüksek tempo ile fark yaratan Bursa ise bu maç özelinde istediklerini sahaya yansıtamadı ve ilk çeyrek kopan oyunda geri gelmeyi başaramadı.
ONVO BÜYÜKÇEKMECE: 70 – ANADOLU EFES: 79- Büyükçekmece’nin 1×1’ler üzerinden üretken başladığı oyunun ilk bölümünde, Bryant-Perez eşleşmesini kullanma çabasından istediğini alamayan ve takım halinde düşük yüzdelerle oynayan Efes iyi giremedi. Oyunun devamında savunma sertliğini oturtan ve Rıdvan’ın skora verdiği katkıyla oyunu dengeleyen deplasman ekibi, dış atışlarda da isabet bulmaya başlayınca skorda öne geçmeyi başardı. Çekmece tarafında Reed&Ray ikilisi düşük yüzdelerle etkisiz kalırken, yapılan basit top kayıpları ile beraber ritim bulunamadı. Bu top kayıplarına ceza kesen ve Thompson’un kenardan gelişi ile ikili oyun sonrası pozisyon kalitesi yükselen Efes farkı açmayı başardı. Kısalardan alamadığı skor katkısını 4/5 numaraların sırtı dönük oyunlarıyla alan ev sahibi ekip, savunma sahasında enerjisini yükselterek kısa sürede oyunu dengeledi. Rakibin bu artan enerjisine eş zamanlı olarak, rotasyondan dolayı Thompson’un dışarıda olması Efes hücumlarını negatif etkiledi. Bu bölümde azalan pozisyon kalitesine paralel kalınan düşük yüzdeler ve top kayıplarıyla deplasman ekibi aradaki farkı koruyamadı.
- Bologna maçında yakaladığı şut ritmiyle devam eden Thompson ve boyalı alanda etkili olmaya başlayan Oturu ile devreye iyi başlayan Efes farkı yeniden açtı. Perez dışında kısa katkısı bulamamaya devam eden ve hücum akıcılığını yakalama açısından ilk yarıya benzer sorun yaşayan Çekmece ise skor üretmekte sorun yaşadığı bir bölümde daha momentumu kaybetti. Bu noktada ilk yarıdakine benzer bir sekansla Thompson’un kenara geldiği bölüm Efes hücumlarının verimini düşürürken, Perez’in organizasyon katkısını Thomas ve Brunsima ile skora dönüştüren Çekmece kısa sürede farkı kapatarak öne geçmeyi başardı. Son çeyrekte ise Efes, adam değişme savunması sonrası topun karşısında kalma kalitesini üst seviyelere çıkarttı. Çekmece ters eşleşmeler karşısında, kısaları ile adam eksiltmede başarılı olamayarak pozisyon üretmekte zorlandı. Bununla beraber savunma sahasında özellikle Oturu ile eşleşmekte problem yaşayan ev sahibi ekip bulduğu dış atışlarla skora yaklaşmaya çalışsa dahi kritik bölümlerde Bryant’in bulduğu sayılar Efes’i galibiyete taşıdı.
BAHÇEŞEHİR KOLEJİ: 78 – MANİSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE SPOR: 81
- Manisa oyunun ilk kısmında ikili oyun sonrası devrilen oyuncuları kullanarak ve sabırla doğru 1×1’leri bularak dengeli hücum etti. Bununla beraber geçiş oyunlarını da kullanmayı başararak skor avantajını ele geçirdi. Bahçeşehir tarafında ise koç değişikliği sonrası savunmada yükseltilmeye çalışılan dirence karşın oynanmaya çalışılan daha düşük tempolu basketbol skor verimliliğini düşürdü. Oyunun devamında ise erken ikili oyunlar üzerinden daha keskin ve tempolu oynamaya başlayan Bahçeşehir, Cavanough-Baki eşleşmesinde yarattığı artıyla beraber oyunu dengeledi. Hücumda ritim kaybettiği bölümde arka arkaya top kayıpları yapan Manisa ise ikili oyunlar sonrası topu döndürdüğü ve özellikle kısa devrilmeleri pas istasyonu olarak kullandığı hücumlarla beraber tekrar toparlandı. Manisa’nın; Terry’nin atletik özelliklerine güvenerek daha aşşağıda konumlandığı ikili oyun savunmasına karşın Ege ile topa agresif çıktığı bölümde, Bahçeşehir özellikle Scrubb’un topu tutmadan yaptığı çember ataklarla üretken kalmayı başardı. Hücumda toparlanmasına rağmen geri koşuda yaşadığı sorunla geçiş oyunlarında yenilmeye devam eden Bahçeşehir, çeyreğin son bölümünde Russell savunmasında yaşadığı sorunla beraber oyunu dengelemesine karşın devreye geride girdi.
- Oyunun ikinci yarısı ilk çeyreğe benzer şekilde başlarken, hücumların yarı sahaya kaldığı bir bölümde daha işler Manisa’nın istediği gibi gitti. Deplasman ekibinin alanı daraltan ve rakibi çok pas yapmaya iten savunması karşısında pozisyon seçmekte zorlanan Bahçeşehir, oyunu erken aksiyonlara itemediği bu bölümde yine üretkenlik sorunu yaşadı. Manisa Cavanough’a atak ettiği 4 numara ikili oyunları ve Bouteille’i hedeflediği aksiyonlarla pozisyon üretmeye devam ederek küçük farkla önde kalmayı başardı. Son bölümde ise oyunu ilk kez savunma sahasında agresifliğiyle lehine çeviren ve hücumda faul sorunu olan Terry’e atak edip, dışarıdan çok yüzdeli oynayan ev sahibi ekip kısa sürede skorda öne geçti ve farkı açtı. Son dört dakikaya 10 sayılık farkla giren Bahçeşehir bu noktadan sonra ise yaptığı top kayıpları ve zorlama atışlarla ritmini kaybetti. Bu bölümde oluşan fırsatları topu iterek ve geçiş oyunlarını agresif değerlendirerek kullanan Manisa skoru dengeledi ve son hücumda Russell’in özel isabeti sayesinde kısa sürede ciddi farktan gelerek kazanmayı başardı.