Panathinaikos ve Maccabi basketbol takımları arasında Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde oynanan hazırlık maçında, Panathinaikos taraftarlarının açtığı “Türklerden Kanlı Kıbrıs İşgali” yazılı pankart sonrasında, Panathinaikos AKTOR BC resmi sosyal medya hesabından bir açıklama paylaşıldı. Paylaşılan bu yazıyı okuduğumda, ülke basketbolumuzda yaşanan sorunların temel kaynağını bir kez daha çok iyi bir şekilde anladım. Yapılan açıklamada yer alan aşağıdaki paragraf, basketbolda yaşadığımız sorunların ve A Milli Takımlar düzeyinde son 30 yılın en kötü sonuçlarıyla karşı karşıya kalmamızdaki nedenlerin, tamamen ülke basketbolumuzu yöneten ve yönlendirenlerin “zihniyet meselesi”nden kaynaklandığını açıkça ortaya koymaktadır.
“Panathinaikos AKTOR BC, Yunan sporcuları sürekli destekleyerek, Milli Takımın çekirdeğini oluşturarak ve Yunan değerlerini ve ilkelerini dünyanın her yerinde yayarak ulusal çıkarlar doğrultusunda hareket eden gerçek bir vatansever takım olarak, Yunan sporunun dünya çapında tartışmasız bir elçisi olduğunu yıllardır kanıtlamıştır.”
Yukarıdaki cümle, 85 milyon nüfusa sahip olan ülkemizde basketbolda neden değerler üretemediğimizin, neden büyük oyuncular yetiştiremediğimizin, neden A Milli Takımlar düzeyinde dibe vurduğumuzun, neden tüketici bir basketbol ülkesi konumundan yıllarca kurtulamadığımızı çok açık bir göstergesidir…
10-11 milyon nüfusa sahip Yunanistan‘da basketbol bizden fersah fersah öndeyse, bunu açıkça hem söylemde hem de eylemde “Yunan sporcuları sürekli destekleyerek” elde ettikleri çok açık. İşte, ülke basketbolumuzda yaşadığımız en önemli sorun, basketbolumuzdaki önceliklerimizin tam da Yunan basketbolunun bakış açısının tam tersi yönünde olmasından kaynaklanmaktadır.
Yunan basketbolunda hemen hemen her dönem sistemli bir şekilde (başta da dünya çapında oyun kurucular yetişmesi) büyük oyuncular yetişirken, biz ise son 10 yılda A Milli Takım seviyesinde Türk oyun kurucu bile yetiştiremiyoruz. A Milli Takımımız devşirme oyun kuruculara emanet ve devşirme oyuncuların ülke basketbolumuza faydadan çok, zarar verdiğini de son yıllarda sıkça şahit olduk. Daha doğrusu, devşirme oyuncu sorununu yönetemediğimizi üzülerek gördük. A Milli Takımımız son 30 yılın en kötü dönemini yaşarken, TBF yöneticilerimiz ülke basketbolumuz adına kalıcı çözümler bulmaktan çok, 4+3 gibi ucube yabancı kuralı getirilerek, kısa vadeli çözümler aramaktan öte bir düşünce üretemiyor. Ülke basketbolumuzda yaşanan sorunlara çözüm bulma anlamında düşünce üretemeyenlerin, ülke basketbolumuzun gelişimini sağlayacak bir zihniyet yapısına sahip olduklarını söyleyebilir miyiz? Bu başarısızlığımız, tamamen ülke basketbolumuza hakim olan zihniyetin; değer üretimini değil, tüketim anlayışına sahip olmasından kaynaklandığı çok açık değil mi?
Ülke basketbolumuz adına yaşadığımız başarısızlıkların temelinde; bu ülkenin gençlerini önemsememek, öncelikler hiyerarşisini doğru tespit edememek (ya da aracıların, popülarite derdinde olan yöneticilerin ve küçük olsun benim olsun anlayışıyla nemalananların işine gelmemesi) ve kendi ülke basketboluna yabancılaşmanın yattığını artık anlamalıyız. Bu nedenle de ülke basketbolumuzda ciddi anlamda bir paradigma değişimine gitmemiz gerekiyor. Aksi halde ülke basketbolumuz olarak 10-15 yıllık aralıklarla yaşayacağımız geçici başarılarla avunur ve hiçbir şekilde hak ettiğimiz istikrarlı başarılara kavuşamayız.
Her şey Türk basketbolu için. Her şey A Milli Takımlarımız için.
Yine yazacagim ve Genede yazacagim.
Sayin Kapani Hocam gene yayimlamiyacak. Saglik olsun.
Belki de kendisi okur ve sie iletir Sayin Ilker Yildiz.
Evet sizi tanimiyorum ve insallah bir vesileyle tanisisirz.
Her zaman makalenizi okurum ve Saygimla Bakis Aciniza.
Dedim deeeeeeee ..
Sayin Ilker Yildiz
Gene NEGATIF …
Yok Bu Yok — Yok O yok — Yok Bu Kotu — Yok Su Kotu — Yok Su Yapilmamis — Yok Bu Yapilacak Di —
Yok — Sen Bunu Yapmamissin — Yok Ben Bunu Yapacakmisim.
Daha yazayim mi ??
Yaaazayimmmm …
Yok Gecmisde Bu Vardi — Yok Gecmisde Su Vardi — Yok Gecmisde Su Siradaydik — Yok Gecmisde Bu Siradaydik — Yok Gecmisde Bunu Cikardik — Yok Gecmisde Sunu Cikardik.
Yazdimmmm … Duydunuz mu ve ya Okudunuz mu !!?
Gene GECMISDEN Masallar … Benceeeeeeeeeeeeee …
Yaaahuuu Gidin de bakin Lutfen Sayin Ekrem memnun Hocamin ISIL ISISL PARLAYAN
GOZLERINE … Lutfen.
Gidinde Bakin Genc Kizlarimizin Gozune … Lutfen.
Sayin Milli Hocam ve EuroLeague Sampiyonu Sayin Ekrem memnun Hocam
Gecesini ve Gunduzunu bir birine katarak kollari sivadi ve Once A- Kadin Milli
Takimla zaman gecirdi ve Bir seyler Baslati ve Ozguven asildai ve EFOR ve Zaman ve
Enerji sarf ederek Ileriye bakti.
Sonra gitti U20 – Genc Milli Kizlarimizla Bir Baska Turnuvada Enerji — Efort —
Savasmak Parkede — Orada Olmek i — Gosterdi herkese.
Ileriyeeeeeeeeeeeeeeeeee … Bakti.
Onuneeeeeeeeeeeeeeee … Bakti
Yeni Vizyooooooooooon … Bakis Acisi getirdi.
Yani Sayin Ilker Yildiz ….
Onumuze bakalim lutfen ve eger bir sikayet ve ya istemedik bir sey varsa
galibaaaaa 08 – Ekimde Secim var.
Benceeeeeeeeeeeee …
Tabiki ben kimim ki.
Saygilarimla.
Hollandadan
Hasan Ulu
Hasan Bey kusura bakmayın ama gerçekten bozuk bir Türkçe ile kime ne anlatmak istediğiniz belli olmayan gereksiz yazılar yazıyorsunuz…
Her yere rezilce sokulmuş siyaset varken,her işimiz sorunluyken negatif olmamak mümkün mü ve basketbolu tepeden tırnağa mahveden şaibeleri arşa ulaşmış mevcut federasyon başkanı ve ekibi hala utanmadan siyasi gücü arkasına alarak seçime giriyorken neyi,nasıl değiştireceğiz? Muhalifler birlik olacaklarına ayrı ayrı seçime giriyor bu da mevcut başkana yarıyor umarız ki yanılalım. Geçmişle tabii ki yaşanmaz ama geçmişi yazıp geçmişte ders alacağız ki geleceği kurtaralım. İleriye bakmak, yeni vizyon,bakış açısı getirmek için önce mevcut yönetimin gitmesi, yerlerine vizyoner, idealist, ahlaklı,düzgün insanların ve sistemin gelmesi gerek ve de burası birçok konuda bizden üstün olan,sistemi,zihniyeti oturmuş, hesap soran,verenin olduğu,yapanın yanına kar kalmadığı, her işin torpille,siyasetle dönmediği Hollanda değil, bilmem anlatabildim mi?
Hollandalı abim ben yine kesik yemişim ellerine sağlık…
İlker bey, yazılarınızı yıllardır takip eden ve basketbol konusundaki derinliğinizi bilen bir basketbolsever olarak basketbol yönetiminde söz sahibi bir pozisyonda olmanızı gönülden diliyorum.
Orada basketbol birinci spor,bizde değil,
takımlarında her daim kendi oyuncularına süre, şans veriyorlar biz vermiyoruz ve onlarda spor kültürü ve zihniyeti var bizde yok. Hal böyle olunca da aleyhimize açılan kepaze pankart için yaptıkları güya dostluk,kardeşlik açıklamasında bile yunan milliyetçiliği yapıyorlar, kulüplerini övüyorlar başta spor bakanlığı ve federasyon olmak üzere bizimkiler de sadece izleyip,Türk oyuncu yetiştirme ve geliştirme konusunda ülkeye zerre katkısı olmamış, büyük bütçeler ve hazır ve sürekli oynatılıp parlatılan yabancı oyuncularla başarılı olabilmiş, bjk ve gs kulüplerini yaptırdığı pahalı transferlerle maddi olarak çökertmiş, branş kapatma noktasına getirmiş, kendi insanını rezilce eleştirmiş, aşağılamış ama yabancılara ağzını açamamış milli takım koçu ve yağcı takımı da masal anlatıyorlar…