Hayatta bazen “bugünü” iyi anlamak için “dünü” hatırlamak gerekiyor.
Kadın basketbolunda geçtiğimiz sezonu hatırlayın.
O sezonun başında çoğunluk yeni bir Fenerbahçe-Galatasaray finali izlemeye hazırlanıyordu.
Galatasaray’ın o sezonu, son 3 yılın toplamından daha fazla yenilgi alarak çeyrek finalde noktalayacağını kimse beklemiyordu.
Bugünkü YDÜ’nün çekirdeğini oluşturan BGD, gereken derinlik ve güç seviyesinin uzağındaydı. Çeyrek finalde Fenerbahçe önünde 2-0 kaybederek sezonu noktaladı.
YDÜ ise yeni geldiği KBL’de ligde kalmak için adeta savaş veriyordu.
Yarı final serileri başladığında Fenerbahçe – AGÜ serisinden gelecek takımın şampiyonluk şansının yüksek olduğu belli olmuştu.
AGÜ’nün kadro derinliği Fenerbahçe ile boy ölçüşmeye yeterli olmayınca, Fenerbahçe finale yükselen taraf oldu ve play-off finalinde Hatay BŞB önünde 3-0 kazanarak şampiyonluğa ulaştı.
Sözün özü; Geçtiğimiz sezon KBL’de yeni “şampiyon adayları” için bir fırsat penceresi açıldığı ortaya çıkmıştı.
Bunun temel nedenleri “game changer” nitelikteki yerli oyuncuların artan yaşları, “marka yerli oyuncularda” jenerasyon değişimi, ülke sporunun lokomotifi olan üç büyüklerin FIFA finansal fair-play kriterleri nedeni ile daraltılan bütçeleri ve yıllardır KBL’yi forse eden Fenerbahçe ve Galatasaray KBL kadrolarındaki mental metal yorgunluğuydu.
Açılan fırsat penceresini en etkili kullanan takımlar BGD ile finansal güçlerini birleştiren YDÜ ve yıllardır zirveye yakın olmasına rağmen henüz şampiyonluk yaşamayan Bellona AGÜ oldu.
Bu sezon YDÜ kadrosundaki Hollingsworth, Vandersloot ikilisine, McBride, Eldebrink, Vajda, Robinson ve son olarak Leuchanka’yı ekleyerek yabancı rotasyonunda az görülür bir güç oluşturdu. Bu elit grubun içinde forvet Carson’ı da eklemek gerekiyor.
Bu isimlere Bahar Çağlar ve Olcay Çakır Turgut eklenince YDÜ markası altında güçlü bir yapı oluştu.
Bellona AGÜ ise geçtiğimiz yılki Gray – Wright-Sanders üçgeni üzerine Wauters ve Dubljevic gibi Türkiye’de Kupa kaldırmış winner isimler ile birlikte Ayşegül Günay ve Şaziye İvegin Üner’in yanı sıra Gizem Sezer ve Dila Aşkın ile hep sıkıntısını yaşadığı kadro derinliğini geride bıraktı.
PTT Kadınlar Türkiye Kupası finalinde geçtiğimiz yıl açılan fırsat penceresini görerek yatırım yapan bu iki kulübün yer alması sürpriz olarak görülmemeli.
Bu final, her iki kulüp için önümüzdeki dönemde Euro Cup Women hedefleri ve KBL play-offları için de güçlü pozitif sinyaller üretiyor.
BELLONA AGÜ – FENERBAHÇE
Maçın ikinci yarısı kadın basketbolunda bu sezon izlenen en iyi maçlardan birine sahne oldu.
İlk yarının tartışmasız hakimi Sanders ve Wright’ın hücumdaki durgunluğuna rağmen Bellona AGÜ idi.
Savunmada iyi yardım anlayışından beslenen etkili bir m/m ortaya koyan Kayseri ekibi, ilk çeyrek topu iyi paylaşarak. Gray’in penetreleri ve Wauters’ın etkinliği ile oyunu adeta Fenerbahçe üç saniye koridoruna yıktı.
İkinci çeyrekte alan savunmasına dönen Fenerbahçe bir anda alev alan Ayşegül Günay’ın 10 sayısını durduramayıp hücumda ivme kaybedince devre 41-28 Bellona AGÜ üstünlüğünde sona erdi.
İkinci yarı Fenerbahçe soyunma odasından sert maçları nasıl kazanılacağını hatırlayarak döndü. Euroleague Final 4 seviyesine taşınan savunma sarı lacivertli takıma 15-3 seri getirdi.
Savunma gücü ile hızlanan oyunu önce Verameyenka sonra Lavender ile sayıya çeviren Fenerbahçe rakibine yetişmiş skor dengelenmişti.
Bellona AGÜ cephesinde maçın önemli figürleri Dubljevic ve Wauters’ın üçüncü çeyrekteki direnci momentumun el değiştirmesine izin vermedi.
Yarı finalin son çeyreği her top, her pozisyon için savaş verildiği bir bölümdü.
Ayşegül Günay’ın önde başlattığı Bellona AGÜ savunmasının son 3-4 hücumdaki kritik anlarda Quigley ve Birsel Vardarlı Demirmen üzerindeki baskısı son 20 saniyede 69-69 skorda maçı Gray’in kullanacağı son topa bırakmıştı.
Bazı dış oyuncular vardır. Topu yere vurarak odaklanır. Şutunu hisseder, pota ile arasında bağlantı kurar.
Chelsea Gray onlardan biri. Son topta Bellona AGÜ’nün Gray’e yarattığı izolasyonda bulduğu şut bu odaklanmanın bir sonucu.
Bu isabetli atış ile 71-69 kazanarak finale yükselen Bellona AGÜ oldu.
Fenerbahçe cephesinde böyle sert bir maçın ilk yarısında rakibe verilen 13 avansın sonda bir yorgunluk maliyeti olacağı beklenen bir gelişmeydi.
Son 3-4 dakikada Stricklen’ın 3 sayı silahının yanında kimya üretme kapasitesinin sınırlı olması rakip savunmanın işini kolaylaştıran ve sonuçta etkili olan faktördü.
BEŞİKTAŞ – YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
Sporda bazı hedefler vardır. Savaşmadan onlara ulaşmak mümkün olmaz.
Beşiktaş – Yakın Doğu Üniversitesi maçında favori Yakın Doğu Üniversitesiydi. Savaşarak maça ortak olabilecek takım ise Beşiktaş.
Beşiktaş açısından lokomotif oyuncular Zellous-Harding ve Stokes. Bunda şüphe yok.
Bununla birlikte geçmiş galibiyetler analiz edildiğinde siyah beyazlıların maç kazanma eşiğine ulaştıran diğer önemli etkenin yerli rotasyonun skora ve savunmaya katkısı olduğu görülüyor.
Rakiplerine göre ilk gün daha fazla yıpranan Perovanovc’in Leuchanka-Bahar Çağlar ikilisi önünde yalnız 6 sayı üretebildiği günde, Beşiktaş yerli rotasyonunun toplam 8 sayıda kalması siyah beyazlı takımın maça ortak olmasını olanaksız hale getirdi.
Yakın Doğu Üniversitesi maça dikkatli başladı. İlk yarı ilk günü durgun geçiren Hollingsworth, en güçlü yanı olan savunmasını öne çıkaran Olcay Çakır Turgut ve Mc Bride ön plandaydı.
İlerleyen bölümlerde Vandersloot ve McBride ritim bulunca skor üstünlüğü hep Yakın Doğu Üniversitesi’nin oldu.
Beşiktaş ikinci yarıya Mehtap Karabilecen’i sahaya atıp takımı uzatarak önde baskı arkada alan savunması ile başladı.
Bununla birlikte ortaya koydukları direnç ve enerji iki kadro arasındaki farkı kapatmak için yeterli değildi.
YDÜ cephesinde Bahar Çağlar’ın ribaunt ve yanındaki oyuncuları verimli kılan asistleri ön plandaydı. Eldebrink, McBride ve Olcay Çakır Turgut kritik anlarda skor farkını hep konfor alanında tuttu.
Yakın Doğu Üniversitesi bu yarıda bol bol oyuncu değiştirerek yıpranma ve sakatlık risklerini yönetmeyi hedefledi.
Takımın oyun ritmi üzerinde belirli bir maliyet yaratan bu giriş çıkışlar savunma ritminin belirli bir seviye altına düşmemesi ile telafi edilince kazanan 75-66 skor ile Kıbrıs ekibi oldu.
Beşiktaş cephesinde pas sayısının fazlalaşması, Zellous ve Harding’in zorlamaları dışında daha fazla alternatif ve daha az statik hücum imkanları getirebilirdi.
Bu faktörler gerçekleşmeyip savunma istenen seviyede olmayınca siyah beyazlı takımın maça ortak olma şansı kalmadı.
Twitter: @hayripekergin
(02-03-2017)