FIBA Erkekler Dünya sıralaması açıklandı ve maalesef düşüşümüz beklediğimizden de sert oldu… An itibariyle Dünya’da 24’ncü sıradayız, Avrupa’da ise 15’nci… İspanya, Almanya, Sırbistan, Letonya, Fransa, Litvanya, Slovenya, İtalya, Yunanistan, Polonya, hatta ve hatta Karadağ, Çekya, Finlandiya ve Gürcistan önümüzde…
Federasyon Başkanlığı koltuğunda bulunan ancak daha çok Amerika’da yaşayan arkadaş çanak sorularla bezenmiş röportajları sırasında Milli Takımlar konusuna girmeden, kulüp takımların Avrupa kupalarındaki başarıları ile övünüyor… Yani yerli oyuncuların havlu salladığı platformdan…
Kendi sahamızda rezil olduğumuz Olimpiyat Elemeleri öncesinde mikrofonlara, “20 Ağıstos’tan sonra” (yani maçlar bittikten sonra) konuşacağını söylemişti… 20 Ağustos’u geçtik, 200 Ağustos’a geldik… Çıt yok… Farklı düşünceleri bir zenginlik değil, düşmanlık olarak gördüğü için kimseyi dinlemesi de mümkün değil… Her şeyi kendisi biliyor… Geldiğimiz nokta ise tam bir felaket…
Konuşsa da söyleyebileceği bir şey yok, Basketbol Gelişim Merkezi inşaatı dışında…
Cumhurbaşkanının baş danışmanısın ya… Hangi parlak fikirlerini aktardın, bilmiyoruz ama senin basketbol camiasından ciddi olarak danışmanlara ihtiyacın var…
Basketbol kimsenin babasının malı değil… Hepimizin… Bu batışta tek sorumlu olarak da seni görmüyoruz, üretmeyen ve sadece tüketmeyi bilen kulüplerin de rolü var… Ama baş sorumlu sensin…
Bugün kadın voleybolu vurdu, geçti… Çünkü kulüp takımlarının ne kadar başarılı olursa olsun, toplumları o branşa çeken milli takımların başarısıdır… Edadır, Ebrardır, Zehradır, Handedir… Basketbol da kendi milli kahramanlarını yetiştirmeden bir adım ileri gidemez… Şundan emin ol ki Cumartesi sabahı milyonlarca insan saat kurup 7’de Kadın Milli Takımının maçı için TV başında olacaktır… Bir zamanlar Futbol Milli Takımının maçı sırasında staddaki seyircilerin sırtlarını sahaya dönüp dev ekrandan basketbol milli takımının maçını izlediği ortamı voleybol yakaladı…
Çok iyi bir oyuncuydun ama yöneticiliğin tam tersi oldu ve zamanında göklere çıkmasında katkın olan basketbolumuz, senin federasyon başkanlığın döneminde dibe vurdu…
Bu sert düşüş başka ülkelerde olsa insanlar yöneticilerin yakasına yapışır ve istifasını ister… Bizde ise malum istifa müessesesi ortadan kalktı… Sen yine de bir düşünüp şartları zorla derim…
Kadın ve erkek altyapıların durumları vahim. Hiç bir proje üretmediniz, proje ile gelenleride engellediniz. Federasyonu liyakatsız yöneticilerle doldurunuz. Altyapı ile alakalı hiçbir gelişim göstermediniz. Kulüplerin maddi olarak dönebilmesi için hiçbir girişim sağlamadınız. Milli takimlara gelen sponsorların gelirleri nereye gidiyor? Bu sponsorlardan gelen paralarla altyapı milli takımlarına hiçbir proje çıkarmadınız. Tüm kendi jenerasyonunuzdaki arkadaşlarınızı (liyakat durumuna bakmadan) TBF’de görevler verdiniz.
Spora siyaseti sokarak liyatsizliklerini ,kişiliksiz lerini belgelediler,saray yönetimi parelelinde çıkar çevreleri ile Türk sporunu mahfettiler….
bunlardan daha kötü bir federasyon gelmedi.
En iyi danışmanları oyuncu mnjleri ee kolay değil vakti zamanında hep yanındaydılar
Yalanlar üzerine kurulu bir sistemin sessiz sedasız izleyicisi olur kendileri. Doping, yalan Türk Basketbolunda ne ararsan var.Avrupanın en iyi ligi olduğumuz yalanı ya da propagandası mı demeliyim…Basketbolun dibine dinamit koy deseler bundan iyisini yapamazdı.Bizi kendi hayal dünyasına davet eden Sayın Başkan, ABD’de gerçek dünyasında günü kurtarmaya devam ediyor.Bu sıralamanın umrunda bile olmadığına eminim.Olan her zaman olduğu gibi bu ülkenin değerlerine oluyor.Basketbolun alt yapısı üst yapısı tamamen çökmüş.Maçları yönetirken tutarsız davranış gösteren hakemlerin bir kısmı işi bırakırken diğer kısmı hiç oralı bile olmuyor.Hesap sorması gereken kurulun başında olan zat zamanında neyin hesabını vermiş ki?! Seçimleri kazanıyorlar ama bu seçimlerden sadece kendileri karlı çıkıyor.Ve malum son…
Hidayet’in başkan olduğu federasyondan ne bekliyordunuz ki,doping cezalısı,paralı spor okulları sahibi,tüm etik kuralları es geçen birisi,geldiğinde federasyona yönetici vasfı olmayan tüm eş dostu doldurup basketbolun gelişimi için tek bir proje üretmeyen tek icraatları mercedes sponsorluğunda mercedes arabaları kimlerin paylaşacağını belirlemek olan şahıslar basketbole ne verebilirdi ki.
Bu sadece hidayetin suçu değil tüm camianın suçu kötülükleri gerçekleri konuşmaktan korktukları için konuşanları da afatoz ettikleri için.
Boşuna uğraş, yorulmayın Hidayet Türkoğlu’nu utandıramazsınız!
Ülkenin iktidar tarafından her açıdan getirildiği felaket noktadan basketbolun da kötü yönde etkilenmemesi mümkün değildi bakmayın voleyboldaki başarılara iyi bir jenerasyonla ve devşirme oyuncuyla başarılı olduk ki başkanları bile özel uçak olayında soruşturma açarlar diyerek nasıl bir kafada olduğunu gösterdi. Her sporcu iyi yönetici olacak diye bir kaide yok, dopingden ceza alıp kariyeri biten, kanun kaçaklarıyla poz veren, milli formayı parayla,primle giyen adamı başkan , hayatlarında hiçbir takımda yöneticilik yapmamış yancılarını da yönetici, yabancı oyuncularla başarılı olabilmiş,hiçbir Türk oyuncunun yetişmesine ve gelişmesine katkısı olmamış adamı koç yaparlarsa, kulüpler de başarı gelsin de nasıl ve kiminle gelirse gelsin kafasında olursa,gençler,aileleri ve menajerler de kariyerden çok parayı düşünürse, altyapı kendi haline bırakılırsa,koçlara yeterli maddi,manevi destek verilmezse olacağı buydu…
Anlayamadığım şey, bu adamın yanında hiç aklı başında biri yok mudur?
Yaptığı yanlışlara dur diyecek, yapamadığı işlere hadi diyecek.
Gün veriyor açıklama yapacağım diye, tik yok. Ayıptır yahu…
Omer desen o daha bir bomba, alt yapi oyunculari yurt dışına gidiyor kim alt yapıya yatirim yapar diyor.
Siz alt yapıdaki oyuncularin üst ligde oynayabilmesi icin bir düzenleme yapsanız ne olur sanki!!!!!!
Kendi yonettikleri sistemde oğlunun yurt icinde , yurt dışında gitmediği yer kalmadı. En sonunda 2. Lige gitti çocuk.
Yazıktır yahu, bırakın şu işi yapabileceklere bir de onları görelim.
Yapamazlarsa siz zaten yeniden gelirsiniz.
Yüreğine sağlık sevgili hocam. Basketbol camiasında yaşananlar, ülkemizin ikinci temel sporu olan bu branşı çok gerilere itti. Daha da itecek gibi duruyor. Milli Takım formasını reddetmek hangi Türk Sporcusunun aklından geçerdi geçmişte. Ama son yıllarda her şeyin maddiyata ölçüldüğü ülkemizde, milli değerlerimizin hemen hepsi hasır altına süpürüldü. Basketbol da bundan nasibini aldı elbet. Oynatacak Türk oyuncu bulamayıp, devşirmeler topladık, ama sanırım akşamları az geldi ve onlar da sıvıştılar ortalıktan.
Benim bir başka korkum, ülkemizin yükselen değeri olan ve toplumda %10 gibi tabana sahip engellilerimize yapılan haksız uygulama. Tekerlekli Sandalye Basketbolu -ki koşan insanların oynadığı Basketbol Milli takımları bir kez bile olimpiyatlara katılamazken, TSB Milli Takımı 2012,2016 ve 2020 Paralimpik Oyunlarında ülkemizi temsil etmiştir, defalarca Avrupa ve Dünya dereceleri yapmıştır, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’ndan alınıp, TBF’ye alt branş olarak bağlanmıştır. Çok teknik bir spor dalı olan TSB hakkında hiç bir bilgisi ve hazırlığı olmayan TBF bu branşı nasıl yönetecektir. Bu spor dalı engel durumlarına göre insanları klasifike ederek belli puan koşullarıyla oynanır. Bu klasifikasyonu yapacak yetişmiş Tıp Fakültesi mezunu ve FizikTedavi uzmanlığı olan hekimlere gereksinim vardır. Özellikle spora yeni adım atan gençlerin klasifikasyonu çok önemlidir. TBF bunu sağlayacak kadrolara sahip değilken ve bünyesinde bu spor dalından anlayan tek kişi yokken nasıl ligleri oluşturacak, nasıl Milli Takım kuracak, TBESF bu sporu yönetirken takımlara harcırah ödenmekteydi. TBF bırakın harcırah ödemeyi, her takımdan katılım, lisans vs adı altında para toplarken bu sporu yapan takımlardan da para alacaktır mutlaka. Yani her tarafından sıkıntılı bir süreç var engelli sporcuların önünde. Milli Olimpiyat ve Milli Paralimpik Komiteleri de bu belirsizlikten çok rahatsız. Ben şahsen yıllardır içinde olduğum bu spor branşındaki belirsizlikten ve çapraşık durumdan çok rahatsızım. Bu gidişle Dünya Şampiyonu ünvanlı Tekerlekli Sandalye Basketbol branşı ülkemizde yok olacaktır. Çare mi? Basit, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi kurarsın TSB Federasyonunu, olur biter. Saygılarımla…
TBF başkanının olan biteni anlayamamasını, çözüm üretememesini çok normal karşılıyorum. Okul takımında basketbol oynama öncelikli Kolej eğitimi, ardından NBA, antrenmanlar, müsabakalar .. kendini bu seviyeler için hazırlayamamış olması oldukça makul. Asıl matematikle izah edilemeyen husus etrafına topladığı eski basketbol oyuncusu, arkadaşlarından hiç birinin sorumluluk almaması, neyi nasıl değiştireceğini bilmemesi. Bu kadar yeteneksiz (yönetme becerisi açısından) kişilerin bir araya toplanması da Türkoğlu’nun şansızlığı olsa gerek.