Çarşamba, Mart 12, 2025
spot_img

Değişmeyen Tek Şey Değişimdir (Naci Özonay)

- Reklam-

Değerli Antrenör, Öğretmen, Yönetici Arkadaşlarım ve Okurlarımız;

Yuval Noah Harari, gelecek yüzyılda “EĞİTİM” nasıl olmalı ve çocuklarımızı geleceğe nasıl hazırlamalıyız konusundaki görüşlerini ve endişelerini “21. Yüzyıl İçin 21 Ders” kitabında şöyle anlatıyor:

İnsanlık eşi benzeri görülmemiş devrimlerin şafağında. Tüm eski anlatılarımız ufalanıp gidiyor ve onların yerine geçecek yeni bir anlatı henüz ortaya çıkmadı. Kendimizi ve çocuklarımızı böyle emsalsiz dönüşümlerin ve esaslı belirsizliklerin hüküm sürdüğü bir dünyaya nasıl hazırlayabiliriz?

Bugün doğmuş bir çocuk 2050’de, otuz küsur yaşında olacak. Her şey yolunda giderse bu bebek 2100 yılında hala hayatta olacak. Hatta belki 22. yüzyılın etkin yurttaşlarından biri bile olabilir.

2050 yılında ya da 22. yüzyılda hayatta kalabilmesi için bu bebeğe ne öğretmeliyiz? İşe girebilmek, etrafında olan biteni anlamlandırabilmek ve yaşam labirentinde yol alabilmek için ne gibi becerilere ihtiyaç duyacak?

Harari, 21. yüzyılda teknolojik gelişmelerle birlikte, doğru ya da yanlış inanılmaz bilgiye maruz bırakıldığımızı, bir tık uzağımızda sayısız başka şeylerin (sosyal ağlar) olduğu düşünülünce tek bir şeye ‘odaklanmanın’ zorlaştığının da altını çizmektedir. Böyle bir dünyada öğretmenlerin öğrencilerine vermesi gereken en son şeyin, gereğinden fazla maruz kalınan bilgi(ler) olduğunu ifade ediyor.

Bunun yerine öğrencilerin; bilgiyi anlamlandırabilme, neyin önemli neyin önemsiz olduğunu ayırt edebilme ve her şeyden önce de pek çok bilgi parçasını dünyaya ilişkin geniş bir resme dönüştürebilme yeteneğine ihtiyaçlarının olduğunu belirtmektedir.

Değerli Antrenör, Öğretmen, Yönetici Arkadaşlarım ve Okurlarımız;

Sanayi devrimi bizde seri üretim bandı üzerine kurulu bir eğitim kuramı mirası bıraktı. Okullar geleceğe yönelik eğitim veremedikleri gibi öğretmenlerin kendileri de 21. yüzyılın gerektirdiği zihinsel esneklikten yoksunlar. Çünkü onlarda eski eğitim sisteminin ürünü. Bilgiyi analiz edebilme becerisi yerine bilgiyi yüklemeye devam ettiklerini belirten Harari, zamanın daraldığını, alternatif geliştirilmediğini ve sistemin de iflas ettiğini vurgulamaktadır.

On beş yaşındaki bir gence verebileceğim tavsiye: Yetişkinlere fazla bel bağlamaması olur. Çoğu iyi niyetliler ama dünyayı anlamıyorlar. 21. yüzyıl farklı olacak, değişimin artan hızı yüzünden yetişkinlerin söylediği şeylerin eskimeyecek bilgi mi yoksa modası geçmiş bir önyargı mı olduğu belli olmayacak demektedir.

Harari, o zaman da karşımıza gençler neye bel bağlamalıdır? Sorusunun çıktığını söylüyor.

“Teknolojiye mi?”

Harari, teknoloji daha da riskli bir kumar. Teknolojinin pek çok faydası görülebilir ama hayatınızda çok yer kaplarsa, onun gündemine esir düşebilirsiniz. Suratları akıllı telefona yapışmış şekilde sokaklarda dolaşan ‘zombileri’ gördünüz mü? Sizce onlar mı teknolojiyi kontrol ediyor, yoksa teknoloji mi onları? diye endişelerini belirttikten sonra;

Biyoteknoloji ve makine öğrenmesi geliştikçe insanların en derin duygu ve arzularını yönlendirmek kolaylaşacak ve sadece yüreğinin sesini dinlemek her zamankinden daha tehlikeli bir hal alacak.

Akıllı telefonunuzu, bilgisayarınızı, banka hesabınızı değil, ‘sizi ve organik işletim sisteminizi’ ele geçirmek için yarış halindeler. Amazon, Google, Facebook gibi devler yalnızca cihazlarımızı değil, düşüncelerimizi de ele geçirmeye çalışıyorlar.

Algoritmalar şu anda sizi izliyor. Nereye gittiğinizi, ne aldığınızı, kiminle buluştuğunuzu izliyorlar. Yakında attığınız her adımı, aldığınız her nefesi, kalbinizin her atışını takip edecekler. Büyük veri ve makine öğrenmesi sayesinde sizi gitgide daha iyi tanımayı umuyorlar. Ve bu algoritmalar sizi bizden daha iyi bilir hale gelince sizi kontrol edip yönlendirebilecekler ve bu konuda yaşayabileceğiniz pek bir şey bulunmayacak.

Bilgisayarların “hacklendiği” bir çağda yaşadığımızı duymuşsunuzdur ama bu olsa olsa gerçeğin küçük bir kısmı. Aslında “İNSANLARIN HACKLENDİĞİ” bir çağda yaşıyoruz, tespitlerinde bulunmakta…

Değerli Antrenör, Öğretmen, Yönetici arkadaşlarım ve Okurlarımız;

Harari, filozofların yıllarca söyledikleri ‘kendini bil-kendini tanı felsefesinin artık 21. Yüzyılda her zamankinden çok daha önemli bir hal aldığını ve alınacak kararların bizzat hayatın geleceğini şekillendireceğini belirtiyor.

O vakit çocuklarımıza ne öğretmeliyiz? Sorusuna cevap olarak ta;

“Çoğu pedagoji uzmanı okulların şu dört şeyi öğretmeye başlaması gerektiğini savunuyor:

ELEŞTİREL DÜŞÜNCE: Bilgiye sorgulayıcı yaklaşabilme

İLETİŞİM: Kendini doğru, etkili bir şekilde anlatabilme

İŞ BİRLİĞİ: Güçlü takım çalışması yapma ve hedeflere ortak yürüme

YARATICILIK: Yeni fikirler üretip, problem çözme becerisi

Kabaca ifade edecek olursak, okullar teknik becerileri ikinci plana alıp genel amaçlı yaşam becerilerine ağırlık vermeli.

Hepsinden önemlisi de:

DEĞİŞİMLE BAŞA ÇIKIP, SÜREKLİ DEĞİŞEN DÜNYADA ESNEKLİK GÖSTEREBİLME,

YENİ ŞEYLER ÖĞRENMEYE YAŞAM BOYU AÇIK OLABİLME,

HIZLA DEĞİŞEN ŞARTLARA HAZIR OLUP, UYUM SAĞLAYIP, ALIŞILMIŞIN DIŞINDA AKLİ DENGEYİ KORUYABİLME,

Becerilerinin de gelecek yüzyılda ön plana çıkacağını önemle vurguluyor…

Harari, 21. yüzyılın ortalarında dünyanın geleceği noktayı kolayca tasvir edemeyeceğimizi, ancak kesin emin olacağımız tek şeyin, “DEĞİŞİMİN” kaçınılmaz olacağının önemle altını çizerken;

Bilgiye ulaşmaktan ziyade bilginin doğru kullanılmasının önemi, teknolojinin doğru ve bilinçli kullanılmasının önemi, esneklik ve sürekli öğrenmenin kaçınılmaz olduğunun önemini vurguluyor.

Değerli Antrenör, Öğretmen, Yönetici Arkadaşlarım ve Okurlarımız;

Harari’nin de kaleme aldığı düşünce ve endişelerden yola çıkarak bizimde kendimize (çok geç olmadan) şu soruları sormamız gerekir diye düşünüyorum:

* Ülkemizin geleceği olan çocuklarımız 2050 ya da 2100’lü yıllarda nelerle karşılaşacak ve bu duruma ne kadar hazırlar?

* Eski anlatıların çöktüğü ve yerine yenilerini koyamadığımız bir çağda çocuklarımız nasıl ayakta kalacaklar?

* Harari’nin de ifade ettiği gibi, çocuklarımız bu yaşam labirentin de yollarını nasıl bulacak?

* Ve bizler, bizleri yönetenler çocuklarımızı bu geleceğe nasıl, hangi becerilerle, ne kadar hazırlıyoruz?…”

Saygılarımla

Kaynak: 21. Yüzyıl İçin 21 Ders s: 238-247 Yuval Noah Harari

- Reklam-

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

33,250TakipçilerTakip Et
37,688TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi
online terapi