Cumartesi, Temmuz 27, 2024
spot_img

Dunning-Krugger Sendromu (Naci Özonay)

Değerli Antrenör, Öğretmen, Yönetici Arkadaşlarım ve Okurlarımız,

TBF Kadınlar Liginde averaj hesabında hata yapıp, play off eşleşmelerini yanlış yapan Basketbol Federasyonu’ndan kamuoyuna bir açıklama gelir ve gereği yapılır diye bekliyordum. Ancak bugüne kadar ne bir özür açıklaması ne de bir bilgilendirme gelmedi.

Bunun için “yadırganacak ne var” denebilir. Ülkemizde bundan daha fahiş hatalarda bile hiçbir şey olmamış gibi hayatın akıp gittiğine artık alıştık. (Öğrenilmiş Çaresizlik)

Ancak ben, ülkemizde bu yaşananlara da bakarak olayı bilimsel bir çalışma ile ele almak istiyorum.

Değerli Antrenör, Öğretmen, Yönetici Arkadaşlarım ve Okurlarımız,

Akılsız olduğunu algılamak için de akıl gerekir!

1995 yılında McArthur Wheeler adlı bir soyguncu, Pitsburgh’da iki banka soymaya kalkıştı. Soygunun hemen ardından tutuklanan Wheeler’ı kamera kayıtları ele verdi. Dedektifleri şaşırtan şey soyguncunun kendini gizlemek için hiçbir çaba göstermemiş olmasıydı!

Kim banka soyarken “kılık değiştirmese de yakalanmayacağını” düşünecek kadar cesur olabilirdi ki?

Napoleon, “İnsanların bir şeyi neden yaptıklarını anlamak için, çok dolaylı nedenler aramayın, ilk sebep ahmaklıktır!” der.

Soyguncunun hikayesi de bu kalıplara uyuyordu!

Vezne görevlisine silahını doğrultup para istediği anlar kendine izletilince verdiği tepki ilginçti:

“Ama yüzüme limon sürmüştüm!”

Ne demek istediği sonradan anlaşıldı. Wheeler, soygundan önce yüzüne limon suyu sürdüğü için, yüzünün kamerada görünmeyeceğine inanıyordu!

Arkadaşlarından duyduğu bu fikri, evde polaroid fotoğraf makinesiyle denemişti. Fotoğrafta yüzü bulanık çıkınca, bu yöntemin soygun sırasında işe yarayacağına inanmıştı. Wheeler muhtemelen makinenin ya da filmin azizliğine uğramıştı!

İnsan aptallığını fark edemeyecek kadar aptal olabilir mi?

Cornell Üniversitesinden Psikoloji Profesörü David Dunning, bu haberi okuduğunda aklına bir fikir geldi.

“Bu adam bu şekilde banka soyamayacak kadar aptalsa, belki de aptallığını göremeyecek kadar aptaldı! Yani, yönteminin aptallığını fark etmesini yine aptallığı engellemişti!

İnsanlığın da en büyük sorunu bu değil mi?

“Bir insanın akılsız olduğunu anlaması için gene bir akla ihtiyacı var!”

İnsanların kendi öz değerini objektif olarak tespit edememesi, en yaygın insani hatalardan biridir. Bu yüzden önümüzde büyük bir soru(n) duruyor:

“Beceriksiz insanlar, (beceriklilere göre) yeteneklerini gözlerinde fazla mı büyütme eğilimindedir?”

David Dunning ve Justin Kruger, bu soruya cevap aramaya karar verdi.

“Cahil cesaretini ölçmek” amacıyla büyük bir deney planladılar.*

Dunning ve Kruger’ın yaptığı deneylerde katılımcılara mizah anlayışı, dil bilgisi ve mantık alanlarında dört test uyguladı.

Ardından katılımcılardan kendi performanslarını tahmin etmeleri istendi. Sonuçta yapılan testlerde kötü performans gösteren katılımcıların, kendi performanslarını ortalamanın üzerinde görme olasılıklarının daha yüksek olduğu belirlendi. Araştırmacılar bu durumun, bireylerin kendi düşünceleri hakkında düşünme yeteneğindeki (Üstbiliş olarak tanımlanıyor) bir eksiklikten kaynaklandığını söylüyor.

Ayrıca bu kişilerin hem kendi yetersizliklerinin hem de yetersiz olduklarının farkında olmamalarının sıkıntısını yaşadığını belirtiyorlar.**

Yani kişinin kendini doğru görememesinin nedeni, kendine yukarıdan ve dışarıdan objektif bakamamasıdır.

Dunning ve kruger’ın belirlediği bir diğer insan profili de eksikliklerini bildikleri halde onları gidermeye çalışmayanlar, “Kifayetsiz muhterisler” diyebileceğimiz bu kişiler, kendilerini dayanaksız ve haksız yere üstün görürler, çünkü “kibirleri kabiliyetleri nden yüksektir”

Bu kişiler, gerçekleri içten içe gördükleri halde yetersizliklerini saklar, hatta kendilerini bile inkâr ederler. Onların gelişmesini engelleyen şey kabiliyetlerinin düşük, hırslarının ve kibirlerinin yüksek olmasıdır.*

Aldous Huxley’in söylediği gibi,

“Çoğu bilgisizlik yenilebilir. Bilmeyiz, çünkü bilmek istemeyiz”

Değerli Antrenör, Öğretmen, Yönetici Arkadaşlarım ve Okurlarımız,

Mümin Sekman Başarı Bilimi kitabında:

“Dunning-Kruger insanları ilk zamanlarda bilgi ve yetenek eksiklerini, kurnazlık ve kabadayılıkla kapatmaya çalışırlar.

Toplumsal başarı sistemi açısından bakıldığında, Dunning-Kruger sendromlular, şirketlerinin veya ülkelerinin KANSEROJEN HÜCRESİDİR. Kendilerini büyüttükçe sistemi çökertirler.

Bu sendroma yakalananları tedavi etmek mümkündür, ama bu sendromu kullananların tedavisi çok zordur. Bu maskeli balo ancak travmatik çöküşlerle sona erer” diye ifade etmektedir.

Yanlış eşleştirmeye itiraz etmeyen kulüplerimize gelince;

Ülkemizde hakkını aramak farklı şekillerde etiketlendiğin den dolayı sanırım Basketbol Federasyonu ile karşı karşıya gelip kötü olmak yerine sessiz kalmayı tercih ettiler.

Bu kulüplerimiz bundan sonra Basketbol Federasyonu’nun bilerek ya da bilmeyerek kulüpleri ile ilgili alacağı hatalı kararlara da onay vermiş oldular.

Ya Japonlarla ilgili okuduğum kitaplardan birinde ya da izlediğim bir Japon filminde, Japon yetkili insanlara sessiz kalıp, hakkını aramamayı korkaklık olarak tanımlıyordu. Ve insanlara şu sözleri yüksek sesle haykırıyordu;

KORKAKLIK KÖLELİKTİR

Değerli Antrenör, Öğretmen, Yönetici Arkadaşlarım ve Okurlarımız,

Ülkemizdeki yetkililerin bir kısmı bu hataları! yaparken sanırım kimsenin onları tanımayacağını sanıyorlar. Yani bankayı soymaya gelen McArthur Wheeler gibi “yüzlerine limon suyu” sürdüklerini düşünüyorlar.

Aslında hepimizin kendine sorması gereken soru şu diye düşünüyorum;

Dunning-Kruger sendromlu insanlar nerede ve nasıl yetişiyor? Kendi adıma cevabını vermek isterim, “maalesef onları kendi ellerimizle büyütüyoruz. Nasıl mı? O da başka bir yazımın konusu olsun.

Saygılarımla

Kaynaklar: *Başarı Bilimi Mümin Sekman S:71-90

**Tübitak Bilim Genç Dr Melis Savaşan Söğüt

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

15,872TakipçilerTakip Et
36,695TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

REKLAMLAR

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi