Perşembe, Ekim 3, 2024
spot_img

Gelişim Sağlayamayan Basketbolumuz ve Gelişim Merkezi! (İlker Yıldız)

- Reklam-
a href="https://weekendcup.com.tr/">
a href="https://weekendcup.com.tr/">

1979 yılında temeli atılan ve 1989 yılında açılışı yapılan Abdi İpekçi Spor Salonu’nun yerine yapımına başlanan ve çok yakın süre sonra bütün birimleriyle faaliyete geçerek açılışı yapılacak olan , eminim ki ülke basketbolumuz adına önemli bir açığı kapatacaktır. Ancak, betondan yapılan bir bina, ne kadar modern ve ne kadar işlevsel olursa olsun, bu demek değildir ki ülke basketbolumuzda yaşanan bütün sorunlara çözüm olsun!

Basketbol Gelişim Merkezi’nin en kısa sürede tamamlanmasını ve tam randımanlı şekilde faaliyete geçmesini en çok isteyenlerden biri de emin olun ki benimdir. Bu tesisin açılışını, ben de birçok kişi gibi dört gözle bekliyorum. Basketbol Gelişim Merkezi’nin çok kıymetli bir proje olduğunu hepimiz biliyoruz ve bu tesisi ülke basketbolumuza kazandıran başta Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığımız olmak üzere, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Ancak şunu da bilmeliyiz ki; bu tesisin ülke basketbolumuzun mevcut olumsuz durumunu (ülke basketbolumuzun niteliğinin en önemli göstergesi olan A Milli Takımlar düzeyinde son 30 yılın en başarısız dönemini yaşıyoruz) bir anda düzeltecek ve yaşanan ciddi sorunları çözerek, ülke basketbolumuzu çok iyi bir duruma getireceğini düşünmek de pek gerçekçi olmayacağı kanaatindeyim.

Basketbol Gelişim Merkezi, ülke basketbolumuz adına çok kıymetli bir proje ama bu projeye hayat verecek ve değerli kılacak olan da nihayetinde etten, kemikten ve ruhtan yaratılmış olan insandır. Değerli bir Hocamın ifade ettiği gibi; “üniversiteleri üniversite yapan; betondan yapılma binaları değil, üniversitelerin kadrolarında yer alan Hocalarıdır”. Bu cümleden anlayacağımız gibi, çok modern tesislere kavuşmak tek başına yeterli olmasa gerek. Asıl önemli olan; o tesislere ruh verecek olan nitelikli kadrolardır. Yani insan faktörüdür…

8 Yılda Yapılanmayanlar, Bir Tesisle Mi Yapılacak!
Ülke basketbolumuzun gelişimine önemli katkılar sunacağına yürekten inandığımız “Basketbol Gelişim Merkezi” sayesinde ülke basketbolumuz adına birçok önemli işe imza atılabilir… Birçok önemli işe imza atılabilir diyorum, çünkü; bir tesis inşa etmekten çok daha kıymetli olanı ise bu tesisin en iyi şekilde kullanılabilmesi ve ülke basketbolumuza katkı verebilmesi için zihniyet olarak da inşa eden, değer üreten ve gelişim sağlayan bir düşünsel derinlikte olmamız gerektiğidir. Aksi taktirde 8 yıldır TBF yönetiminde bulunanların, bu uzun süreçte ülke basketbolumuzun gelişimini sağlamayı bırakın, ülke basketbolumuzu 30 yıl geriye götürdüklerini üzülerek görüyoruz. Sayın Hidayet Türkoğlu, Başkanı olarak göreve geldiğinden bu yana; A Milli Erkek Basketbol Takımımız Dünya sıralamasında 8. sıradan 27. sıraya, A Milli Kadın Basketbol Takımımız ise FIBA Dünya sıralamasında 7. sırada 17. sıraya gerilemiş durumda. Muhtemelen bir sonraki açıklanacak olan FIBA Dünya Sıralamasında çok daha gerilerde olacağız.

Yapılacak olan bir tesise aşırı anlam yüklemek, kendi yapamadıklarımıza kılıf uydurmaktan öte bir anlam ifade etmeyebilir. Bu nedenle değerli olanların binalardan önce, ülke basketbolumuzun gelişimini önceleyen; yöneticiler, antrenörler, hakemler, sporcular, kısacası basketbol paydaşlarından oluşan kadrolar yetiştirmektir. Bu güzel tesisin hakkını vermek, öncelikle sizin ne çapta değerler ürettiğinizle orantılıdır. Ülke basketbolumuz adına birçok konuda adeta karar verici konumda olan birkaç kulübü olduğunu söylemenin yanlış olmadığını hepimiz biliyoruz. Oysa önceliklerimiz, bu kulüplerin popülist yöneticilerinin öncelikleri değil; ülke basketbolumuzun niteliğinin en önemli göstergesi olan A Milli Takımlarımızın başarıları için gerekli olan öncelikler olmalıdır. Ancak bu bakış açısıyla birlikte ülke basketbolumuzda gelişim adına gerçek bir adım atmış oluruz ve ciddi bir paradigma değişimiyle birlikte “değer üreten ve gelişen” bir ülke basketbolumuzdan söz edebiliriz.

İnsan Merkezli Değil, Tesis Merkezli Anlayış!
Ülkemizde basketbolunun ülke çapında tabana yayıldığından pek söz edemiyoruz. Hali hazırda birçok ilimizde bırakın profesyonel basketbol organizasyonlarını, altyapı yerel lig müsabakaları dahi oynanamıyor. İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa gibi belli başlı iller dışında kalan illerimizde basketbol adına ciddi anlamda yetersizlikler olduğu hepimizin malumu. Hal böyle olunca da ülke basketbolumuzun sadece İstanbul’dan ibaret görülmesi yanlış anlayışı da daha bir ağırlık kazanabilir. Mevcut tesis merkezli bir basketbol algısı, ister istemez birçok kişinin bakış açısını olumsuz anlamda değiştirebilir ve basketbolumuzdaki bakış açısını daraltabilir. Bir tesise aşırı derecede anlam yüklemek, sizi insan merkezli değil, o tesis merkezli ya da o tesisin bulunduğu şehir merkezli bir bakış açısına sahip olmaya doğru götürebilir. Bu da mevcut süreçte tek bir merkeze bağlı kalan, konformist ve tepeden bakış açısıyla olaylara yaklaşan bir anlayışın ülke basketbolumuza daha da hakim olmasına yol açabilir. Oysa, ülke basketbolumuzun gelişimi bir merkezden değil, birçok merkezden eş zamanlı olarak gerçekleştirildiği ölçüde sağlıklı ve adaletli bir şekilde sağlanabilir. Çünkü, ülke basketbolumuzda şu an adeta dört-beş ilden ibaretmiş gibi bir algı mevcut. Ülkemizin her köşesine yayılması gereken basketbol, maalesef çok dar çerçevede kalmış durumda. Bu nedenle ülke basketbolumuzda hem yatay (niceliksel) anlamda hem de dikey (niteliksel) anlamda bir gelişimden söz edemiyoruz.

Yapılan ama Geliştirilemeyen Projeler…
Ülke basketbolumuz maalesef değer üretmekten uzak, tüketici ve öğütücü bir çark gibi… Ülke basketbolumuz adına son yıllarda hangi güzel projeye başlansa, bu projelerin akıbeti hep hüsran oluyor. Çünkü o doğru projeleri geliştirebilecek ve sürdürülebilirliğini sağlayacak olan ne zihniyete sahibiz ne de insan niteliğine. Her şey kağıt üzerinde güzel ama iş eyleme geçince elde var sıfır. Çünkü, zihniyet anlamında ülke basketbolumuzun öncelikler hiyerarşisini doğru tespit etmiş olan bir yöneten ve yönlendiren kadrolara sahibiz, ne de nepotizmden kurtulabilmiş bir ortama sahibiz… “Basketbol Gelişim Merkezi” ile ülke basketbolumuzun gidişatı tam bir ironi. Hemen hemen hiçbir alanda (A Milli Takımlar, büyük oyuncular yetiştirme, kulüplerimizin sürdürülebilirliği, finansal fair-play, , TBF Eğitim Kurulu faaliyetleri, FIBA Altyapı Gelişim Projesi, TBF Akademi faaliyetleri, TBF Basketbolcu Havuzu Tarama Programı gibi) gelişim sağlayamayan ülke basketbolumuz, tam da yaşadığı sorunları ifade eden “Gelişim” kavramına atıf yapan bir tesise kavuşmak üzere… Umarım tesis kadar, yöneten ve yönlendirenler de kendilerini gelişime açık şekilde nitelikli hale getirirler…

Başarıyı gerçekleştirecek olanın sadece tesisleşmenin olmadığı, gerçek ve istikrarlı başarıları sağlayacak olanın geleceği inşa etme potansiyeline sahip olan zihniyetler olduğunu artık anlamamız gerekiyor. Başarısızlıkları sadece tesis eksikliğinde, maddi yetersizliklerde, çalışma koşullarındaki faktörlerde aramak, aslında her şeyi dış faktörlere bağlamak ve kendi sorumluluğunuzu üzerinizden atma kolaycılığıdır. Tabii ki, dış faktörler çok önemlidir. Ancak, dış faktörler, onu kullanabilecek ve yönetebilecek niteliklere sahip olanların eliyle verimli hale getirilebilir. Sizler kendinizi geliştirmedikçe, yaptığınız işteki öncelikler hiyerarşisini doğru belirleyemediğiniz müddetçe, doğru projeleri sabırla uygulamadığınız sürece ve nepotizm hastalığından kurtulamadığınız taktirde, yaptığınız işte de hiçbir vakit verim elde edemezsiniz.

Her şey Türk basketbolu için, her şey A Milli Takımlarımız için.

- Reklam-

3 YORUMLAR

  1. Yorum -2

    Sayin Ilker Yildiz ..
    Oncelikle 1 – ci yorumumda 2 ve ya 3 defa Sayin Ilker diye tanimladim.

    Ozur dilerim ve Tabiki sizi sadece buradan tanidigim icin ve sadece Isim olara
    buralardan tanidigimiz icin tabiki ben Ya tum isminizi yazmam lagizim ve ya Soy Isminizi tabiki.
    Tekrar OZUR DILRIM.

    Sayin Yildiz … ve tabiki BU USTEKI yazinizdan dolayi.

    Yaaaahu HERKES ve onune gelen HEP ….. GECMIS
    Ne varsa GEMIS .
    Ne istese GECMIS
    Ne yapsa GECMIS …
    Yaaaahuuu hic kimse ILERIYE BAKMIYORMU Acaba??

    Eskiden 106 – LAPS — SHUTLLE RUN TEST kosardim Federasyon Hakemiyken
    Buralarda. Sorun Sayin Kapanli Hocama.

    Gecmisde Hem Oynardim Basket ve Hem Hakemlik yaparidim.
    Gecmisde hasta degildim ve her sey Iyiydi.

    Gecmisde Sagligim ve Sihatim Iyiydi ve Herkese karsi durabilirdim.
    Simdi deeee AMANSIZ Hastalikla ugrasiyorum buralarda.
    Aldigim Ilaclarla – Hap dilyelim — ONUME BAKIYORUM … Sayin Yildiz
    ve guzel Amator Klubumun Bayan // Kadin 1 – ci takiyla haftada
    2 x antreman ve hafta sonu 1 x mac oynuyoruz.

    Ne yaaaani Simdi GECMISEMI MI donecegim ???
    Var mi oyle bir sey ??

    Hic kimse bu GUZELIM Memleketimizde OLANI birakmiyor ve onune bakmiyormu ??
    Gecenlerde U18 Kizlarimiz B – liginde diyelim
    Tam 1 x Hafta boyunca MAC yaptilar yaaaahuuu ve Ust duzye Performans vererek
    ve tam 6 ve ya 7 x mac kazanarak na maglup bir Medalya pozisyonuna geldiler
    ve olmadi.

    Suc nerde sayin Ilker ??
    Yok bu takim iyi hazirlanamadi — Yok antrenor secme falan filan — Yok
    bunlar burada olmamali … falan filan.

    Hic kimse cikikpdaaaaa … YAAAAAAAHUU FIBA Europe
    Bu ne rezalte boyle .. sen gel 16 -17 ve ya 18 yasindaki kizlari BIR HAFTA
    boyunca oynat ve Bizler BUTUN maclarimizi USTUN performansla KAZANALIM
    ve 1 x haft once tek BIR gun DINLENME gun yap ve ondan sonra gel
    bu ustun performansi ustune cik ve Ceyrek Final — Yari Final ve Final MACLARINI
    ARKA ARKAYA OYNA ???

    Ne is Sayin Yildiz??
    Niye kimse cikip da bunlaar ve ya FIBA – ya birsey demiyorda
    Yok bu kutu – yok su kotu falan filan.
    Hic kimse bu kizalrimizin arkasinda durmuyor.

    Ben Sayin Ekrem Memnun hocamin Gozunde ISISL — ISISL Parladigini gordum.
    Once A- milli takimimiz ve sonra da U-20 Kizlarimizla yeni bir enerji ve ELAN
    gordum yaaaahuuu.
    Bu guzelim Mekanda ..HER SEY DAHA GUZLE OLUR YAAAAAAHU.

    Duralim Sayin Hocamizin arkasinda.
    Duralim Yeni GENCLERIMIZIN arkasinda.
    Birakalim artik bunlari.
    Eger bir sey i varsa
    08 – Ekimde Sandik var eger yanlis degilsem.

    Iste bu yazacaklarim ve bu guzelim memlekte hep bizler GEMSIDE KALIYORUZ.

    Gecmis MAZIDE KALDI.
    Bizler de ILERIYE bakalim.
    Olmadimi …..???

    Yeniden dusun ve hatalarini gor ve sapkani onune koy ve
    dogrusunu yap ve GECMISDE kalma.

    Yazacaklarim bunlar ve umarim yanlis bir seyler yazmamisimdir.
    Tabiki ben kimim ki ve
    Herkesin Affina Siginarak Yazdim.
    Saygilarimla.

    Hollandadan
    Hasan Ulu

  2. Mevcut başkanla ve bozuk sistemle daha iyiye gidemeyiz hal ortada. Milli takımlar başarısız, yeteri kadar Türk oyuncu yetişmiyor, altyapılar, Türk koçlar ve kulüp yöneticileri felaket, siyaset,torpil her yere sirayet etmiş, para ve çıkar için her kılığa girebilecek zihniyetteki insanlardan kurtulmamız ve şaibesiz,vizyoner
    idealist,ahlaklı,düzgün insanların göreve gelmeleri ve insan geliştirme merkezleri kurmamız gerek…

  3. Önce futbol statları son on yılda avrupa standartlarının üzerine getirildi lakin futbolumuz her yıl dibe batmaktan kurtulamadı.şimdide basketbolumuz avrupanın en modern tesislerine kavuşsada basketbolumuz yine dibe batmış durumda..demek ki temel problem tesisleşmede değil sporu yönetmede kisa orta ve uzun dönem sporumuzu gelistirecek idareci ve yönetici eksikliğidir..alt yapılardan sporcu yetişmiyor yetiştirici sorunu var..

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

33,250TakipçilerTakip Et
37,430TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi
online terapi