Yazının başlığına bakıp genç oyunculardan ve onlara güvenmenin erdemlerinden söz edeceğimi düşünmüş olabilirsiniz.
Oldukça yanıldınız. Yazının başlığı genç, yeni nesil coachlar.
Aslında işin esası değişmiyor.
Nasıl yeni oyunculara fırsat tanımak, onlara potansiyellerini gösterme şansı vermek akıl ve mantığın bir gereği ise, yeni nesil coachlara da bu fırsatları tanımak aynı şekilde önem taşıyor.
Kim ve ne için önem taşıyor diye sorarsanız?
Hem kulüpler hem de bir yenilenme kabuk değiştirme sürecinde olan ülke basketbolumuz için önem taşıyor.
*****
KBL’de bu haftanın yüksek “rating”li karşılaşmasında, Fenerbahçe Yakın Doğu Üniversitesini deplasmanda 65-78 mağlup etti.
Üstelik Fenerbahçe 27-42 skorlu ikinci yarının son dakikalarını oldukça rölanti oynayarak bu net sonucu aldı.
Fenerbahçe’nin başında geçen sezonun sonundan bu yana Fırat Okul var.
Sarı lacivertli yönetim, geçen sezonun sonunda genç teknik adama güvendi ve hedefli bir ELW takımı teslim etti.
Geçen sezon Candace Parker son iki faulü kaçırmasa Fırat Okul Fenerbahçe’yi KBL’de şampiyon yapabilirdi.
Olmadı. Fenerbahçe yeniden yapılanan bir kadro ile yoluna devam etti.
Sarı lacivertliler 3 hafta önce UMMC Ekaterinburg’u DIVS Arena’da 71-73 mağlup etti.
Kimse o sonucun altında UMMC Ekaterinburg’un rehavetini filan aramasın.
Dev bütçeli UMMC rehavet kotasını o maçtan bir hafta önce Salamanca’da doldurmuş, Fenerbahçe’ye İspanya’da yediği tokadın bilenmişliği ile çıkmıştı.
Sarı lacivertli takım son topu UMMC’nin elinden alıp galibiyete giden yolu bileğinin hakkı ile açtı.
Bana göre Fenerbahçe’nin bu hafta KBL’de farklı kazandığı Yakın Doğu Üniversitesi karşılaşması en az UMMC zaferi kadar belki ondan daha önemli.
Her iki büyük galibiyetin altında imzası olan Fırat Okul.
Genç teknik adam, YDÜ maçında, rakibinin büyük bir hata yaparak guard pozisyonundaki risklerini Eldebrink ile “hedge etmeden” çıktığını görünce yaptığı yerinde hamleler ile YDÜ’nün “hepsi marka olan” skorerleri arasındaki pas trafiğini felç etti.
YDÜ açısından, Eldebrink’siz çıkılan maçın özellikle sonunda ortaya konan oyun kaybedilen 2 puandan çok daha can acıtıcı konumdaydı.
Sözün özü Fırat Okul yeni nesil coachları temsilen, ligin zirvesinde önemli sınavlar vermeye devam ediyor.
*****
KBL’de yeni nesil coachları yalnız Fırat Okul mu temsil ediyor?
Cevap ; Hayır, daha başka başarılı yeni coachlar da var.
Galatasaray’da Marina Maljkovic takımın neredeyse %40’ı anlamına gelen Quigley Işıl Alben ikilisi olmaksızın Hatay BŞB gibi düzeni oturmuş güçlü bir takımı 39 dakika zorlarken, geçen sezondan bu yana genç oyunculara pek az kişinin cesaret edebileceği kadar güveniyor, verim alıyor.
Hatay BŞB’de Katerina Hatzidaki kendisinden çok tecrübeli oyuncuları yönetecek saygıyı takımından hak ederek kazanmış durumda. Bugün Hatay BŞB 6/6 galibiyet ile ligin yenilgisiz iki takımından biri konumunda.
Samsun Canik Belediyesinde Erman Okerman geçen sezonun son bölümünde takımı küme düşme hattından alıp ligde kalıcılığı sağlayan performansın mimarı oldu. Başka coachların yüzüne bakmayacağı yerli oyuncuları maçları belirleyici konuma getirecek güven ve performans seviyesine taşıdı.
Orman Spor’da coach Furkan Sağlık, takımını çok zor, sert bir lig olan TKBL’den KBL’ye taşımayı başardı. Bu sezonda Orman Spor, hedef maçlarını kazanarak 6 maçta 3 galibiyet ile yoluna rotasına uygun şekilde devam ediyor.
İstanbul Üniversitesinde Emre Özsarı bütçe zorlukları, yabancı oyuncuların sakatlıkları gibi bahanelerin ardına saklanmadan takımına cesur basketbol oynatırken, AGÜ, Fenerbahçe gibi sert rakiplere kafa tutan oyunlara imza atıyor. Sarı yeşilliler, yabancı rotasyondaki eksik parçayı zamanında tamamlayabilirse yaşayacakları çıkış benim için sürpriz olmayacak.
Mersin BŞB’de Özlem Şencan her sezon kendini daha fazla geliştirerek takımına olan katkısını arttırıyor. Mersin ekibi bu hafta İÜ deplasmanında son 10 dakikaya az yıpranmış ve faul sorunu yaşamadan girerek, formda isim Gajic’in yokluğuna rağmen önemli bir deplasman galibiyeti aldı.
Elbette adı burada olmayan, söz edemediğimiz başka genç coachlar da var.
*****
Ama dikkat !
Yukarıda yazılanlardan kimse yeni nesil coachlar, KBL’de +15, +20 yıl tecrübeli coachlardan daha iyidir diye otomatik bir sonuç çıkarmasın.
Bununla birlikte şöyle bir gerçek de var.
Y Jenerasyonu dediğimiz 90 ve sonrası doğumlu oyuncular ile yeni nesil coachlar daha sağlıklı iletişim kurabiliyor.
Bu iletişim ile genç coachlar oyuncuların özgüveni üzerinde daha pozitif sonuçlar yaratabiliyor
Özgüvenin yetenek ve çalışma kadar büyük bir sermaye olduğu basketbolda, özellikle kadın basketbolunda, iletişimin kalitesi alınan galibiyet / yenilgi sayılarında çok belirleyici bir etken konumunda bulunuyor.
Açıkça ifade etmek gerekirse;
Genç nesil coachlar risk almaktan korkmuyor.
Risk olmadan da getiri elde edilmiyor.
Twitter: @hayripekergin
20-11-2017