Fenerbahçe çok büyük bir kulüptür. O kulübün başkanı olmak yüce bir görevdir ve o görevler arasında çağ dışı davranışlarda bulunmak yer almamaktadır.
Yıldırım diyor ki, “Gereğini yaptım.” Argümanlarınızda haklıysanız aynı zamanda Fenerbahçe kongre üyesi olan YDÜ yöneticilerinin kulüpten ihracını isteyebilirsiniz, etik olmadığını öne sürdüğünüz girişimleri varsa kamuoyuna, TBF’ye şikayet edersiniz. Gereğini yapmak bunlar olabilir, tokat atmak değil.
Daha geçen hafta Galatasaray ile oynanan KBL yarı final serisi sırasında küfür eden Fenerbahçe taraftarlarını susturmak için ayağa kalktınız, “susun” dediniz, görevlileri o taraftar grubuna gönderip sakinleştirdiniz. Bizler de “Bravo başkan” dedik. Şimdi Caferağa’da yarattığınız olaydan sonra hangi agresif davranışlar gösteren Fenerbahçe taraftarını eleştirebilirsiniz? Artık size kim inanabilir?
Caferağa Salonu’nda Fenerbahçe yöneticilerine ayrılan yerlerin yeterli olmamasından şikayetçisiniz. Üç yıldır o şikayetçi olduğunuz kişiler BGD Yönetimi olarak Fenerbahçe deplasmanlarında kendilerine protokol tribününde yer verilmediği için benchin arkasında oturdu ve koca TBF çözüm bulacağına her sene Fenerbahçe’ye bundan dolayı ihtar cezası verdi. Işık Eyigüngör ilk karşılaştığınızda tokat mı atmalıydı? Bu mudur sorunların çözüm yolu?
Futbolda yaşanan başarısızlıklar bir yana Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Kulübü’nü çok zor şartlardan geçirirken tesisleşme ve bütün branşlarda Türk Sporu’na öncülük yapma yolunda gerçekten büyük işler başardı. Ancak son davranışı onun ciddi bir güç zehirlenmesi yaşadığını gösteriyor. Büyük kitlelerin lideri konumunda olan kişilerin sorumlulukları büyük olur. Öfkesini kontrol edemeyenlerin ise liderlikleri tartışılır.
Fenerbahçe tarihinde acaba kaç başkan “Gereğini yaptım” deyip rakip başkana yumruk savurmuştur.
Ancak gelinen noktada Yıldırım’ın gerçekten gereğini yapması gerekir. O da “Yıllardır bu kulüp için büyük mücadele verdim. Artık sinirlerim yoruldu…” deyip görevi bırakmaktır.
(08-05-2017)