Cumartesi, Temmuz 27, 2024
spot_img

Görgüsüz Paralar Ve Açgözlülük (Naci Özonay)

Değerli Anne Babalar, Misafirlerimiz, Sevgili Çocuklar, Kıymetli Öğretmen arkadaşlarım,

Son senelerde, “okusa ne olacak ki”, “diploması var da neye yaramış”, “çalışıp bir yere varmak mümkün değil” türünden konuşmaları sıklıkla duyar olduk. Bu doğru olmayan düşünceler biz eğitimcilerde büyük üzüntüye neden olmaktadır.

Maalesef günümüzde hak edilmeden, kısa yoldan elde edilen “görgüsüz paralar” siz anne babaların ve çocuklarımızın çok büyük emekler vererek elde ettikleri diplomaların değersiz gibi görünmesine neden olmuş ve çocuklarımızın eğitimle, ahlaki değerlerle bir yere varacakları düşüncesini olumsuz bir şekilde etkilemiştir.

Hukukun, eğitimin ve sistemin düzgün çalıştığı gelişmiş ülkelere baktığımızda kısa sürede bu kadar hızlı para kazanıp zengin olmanın mümkün olmadığını görmekteyiz.

Bizlerin büyük bir sabır ve kararlılıkla, ilkeli duruşumuzdan ödün vermeden, ülkemiz ve kendimiz için elimizden geleni yapmaya gayret etmemiz, diplomalarımıza ve etik değerlere sıkı sıkıya sarılmamız gerekmektedir.

Değerli Antrenör, Öğretmen ve Yönetici Arkadaşlarım,

Yukarıdaki paragrafı ben 2012-2013 yılı lise mezuniyet konuşmamdan aldım. Eğitim alan çocuklarımız ve aileleri son yıllarda büyük bir çaresizlik içine düşmüş durumdalar. Maalesef çocuklarımız biz öğretmenlerin gözünün içine “öğretmenim okusam diploma alsam ne olacak” tarzında biçare bir şekilde bakmaktadırlar.

Türkiye günlerdir televizyon kanallarında fenomen denen insanların hiçbir emek sarfetmeden, yasal olmayan yoldan kazandıkları paraların en üst düzeyde görgüsüz, zavallı halini izlemektedir.

Bir yanda “adamın varsa diplomaya bile gerek yok” bir yanda “kısa yoldan gayri ahlaki para kazanmalar” ülkemizde kangren bir yapı oluşturmuştur.

Sonuç olarak insanlarımız, ahlaklı olmak, büyük çabalarla elde edilmiş bir diploma almak yerine çözümü etik olmayan yollarda aramaya başlamışlardır.

Değerli Antrenör, Öğretmen ve Yönetici Arkadaşlarım,

Türkiye yıllardır “çabalamadan, adamını bularak, kısa yoldan köşe dönme” kanserli hücre yapısının içine düşmüş durumdadır.

Maalesef bu durum okullarımızda eğitim alan binlerce çocuğumuzu ve emeğiyle, ahlaklı olarak geçinen insanlarımızı çok ciddi anlamda olumsuz olarak etkilemektedir.

Sevgili Erman Kunter de yazısında Türkiye’ye mal olmuş spor adamlarının düştüğü “AÇ GÖZLÜ” hale haklı olarak değinmiş bulunmaktadır. Sporun ülkemizde insanlarımız tarafından sevilerek takip edildiğini hepimiz çok iyi bilmekteyiz.

Spor alanında öne çıkmış olan insanlarımız, rol model olarak da topluma mal olmuş durumdadırlar.

Televizyon kanallarının çoğuna değinmeye gerek bile duymuyorum. Kazanacakları paralar uğruna başta çocuklarımız olmak üzere tüm toplumu içinden çıkılmaz, sıkıntılı bir duruma sürüklemişlerdir.

Bizlere televizyonların en çok izlendiği saatlerde bir tane düzgün program göstersinler. Gerçekten merak ediyorum bu programları yapanların çocukları, eşleri, anne ve babaları yok mu?

Yıllar geçecek bugün görgüsüz paralarla sert bir şekilde duvara çarpanlar gibi televizyon kanallarının çoğu yapmış oldukları programlar nedeniyle halk nezdinde büyük sıkıntılara düşeceklerdir.

Değerli Antrenör, Öğretmen ve Yönetici Arkadaşlarım,

Bilim alanında, eğitim alanında, sanat alanında, müzik alanında, spor alanında ve birçok alanda ülke ve dünya çapında yetişmiş, çok önemli başarılara imza atmış birçok insanımız bulunmaktadır.

Bu liyakatli, başarılı insanlarımızın yaşam öykülerini dizi haline getirip ülkemizin geleceği olan evlatlarımızda örnek teşkil etmesinin sağlanması bu kadar zor mu?

Son 10 yılda hızla artan beyin göçü aslında ülkemizin en önemli kaybıdır. Kaybettiğimiz gençlerimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğin inşasında yer almaları gerekmektedir. Bu kayıp hem ekonomik hem de ülkenin prestiji açısından çok değerlidir.

Çevremizde kime dokunsak ülkeden bir şekilde gitmenin yolunu arıyor. Bunun en önemli nedenleri düşmüş oldukları umutsuz durum ve liyakatin ayaklar altına alınmış olmasıdır.

Son 10 yılda hızlanan çürümüşlüğün gençlerimize vermiş olduğu hasarı tahmin etmek inanın mümkün değil. Toplumun bu kadar hızla olumsuz olarak dönüştüğünü görmek her anlamda ürkütücü.

Ülkemize ait çok güzel atasözleri bulunmaktadır. Bunlardan sadece birini yazmak istiyorum.

“Para ile imanın kimde olduğu bilinmez” diye. Maalesef son yıllarda hem görgüsüz paralar hem de inançlar gözlerimizin içine, içine sokulmaya başlanmıştır.

Değerli Antrenör, Öğretmen ve Yönetici Arkadaşlarım,

Son sözleri kitaplarını büyük beğeniyle okuduğum ülkemizin yetiştirmiş olduğu önemli bir değere bırakıyorum.

Zülfü Livaneli bir röportajında şunları söylüyor;

Yeni dünya düzenine alışmak, beni bu tarafı çok zorluyor. Yani değer ölçülerinin, değerlerin sarsılması, dürüstlük diye bir değer, kibarlık diye bir değer, temizlik diye bir değer, insan ilişkilerinde birbirlerine saygılı davranmak gibi bir değer bunların kalmamasını ve böyle bir dünyaya uymayı reddediyorum gerçekten. Ve devamında Portagey Gassetin çok güzel bir lafını söylüyor.

“HİÇBİR ŞEY KİTLE KÜLTÜRÜNDEKİ BOZULMA KADAR ÇABUK BULAŞMAZ”

Saygılarımla…

7 YORUMLAR

  1. Çok güzel, önemli ve hayati noktaları dile getirdiniz Sn Özonay. Kendi adıma yine size teşekkür etmek isterim. Köşeniz bende bağımlılık yapmaya başladı. Hayat boyu sürebilen iyi bir eğitimin yerini hiç bir servet dolduramıyor! Görevi süresi bittikten sonra “Çağımız vasatlık ve vasatların çağı” diye serzenişte bulunmuştu yakın geçmişin bir ABD başkanı…. Haklı olmaya haklı bir söylem ama bu çağın öncüsü de kendileri. Bizimkiler yalnızca yan sanayi kopyacılar ve onların izinden giden yoksul/zengin vasatlar….

    • Yazılarımla ilgili yorumunuz için teşekkür ederim. Sizin yazdıklarınıza katılmamak mümkün değil. Vasat olmamak için kendi özgün çizgimiz olmalı. Bu yapılarla söylediğinizi nasıl yaparız inanın bilmiyorum. Saygılarımla.

  2. Hocam son noktasına kadar katıldığım bu güzel makalen için teşekkürler.
    Basketboldan ayrılıp kendi kabuğuma çekilmemin nedeni Zülfü Livanelinin konuşmasında saklı. Bir farkla ben uyguluyorum.

    • Sevgili Efe, bize biçilmeye çalışılan elbiseyi kabul etmeyelim, reddedelim. Hep birlikte buna itiraz ederek yapılması gerekeni yapalım. Oda EĞİTİM den geçer. Şuna inanmanı isterim EĞİTİM dışında yapılacak her eylem sonuçsuz kalır. Sevgiler

  3. Almanya: 372 bin 60
    🇫🇷 Fransa: 330 bin
    🏴󠁧󠁢󠁥󠁮󠁧󠁿 İngiltere: 271 bin
    ABD Konut ve Kentsel Kalkınma Bakanlığının 2022 verilerine göre, ülke genelinde yaklaşık 582 bin kişi sokaklarda yaşıyor.
    Bunları 5 katı ile çarpabilirsiniz bunlar çünkü kendilerinin yazdırdıkları haber !!!!! italyadan yazıyorum sokaklar evsizlerle dolu korkunç !!!!!
    İLBER ORTAYLI ….
    Her şeyden evvel bir şeye dikkat edeceğiz. Buradan kaçarım, giderim, orada yaşarım… Yaşayamazsın, kimse seni beklemiyor. Beklenen mülteci gruplarından değilsiniz. Es kaza gittin, neresinde oturursun o cemiyetin, belli olmaz. Gördünüz adamın halini. Dr. Öz, bir numaralı cerrah. Pensilvanya’dan aday oldu, karşısına sarsağın birini koydular, ona rey verdiler. Her şeyin doğru dürüst hesabını kitabını yapın. Biz size dışarıya çıkmayın demiyoruz. Çıkın, oturun, okuyun, öğrenin ama gelin. Ama belli ki yer küreye fazla gelirsiniz. Burası babanızın memleketi, bunu da unutmayın. Adam olan baba evini terk edip, ahır yapsınlar diye dışarı çıkmaz.

    OKTAY SİNANOĞLU Dünyanın en genç profesörü” unvanını alan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’nu bir araştırmak lazım ! Ona sorulan soruya verdiği cevap muazzam tıpkı sizin gibi soru soran gazeteci ye şu cevabı vermesi çok manidar efendim Türkiye’den yurt dışına beyin göçü var ne düşünüyorsunuz ! Beyin varmı ki göç etsin ! ŞİMDİ SON 50 seneye gidelim yurt dışına gitmiş müthiş bir bilim adamı olmuş yada yada alanında devrim yapmış kaç kişi var bir düşünelim benim aklıma aziz SANCAR hoca geliyor başka varmı ?

  4. Sevgili Naci ağabey yüreğine ve kalemine sağlık.Çok güzel bir yazı kaleme almışsın. Yazdıklarına katılmamak mümkün değil.Bende Atatürk’ün bir sözüyle size katkıda bulunmak isterim. Eğitimdir ki bir mileti; ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder. Bu anlamlı sözün ne kadar önemli olduğunu düşünmemiz gerekmektedir. Yazılarının devamını bekliyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

15,872TakipçilerTakip Et
36,695TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

REKLAMLAR

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi