İspanya ile eşleştiğimizde hemen aklımıza gelen rakibimizin Gasol Kardeşler’in önderliğinde boyalı alanda etkili olacağıydı. Özellikle ikisi yan yana oynadığında rakiplere yarattıkları ters eşleşmeler, (4 numara post up’ı) bize sorun çıkartacak gibi gözüküyordu.
Bizim içinde yarı saha hücumumuzda Semih’in sırtı dönük bulacağı sayıların önemi büyüktü. hem hücum çeşitliliği adına, hem de topun hep kısaların elinde pasif yatay paslarla kalmasını engellemek adına… Maça karar verenin uzunların performansı olması bekleniyordu.
İspanya maçın başında her topu içeri verdi. Hem iki uzun ile başlamamızın hem de takım halinde iyi kapanmamızın etkisi ile sırtı donuk oyunda Gasol Kardeşler’den hiç sayı yemedik.
Bence topu yirmi dört saniyenin bitimine 7-8 saniye kala uzunlara vermeleri ve topu boyalı alandan uzakta almaları low posttan çıkan toplarda da birşey üretmelerini engelledi.
Biz de Semih’i istediğimiz gibi kullanamadık. Rakibin Cedi ve Melih’i iyi durdurması ile ilk periyotta sadece 10 sayı bulabildik. Burada rakibe hiç top kaybı yaptıramamızın sonucu olarak açık saha sayısı bulamamamız da kötü oldu.
Bizim adımıza hucumda farklılık katan Furkan Korkmaz oldu. Onların adına da Rodrigez devrenin son bölümünde ilk ikili oyununu oynayıp asist yapması, hemen diğer hücumda da sayıyı da atması maçın devamı için onlara bir çözüm verdi. Devre sonunda 25 sayıda kaldık ama İspanya’ya da sadece 33 sayı verdik.
İspanya 2. yarıya hücumu çözmek için önemli bir karar alarak başladı. Topu direkt olarak uzunlara vermek yerine , ikili oyunlar ile kısalarla skora gitmeyi hedeflediler. Rodrigez önce kendi attı, sonra Gasol Kardeşler’i rol ettirerek besledi ve sonunda yine onun yaratıcılığı ile Rubıo da ceza atışları ıle 40 sayı bulmalarını sagladı.
Bizde Semih devreye giremeyince oyun çok iyi gününde olan Furkan, devamında da Melih ve Cedi’nin yaratıcılığında geçti.
3. periyotta İspanya’ya yaptırdığımız 5 top kaybı kaynaklı sayılar bizi oyuna soktu. ama bu alanda toplamda 9 top kaybı yaptırmamız hedefimiz altında kaldı çünkü rakibe 15 civarında top kaybı yaptırdığımız maçlarda hücumu çözmek için bize katkı sağlıyordu. Toplamda 56 sayıda kalmamızın nedenlerinden biri de bence buydu.
Sonuç olarak uzunların domine edeceği ve maçın sonuna karar vereceği bir maç beklerken oyunu açan da, kazanana karar veren de kısalar oldu.
Bizim için kendi evimizde turnuvaya veda etmek üzücü olsa da yeniden yapılanmaya giden milli takımımızda ortaya koyulan mücadele mutluluk yarattı. Bunun üstünü nasıl inşa edeceğimiz önem kazandı.