Konu Bogdanovic. Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe‘nin Yunanistan‘da oynadığı ve kazandığı Panathinaikos maçlarının en çok sözü edilen adamı. 25 yaşında, 2 metreye yakın, Yugoslav ekolü Partizan‘ın seçkin bir ürünü, 5 yıldır Euroleague oyuncusu, NBA 2014 draftında Phoenix Sun tarafından ilk tur 27. sıra seçimi, 2017-18 sezonunda da NBA’de oynayacağı söyleniyor. Ufak bir internet taramasıyla çorabının renginden, göz bebeğinin çapına kadar her bilgiye ulaşmak mümkün ama konumuz o değil.
Bogdan Bogdanovic Fenerbahçe’ye geldiği 2014 yazında 22 yaşında, Euroleague kariyeri olan, NBA tarafından draft edilen ve Sırbistan milli takımının ana ekseninde olan bir oyuncu idi, hala da öyle. Obradovic’in maiyetindeki Fenerbahçe organizasyonunda daha da gelişiyor ve olgunlaşıyor.
Ne denir Bogdanovic hakkında? Nasıl tanımlanabilir? Akla gelenleri sıralayalım.
Üst düzey şutör… Perdeleme çıkışı aldığı paslarda ve top sürerken yaptığı stop atışlarda gayet dengeli, yüksek düzeyde isabet oranına sahip.
Vasat penetreci… İlk adım hızı vasat, dünden daha iyi. Adımlayıp hızlandıkça çembere muazzam uzanıp bitirebiliyor.
Vasat atlet… Ancak dünden daha iyi, hem de çok.
Makul savunmacı… Dünden daha iyi. Kısaların karşısında çok daha net durabiliyor.
Artan fizik gücü… Gözle görülen direnç ve güç artışı.
Artan ribaund katkısı… Gözle görülen ribaund oryantasyonu artışı.
Güvenilir faul atıcısı… Son saniye teknik faul atıcısı olarak çizgiye göndermekten çekinmeyeceğiniz adam.
Özgüven, mental gelişim ve zor anların oyunculuğu… Bu üç kalemde de günden güne zirve yapıyor, ilerleme üst düzey, neredeyse en iyi örneklerden biri. Top elini yakmıyor; kazanılması en zor özelliklerden biri… Son topu gönül rahatlığıyla teslim edeceğiniz bir tercih.
1.5, hatta 1 numaraya evrilmek… Ana planın ne kadar parçasıdır bilinmez ama verilen şansı şahane kullanıyor. Yaşadığımız an itibariyle takımının en önemli karar vericilerden biri, belki de birincisi.
Zincirin kuvvetli halkası… ‘Etkili’ halkalardan biriyken zurnanın zırt dediği yere gelindiğinde inisiyatif alarak zincirin ‘kuvvetli’ halkası olabiliyor: Kritik kelime “inisiyatif”: Durup dururken kimseye verilmeyen, sınıf atladığında kullanabildiğin, “karar” verdirten, “karar” değiştirten yetki. Ancak adamına verilir…
Bogdanovic… İsterseniz kızın; standart bir örnek… Her özelliğini geliştiren standart bir örnek, standardın belki de tanımını geliştiren bir örnek. Ne en hızlı, ne en çok sıçrayan, ne en çok asist yapan, ne en çok ribaund alan, ne en iyi bire bir hücumcu olan, ne en iyi bire bir savunmacı olan ama bunları olabilmek için, “daha” iyi olabilmek için uğraşan ve belli ki üzerinde çokça uğraşılan en değerli örneklerden biri.
Bu yazının konusunu oluşturmasının asıl nedeni, Bogdanovic’in Panathinaikos maçlarındaki performansından öte, fizik özellikleri olarak Türk profiline çok benzeyen bir örnek olması. Eli top tutan, inisiyatif kullanabilecek bir dolu örneğimiz olmalı, var da. Bu ülke bunları daha önce çıkardığı gibi yine çıkarabilmeli. Maksat malumu ilan etmek, yani bilineni tekrar etmek değil… Kendi oyuncularımızın neden bu denli olamadığının altını çizmek, hem de kalın bir çizgi ile.
Kıssadan hisse… Bir dolu atılacak adım var, bizim bebelerimiz bunu niye yeterince atmaz, attırılmaz? Daha atlet, daha yetenekli, daha oyuncu adayı örneklerimiz olamaz mı? “Daha”sını geçtik, benzerleri yok mu? Öncesinde bu adımları çook atan basketbolumuz bu eksene artık neden eskisi kadar yakın değildir? Bogdanovic’in gelişimi bize bizi hatırlatmalı. Hangi düzeyde olursa olsun oyuncu geliştirmek işin olmazsa olmazı olmalı.
Son söz: Hayat boyu öğrenim, hayat boyu gelişim: Olmazsa olmaz…
Son söz artı bir: Aşağıdaki yorum 17 yaşındaki basketbolcu adayı Ata Turgut’un kelime değiştirmeden aktardığım Bogdanovic yorumu; “yorum” sizin…
“Bogdanovic için konuşmak gerekirse, yaptığı her hareketi zor olmasına rağmen izleyenlere çok kolay yapıyormuş gibi gösteriyor. Ayrıca diğer birçok oyuncu milyon tane dribling yaparken o sadece bir ‘jab step’ üstüne adamını kolayca geçiyor. Bunu başarırken çok hızlı olmasa da topu doğru yere vurduğu ve vücudunu doğru kullandığı için adamları geçiyor. İşler kötüye giderken top Bogdanovic’in eline gelince insan rahatlıyor, çünkü her ne yaparsa yapsın pozitif bir iş yapacağını biliyor insan. İlla ki sayı atmasına gerek yok; ya boş adamı buluyor, ya savunmanın dengesini bozarak arkadaşları için uygun pozisyonu yaratıyor.”
İyi haftalar…
(23-04-2017)