Çarşamba, Nisan 2, 2025
spot_img

Neden Yazıyorum? (Naci Özonay)

- Reklam-

Değerli Antrenör, Öğretmen, Yönetici Arkadaşlarım ve Okurlarımız;

Yazmış olduğum yazılarla ilgili değerli arkadaşlarım ve ara ara da yazılarımı okuyan sevgili okurlarla yapmış olduğum sohbetlerde neden yazdığım, yazarken önceliklerimin neler olduğu ile ilgili olarak soru ve meraklarının olduğunu gördüm. Bunun üzerine kısa bir bilgilendirme yapma ihtiyacı hissettim.

Yazılarımın konusunun genellikle benim tarafımdan belirlenmektedir. Çocuk, aile, eğitim, spor ve benzeri konularda düşüncelerimi yazmanın bende farklı bir heyecan uyandırdığını, bu konular dışında zorunlu olmadıkça yazı yazmayı istemediğimi ve yazılarımın önce bende heyecan uyandırmasının çok önemli olduğunu söylemek isterim. Yazdığım yazıların konusuna gönülden inanmış ve olumlu ya da olumsuz deneyimlemiş olmalıyım.

Bu konular üzerinde yoğunlaşıyor olmamın önemli etkenlerinden birinin de öğretmenlik mesleğimden kaynaklı olduğu düşüncesindeyim.

Yazılarımda, idareci antrenör ve öğretmen olarak 40 yıllık çalışma hayatımda karşılaşmış olduğum sıkıntıları, önemle de mesleğe yeni başladığım dönemlerde bilgi ve tecrübe eksikliğim nedeniyle yapamadıklarımı da yazmaya çalışıyorum.

Aynı zamanda iki kız çocuğu babası ve dede olarak da, çocuk büyütürken yaşamış olduğum tecrübelere dayanarak anne ve babalara önemle çocukların eğitim ve spor hayatlarında karşılaşabilecekleri durumlarla ilgili düşüncelerimi paylaşıp, nelere dikkat etmeleri gerektiği hususunda kısa kısa bilgilendirmeler yapmaya çalışıyorum.

Yazılarımı yazarken doğru bilgilere ulaşabilmek adına araştırma yapma ve doğal olarak da daha fazla kitap okuma şansına da sahip oluyorum. Okudukça ne kadar az şey bildiğimi, kelime bilgimin ne kadar az olduğunu ve doğru bildiğim yanlışların azımsanmayacak düzeyde olduğunu görme şansını da yakalıyorum.

Ülkece okuma olayına yeterli zamanı ayır(a)madığımızı! Hepimiz bilmekteyiz. Bu durumdan dolayı yazılarımı yazarken okuma süresinin 4 dakikayı geçmemesi için büyük çaba sarf ettiğimi belirtmek istiyorum.

Paylaştığım bilgilerin önem taşıması zaman zaman yazılarımın yarısının yapılmış olan önemli araştırmalardan oluşmasına neden oluyor.

Yazılarımdan bir şey dikte ettirmeye çalıştığım anlamının çıkması beni fazlasıyla üzeceğini, aynı zamanda da haddime düşmeyeceğini de belirtmek isterim. Yapmış olduğum duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşma ve biraz da olsa terapi yapmaktan öte bir şey değildir. Yani diğer bir deyişle kendimi anlatmaya çalışma ve ifade edebilmiş olmamdır.

Yazılarımda, asıl kendime ders verdiğimi, bildiklerimi söylemekten ziyade; bugüne kadar öğrendiklerimin ne kadar yetersiz olduğunu görüp sil baştan, yeniden ve yeniden öğrenmeye çalıştığımı söylersem sanırım çok daha doğru tanımlama yapmış olurum.

Her şeyden öte, yazılarımda geçmiş yılları gözümün önüne getirip kendimi sorgulama, kendimle yüzleşme şansına da sahip olduğumu belirtmek isterim.

Değerli Antrenör, Öğretmen ve Yönetici Arkadaşlarım ve Okurlarımız;

Yazı yazarken konu seçimi ve düşündüklerimi tam olarak ifade edebilme yaşadığım en önemli zorluklar arasında yer alıyor. Zaman zaman yazmış olduğum yazıyı tam bitmeye yakınken bir paragrafta yaptığım ufak bir değişiklik sonucu sil baştan neredeyse yeniden yazdığım oluyor.

Yazı yazmanın zorluğunu Time dergisinden çıkarıldıktan sonra sekiz yıl işsiz kalıp zor zamanlar yaşayan ve bir ara taksicilik yapmayı düşünen Mac Arthur Deha Ödüllü yazar Ta-Nehisi Coates, Angela Duckworth’ün “Azim” kitabında çok güzel anlattığını düşünüyorum:

Yazmanın zorluğu

Kendi felaketinizi kâğıtta görmektir.
Kendi berbatlığınızı görüp
Yatağa öyle gitmek…
Sonraki gün uyanıp
O felaketi ve berbatlığı ele alıp,
İyileştirerek
Daha az felaket ve berbat bir şey yaratmaktır.
Ardından yeniden yatağa gitmek…

Bir sonraki gün yeniden gelip
Biraz daha iyileştirebilmek
Ve fena olmayan hale getirebilmektir.
Sonra yeniden yatağa gitmek…

Tekrar aynı şeyi yapmak
Ve bu sefer belki ortalamaya ulaşmak.
Sonra bir kere daha…
Eğer şanslıysanız
Belki iyiye ulaşırsınız.

Eğer bunu yaptıysanız,
Bu bir başarıdır. *

Bendeki yazma olayının ortaya çıkma konusuna gelince; bir gün Necip Ağabeyle bir konu hakkında sohbet ederken bana ‘Naci hadi bu anlattıklarını bana yaz’ demesiyle başlayıp ve her yazımda bana büyük destek verip beni motive etmesi ile devam etmiştir. Bu vesileyle de kendimi anlatma-ifade etme şansını yakaladığım için sevgili Ağabeye teşekkür etmek isterim.

Bu vesileyle basketfaul.com.tr okurlarının Şeker Bayramlarını en içten dileklerimle kutlarım.
Saygılarımla
*Angela Duckworth’un Azim kitabından alıntıdır.

- Reklam-

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

33,250TakipçilerTakip Et
37,759TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi
online terapi