Sadık İçin Daha Yukarı Sıçrama Zamanı (Fatih Emre Gezer)

Çıkış yapmasının süreçlerini ele alarak üzerinde konuşacağımız bir oyuncu Sadık Emir Kabaca. Burada konuk ettiğimiz değerli oyuncuların hepsinin çıkış süreçleri ve içinde bulundukları durum farklı. Bir oyuncunun kısa dönemdeki çıkışı bize daha büyük bir ivme verebilir, bu yüzden tabii ki daha çok dikkat çekici olabilir.

Özellikle uzun forvet ve pivot oynayan genç oyuncuların gelişim süreçleri oyun tarzlarına ve becerilerine göre değişebilir. Sadık içinde bulunduğumuz sezon dahil olmak üzere Galatasaray takımında 3 sene geçirdi. Bu süreçte Süper Ligin dışında Şampiyonalar Ligi ve A Milli Takım tecrübesi kazandı. Çok sayıda 5 koç ile çalıştı. Daha önceki kariyerini de eklersek (toplam sayı fazla olduğundan atladıklarım olabilir) Beşiktaş’da 2 , Bandırma’da 2 olmak üzere kariyerinin 5 senesinde 10 koç ile çalıştı. Bu ortalama sezon başına 2 koç demek. Bir oyuncunun yetişmesinde koçun çok önemli bir faktör olması dışında, bu kadar yoğun bir değişim, kim olursa olsun dejenerasyona sebep olur veya bu yönde etkide bulunur. Farklı anlayışlar, farklı ilgi ve alaka, istikrar ve gelişimi direkt olarak etkileyecek bir faktördür. Ben kendisi adına bahane bulmak için değil, Türk basketbolu için önemli bir oyuncu olduğunu düşündüğüm Sadık’ın bu çıkışına olan saygımın neye dayandığını anlatmak için yoldaki taşlardan birinin analizini yapmak istedim.

Sadık’ın bu 3 senede bütün istatistikleri damla damla arttı ve oyunu gelişti. En önemlisi saha içerisindeki olgunluğu ve rahatlığı arttı. Hücum kabiliyetinin üst düzey olduğunu düşündüğüm Sadık bu seneler içerisinde iyi bir şutörden elit bir şutöre evrildi. Bu seneler onun oyununda en çok bu noktaya dokundu. Bu sezon hem ligde, hem de Avrupa’da yüzde 45 ile 3 sayı kullanıyor. Artık genç bir oyuncu sayamayacağımız Sadık, olgunlaşma periyoduna girdiği bu dönemde şutu adına önemli bir noktaya geldi.

Oyunu bu şekilde açabilmesi ve gün geçtikçe artan saha içi özgüveni zaten iyi olan oyun görüşünü asistler ile süslemesini sağladı. Bu konuda istikrarlı gözükmeyen rakamlarının sebebini çok fazla onda aramaya gerek olmadığını düşünüyorum. Bir uzunun skor yapmasında kısalar ne kadar etkili ise, asist yapabilmesinde de neredeyse iki kat etkilidir. Yine de zaman zaman kısaların seçimlerinden mental olarak etkilenmediğini söyleyemeyiz. Oyunundaki akıcılığı herkesin doğruları yaptığı günlere bırakmamalı.

Sadık bu sezon ligde 27 maçın 16’sında , Şampiyonlar Lig’inde ise, 14 maçın 7’sinde çift haneli rakamlara ulaştı. Takımı adına sadece yerli oyuncu katkısı değil, fazlasını yaptı. İki kulvarda toplam 41 maçta sadece 2 kez 8 ribaunda, 3 kez 7 ribaunda, 2 kez 6 ribaunda ulaştı. 41 maçın 34’ünde 5 ribaunda ve altında kaldı. 7 maçtan 1 veya 0 ribaund ile ayrıldı. Oyununda en çok geliştirmesi gereken parametre matemetiksel olarak da kendini bu kadar gösterirken ve Sadık olgunluk dönemine adım atarken, bu parametrenin gelişimi adına da bir adım atmasının zamanının geldiğini düşünüyorum. Eski NBA yıldızlarından Dennis Rodman’ın sadece sezileri ve yeteneği ile yetinmeyip daha fazla ribaund alabilmek adına nasıl ders çalıştığını, bunu kafaya takarak çok farklı bir boyuta gelmesi gerçekten müthiş bir örnek. Sezileri ve oyun görüşüne çok inandığım Sadık’ın bu konuda tamamen kendine endeksli bir şekilde gelişeceğine yürekten inanıyorum.

Sadık uluslararası platformda çok değerli bir yetenek. Bu noktada bir üst seviyeye çıkması adına yapacağı hamleler için her şeye sahip bir oyuncu. Burası Euroleague de olabilir, NBA de. O, gerçekten oraların aday havuzunda yer alıyor. Tam bu noktada bir güncellemeye ihtiyacı olacağını düşünüyorum. Yazının başında da bahsettiğim gibi, çevresel faktörlerden etkilenebileceği bir yoldan geçti fakat, şimdi bu durumu farkındalığı ile çok iyi bir noktaya getirmesi gerekir.

Fiziksel ölçüleri ve atletizmini en başa yazarak, çember koşusu, 2 uzun pozisyonunu da oynayabilmesi, dışarıdan çok iyi yüzdeler ile şut atabilmesi, bu şutları hareketli olarak da aynı başarı ile atabilmesi, sırtı dönük çembere atak edebilmesi, “pick & roll”lü oyunlarında çok opsiyonlu atak edebilmesi, adam değişme opsiyonlarında doğru pozisyon alması, oyun görüşü ve pas becerisi gibi çok geniş yelpazede hücum becerisi ve gücüne sahip aynı profile sahip çok az oyuncu olduğunu düşünüyorum. Buradan bir veya iki üste seviyeye geçmek için, diğer oyuncularla etkileşimini kontrol etmeli ve mutlaka rebound konusuna ciddi bir hamle yapmalı.

Yazının başından beri bahsetmediğim savunmasına gelince, ben bu konuda çok ciddi artılara sahip olduğunu düşünüyorum. Fakat, herkes ne kadar savunma yapıyorsa o kadar yapmak, herkes iyi iken iyi, vasatken o seviye de yapmak tamamen gerçek yapabilirliğini istikrarlı bir şekilde gösterememesine yol açacaktır. Ben Sadık’ın bütün bunları yaşayarak tecrübe ettiğinden çok büyük bir avantaja sahip olduğunu düşünüyorum. Bu sene şutunda geliştirdiği olgunluk gibi oyununun diğer yönlerinde de hamle yapacak güçte. Çok büyük bir potansiyeli olduğunu bas bas bağıran görüntüsü Türk basketbolunun ondan her zaman çok daha iyisini yapabileceği duygusunu canlı tutacaktır. O, her şeyi çok iyi yaptığında her zaman daha iyisi mutlaka beklenecektir. Bu büyük potansiyelin doğal yansımasıdır.