Cumartesi, Temmuz 27, 2024
spot_img

Tarihe Tanıklık Etmek (İnan Şefkatli)

11 sene önce gidemediğim ve üzüldüğüm bir maçta dönemin tartışılan takımı Fenerbahçe , Ülker Arenada sezon başı en iyi oyuncusunu transfer ettiği Montepasci Siena ile karşılaştı. Bo McCalebb dönemin en iyi guardlarından biriydi, Siena onu kaybedince Bobby Brown diye NBA’de de birçok takımda oynayıp başarılı olamamış, daha sonra Avrupa serüveninde Polonya takımı’da başlayan, sonra sırasıyla Paok ve Oldenburg’ta oynayan bir oyuncuyu transfer etti. Kader Ocak 2013’te her iki takımı karşı karşıya getirdi. Uzatmada Siena maçı kazandı. En çok akılda kalan Bobby Brown’un durdurulamayan oyunuydu. Tam 41 sayı attı.

O gün çok net şunu düşünmüştüm: Niye iki kişi tutmuyor bu adamı Fenerbahçe’de diye…
Üzerinden 11 sene geçti gene aynı salonda bu sefer başka olağanüstü bir şey gerçekleşti. Fenerbahçe için zaten çok kolay geçeceğini düşündüğüm maça, Cuma akşamı rehaveti de eklenince gidip gitmememe konusunda kararsız kaldım. İyi ki maça gitmişim. Bu sıradan görünen maç bir efsaneye dönüştü. Artık o gün orada olan 12 bin taraftar bir tarihe tanıklık etmiş oldu.

Maçın ilk basketiyle beraber Hayes’in ilk periyoddaki 18 sayısı bir şeylerin de sinyalini vermişti zaten. Sonrasında her oyuna girdiğinde çok etkili bir basketbol oynayan Hayes önce 3. çeyrekte kendi kariyer rekorunu kırdı: 29 sayı. Herkes gibi ben de fikstürde Efes ve Olimpiyacos maçların varsa ve maçta 30 sayı civarlarındaysa, bir coach için önemli oyuncularını sahada tutmanın çok anlamsız olduğunu düşündüm. Saras da bunu yapacaktı ama Hayes öyle süratli skor üretmeye devam ediyordu ki Bİberovic değişiklik yerine gidip oyuna girene kadar 38 sayıya ulaştı. Çıkarttı oyundan Hayes’i… Ama o ısrarla benchte arkadaşlarının yanında oturacağına coachların arasında oturup oyuna bir daha girebilmenin yoluna bakıyordu. Haydi bir daha Biber’i çıkart Hayes’i al derken 43 sayı oldu. Bu sefer Hayes oyundan çıkarken saha içindeki tüm takım arkadaşlarıyla sarıldı, kenara geldi herkesle sarmaş dolaş derken normal yerine oturdu.

Son periyod, son dakikalar ama salonda garip kıpırdanmalar başladı. Herkes olayı tam anlayana kadar Saras bir daha Hayes’i sahaya attı. Bu arada garibim Biber’e gir çık derken bir an Berlin benchine oturabileceğini bile düşündüm.


Hayesin son girişiyle salon iyice zıvanadan çıktı. Herkes ayakta, Berlin coachu Gonzales olaya gıcık oldu. Vay sen bana racon mu kesiyorsun diye Olinde ve Brown’u Hayes’in üstüne saldı. Aslan yürekli Hayes önce 3’lük ile 46 ve faul atışlarıyla 48 yaptı. Zaman çok az kalmıştı son 15 saniye Berlin hücumunda top dışarı çıktı. Hakem ‘Fenerbahçe ball‘ dedi. Salondaki 12 bin kişiye sorsan hakeme Ataşehir Finanskentin Altın anahtarını vermeye razı olmuşlardı ki kötü kalpli Coach Gonzales ‘challenge‘ istedi. Yok artık dedim. Eyyy Gonzales kendine gel derken, hakem ‘kararım karar, top Fenerbahçe’ye rekor Hayes’e gidecek‘ dedi. Saras’ın önünden oyuna başlamak üzere Madar tam topu almışken o da ne .?? Hayes topu alıp götürecek ama başında 3 tane Berlinli !!!


Saras bir dahilik daha yaptı. Papgiannise topu aldırttı arkasından hand-offla da Hayes’e topu verdirtti, 3 kişi geride kaldı ve tabii ki BİNGO 50 sayı !!! Salondaki herkes ayakta… Bu sıradan Euroleague maçının galibiyetinden öte bu özel rekoru çılgınca kutladı. Maçtan sonra özellikle sevinmelerin tamamını seyrettim. Oyuncu – coach – staf – yönetici – taraftar yüzünde farklı bir ifadesi olan kimseyi görmedim. Sanırım bu takımın yolunun artık tamamen Berlin’e saptığının en önemli kanıtıydı bu. Sonu final olsun, kupa olsun.
Ne demiş ünlü düşünür ‘güzel günler göreceğiz , güneşli günler… ‘

Kalın sağlıcakla…

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

15,872TakipçilerTakip Et
36,695TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

REKLAMLAR

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi