Avrupa’da birçok basketbol federasyonunun başına eski oyuncular geçti. Hidayet Türkoğlu da onlardan biri. Her ne kadar yöneticilik deneyimi yoksa da, projeleri hakkında bizleri yeterince bilgi sahibi yapmamış olsa da başarısı konusunda önyargılı davranmadan herkesin destek vermesi gerekir. Onun başarısı, Türk Basketbolu’nun daha iyi yerlere gelmesi anlamını taşıyacaktır.
Ancak Türkoğlu’na oy verenlerin, başkasına oy verme haklarının ellerinden alınmış olması hoş olmadı. Keşke gerçek seçimle, belki 1 oy farkla kazanarak iş başına gelmiş olsaydı…
Türkoğlu’nun kabinesindeki isimlerin çoğunu tanımıyoruz, yani basketbolun içinden gelenlerin sayısı oldukça az ama yeterli. Diğerlerinin CV’leri de federasyonun güçlü isimlerden oluştuğunu gösteriyor. Belli ki bu federasyonun kaynak bulma sorunu olmayacak ancak sorun kaynakların hangi projelerde kullanılacağı. Eğer geçmiş federasyonlar gibi orası eş-dost çiftliğine döner, iş yapmayan 150 kişiye maaş ödenir, yurt dışı maçlarına ilgisiz kişilerin oluşturduğu heyetlerle gidilecek olursa kaynak iyi kullanılmamış olur. Bildiğimiz kadarı ile TBF‘nin bütçesi 90 milyon TL‘ye yakın. Avrupa’da hiçbir federasyonun bütçesinin bu rakama yakın olmadığını biliyoruz. Paramız var ama projemiz yok. Umarız Türkoğlu döneminde kaynaklar, basketbol için en rantabl şekilde kullanılır.
Türkoğlu geçmiş seçimlerden önce adayların yaptığı gibi kulüplerin çoğuna ziyaret etme gereğini duymadı, telefonla arayıp genel kurula gelmelerini istedi. Karşısında aday olmadığı için kulis faaliyeti yürütmedi. Eleştiri konusu yapılabilecek bu durum diğer açıdan baktığınızda Türkoğlu’nun elini rahatlatabilir. Eski başkanlar gibi kimseye borçlu olduğunu hissetmeyeceği için kimseye ödün vermek zorunda kalmayacaktır. Özellikle Demirel zamanında birçok asalak az farkla biten seçimleri kazandırdığı gerekçesiyle yıllarca TBF tarafından korumaya alınmıştı.
Türkoğlu’nun gücünü kulüplerden değil, Ankara’dan almış olması da onun için bir avantaj. Elbette kulüpleri körü körüne karşısına alması gerekmez ancak geçmişte Türk Basketbolu’nun lehine gözükmeyen kararlarda oy kaygısıyla oluşan kulüp baskısı onun üzerinde olmayacak. Günlerden Perşembe ise kulüpler Cumartesi günkü maçı düşünür. TBF ise Türk Basketbolu’nun gelecek yıllarını hesaplamak zorundadır. Bu sırada alınacak radikal kararlar kulüplerin hoşuna gitmeyebilir. Türkoğlu bunu göze alabilir.
YENİ TBF’DEN BEKLENTİLER VE ÖNERİLER
- Çok uzun süre görevde kalanların eleştirilmesi ve yıpranması doğaldır. Eski dönemle ilgili söylentilere son verilmesi için hesapların incelenmesi, aracı şirketin kulüplerden saklanan anlaşmasının açıklanması yararlı olacaktır.
- Görünen o ki 4+1 sistemine de geçilse artık BSL, bir Türkiye Ligi değil, Avrupa Kupaları için takımlarımızın hazırlık arenası. Dolayısıyla TBL’nin gerçek Türkiye Ligi olduğu noktasından hareketle yeni düzenlemeler yapılarak TBL’nin marka değeri artırılmalı (Bu amaçla All Star organizasyonu, şampiyon takımın bir sonraki sezon Avrupa Kupası’na katılması sağlanabilir) maçların ulusal kanallardan yayını sağlanmalı.
- Bazılarının hafife aldığı Sapanca’daki Arama Konferansı’ndan çıkan öneriler masaya yatırılmalı, genç oyuncular için mutlaka proje üretilmeli.
- Kulüp bütçelerinin denetimi yapılmalı, bütçeleri onaylanmayan kulüplerin lige katılması önlenmeli. Lige katılım için bütçeyle birlikte diğer ülkeler için kriterler getirilmeli.
- Devlet, İDDAA yoluyla basketbolumuza hiçbir ülkede olmayan büyük bir kaynak sağlıyor ama bu paralar sadece daha çok ve daha kaliteli yabancı getirilmesinden bir işe yaramadığı için zarar dahi veriyor. İDDAA gelirinin belli bir bölümünün TBF’nin belirleyeceği esaslar dahilinde altyapılar için kullanılması sağlanmalı.
- Sendikalaşmayı beceremeyen oyuncuların haklarının korunması için Oyuncu Birliği’nin kurulması teşvik edilmeli.
- Hakemlerimizin faulü, stepsi bilmemesine imkan yok. Sorun yönetimin baskısıyla hakemlerin duruşunu kaybetmiş olmasında. Son 10 yıldır bir tane üst düzey hakem yetiştirilememişse bunun nedenleri araştırılmalı ve gerekirse kadroda değişiklik yapılmalı.
- Kulüp yöneticileri mutlaka ama mutlaka eğitilmeli.
- Türk antrenörleri 2. Adam konumunu bile kaybetti. Türk antrenörlüğü yerden kaldırılmalı, eğitimleri için bölgesel sorumlular belirlenmeli.
- Genç oyuncuların İstanbul’a gelmeden kendi illerinde gelişmeleri için önlemler alınmalı, belli yaş kategorilerindeki takımlar arasında A Takım maçlarından önce oynanacak deplasmanlı lig kurulmalı.
- 2020 Olimpiyatları için için 30 oyuncu tesbit edilip bu oyuncuların gelişimi için (bireysel antrenman, kondisyoner, diyetisyen) kulüplerle iş birliği yapılmalı
- Salon standartları yeniden gözden geçirilmeli.
Bu maddelere onlarcasını eklemek mümkün… Umarız Türkoğlu Federasyonu radikal kararlar alarak basketbolumuzun geleceğini hazırlar.
Başarılar…
(01-11-2016)