Cumartesi, Aralık 14, 2024
spot_img

Amerika’yı Yenen Takımın Hazin Sonu (Necip Kapanlı)

- Reklam-

Benim oturduğum Çayyolu semtinden küçük İzlanda’ya kaybedip, Erkekler Altyapı Tarihinde ilk kez Avrupa B Ligi’ne düşmek bir rezalettir. Bu federasyon zamanında kızlarda B Ligi’nde oynamaya alışmıştık ama böyle bir durum ilk kez erkeklerde başımıza geliyor.

U18’de Avrupa ikincisi olan, U19’da Amerika’yı yenerek Dünya Şampiyonası’nda bronz madalya kazanan bu takım prensip olarak bir sonraki dönem ımızı oluşturacak oyunculardan kurulu… Ancak fotoğraf ortada… Basketbolumuzun dibe vurdu ve maalesef yarınlar için bizi ümitli olmaya yönlendirecek bir ışık yok…

Aslında çok ümit beslenen bu takım oyuncuları belli ölçekte yetiştirmemize karşın, geliştirmeyi beceremediğimizin bir belgesi. Göreceksiniz… U17’de Dünya üçüncüsü olan takımın oyuncuları da sistemin acımasız çarkları arasında ufalanıp yok olacak.

Yerli oyuncu maliyetlerinden şikayetçi olup, seçim öncesi yabancı sayısının 7’ye yükselmesi ile göbek atan kulüpler, oyuncu gelişimi konusunda sorumluluk hissetmezse bir adım ileri gidemeyiz… A Milli Takımın yıllardır süren başarısızlıklarına karşın hiçbir proje üretmeyen federasyonumuz ne iş yapar? Her konuda bu kadar başarısız olanlar, hangi düşünceyle yeniden aday olur? Yukarıdan aldığınız destek ve kulüplerin kişiliksizlikleri ile yeniden seçilebilirsiniz ama seçilmek kadar Türk Basketbolu’nun geleceğini de düşünün…

Benim anlayamadığım bir konu da NCAA merakı… Oraya gidip de ciddi anlamda büyük gelişme gösteren bir tek Türk oyuncusu bilmiyorum… İngilizce öğrenmek, okumak için gidiyorsanız lafımız yok… Ancak şunu görmelisiniz ki, NCAA’de koçlar büyük oyuncu potansiyeline sahip oyuncuların yanına, onlara yardımcı olacak isimler getiriyor. Koçların takımdaki her oyuncunun gelişimi ile ilgili bir niyeti yok… Sadece takım için güçlü olan yönlerini kullanıyorlar…

Bu takımın en iyisi, en çok gelişim gösteren oyuncusu açık ara Melih Tunca… , , biraz da … Ama NCAA’e gidenlere fark yapmış…

Bu takımın hazırlık maçlarının youtube yayınını bırakın, canlı istatistiğine bile izin vermeyen kafa şimdi çıkıp konuşmalı, hesap vermelidir… Ancak biz yıllardır büyük başarısızlıklardan sonra ağzını açan tek bir yetkili yine hatırlamıyoruz…

elimizden gidiyor… Farkında mısınız?

- Reklam-

9 YORUMLAR

  1. Benzer seyler yazmaya gelmiştim, iyi ozet olmuş. Bu takım ilk 8 yapabilirdi, ama o zaman da bir şey değişmeyecekti. Yetenekli ve özgüvenli kısalar yetiştirmek lazım ve 20 sene öncesine kadar ekstra efor sarfetmeden yaptığımız bir şeydi. Şu an bir tane serdar köymen’imiz bile yok. Arupa’dan örnek vermeyeceğim, sosyo ekonomik ve boy ortalaması olarak bize daha çok benzeyen güney amerika ülkelerine bakmak yeterli.

    Altyapı antrenörleri hayalciliği, uzun boy hayranlığını bırakıp iyi kısalara yönelmeli:
    96 jenerasyonu 2012’de u16 avrupa şampiyonu olduğunda, antrenör Ugurata bu takımdan 7 oyuncunun 2020 yılında A milli olimpiyat 12’sinde olmasını istiyoruz demişti. 96’lılar şu an en verimli olmaları gereken yaşta. Olimpiyata katılabilecek bir A milli takım hayal, en iyi A-milli’ye girebilecek tek 96’lı Doğuş, o da 2012 takımına seçilmemişti!

  2. Sorunumuz oyuncularin NCAAya gitmesi degil. Evet, NCAAda bir Türk oyuncu kendini gelistirerek dönmedi, bu dogru ama sorun bu degil. Sorun oyunculari olduklarindan cok daha iyi görmemiz. Ege Tan Yildizoglu skor potansiyeli her zaman düsük bir cocuktu. Sut mekaniginde büyük sorunlar var. Benzer Seyler Özgür Cengiz icin gecerli. Birebirde adam gecemiyor, potaya istikrarli gidemiyor ve kullandigi sutlar da onun yetenek seviyesine uygun degil ama yine de en cok sut kullanan oyunculardan bir tanesi. Melih Tunca, Berke Büyüktuncel dururken Ege Tan, Özgür gibi oyuncular bu kadar top kullanamazlar.

    Bu 04/05 takimi her zaman defansla ayakta kalmis bir takimdi ama bu sene birbirlerine hic yardimci olmadilar. Bir doymusluk vurdum duymazlik havasi hakimdi. Ender Arslanin köse performansi da berbatti. En önemli anlarda Melihi cikarip karar verme sorunu yasatti. Serbest atis performansindan bahsetmiyorum bile. Kendi acimizdan bile berbattik.

    Ender Arslan ne yazik ki Fikret Dogan gibi kisitli bir hocayi dahi aratti.

    B-Ligine düsmek cok büyük bir sorun degil, yine cikilir. Daha önemlisi üst seviyede Milli takima faydali olacak oyuncular Melih Tunca ve Berke Büyüktuncelin yarindan tezi yok oynayacaklari ve sorumluluk alacaklari yerlere gitmeleri.

  3. Siz turnuva öncesi bu çocuklar kamp yapıp canlarını dişlerine takarken çocuklara artık 7 yabancılı lig olacak sizlerin oynsması zor mesajı veririlirken şampiyonluk mu bekliyordunuz.tüm hayalleri bencil kulüplerin ve hiç bir çözümü olmayanfederasyonun iki dudağı arasında yok olmuşken.

  4. Basketbolun cazibesi Türkiye’de bitti. Çocuklar branşın altyapısına eskisi kadar ilgi göstermiyorlar, havuzun kalitesi düştü. Mevcutlar da şevkini yitirdi. Yerli idolün yoksa bu kadar olur. Yabancı oyuncu fazlalığının doğurduğu sonuçların dolaylı sonuçları bunlar. Yıllardır basketbolda ne zaman olimpiyat göreceğiz diye ömür geçti meselâ, olimpiyat çok daha fazla uzaklaştı ama kafile sayısı yüzü geçti, onu aşkın yelkenci var, kürekçi eskrimci bile gidiyor, kim inanırdı ki jimnastikte madalya kovalayacağımıza, okçulukta favorilerden oluşumuza, bundan 30 yıl önce ? Bu ülkede bir çok şey mümkün, ama basketbol kendi olanaklarını bozuk para gibi harcadı içine dadanmış yamyamlara yol verdiği için, bence ayağa kalkması için uzun bir süre gerekiyor.

  5. NCAA’ye gidip de gelişmemek oyuncuların sorunu, havaya giriyorlar, çalışmıyorlar, ekstra antremanlar yapmıyorlar, oyuncuların en çok gelişebilecekleri zaman olan yaz ayları da böyle vasıfsız, başarısız milli takım turnuvalarında heba oluyor… örneğin bu takımın 3 no’lu oyuncusu bir havalarda oynuyor, maç sonu topa tekme vuruyor tribünlere, ucla gibi bir okula gitmişsin çalış, geliş, ama bir sene dolmadan anlıyor herkes neyin ne olduğunu şimdi okul bakıyor kendine… sorun abd’ye gitmekte değil, şımarıp keyfe sefaya dalıp yeteri kadar çalışmamakta… yanlış teşhis koymayalım, abd’ye gitmeyi yanlış bir şey gibi göstermeyelim lütfen …bu oyuncuların bir çoğu bu kafayla zaten oyuncu olamayacaklar, Türkiye’de eğitim sisteminin hali de ortada, bari basketbol sayesinde abd’de burslu iyi okullarda okusunlar, ingilizce öğrensinler, meslek sahibi olsunlar…

  6. Normal yaşamınızda sorunlu davranışlar sergileyen, uyum sorunları yaşayan çocuklar gördüğünüz zaman ne düşünürsünüz? Gözünüz hemen ailesini aramaz mı? Gözleme, kanaate varma ve yargılamaya ebeveynlerden başlamaz mısınız? Çocuklar ailelerinin aynadaki yansımalarıdır. Aynı zamanda böyle durumlarda muhtemelen mağdurlarıdırlar da! Ebeveynlerinin yarattığı huzursuz, geçimsiz, güvensiz ve sevgisiz bir ekosistemde yetişen bir çocukta varıla bilinecek muhtemel sonuçlardır yukarıda yazdıklarım. Anlık yaşama uzun vadeli planlama yapamama, anlık gelgitler, fırsatçılık, olması gerekene hazır olamama, tüm yaşam boyu stres altında olmaktan hayatın getirdiği stresli dönemlere hazır olamama, yanlış kararlar, kolayca başkalarının etkisi altına girebilme vs… liste uzayıp gider. Basketbol camiası (ailesi/tüm paydaşlar) olarak oyuncularımız (çocuklarımız) basketbolumuzun, basketbol camiamızın birebir görüntüleridir. Şimdi yine herkes tuttuğu takıma veya desteklediği siyasi görüşe göre sipere girdi ateşe başladı. Cephane sınırsız… İsimler, makamlar, suçlamalar…. Lütfen oturup maçları izleyin bu takım birlikte oynamaktan keyif almıyordu! Bu duruma neden olduğunu düşündüğüm etkenleri burada yazmayacağım çünkü aktarmak istediğim esas konudan sapmış olurum. Parke üzerinde bunun anlamı huzursuzluk, kırılma, yanlış kararlar, başarısızlık olarak karşımıza çıkar. Ve potansiyelinden çok uzakta kalmak olarak son bulur. Daha önceki en az on jenerasyonumuz gibi U20’leri de potansiyellerine ulaştıramadan gönderiyoruz! Madalya alsalar bile bir şey değişmezdi! Neyse bunların işi bitti sıradaki U17’ler gelsin… Peki bu düşüncelerimi niye paylaşma gereği duydum? Çünkü beceriksiz ebeveynler başarısızlıkta öncelikle mutlaka çocuklarını, çocukların öğretmenlerini, okulu, okul müdürünü, eğitim bakanlığını, eğitim sistemini vs… suçlarlar ve onlara saydırırlar. Hiç bir zaman aile olarak çocuklarını ne kadar sağlıklı bir ortamda yetiştirdiklerini sorgulamazlar! Özet olarak anlatmak istediğim şey BU KAFA İLE BU CAMİADAN HİÇ BİR ŞEY OLMAZ!

  7. Yukarıda yazılanların hepsi doğru maalesef oyuncu ayağı hemen şımarıyorlar ya da şımartılıyorlar milli olmak o kadar zorki olunca da adam şımarıyor duyduk kampta yaptıkları şımarıklıkları ve Ender ve Cenk bunlara cevap verecek kıdemde değiller ve veremediler.Fikret Doğan adam kayırıp ayrımcılık yapıyor manager çocuklarını(özellikle bir tanesini) kolluyor pek gelişime meraklı değil kendini düşünüyor.
    Klüp ayağı Türk klüpleri Efes dışında vahim durumdalar neredeyse her ay bir antranör giidyor diğeri geliyor istikrar yok Daçka parasızlıktan sürünüyor altyapıdan üste hiç bir katkısı yok kötü yönetiliyor yok oldular,BJK manager güdümünde Yağız Aksu 2006 bütün enerjilerini ona verdiler ama boş U18 de görüyoruz, Fb de birşey yok GS ve KSK içi boşaldı. Bahçeşehir 2007 dışında bir şey yok.
    TBF ise 4 artı 3 ile çok büyük bir yanlışa sebep oldu geçen sene süren alan birçok türk oyuncu işsiz kaldı oyuncu ne yapsın önünde rol model yoksa ne yapacak milli olsa ne olur 100 kere milli olan oyuncu boşta ise. Kötü yönetiliyorlar. İşler pek te iyi gitmiyor Basketbol sonunda tükenir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

33,250TakipçilerTakip Et
37,545TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi
online terapi