BSL’de 3. Haftanın Analizi (Erdi Özten)

YUKATEL MERKEZEFENDİ BELEDİYESİ BASKET: 93 – TOFAŞ: 97

• Denizli; Tofaş’ın ikili oyun savunmasına atak edip, kısalarının yaratıcılığı ile skor üretirken; Tofaş ise Denizli’nin yaptığı agresif ikili oyun savunmasına karşı topu çevirip, boşu bularak başladı. Denizli ekibi O’Brien’a atak ettiği bölümden sonuç alırken, Tofaş ise Homesley üzerinden 4 numara ikili oyunlarıyla Pecarski’ye atak edip çözüm üretti. Denizli elindeki dar rotasyonu; Hudson’u kenardan getirip, Vrenz’i 4’e atarak farklı opsiyonlarla dengelemeye çalıştı. Tofaş ise O’Brien 4, Sakic 5 formülünü denedi. Bu bölümde ikili oyun savunmasındaki sorun büyüyen rakibine karşı Oturu’nun devrilmeleri ile ciddi fark yaratan ev sahibine, Tofaş ise O’Brien-Hudson eşleşmesindeki fiziksel avantajı kullanarak cevap verdi. Oyun ilerledikçe Oturu’nun varlığının yarattığı etki oyunun momentumunu tamamen ev sahibine geçirdi, Tofaş Ege’yi oyuna alarak dengeyi sağladı. Oturu’nun kenara gelişi ile birlikte hücum aksiyonları verimsizleşen ve dış atışlarla skorda kalmak isteyen Denizli momentumu kaybetti. Tofaş ise geçiş oyunları ve ikinci atış sayılarıyla, oyunu yansıtmayan bir skor farkı yakaladı.
• İkinci devrenin başında oyun benzer seyirde devam ederken fotoğrafı değiştiren isim Denizli adına Çağatay Özkan oldu. Genç oyuncu Homesley üzerinde yaptığı baskıyla takımının savunma direncini yükseltti. Tofaş ise bu bölümü ritimden uzaklaşarak, kötü tercihler ile geçirdi. Vrenz’in de 4’te olduğu bu bölümde Denizli savunmadan gelen enerjiyi hücuma taşıdı, hem yarı saha hem geçiş oyunlarında çembere yakın atışlarla farkı eritti. Özellikle ilk yarı çok devrede olmayan ve diri kalan Hudson bu bölümde takımının skoruna önemli katkıda bulundu ama savunma tarafında ki düşük konsantrasyonu hücum katkısını nötrledi. Lomazs’ın özel oyununa, Ege’nin devrilmeleri ile cevap veren Tofaş son bölümde genç isim Özgür’ün de katkısı ile kazanmasını bildi. Tofaş Ege’nin oyunda olduğu bölümlerde genelde artıdayken, Sakic’in 5 olduğu bölümlerde tam tersi bir durum ortaya çıktı. Denizli ise Pecarski’nin oyunun iki tarafında da verdiği düşük performansı Çağatay’ı kazanıp, Vrenz’i 4′ atarak dengeledi ama son bölümde ki küçük detaylar galibiyete ulaşmalarını engelledi.

MANİSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE SPOR: 90 – REEDER SAMSUNSPOR: 60

• Manisa; ikili oyunlar sonrası yardım savunmalarına karşı ikinci aksiyonu bulma noktasında doğru kurguladığı hücumlarını, bulduğu boş atışlar ve yüksek yüzdeler ile birleştirince skorda öne geçti. Samsunspor’un organize olamadığı ve şutu öncelikli tercih etmeyecekleri isimlerle denemeleri ile beraber ortaya çıkan ribauntlar sonrası, geçiş oyunlarında da hem dış atışlar hem Terry faktörü ile ciddi fark yarattılar. Skorda kopma başladıkça Samsunspor’un deneme atışları devam etti. Pas adetlerinin düşük kaldığı dönemi alçak post 1x1leri ve ikili oyun sonrası tekli aksiyonlarla yönetip, sadece ilk çeyrekte 11 tane 3 sayılık atış denediler. Kısaların üstüne Baki-Ayberk ikilisinden de dış atış katkısı alan Manisa farkı ciddi boyutlara çekti. Savunma sertliğini arttıran ve hücumda ki temposunu yükselten Samsunspor bir nebze toparlanarak skordan çokta uzaklaşmadan devreye girmeyi başardı.
• İkinci devreye çembere atak ederek başlayan Samsunspor farkı tek hanelere indirdi ama hücumda sürekliliği sağlayamadıkları için Manisa’ya açık saha fırsatları vermeye devam ettiler. Manisa maç başındaki ritminden uzak olduğu dönemi, bu sayılar sayesinde farkı koruyarak geçti. Kısalarının düzen dışı denemeleri ve düşük yüzdeleri sonrası tekrar ritimden çıkan Samsunspor’a karşı ceza kesmeye devem eden ev sahibi farkı daha da açtı. Yerli ağırlıklı ekibe dönen Samsunspor, hücumda organize olamayıp açık sahada yenilmeye devam ettikçe fark açıldı ve ev sahibi rahat bir galibiyet aldı. Manisa adına Luther’ı kadroya almadıkları günde Ayberk ve Baki’nin performansları değerliydi. Bu iki isim istikrarlı katkı verebilir ve Manisa ekibi 4 kısa yabancısını kullanabileceği bir opsiyona sahip olursa onlar adına avantaj olacaktır. Samsunspor ise 3 maçta ortalama 93 sayı yiyerek savunma kısmında sorun yaşamaya devam etti. İlk iki maçta yüksek hücum yüzdeleri ile bu problemi çok hissetmemişlerdi ama hücumda istediklerini alamadıkları günde çok çabuk kırıldılar.

DARÜŞŞAFAKA LASSA: 84 – ONVO BÜYÜKÇEKMECE BASKETBOL: 80

• Büyükçekmece daha organize gözüktüğü oyun başlangıcında, tempolu hücumlar ve topu paylaşarak bulduğu şutları isabete çeviremedi. Daçka ise istediği aksiyonları yaratamadığı başlangıçta, Allmann için perdeleme açısını değiştirerek tepede kurguladıkları ikili oyun aksiyonları üzerinden pozisyon aradı. Rotasyon sonrası hücum temposunu bir nebze kaybeden ve isabetsiz atışlara devam eden Çekmece’ye karşı açık saha sayılarında fark yaratan Daçka, skorda öne geçti. Canberk’in dış şut katkısı ile farkı açan ev sahibi Jones’un bireysel çözüm arayışları ile ritimden uzaklaştı. Bu bölüm Çekmece’ye açık saha sayıları ile geri döndü. Ray’in de çembere giderek skora verdiği ciddi katkıyla skoru yakaladılar.
• İkinci devre başında kısalar organizasyon tarafında yer alırken, Withers ve Bruinsma skorda öne çıktı. Daçka McCormack’in ikili oyun devrilmeleri ve hücum ribauntlarında yarattığı fark ile, Çekmece ise Ray üzerinden yönetilen hücumlarla oyunda kaldı. İkili oyunlar sonrası close out ataklarla çembere giderek skor bulan Çekmece; savunma sertliğini de arttırarak farkı açarken, Ray’in dışarıda olduğu bölümde ise organize olmakta zorlandı. Daçka ise Jones&Almann’ın agresif ikili oyun savunmalarına rağmen bulduğu bireysel çözümlerle tekrar öne geçti. Çekmece son bölümde Reed’in verdiği ciddi katkı ve rakibin top kayıpları sayesinde oyunda kalmayı başardı ama maç boyu düşük isabet oranında kaldıkları yay gerisinden denemeler yapmaya devam ettiler ve galibiyete uzanamadılar. Daçka geçen haftalar gibi; topu paylaştığında farklı kısaların bireysel arayışa girdiğinde farklı bir görüntü verirken, iniş çıkışlı bir basketbol oynadı. Perez’in 5 sayıda kaldığı Çekmece ise hücumda önceki haftalara nazaran daha organize gözüktüğü günde; %18 ile dış atış kullanıp, Ray&Reed’in yanına 3. skoreri bulamayarak sahadan mağlup ayrıldı.

BURSASPOR INFO YATIRIM: 82 – BEŞİKTAŞ EMLAKJET: 76

• Beşiktaş maça Mithcell’in sırtı dönük ve yüzü dönük 1×1’leri ile başlayıp, hem David’e atak ederek hem de yakalanan ters eşleşmeleri kullanarak üretken başladı. Bursa ise Michinou’nun tek yönlendirici olduğu ve üretkenlik problemini yaşadığı bölümde hücum ribauntları ile skorda kaldı. Beşiktaş hücumları Mathews’ın erken deneme atışlarıyla verimsizleşirken, Bursaspor ise Enes Berkay ve Ömer’in kenardan getirdiği sertlik ve skor katkısıyla oyunu dengeledi. Kısalarının forvetten terse atak edip çembere giderek skor ve pozisyon ürettiği Bursa; hücumunu farklı isimlerle çeşitlendirip, topa yaptığı baskı sonucu çaldığı toplarla momentumu lehine çevirdi. Beşiktaş ise organizasyonu sağlayacak kısasını aradığı bölümde dış atışlar ile oyunda kalmayı başardı. Oyunun devamında Bursaspor forvette oynanan erken ikili oyunlarla terse atak ederek pozisyon üretmeye devam ederken, Beşiktaş Needham’dan aldığı şut katkısı ile karşılık verdi.
• Beşiktaş devreye daha organize bir şekilde başlayarak, hem set temposu hem ters eşleşmelere atak ederek skor avantajını yakaladı. Bursa ise maç başına benzer; Michineau’nun tek yönlendirici olduğu kısımda ki üretim problemini, sırtı dönük oyunlar ve çıkış oyunlarıyla çözmek istedi ama başarılı olamadı. Rakibinin direncini kırmaya yaklaşan Beşiktaş’a karşı; Ömer ve Floyd’un oyuna dönüşü ile yine ivmelenen Bursaspor, Ömer’in Berk’e yaptığı baskıdan tekrar sonuç alırken, Floyd bireysel çözümlerle takımını skorda tuttu. Oyunun devamında yükselen tansiyonla beraber, iki takımda savunma sertlikleri sayesinde birbirlerinin hücum organizasyonlarına izin vermedi. Bu bölümde Beşiktaş Needham’ın top çalmaları, Bursaspor ise Floyd’un boyalı alana yaptığı penetrelerle rakibin savunma dengesini bozup kendisine ve etrafına pozisyon üretmesiyle ayakta kaldı. Beşiktaş aradığı kısayı bulamayıp, Mitchell’ın 1×1’leri ile skor kovalarken; Floyd’un ikili oyunlarına çözüm üretemedi.
• Uzatmada Beşiktaş, uzunların kısa devrilmeleri üzerinden istediği atışları yakaladı ama isabet bulamadı. Bursaspor ise çembere yakın sayılar ile skorda öne geçti, devamında faul atışlarında hata yapmadı. Beşiktaş serbest atış çizgisine gelmek dışında hücumda üretemedi, daha moralli başladığı uzatmanın sonucunda sahadan mağlup ayrıldı.

ANADOLU EFES: 101 – PINAR KARŞIYAKA: 85

• Karşıyaka; hücumda sabırlı ve ters eşleşmeleri işleyerek başladığı ilk bölümde Vitto’yu bularak skor üretti. Dengeli hücumları sayesinde açık saha imkanı vermedikleri Efes’e karşı, yarı sahada da risk aldıkları isimlerin isabet bulamaması ile amaçlarına ulaştılar. İlk 5 dakikadan sonra ise ev sahibi ekip; yüzdeleri düşen ve basit top kayıpları yapan rakibine karşı hızlı hücum sayılarıyla oyunu dengeledi. Devamında iki takım da kısalarak, adam değişme savunmasına geçti. Bu bölümde Efes dış atışlarda yüksek yüzde yakalarken, Karşıyaka hücumda üretemeyip geri koşuda da sorun yaşayınca fark açıldı. 1×1’ler üzerinden pas sayısını arttıran Efes’e karşı adam değişme savunmasından verim alamayan Karşıyaka Furkan’la normal düzene döndü ama Hillard’ın basit top kayıpları ile oyun bir anda kırıldı ve fark çift hanelere geldi. Vitto’yu kullanarak ve sürpriz ikili sıkıştırmalarla oyun ritmini değiştimek isteyen Karşıyaka, savunma tarafında ise 1×1 savunmada büyük sorun yaşayarak skora yaklaşamadı.
• İkinci yarı başında Efes rahat skor üretmeye devam ederken, Karşıyaka oyuna ortak olamadı. Beaubois yine özel bir skorer performansı gösterirken, Clyburn’de ritim bulma açısından verimli bir gün geçirdi. Erkan başta olmak üzere diğer yerli isimlerden de katkı alan Efes’e karşı, Karşıyaka McCollum liderliğinde skor buldu ama bu sonucu belirlemekten öteye gitmedi. Efes Avrupa arenasında çok deneyemediği kısa 5 düzeninden istediğini alırken; hem yaratılan geniş alanlara 1×1’ler üzerinden verimli atak etti hem de savunmada istediği enerjiyi yakaladı. Karşıyaka ise maçın ilk bölümü dışında hücumda organize olamayıp, çok sayıda top kaybı yaptığı günde çabuk kırılarak oyuna ortak olamadı.

TÜRK TELEKOM: 73 – ÇAĞDAŞ BODRUM SPOR: 60

• Telekom maç başında; 4 numara ikili oyunları ile yakaladığı ters eşleşmeleri kullanarak ve oyununun kuvvetli taraflarından olan açık saha sayılarıyla skor avantajını yakaladı. Bodrum ise ritmini bulamadığı başlangıç sonrası hücum 5’ine dönerek oyunu dengelemeye çalıştı. Bu ekiple skor üretimi artan Bodrum, savunma kısmında ise istediği sertliği yakalayamadı. İkili oyun savunmalarında kısaların agresiflikten uzak oyunu nedeniyle Telekom’a topu rahat çevirme ve beraberinde çok sayıda close out atak opsiyonu verdiler. Palmer’ın hem toplu hem topsuz savunmasında yaşanan sorunun skora dönüşüp farkın açılması üzerine alınan moladan iyi dönüp, Artis’in skorer oyunuyla toparlanan Bodrum oyuna ortak oldu. Oyun dengede giderken, periyodun son bölümünde ciddi konsantrasyon düşüklüğü yaşayan deplasman ekibi, hem top kayıpları hem de geri koşu sorunlarına bağlı olarak başa baş giden oyunda 13 sayı geri düştü.
• Bodrum spor ikinci devreye hücum yönü kuvvetli bir 5’le başladı. Bu bölümde skoru yakalamak için erken ve bireysel tercihlere giderlerken ritim bulamadılar. Savunma kısmında da yaşanan sorunlar verilen hücum ribauntları ile birleşince Telekom farkı açmaya devam etti. Özellikle Warren’a atak ettikleri bölümlerden skor üretirlerken, Saybir-Alibegovic eşleşmesi de Telekom’a maç genelinde artı yazdı. Artis’in yanına 4 Türk ekleyerek savunmada bariz şekilde sertleşip, hücumda da topu içeri verip Ahmet’i kullanarak oyunun kontrolünü ele geçiren deplasman ekibi yine çok kısa bir bölümde hücum ritmini kaybetmenin karşılığını hızlı hücum sayılarıyla çemberinde gördü. Maç boyunca oyunun iki tarafında performans verecek dengeli 5’i bulmakta zorlanan Bodrum spor, geçiş oyunu savunmasında da yaşadığı sorunlar neticesinde oyuna ortak olamadı. Telekom ise yakaladığı farkı belli seviyelerde tutmayı başararak iç sahada 2/2 yaptı.

ALİAĞA PETKİMSPOR: 76 – GALATASARAY EKMAS: 74

• Petkim oyunun başında Efianayi’i kenarda tutup, Zoriks&Thomas ikilisiyle başladı. Bu iki ismin Efianayi olmadan topu yönlendirmesi hem onları ritme soktu hem kenar katkısını daha elit hale getirdi. İkili oyunlar üzerinden üretken başlayan Petkim’de, Tayfun’un da topa yaptığı baskıyla başlayan ve adam değişme savunmasıyla devam eden savunma agresifliğine karşı Galatasaray pozisyon üretmekte çok zorlandı. Çemberi agresif savunacak uzunu olmayan Galatasaray’da; kısalarında normalden daha yumuşak savunma başlangıcı, hücumda ki üretim sorunları ile birleşince Petkim skor kontrolünü eline aldı. Buğrahan’ın devreye girmesiyle ivme kazanan Galatasaray, denediği alan savunmasında organize olamayınca Petkim isabetli dış atışlar ile kontrolü yeniden ele geçirdi. Oyunun devamında Galatasaray topa baskıda agresifleşerek rakibini arka arkaya top kayıplarına zorladı ve savunma kaynaklı sayılarla skora yaklaştı. Savunma sertliğini arttırmasına rağmen hücumda adam değişme savunmasına karşı sorun yaşamaya devam eden rakibine karşı yeniden kontrolü ele geçiren Petkim farkı açarak devreye önde girdi.
• İki takımın da hücumda iyi başlamadığı devrede, Galatasaray savunmasını sertleştirdi ama İsmet ve Buğrahan’ın kısa sekanslarda ki üretimi hariç yaratıcılıktan uzak kaldı. Petkim, savunma performansı ve Mahir’in ciddi hücum ribaundu katkısı ile skorda önde kalmaya devam etti. Galatasaray kısa rotasyonunda arayışına devam ederken, Yeboah’lı kısa 5 ve Halilovic-Samet’li çift 5 denemeleri ile hücumda doğru 5’i bulma çabasına devam etti. İkili oyunda agresif sıkıştırmalara dönen rakibine karşı, pas sayısını arttırıp yardımları dış atışlarla cezalandıran Petkim avantajını korudu. Oyunun devamında düşük yüzdelerde kalan Petkim maçı koparamadı. Serbest atış çizgisinde çok hata yaparak maç topunu rakibine bırakan Petkim, Walden’ı durdurarak galibiyete ulaştı. Adam değişme savunmasına karşı set düzenlerini işletemeyen ve kısalardan istikrarlı katkı alamayan Galatasaray düşük hücum performanslı günü mağlubiyetle kapadı. Petkim ise top kayıplarını minimize edebilse daha rahat kazanabileceği maçı zora sokarak kazandı ve evinde ikinci önemli galibiyetini aldı.

FENERBAHÇE BEKO: 113 – BAHÇEŞEHİR KOLEJİ: 98

• Fenerbahçe, Valencia deplasmanı dönüşü geniş rotasyonu kullanarak oynadığı mücadeleyi yüksek hücum performansı ile kazanmayı bildi. Sakatlık sorunlarından dolayı ana rotasyonu problemli hale gelen ev sahibinde, Calathes ve Tarık’ın iyi performansı onlar adına günün diğer artısı oldu. Calathes; şutundan alınan riskleri çok yüksek yüzde ile cezalandırırken, takımı oynatma noktasında da ne kadar değerli bir parça olduğunu gösterdi. Adam değişme savunmasına karşı uzunlarını kolay bulan Fenerbahçe, savunma dengesini bozarak bulduğu boş atışlarda da yüksek yüzde yakaladı. Oyunu hücum performansı ile istediği noktaya getiren ev sahibi, savunma tarafında ise hedeflediği seviyeden uzaktı. Sertaç’la farklı Motley ile farklı savunmaları deneyen ev sahibi; bu değişikliklere adapte olma noktasında sorun yaşasa da çift maç haftasından önce, başından sonuna at at şeklinde geçen oyunu kontrolde tutarak galibiyete ulaştı.
• Bahçeşehir ise hücumda ki yüksek yüzdelerine rağmen savunmada 113 sayıya izin vererek oyunu istediği noktaya getiremedi. Taylor’un yokluğunda Arca’dan istenen performansı alamazlarken, atılan 98 sayı baz alınınca 18 asistle düşük bir rakamda kaldılar. Muhammet’in yönlendirici olduğu bölümlerde organizasyon kalitesi artan deplasman ekibinde onun ritme girmesi sezonun devamında önemli olacaktır. Savunma sahasında ise özellikle kısalarının düşük performansından dolayı farklı ikili oyun savunmalarından istedikleri dönüşü alamadılar. Toplu/topsuz 1×1 savunmada ki sorun ve topa baskı noktasında agresiflikten uzak performansları da Fenerbahçe’nin istediği pas açılarını kolay bulmasına neden oldu. Yetenek tavanı yüksek ve genelde hücum kimliği ön planda olan isimlerden kurulu bir kadro olan Bahçeşehir; hem bu maçı hem de Manisa maçını savunma sahasında ki düşük performansa bağlı olarak, hücum potansiyelini skora dönüştüremeyerek kaybetmiş oldu.