Maç sırasında hakemlerin faullerle, ihlallerle ilgili hataları konuşulur ama diskalifiye edici fauller, teknik fauller kadar iz bırakmaz.
Geride bıraktığımız hafta Manisa BŞB’den Emanuel Terry’ye son periyodda verilen teknik faul (5. faulüydü) ve Fenerbahçe‘den Tarık Biberovic’in diskalifiye edilmesi çok dikkat çekiciydi…
Önce Emanuel Terry’nin teknik faul almasına neden olan davranışını izleyin…
Çoğunuzun “Bunda ne var?” dediğini duyar gibiyiz. Terry, Karşıyaka tribünlerinin doğal olarak serbest atışı kaçırması için atış sırasında çıkardığı gürültüden sonra, sayıyı kaydediyor ve elini dudağına, ardından kulağına götürüyor. Hakeme sorsanız, “Seyirciyi tahrik etti.” diyecek. Bundan tahrik olacak varsa maça gelnesin. Attığı sayıdan sonra sevinenlere teknik fauller verilidğini de hatırlıyoruz. Tribünleri provoke etmek için yapılan abartılı hareketler elbette cezasız kalmamalı ama Terry’nin bu hareketine bizim ülkemiz dışında hiçbir yerde teknik faul çalınmaz. Stephen Curry‘nin maçı bitiren üçlüklerden sonra “Uyku” hareketi ligimizde yapılsa, demek ki diskalifiye edilecek…
İkinci görüntü Tarık’ın oyundan atılması…
Tarık faul kararına itirazı sırasında teknik faul alıyor… İşin büyümemesi için strateji uygulaması gereken hakem, “Bir daha ister misin?” diyerek Tarık’ı kışkırtıyor, belki de tuzağına düşürüyor… Bu soruya sinirlenen Tarık, hakeme temas ederek diskalifiye edilecek hareket yapıyor… Hakem bu şekilde davranacağına, Tarık’a neden faul verdiğini yaklaşarak, dostça ama profesyonelce anlatsa sorun büyümeyecek ve kapanacak. Ama o tercihini tahrikten yana kullanıyor.
Aklımıza Ahmet Kandemir’in altyapı antrenörüyken atılış hikayesi geldi… Kandemir itiraz ederken hakem “Kaşınıyor musun?” der. O da “Evet, kaşınıyorum.” yanıtını verince atılır. Kandemir üşenmez, hastaneden “Uyuz” raporu alıp Disiplin Kurulu’na gönderir… Sonuç… Kurul üyeleri çok gülerler ve ceza vermezler…
Babası Başbakanlıkta çalışanı, apartman komşusu Gençlik Spor Genel Müdürü olanı, en ala torpllileri hakem yapacağım diye bu kadar didinirseniz olacağı budur.Ve ne acıdır ki şu an ligimizde kendisini ‘ Ben yoksam Basketbol da yok.Buranın ağası benim ‘ diye görenler sizin MHK üyesi olduğunuz dönemde hakem yapılanlar !!! Altuğ Köselerli’nin mimikleri, hakem olduğundan beri koşmayı bir lütuf gibi görev tavırları bu durumların oluşacağını çoktan gösterdi bize.Daha sayamadığım kaç maçta komik bir o kadar da kışkırtıcı kararlar verdi…! Onca hataya rağmen onlarca yıldır A klasmanında barınıyor olması da MHK üyelerinin hesap vermesi gereken bir durum.Ama kim hesap soracak?! El birliği ile Sizler getirdiniz hakemliği bu noktaya.
Hakemler sahada ego tatmini için polis gibi hareket ediyorlar bu da ortamı gereksiz yere geriyor peki bu hakemlere ceza niye verilmiyor?
Bir daha ister misin, kaşınıyor musun gibi laflar edenlerin sahalarda yerleri olmamalı aynı şekilde sürekli olur olmaz her karara itiraz eden
gerginlikten beslenen koçlar ve oyuncular da…
Tarık pozisyonunda cezasını verdiği oyuncu ile diyaloga girmesi tam amatörce. İtme ile sonuçlanan pozisyonda Draymond Green olsa o hakem yasam mücadelesi verecek hale gelirdi demek. İletişim eksiği bariz var her seviyede…
Kesinlikle tedavi olmaları gerek. Muayeneye gerek yok, bazılarının vücut dili herseyi anlatıyor.
oyuncularin çirkinleşmeye kışkırtmaya hakları var, hakemin üstüne yürümeye ama konu hakemler olunca onların heralde adrenalini nabzı yok, robotlarmış demek