Fenerbahçe BEKO sezonun en kötü maçlarından birini Kaunas’ta çıkardı ve Zalgiris‘e 98-75 kaybetti. Bu sonuçla Fenerbahçe 13-9, Zalgiris 8-14 oldu.
Nigel Hayes-Davis, Tarık Biberovic ve Nate Sestina’nın sakatlıkları önemli de olsa bu kadar kötü oyunu açıklamak için yterli değildi. Wilbekin’in dış atışları, Motley’in hücum ribaundları da olmasa Fenerbahçe maçı çok daha farklı kaybedebilirdi. Bu maçtaki en büyük şanssızlık ise Dyshawn Pierre’in 3. çeyrek sonunda sakatlanmasıydı. Fenerbahçe’nin istatistikleri tek üstünlüğü hücum ribaundlarındaydı (17-7) ancak ribaundları sayıya dönüştüremediğimiz için karkısını göremedik.
Fenerbahçe düşük konsantrasyonla başlayıp 10-0 geri düşünce koç Sarunas Jasikevicius 2 dakika 18 saniye sonra mola almak zorunda kaldı. 4. dakikada Motley ikinci faulünü aldı. Skor 12-0 olduktan sonra Fenerbahçe ilk sayısını Motley’in serbest atışıyla 4 dakika 13 saniye sonra buldu. Fenerbahçe’de ilk saha içi isabetleri Tyler Dorsey’den geldi. Çok fazla faulün çalındığı ilk periyodu 20-14 önde bitiren Zalgiris serbest atışları 8/8, Fenerbahçe 10/12 ile kullandı.
İkinci çeyreğin başında Fenerbahçe’nin top kayıpları sonucu 4. dakikada fark 16 sayıya çıktı. İlk üçlük isabetimizi 9. denemede Scottie Wilbekin buldu: 34-21. Wilbekin iki üçlük daha gönderince (34-27) Zalgiris molaya gitti. Kötü savunma yaptığımız ve sadece 1 kez faule başvurduuğumuz ikinci çeyreği, oynadığımız oyuna göre 43-35 gibi kabul edilebilir bir skorla geride bitirdik.
Fenerbahçe ikinci yarıya daha iyi savunmayla başladı, ancak hücumda akışkanlığı sağlayamadığı için 3. dakikayı 48-40 geride geçti. Hücumdaki olumsuzluk savunmaya da yansıyınca 6. dakikada fark 16’ya (56-40) çıktı. Wilbekin dışında ilk üçlük isabetimizi Dorsey ile bulduk ve 8. dakikada skor 60-47 oldu. 46 saniye kala Dyshawn Pierre adale sakatlığı ile kenara geldi. Zalgiris son periyoda 66-55 önde girdi.
Fark yeniden 16 sayıya çıktıktan sonra Melih Mahmutoğlu oyuna alındı ve Fenerbahçe’nin dış şut tehdidi arttı. Buna karşılık savunma elek gibi olunca fark devam etti, Zalgiris 4 dakika kala skoru 86-70’e getirdi. 23 farkı yakalayan Zalgiris karşılaşmayı 98-75 kazandı.
Öne çıkanlar…
Zakgiris: Keenan Evans 21 sayı, 7 asist, Rolands Smits 12 sayı, 2 ribaund, Laurynas Biruitis 16 sayı, 10 ribaund, 2 asist, Brady Manek 14 sayı, 4 ribaund
Fenerbahçe BEKO: Johnathan Motley 15 sayı, 3 ribaund, Scottie Wilbekin 22 sayı (6/11 üçlük), 2 ribaund, 6 asist
İşte ben bu başlığa karşı çıkıyorum… Kaç maçtır kazanıyorken bir tek eleştiren ben vardım ve cahiller bana kızıyordu.Hadi bugün de kızın!?!? Bu kadar bireysel şuta dayalı oyun mu olur!?! Hafta sonu bile 1 oyuncunun maliyetinden oluşan Bodrum’a da 18 üçlük atarak galip gelebildin!?!? Jasi’ye hala hayret ediyorum.Bu onun oyunu değil!! Haa ilk yarıyı izledim sadece (ki o bile fazlasıyla yetti) , ikinci yarı kusura bakmayın ama Pana maçı ve Ataman basketbolu varken bu yarıyı izleyemezdim.Yılın pardon iki yılın başından beri yazıyorum bu takım Wilbekin veya Dorsey’in takımı olamazzzz, bu takım Calates’in takımı bazen de Guduriç’in !?! Buyrun ispat; bugün tek artı-eksi istatistik Calates’in. Amerikalıların (hatta biri Afro da değil Türko) tek başlarına oynadığı oyun haline geldi Fb’nin basketbolu ;Dorsey 10da3, Wil16da7… Başta yorumcu İbo kızıyor ama kazanılan seride(Maccabi hariç) hiçbir medya spor yazarı pardon skor yazarı yazmadı bunları.Jasi uzunlardan memnun değil, tamam haklı, Papa transferi(öven olmuştu) ikinci bir Barthel faciasıdır.(Gitti milyon Euro’lar) Sertaç ise; hani ünlü yorumum FB’nin Türk oyuncu mentalitesini anlattığım Tellioğulları ve Seferoğlulları yazısında belirttiğim gibi hani Ataman’ın Euroleague oyuncususu yaptığı Sertaç: kayboldu!?! Çare kim , Fblilerin bizim Haliloviç muamelesi yaptığı Motley!!! Bu kadar kolay vazgeçilmemeli. İtoudis ‘e kızıyorduk Motley-Pierre ve Hayes üçlüsünü az kullanıyorsun deyu!?! Artık o üçlüden eser yok.Sakatlık denmesin Pierre müzmin, her yıl 3 dönem sakatlık geçirir zaten.Jasi, özüne dön birader, fizikli oyunu hatta o sıkıcı oyunu oynat, iç-dış dengesini sağla, Motley’i uzunlarda merkeze koy, Guduriç’i (oynadığı oyun karşılığı aldığı para hiçbir takımda bulamaz) takıma kat, Türkler’i kullan diyeceğim ama kulüp politikası dersin saygı duyarım ve tabi Calates, klasik seni play-offa çok rahat sokar!!! Diğer tarafta bir eski diğeri yeni kuşak iki koçu izledik!Resmen play-off maçı stres ve sertlik o kadar fazlaydı ki gereksiz top kayıpları hariç harika maçtı.Birbirlerinin setlerini ezbere bilen bu yüzden de top çalmanın bol olduğu bir oyun Ataman-Obra… Ataman 6.5 kişilik rotasyon yapıyor büyük maçlarda, kimsenin gözünün yaşına bakmıyor, Nunn gereksiz mi zorladı dışarıya, Hernangomez ilk hata da kenara, Sloukas top kaybı yaptı kenara af yok…Ne diyordu Larkin ; Ataman size ‘Şunu yapacağız ve bunu böyle yapacağız’ diyen eski tarz bir koç. Bazı anlaşmazlıklar olacaktır ama günün sonunda bildiğinden şaşmaz. Adam çok başarılı oldu, bu yüzden onu gerçekten suçlayamazsınız” Hani Atamanfobiklerin ver topu Miçiç’e ver topu Larko’ya ohhh ne rahat hayat dediği İMPARATOR…Resmen devrim yaptı Ataman , tüm oyunu içeri yığdı yine yazalım üst grupta en az üçlük kullanan takım.İhtiyar Obra bile kendini değiştirdi bknz Punter…Gerçi bugün yoktu ve hakemler eksikliğini hissettirmedi ama Doozier ve Cabacco(ki bugün FB maçında olduğu gibi yine kenarda çok tuttu) bireysel özgürlük verilen oyuncular. Gecenin özeti Valencia kazandı kötü, Madrid kaybetti yani Monaco kazandı kötü… FB , Bologna maçı çok kritik, iki temsilcimiz için…Real-Barca ve Pana her maçını kazanmalı, alttakilerden Zalgiris-Bayern hatta Milano bile kazansın, bizim için iyi…Ama yine yazıyorum bu Valencia ve Baskonia başımıza bela olacak gibi.