Maça sert başlamaya çalıştık ama faul hakkımızı da çok çabuk doldurduk. U20 Milli takımımız klasman maçında İsrail‘e 113-81 yenilerek kendini ateşe attı. Milliler kalan iki maçı da kazanamazsa gelecek sene U20 Milli takımımız B Ligi’nde mücadele edecek. İsrail olağanüstü hücum etse de milliler maçın içine bir türlü giremeyince yenilgi kaçınılmaz oldu.
Boş dış atışları isabete çevirince skorumuzu yukarı taşıdık. Basit hatalar yapınca İsrail’e kolay sayı imkanı tanıdık. Çılgın bir tempoyla oynanan ilk çeyrek sonunda 29-27 üstünlüğümüz vardı.
İkinci çeyreğin başında da önceki maçlarımızın aksine çok iyi hücum ettik ama İsrail’i de hiç durduramadık. Bir noktada bizim hücumumuz krize girince skor İsrail lehine döndü. Çok yüzdeli atan rakibe karşı hem iç hem dış savunmada çok zorlandık. Devre sonunda 53-46 gerideydik.
Üçüncü çeyrekte de pek değişen bir şey yoktu. İsrail muhteşem bir hücum performansı sergileyince oyunun kontrolü hep onlarda kaldı. Biz de 25 sayı ürettik bu çeyrek ama son çeyreğe 81-71 skoruyla çift haneli geride gittik.
Son çeyreğe korkunç girdik. Çeyrek başında gelen 19-3’lük seri ile adeta paramparça olduk. Sürekli faullerle rakibi çizgiye getirirken hücudma da tıkanınca maç tamamen koptu. Maçın bitimine 1.20 kala Ege Tan ile rakip oyuncular arasında gerginlik çıktı. Koç Ender Arslan bu tartışma sırasında ikinci teknik faulünü alıp diskalifiye edildi. Karşılaşmadan İsrail 113-81 galip ayrıldı.
Berke Büyüktuncel 19 sayı (5/5 üçlük), 7 ribaund, Efe Demirel 16 sayı, 4 ribaund, Melih Tunca 15 sayı, 9 asist, 2 ribaund, Berk Can Akın 11 sayı, 4 ribaund, 3 asistle oynadı.
U20 takımımız türnuvaya değil gezmeye gitmişler. Bu takıma çok inanıyordum. Ama sanki emeklilikleri gelmiş gibiydiler. Rakibiniz israil. Yahu sizde hiç ruh yokmu. İnsan Gazzede şehit olanları düşünerek oynar. Söyleyecek hiçbir şey bulamıyorum. Söyleyeceğim trk şey. Yazıklar olsun.
Coaching olarak bir şey alamıyoruz. oyuncular mental olarak bitik gözüküyor. TBF acilen seçim yenilemeli
Oyun kurucusu/lideri olmayan bir takımımız var. Oyun kurucu pozisyonunda görev verilen oyuncumuz attırmaktan ve oyunu okumaktan çok skora yönelik oynarsa bu sonuçlar bir şekilde kaçınılmaz olur. Hele fizik ve güç olarak karşısında duran rakiplerinden daha güçsüz kalmışsa kopma anlarında hem hücum hem de savunmada sıkıntı yaşamaya mahkumdur. Diğer oyuncuların direnci buna bağlı olarak düşer…. Sonuç olarak el oğlu da basketbol oynuyor, bu durumların eğitimini verdiği çocukları alıp turnuvaya geliyor! Ümit ederim teknik adamlarımız maçları tekrar izler ve gerekli değerlendirmeleri yaparak bundan sonra gelecek jenerasyonları hazırlarken bunları göz önünde bulundururlar.… Aynı senaryoları tekrar tekrar izlemekten gına geldi…. Bir de Amerika’da meşhur bir söz vardır “Bu ülkede herkes eşittir ama bazıları diğerlerine göre daha eşittir” diye…. Bizde de basketbol için buna benzer bir şey söyleyebilirim “tüm çocuklar bizimdir ama bazıları daha çok bizimdir”…..