Pazar, Aralık 8, 2024
spot_img

Cj Elleby İle Söyleşi (Yasin Yıldırım)

- Reklam-

Ankaragücu sezon öncesi CJ Elleby transferini yaptığında açıkçası çok sayıda insanı çok şaşırtmıştı. ‘de ciddi süreler almış bir ismi doğrudan ‘ye getirmek gövde gösterisi olarak görülmüştü. CJ Elleby ise kısa bir alışma süresinin ardından şu anda TBL’yi sallıyor.
Röportaj için gittiğimizde de son derece sakin, neşeli ve burada olduğu için heyecan dolu bir genç bizleri bekliyordu. İşte CJ Elleby:

CJ Elleby’ı tanımak isteriz en baştan başlarsan neler anlatabilirsin kendiniz ve ailenizle ilgili?
Ailemle ilgili başlarsak babam kolejde basketbol oynamış ve amcamla aynı liseye gittim, iki kez eyalet şampiyonu olmuş. Amcamla aynı okula gittim hatta amcam aslında Seattle ile idmanlara da çıkmış o zamanlar henüz NBA’de değil takım ama başarılı olamamış. Aslında geniş ailemde de çok sayıda sporcu var. Büyük halam çok büyük bir atletmiş bir amcam ise 40 inç zıplayabilen biriymiş ben bile o kadar zıplayamıyorum. Ama rahatlıkla söyleyebilirim ki sporcularla dolu bir aileden geliyorum. Annem de hatta yüzücü ve ponpon kızdı bu yüzden ben de yüzerek büyüdüm. Her Amerikalı gibi beyzbol ve Amerikan Futbolu da oynadım ama son kararım basketbol oldu. Hatta beyzbol oynarken toptan korkuyordum.

Babam bizi basketbol oynayarak büyüttü, beni ve tüm kardeşlerimi. Bu yüzden her zaman elimde bir top vardı ve eve beş ya da altı yaşımızdan beri organize basketbol oynuyorum.
Ailemizin sporu basketbol. Sporla iç içe bir aileyiz. Babam, o zamanlar Pac-10 olan Cal Berkeley’ye gitti. Ve Seattle basketbolu da gerçekten çok iyi oyunculara sahip. İyi rakiplere karşı oynayarak büyümek, bence birbirimizi zorladığımız bir ortam yaratıyor.

Draft gibi dünyada çok az sporcunun yaşadığı bir deneyiminiz var o dönemi kısaca anlatabilir misiniz?
Covid yılı olduğu için sadece ailem ve yakın arkadaşlarımla beraberdim. Draft edilebileceğimi hissediyordum ilk tur imkansızdı ama ikinci turda seçilebileceğimi söyledi menajerim. Sıralar ilerleyince insan heyecanlanıyor. Sonunda seçildiğimde duygularıma hakim olamadım. PJ Fuller aradı beni eski bir dostum beraber çok oynadık. Daha da duygusallaştık onunla telefonda konuşurken. Çok küçükken kurduğumuz hayallerin gerçekleşmesiydi. Rüyanın gerçek olması muhteşem bir deneyimdi.

NBA kariyerinde oynadığın oyuncuları düşününce şanslısın diyebiliriz. Damian Lillard ve Carmelo Anthony hakkında neler söyleyebilirsin?

Lillard hakkında ne söyleyebilirim ki, o gerçek bir lider. Hep söylenir, salona ilk gelen salondan son çıkan kişi oluyordu. Onu görünce sizin de çalışma isteğiniz artıyor. İkinci yılımdayken onun da tedavisini yakından görme şansım oldu. Öyle bir çalışma isteği ve azmi vardı ki inanamadım. Bu takım tarihinin belki de en büyük efsanesi ama sahaya dönebilmek için yaptıklarına hayran kaldım. NBA’in en iyi oyuncularından bazılarını yakından izlemek çok güzeldi. CJ McCollum mesela onun çalışmasını izlemek de çok güzeldi. Samimi olarak bahsedersek de bazen benimle dalga geçiyorlardı sonuçta gençtim ve bazı şeyleri öğrenmekte zorlanıyordum.
Carmelo’dan bahsedersek çok rahat bir insandı. Saha içindeki rahatlığını saha dışında da sergiliyordu. Bazen arka arkaya maçlarımız olduğunda kendisi kenarda oturup bizleri oynattırıyordu. Koçla analiz yapıp strecth yaptığında bile yıldız gibi gözüküyordu.

Carmelo demişken basketbol tarihinin en büyük skorerlerinden biri ona karşı idmanda karşılıklı oynamışsınızdır nasıl bir şeydi ona karşı oynamak?
Sadece ritm ile oynuyordu. Öyle bir akışa giriyordu ki ne yaparsanız yapın ona tutamıyorsunuz. Sürekli kendine bir şekilde pozisyon yaratıyor çünkü kendine o kadar çok güveniyor ki zihinsel olarak üstün başlıyor. Yani top onun eline geçtiyse büyük ihtimalle sayı oluyor.

Terry Stotts ve Chauncey Billups gibi iki isimli koçla çalıştınız onlar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Terry oyuncu bazlı bir koçtu. Beni oyuncu olarak çok geliştirdi ve beni guarda çevirdi. Oyunculara izin verip şovu onların yönetmesini istiyordu. Oyuncuları zorlamayınca herkes elinden gelenin en iyisini sahaya getirmeye çalışıyordu. Ama beni guard oynatması çok ilginç bir deneyimdi. NBA’e gelene kadar hiç guard oynamamıştım. Tamam topu yere vurabiliyordum ama hiç hücumu yönlendirmemiştim. Benim oyuna bakışımı değiştirdi ve geliştirdi.

Chauncey Billups’a geçince aşırı disiplinli ve yönetici bir koçtu. Öğretmen koçlardan diyebiliriz. Oyun kurucu zihniyetini koçluğa da taşıdığı için hataları görüp bizi uyarabiliyordu. Mesela onun sayesinde pick&roll’ü çok daha iyi anladım diyebilirim. Savunmada da takıldığı noktalar sayesinde daha bir oyuncuya dönüştük hepimiz.

Şimdi ise gibi çok tecrübeli hatta eski dönemlerden bir koç ile çalışıyorsun kendisi ile ilgili neler söyleyebilirsin?
Sadece koç değil takımdaki oyuncular da çok tecrübeli. Herkesin bu kadar tecrübeli olması aslında benim gibi ilk kez böyle bir ortamla karşılaşanlar için rahatlatıcı diyebilirim. Herkes çok iyi çalışıyor ve idmanlar tahmin ettiğinizden daha rekabetçi geçiyor. Takım kimyamız da son maçlarda iyice oturdu ve kendimizi iyi hissediyoruz. Doğal bir şekilde bunu oluşturan şeylerden biri de koçun takımı yönetimi.
Saha içinde birbirimizin neler yapabildiğini iyice anlamaya başladık. Koçun “oldschool” olmasını seviyorum. Bize hücumda biraz daha özgürlük tanıyor ama hatalarımızı da çok net şekilde anlıyor ve bizi uyarıyor. Biraz daha kibar diyebileceğim bir yöntemle bizleri yönetiyor belki bu yüzden çok tecrübeli bir takım seçmiş olabilir koç. Bazen idmanlarda kendi yaşımda oyuncular seçtim diyerek şakalaşıyor.

Geçtiğimiz sezon Halil Üner hiç teknik faul almamıştı bunu biliyor muydun?
Gerçekten mi? Bu sene şimdiden 3-4 tane aldı. Daha da alabilir gibi inanamıyorum hiç almamasına.

G-Lig sonrası ilk Avrupa deneyimin burası oldu, neden Türkiye neden ?
Öncelikle G-Lig kısmından bahsetmek istiyorum. 3 senedir çok sayıda G-Lig takımında oynadığım için artık biraz farklı bir yola gitmek istedim. Bu yaz artık oynamak istediğimi söyledim menajerime. Ritmimi yakalayabilirsem yeniden kendimi bulabileceğimi düşünüyorum. Ayrıca Avrupa’da oynamak hep merak ettiğim asla karşı çıkmadığım bir deneyim gibi geliyordu. ‘da kalmak isteyen çok arkadaşım var ama ben böyle bir teklif gelince çok da düşünmedim ve geldim. Bana süre verilince sorumluluk verilince daha iyi oynadığımı düşünüyorum. Şimdi buradayım ve yapmam gereken bir şey var. Türkiye’deki lig hakkında çok bilgim yoktu ama buraya gelen çok sayıda isim biliyoruz. Yeni bir deneyim ve burada olduğum için mutluyum.

Peki gelecekte senden ne beklemeliyiz. İki maçtır şut kaçırmıyorsun böyle devam edecek mi?
Ben inançlı biriyim. Ne kadar iyi oynayacağımız zaman gösterecek ama şu ana kadar iyi gittiğimi düşünüyorum. İlk hedefim tanrının bana yardımcı olması ve performansımı sürdürebilmek. En üst seviye basketbolu oynamak istiyorum bunun için her gün kendimi geliştirip her gün en iyi performansımı sürdürmeliyim. Öğrenmenin hiçbir zaman durmadığına inanıyorum. Gelişimimi de sürdüreceğimi düşünüyorum. G-Lig’de oynamadığım için biraz duraksadığımı düşünüyorum.

Türkiye ve Ankara hakkında fikirlerin neler? İlk kez Avrupa’ya geliyorsun ve tamamıyla farklı bir kültür yemekler bile farklı neler düşünüyorsun?
Şimdiye kadar muhteşem bir deneyim. Yediğim her şey benim için yeni diyebilirim. Bu ekmeğin üzerine peynir koyduğunuz bir şey var, pide sanırım ismi muhteşem bir şey. Pizzaya benzeyen bir yemek daha var ismini söyleyemiyorum (Lahmacun) ona da bayılıyorum. Hayatımda yediğim en güzel şey olabilir. Ama Türk kahvesini de söylemem lazım biliyorsunuz Seattle bir kahve şehridir ben de oralardan geldim ama Türk kahvesi kadar güzel çok az kahve var.
Ankara’da aradığımız her şeyi bulabiliyoruz. Brandon ile geçtiğimiz günlerde makarna yemeye gittik buraya özel bir makarna varmış ona da bayıldık. Tatlılar biraz problem yaratıyor baklava özellikle dayanılmaz bir yiyecek.

Türkiye’deki yaşamla ilgili sana değişik gelen bir şey var mı?
Trafik. Burada arabayı çok farklı kullanıyor insanlar. Kendimi buna alıştırmak en zorlandığım şey oldu diyebilirim. Şu an buna adapte oldum ve kurallara uyulmadığını görünce şaşırmıyorum.

TBL için dünyadaki en zor liglerden biri deniyor. Bu lig hakkındaki fikirlerin neler?
Ne beklemem gerektiğini bilmiyordum ama buradaki yetenek seviyesini görünce biraz şaşırdığımı söylemek isterim. Hem bizim takımımızda hem diğer takımlarda çok tecrübeli oyuncular var ayrıca inanılmaz yetenekli yabancı oyuncular da var. Buradaki oyunun sertliğine uyum sağlamak için hala çalışıyorum savunmalar çok farklı hakemler için ise olumlu konuşmak zor o yüzden hiç konuşmamak daha iyi.

Takımdaki tecrübeli oyuncular dediniz örneğin Hakan Yapar onlardan biri o bu lig için bir efsane kabul ediliyor ne söyleyebilirsin?
Oyuna yaklaşıı ve profesyonelliği muhteşem. Bizi sürekli hazır tutuyor ve bizimle ilgileniyor. Çok fazla tecrübeli oyuncu olduğu için hemen hepsi benim gelişimime yardımcı oluyor ama Hakan Yapar’ın liderliği çok üst seviyede. O yaşta vücuduna çok iyi bakıyor ve hep en iyi idmanı veriyor. Mesela Soner inanılmaz zeki bir basketbolcu onunla oynadığımda bazen NBA’de gibi hissediyorum NBA vücudunda olmayan bir NBA oyuncusu gibi.

Koçunuz medyaya yenilgisiz şampiyon olacağınızın sözünü vermişti, iki kaza oldu bile peki sen şampiyonluk için iddialı mısın?
Sezon çok uzun şimdiden böyle bir şey söylemek riskli olabilir. Ama ritmimizi yakaladığımızı düşünüyorum. Bunu koruyup üstüne savunmada daha iyi olabilirsek neden olmasın diyorum. Savunmada bazı problemlerimiz var farkındayım ama herkes hazır olunca bence o problemleri de aşacağız. Mesela ribaundlarda bazen kayboluyoruz bunlar hep zamanla çözebileceğimiz problemler. Enerjimizin hep yüksek kalması da önemli ben takımdaki en genç oyunculardan biriyim benim burada katkı vermem çok önemli. Sene sonunda hedeflerimize ulaşacağımızı düşünüyorum.

- Reklam-

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

33,250TakipçilerTakip Et
37,561TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi
online terapi