(Cumhuriyet Gazetesi)
Eski yazılarımdan birinde “Federasyon ne iş yapar?” diye sormuştum (18 Nisan 2023). Aradan geçen birkaç ayda ne yaptıklarını gayet iyi anlamamızı sağlayan bir tablo çıktı ortaya. Ne demişler; “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.” Önce Play-Off yarı final serisinde hakem tayinlerini beceremeyerek, maçların üzerine gölge düşürdüler. Gerilim yükseldi, altında kaldılar. Tepkiler yoğunlaşınca, tarafları aklı selime davet etmek istediler, o da olmadı. Tam tersine, ateşe benzin döktüler.
Sezon bitti, gelecek yılın planlamasına başlandı. Birkaç toplantı yapıldı ama kararlar bir türlü açıklanmadı. Hangi lig kaç takımla oynanacak, ne zaman başlayacak, yabancı sayısı ne olacak, transfer yönetmeliğinde ne gibi değişiklikler yapılacak? Bütün bu sorular haftalarca havada asılı kaldı. Kulüpler eli kolu bağlı beklerken, artık hepimizin malumu olan ekonomik sıkıntılar yüzünden sponsorlar kaçmaya başladı. Onlardan biri Bursaspor’a verdiği destekle kısa zamanda hızla yükselen Uludağ Grubu’ydu. Federasyonu yönetenler, Bursaspor’un derdine çözüm arayacağına, açtılar telefonu; “Elimizde çok değerli profesyoneller var. Alın birini, genel menajer yapın, görün bakın ne güzel olacak” dediler. Bursalılar ne yapsın? Olmaz deseler işler sarpa sarabilir. Mecburen kabul ettiler ve ligler koordinatörü Bursa’ya tayin edilmiş oldu.
Kadınlarda Milli Takım Avrupa Şampiyonası’na hazırlanıyor ve ilk 8’e girmesi bekleniyordu. O nedenle “Az yabancı Milli Takım’a olumlu yansıyor” tezi işlenecekti. Beklenen sonuç gelmeyip, takım ilk turda elenince bu defa “Yabancı sayısı artsın” diyenlerin sesi gür çıkmaya başladı. Toplantılarda 4 yabancı fikri ağır bastı. Federasyon beğenmedi. Yine telefonla herkesi arayıp (özellikle yazılı iletişimden kaçınıyorlar) “3 olsun, güç olmasın” buyurdular. Fakat son anda “iyi sıhhatte olsunlar” devreye girdi herhalde: Resmi açıklama yapıldı, bu sezon yabancı sayısı 4!
Benzer bir oyun, ligin başlama tarihi için oynandı. Kulüplerin itirazlarını ve “O tarihe yabancı oyuncularımız yetişemez” yakarışlarını kimse umursamadı; sezonun ilk hava atışı eylülün 2. haftasında yapılacak. Zaten katılım bedellerini kafasına göre artırıp, yıllardır İddaa gelirlerini sabit tutan, her şikâyete kulak tıkayan da bu beyefendiler değil mi?
TBL rezaletini unuttum sanmayın. Bu ligde takım sayısı bir gecede 18’e çıkarıldı. “Neden?” sorusunun cevabı yok. Kem diyorlar, küm diyorlar. Er diyorlar, Ok diyorlar. Çok üstelersen, yukarı doğru bakıyorlar. O da tepeden inmiş yani. Federasyon yönetimi nasıl belirlendiyse, TBL takımları da öyle belirlenmiş; hak eden kazanmıştır, eminim. Şeffaf ve adil yönetim işte böyle olur!